@ccerenimmm
|
Hikayemizin yeni bölümü sizlerle. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
5. Bölüm
(Yağmur şaşkınlık içinde Barışa bakıyordu. Barış cesaretini tam anlamıyla toplamıştı.)
Barış - Yağmuru gitme buradan beni sensiz bırakma. Yağmur - Sen ne dediğinin farkında mısın? Barış sen bana Barış - Evet Yağmur ben sana aşık oldum. Kalbime sahip çıkamadım. Sana kötü davranmaya çalıştım senden uzaklaşmaya çalıştım ama beceremedim. Senden uzaklaşmaya çalıştıkça sana daha çok bağlandım.
(Yağmur koşarak Barışın yanından ayrıldı odasına çıktı hâlâ şokun etkisindeydi. Ne diyeceğini bilememişti. Resmen Barış ona aşkını ilan etmişti peki Yağmur Yağmur Barışı seviyor muydu? Hiçbir fikri yoktu kafası çok karışıktı. Üzerini değiştirip uyudu. Sabah oldu kahvaltıya indi.)
Zeliha - Günaydın Yağmur dün gece niye erkenden odana gittin? Yağmur - Şey ben biraz yorulmuştum bu yüzden dinlenmek istedim Zeliha - İyi yaptın. (Barış merdivenlerden aşağıya indi.) Barış - Günaydın herkese. Yağmur kahvaltını yaptıysan çıkalım mı benim toplantım var ona yetişmem lazım. Yağmur - Tabi bitti kahvaltım çıkalım. Meryem - Ee kızım daha hiçbir şey yememiştin. Oğlum sende birşey yemedin. Barış - Annem merak etme biz şirkette birşeyler atıştırırız. Hadi görüşürüz. (Dışarıya çıkıp arabaya bindiler. Barış Yağmurdan bir cevap bekliyordu. Acaba sorsamıydı? Ama soramazdı cesaret edemiyordu. Yağmurda Barışla konuşmak istiyordu ama nasıl söze girse ne dese bilmiyordu. Barışın telefonu çaldı. Barış telefonu açıp hoparlöre verdi. Akif - Günaydın abi. Barış - Günaydın. Akif - Nerdesin abi seni bekliyoruz. Barış - Tamam yoldayım varmak üzereyim oyala sen biraz daha. Akif - Tamam abi ben oyalarım da senin bu toplantıdan sonra birde ceza evine gitmen lazım unutmadın inşaallah. Barış - Akif ben onu hiç unutmuşum ya. Başkası gitsin benim yerime. Akif - Abi Ahmet amca özellikle senin davaya bakmanı istedi biliyorsun. Barış - Off anlamıyorum ki 10 yıl önceki davaya niye benim bakmamı istiyor. Akif - Valla abi istiyorsan gönderim başkasını yerine ama Ahmet amca kızar. Barış - Neyse tamam ben yetişmeye çalışacam. Hadi görüşürüz. (Barış telefonu kapattı.) Yağmur - Neden baban senin bakmanı istedi ki? Çok mu zor bir dava. Barış - Ne bilim babamın işi işte. 10 yıl önce kadın bir fabrikayı ateşe vermiş. Fabrika yanmış kül olmuş. Tabi adamlarda şikayetçi olmuş işte kadın 10 yıldır ceza evinde yatıyor. Yağmur - Peki neden yandırmış? Yani böyle birşey yaptığına göre çok büyük bir nedeni olması gerekiyor. Barış - Bilmiyorum işte daha hiç konuşmadık kendisiyle bu gün konuşucam. (Şirkete geldiler arabadan indiler. Yukarıya çıktılar. Barış toplantıya geçti Yağmur da işinin başına oturdu.)
Kübra - Hoş geldin. Yağmur - Hoş buldum. Kübra - Nasılsın dün geceden sonra. Yağmur - İyiyim hatta çok iyiyim. Kübra - Yaaa dün geceki dansınız mükemmeldi. Yağmur - Abartma istersen Kübra. Kübra - Yoo abartmıyorum sende su gibiydin zaten herkesi hayran bıraktınız kendinize. Yağmur - Sende çok güzeldin. Ben senin Akif ile sevgili olduğunu bilmiyordum. Kübra - Yaa aslında bizimki çok uzun süredir devam ediyor aynı okuldaydık. Baya uzun hikaye. Yağmur - Ne güzel bir ara dinlemek isterim. Kübra - Bir ara anlatırım. Ee peki sen ve Barış bey sizin aranızda ne var? Yağmur - Hiç hiçbir şey yok. Kübra - Tamam tamam sakin ol ama belli birşey olduğu boşuna saklama benden sır çıkmaz. Yağmur - Yaa Kübra aslında kimseye anlatmasam çatlarım birine anlatmam lazım. Kübra - İşte anlat bana söz veriyorum aramızda kalacak. Yağmur - Barış dün gece bana aşık olduğunu söyledi. Kübra - Eee sen ne dedin? Yağmur - Birşey demedim ne diyeceğimi bilemedim ki sanki kalbim duracaktı. Kübra - Eee ne yaptın peki? Yağmur - Yanından kaçıp odama geldim. Kübra - Yaa sende baya aşıksın Barış beye niye kaçıyorsun? Yağmur - Yaa nasıl konuşacağımı bilmiyorum ki. Birde bir anda söyledi donup kaldım. Kübra - Eee tamam boşver sen dün geceyi. Dün gece belki söyleyemedin duygularını ama bu gün söyleyebilirsin. Yağmur - Off bilmiyorum Kübra hiçbir şey bilmiyorum. (Barış toplantı odasından çıkar.) Akif - Abi direk ceza evine mi geçeceksin. Barış - Evet ceza evine geçerim sonra da zaten eve giderim. Akif - Ee abi dün geceden sonra pek konuşamadık. O mükemmel dans neydi öyle yaa herkesi kendinize hayran bıraktınız valla. Barış - Abartma Akif. Akif - Tamam tamam dansı boşverdim de peki senin o bakışlar falan sanki ben aşığım diye bağırıyordu. Barış - Nasıl lan çok mu belli ediyor. Akif - Baya belli ediyor valla. Sende red etmiyorsun yani beni şaşırtıyorsun. Barış - Benim ceza evine gitmem lazım hadi sus oyalama beni. Akif - Kaç bakalım daha ne kadar kaçacaksın ( Barış Yağmurun masasına doğru gelir.) Kübra - Barış bey geliyor. Barış - Yağmur ben ceza evine gideceğim sende benimle gel. Yağmur - Tabi Barış bey. Barış - Hadi çıkalım. (Yağmur ve Barış şirketten çıkıp ceza evine doğru gittiler.) Barış - Daha önce hiç geldin mi? Yağmur - Ben ilkkez geliyorum. Barış - Daha çok geleceksin alışırsın. Merak etme. (Barış ve Yağmur kimliklerini gösterip içeriye girdiler geçip oturdular suçluyu beklemeye başladılar. Biraz sonra Cezaevi görevlilerini kadını getirdiler.) Barış - Merhabalar Derya hanım ben avukatınız Barış Karabey. Derya - Benim avukatım falan yok karıştırdınız herhalde. Ben kısmeti tutmadım. Barış - Hayır Derya hanım biz sizin davanızı inceledik ve avukatınız olmaya karar verdik tabi sizde isterseniz. Derya - Hayır istemiyorum ben dışarı çıkıp ne yapacağımı. Siz gidin başkaları ile ilgilenin benimle zaman kaybetmeyin. Yağmur - Hiç öyle olur mu Derya hanım. Dışarısı çok güzel ve sizde dışarıya çıkmayı hak ediyorsunuz. Biz sizin davanızı incelledik sizi çıkartmak için elimizden geleni yapacağız. Derya - Sen ne güzel bir kızsın böyle maşaallah. Güzel kızım benim kimin kimsem yok dışarıda olanlarda beni unutmuştur. Bu saatten sonra çıkmanın bir maması yok. Yağmur - Teşekkür ederim sizde çok güzesiniz. Peki sizin dışarıda kimsemiz yok mu? Bir aileniz eşiniz? Derya - Çok karışık mevzular kızım boşver. Başınızı şişirmeyeyim. Yağmur - Estağfurullah biz zaten sizi dinlemek için buradayız. Lütfen bize herşeyi anlatın ki bizde size yardımcı olalım. Barış - Derya hanım neden yangın çıkarttınız? Niye böyle birşey yaptınız? Derya - Ben o fabrikada çalışıyordum. 8 Yıl çalıştım emek verdim. Benim iki tane kızım vardı. Yağmur ve Dilan Yağmurum şimdilerde senin yaşlarındadır. Dilanım 4 yaşındaydı hastaydı çok hastaydı iyi olması için paraya ihtiyacımız vardı. Bende gidip çalıştığım yerden istedim vermediler hiç vermediler. Kızım Dilanım birkaç gün sonra öldü ellerime öldü. Bende o acıyla o öfke ile iş yerime gittim orayı ateşe verdim. (Derya bunları anlatıp ağlıyordu.) Yağmur - Derya hanım basınız sağ olsun. Ağlamayın lütfen biraz toparlayın kendinizi. Barış - Peki ya eşiniz diğer kızınız onlara ne oldu? Derya - Bilmiyorum daha sonra eşim hiç gelmedi Yağmurumu da hiç getirmedi. Bir boşanma evrakı geldi imzaladım ve boşandık. Daha sonra hiç haber almadım onlardan. Barış - Tamam Derya hanım. Bundan sonrası ile biz ilgileneceğiz siz hiç merak etmeyin buradan çıkacaksınız. Eşinizin ismini soy ismini şu kağıda yazın lütfen. (Derya ismi kağıdı yazdı barış alıp cebine koydu.) Derya - Kendiniz üzmeyin herşey çok güzel olacak ben inanıyorum. Kendine iyi bakın. Yağmur - Sende kendine iyi bak güzel kızım. (Yağmur ve Barış cezaevinden çıktı.) Yağmur - Yani ne kadar acı ya. Hem bebeğini kaybetmiş o sinirle yaptığı şey için 10 yıldır ceza evinde ve bu da yetmezmiş gibi eşi kızı bir defa bile ziyaretine gelmemiş. Barış - Yani daha kötü hikayeler de duymuştum. Pek üzülmedim. Yağmur - Yaa sen vicdansız mısın? Barış - Hayır vicdansız değilim sadece her girdiğimiz davaya üzülürsek olmaz bizim tarafsız olmamış gerek. Ama merak etme sende yavaş yavaş alışacaksın. Yağmur - Böyle birşeye hiç alışacağım sanmıyorum. Barış - Neyse görürüz zamanla. Ben diyorum direk eve geçelim ben çok yorgunum. Yağmur - Tamam sen nasıl istersen. (Yağmur ve Barış eve geldiler.) Meryem - Hoş geldiniz bu gün erkencisiniz. Barış - Hoş bulduk annem bu günlük böyle oldu. Ee herkes nerde. Meryem - Salondalar oğlum geçin sizde. Barış - Tamam annecim geçelim. (Barış ve Yağmur salona geçtiler koltuklara oturdular.) Zeliha - İyi misin Yağmur durgun görünüyorsun. Yağmur - Yaa biraz önce bir müvekkilimiz ile görüştük de onun anlattıkları biraz canımı sıktı. Meryem - Niye ne anlattı kızım? Yağmur - Yaa aslında biraz karışık bir mevzu. Kadın bundan 10 yıl önce bir yeri Ateşe vermiş ama bunu yaparken psikolojisi yerinde değilmiş çünkü bebeğini kaybetmiş. Taa bu da yetmezmiş gibi... Barış - Eee Yağmur hani gizlilik olması gerekiyor yaa onun için anlatmasan daga iyi olur. Yağmur - Şey pardon ben düşünemedim. Meryem - Oğlum bu gizlilik bize de mi gizlilik. Barış - Valla annecim kusura bakmayın herkese gizlilik. Benim bu güne kadar bir defa anlattığını gördünüz mü hiç? Meryem - Tamam tamam anlatma oğlum istemiyoruz merak da etmiyoruz zaten. Barış - Yav sultanım küsme sizlik birşey değil bu. Yağmur - İzninizle ben daha fazla pot kırmadan odaya çıkayım. Meryem - Estağfurullah kızım o nasıl laf biz şakalaşıyoruz sen bakma bize. Barış - Bende odama çıkayım. (Barış ve Yağmur odalarına çıktılar biraz geçince Yağmur terasa çıktı. Koltuğa oturdu. Barış da Yağmurun terasta olduğunu görünce Terasa çıktı. Gelip koltuğa oturdu.) Yağmur - Hoş geldin soğuk oldu burası ben içeriye geçeyim. Barış - Yağmur lütfen dur gitme. Yağmur - Gerçekten soğuk oldu diye geçiyorum. Barış - Yağmur yapma böyle. Bak tamam ben bir hata yaptım sana duygularımı söyleyerek ama sen beni sevmiyorsan ben bunu anlarım seni zorlamam arkadaş oluruz bizde sadece ama ben seninle böyle soğuk olmak istemiyorum. Bak söylediklerimi unutalım hiç yaşanmamış sayalım. Yağmur - Barış öyle değil. Barış - Yağmur gerçekte bak benim için sorun yok ben unuttum şuan. Yağmur - Barış bende sana aşığım. Seni seviyorum sadece nasıl söyleyeceğimi bilmediğim için kaçtım senden. (Barış biraz affaladı.) Barış - Nasıl gerçekten mi? Sende bana mı aşıksın. Ben doğru mu duydum? Yağmur - Evet doğru duydun. Barış - Yağmur beni dünyanın en mutlu adamı yaptın. Seni çok seviyorum. (Barış Yağmuru kucağına alıp döndürdü.) Yağmur - Dur Barış düşeceğiz şimdi ikimizde. (Barış Yağmuru bıraktı.) Barış - İyi misin? Ben çok mutlu oldum bir an duramadım kendimi. (Yağmur ve Barış birbirine sarıldılar doya doya birbirlerini öpüp kokladılar.)
Son...
Hikayemizi nasıl buldunuz düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Hikayenin yeni bölümünün gelmesini istiyorsanız Yıldız bırakmayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Hikayeyi okuyan herkese çok teşekkür ederim bir dahaki bölümde görüşmek üzere:)
|
0% |