@ccerenimmm
|
İyi okumalar ;)
7. Bölüm
(Herkes birlikte karakola gelmişlerdi. Barış içeride ifade veriyordu.)
Yağmur - Neden bu kadar uzun sürdü bu ifade? Ahmet - Kızım korkma polislerde görevlerini yapıyorlar. Akif - Ben dedim bu Emre durmaz diye koşa koşa gitmiş şikayet etmiş. Ahmet - Oğlum kim ki bu Emre? Ne geçti Barış ile aralarında? Yağmur - Off hepsi benim suçum. Akif - Yağmur saçmalama senin suçun yok. Ayrıca bunların konuşulması gereken yer burası değil Barış bir çıksın herşeyi anlatır zaten. (Barış odadan çıktı.) Yağmur - İyi misin Barış. Barış - İyiyim merak etme. Akif şu Emre'yi bul şikayetini geri alsın bir an önce. Akif - Abi arıyoruz da bulamıyoruz ki. Sen merak etme en fazla bir gece tutarlar seni burda. (Emre karakoldan içeriye girer.) Emre - Ooo Karabeyler beni arıyormuşsunuz. Akif - Emre yürü git şikayetini geri çek bu iş uzamasın bak sen zararlı çıkarsın. Emre - Banane çekmem siz beni tehdit mi ediyorsunuz? Bana vurduğun un cezasını çekecek. Yağmur - Bak emre lütfen geri çek. Barış - Yağmur sakın bununla konuşmanı bile istemiyorum. Akif - Emre ne istiyorsun geri çekmek için? Emre - Birşey istemiyorum sürünsün Barış bey. Barış - Emre ben bir burdan çıkayım o zaman görüşeceğiz. (Polisler Barışı alıp nezarete götürdüler. Barış sabaha kadar nezarette kaldı. Sabah olunca barışı çıkarttılar.) Yağmur - Allahım çok şükür. (Yağmur Barışın boynuna sarıldı.) Yağmur - İyi misin? Barış - İyiyim korkma sakin ol. Niye bekledin sen burda keşke sende giyseydin. Yağmur - Seni burada bırakıp gidemezdim. Sen benim yüzümden içeriye girmişken. Barış - Yağmur saçmalama asla senin bir suçun yok. Akif - Abi hadi artık eve gidelim sende yorulmuşsundur. Barış - Evet hadi gidelim.
Karabey Konağı (Barışı herkes kapıda bekliyordu.) Meryem - Oğlum çok şükür geldin gözlerimiz yollarda kaldı. (Herkes Barışa sarıldı.) Ahmet - Hadi çocuklar yorulmuştur içeriye geçelim. (İçeriye geçip otururlar.) Ahmet - Oğlum artık anlat bize ne oldu niye tutukladılar seni? Meryem - Oğlum meraktan öldük ya sana birşey olsaydı ya çıkmasaydın. Barış - Yav bir sakin olun önemli birşey yok. Şirket ile ilgili bir mevzu hallettik geldik işte. Zeliha - Kardeşim emin misin bak öyle değildi sanki? Barış - Abla lütfen bakın birşey yok diyorum size hadi ben odama çıkıp dinleneyim. (Barış odasına çıkar.) Yağmur - Bende izninizle odama çıkayım. Zeliha - Tabi kızım çık.
Barış Oda (Yağmur mutfağa gidip Barışa bitki çayı hazırladı çayı da alıp Barışın odasına gitti. Kapıyı çalıp içeriye girdi) Barış - Yağmur sen miydin gelsene. Yağmur - Sana bitki çayı hazırladım rahatlarsın. Barış - Zahmet olmuş teşekkür ederim. Otursana yanıma ayakta kaldın. (Yağmur Barışın yanına yatağa oturdu. Barışa bakmaya başladı.) Barış - Birşey mi söyleyeceksin niye öyle bakıyorsun. Yağmur - Ben dün gece çok korktum seni polisler alıp götürdüler gözümüzün önünde. Barış - Yağmur bak geçti geldi ben burdayım yanındayım. (Barış elini Yağmurun belini koydu kendine çekti.) Barış - Gel buraya sana bir sarılayım. (Barış Yağmura iyice sarıldı.) Yağmur - Barış şimdi biri gelecek ben en iyisi gideyim. Barış - Tamam git bakalım.
Salon
Zeliha - Anne ya sence de Yağmur Barış için fazlasıyla korkmadı mı? Meryem - O nerden çıktı kızım? Zeliha - Anne bir yerden çıkmadı ap açık ortada yani. Görmedin mi polisler geldiğinde de nasıl korkmuştu. Zaten tüm gece de karakolda bekledi. Meryem - Ne yani gerçekten aralarında birşey mi var diyorsun? Zeliha - Valla bana öyle geldi. Ben en iyisi Barışın ağzını yoklayayım. Meryem - Ayy hadi bakalım inşaallah aralarında birşey vardır. Zeliha - Dimi yaa Barış bir daha böyle kızı nerden bulacak zaten.
(Barış salona gelir.) Barış - Babam nerede? Zeliha - Barış bende seninle birşey kobuşucaktım ya. Tam lafın üstüne geldin. Barış - Abla sonra konuşuruz da şimdi babamla konuşmam lazım. Meryem - Baban çalışma odasında oğlum.
(Barış çalışma odasına doğru gitti.)
Çalışma Odası
Ahmet - Oğlum iyi misin? Barış - İyiyim baba iyiyim. En son konuşmamız yarım kalmıştı onun için geldim. Baba ben dün geceden beri düşünmekten kafayı yiyeceğim artık. Ahmet - Oğlum bak haklısın ama düşünecek birşey yok. Bak o kadın ceza evinden çıkacak daha sonra da ben Yağmura annesinin yaşadığını söyleyeceğim. Barış - Ne zaman baba ne zaman. Ben o kızın gözüne bakıp da bunları ona söylemeyince ölüp ölüp diriliyorum. Canım yanıyor o kızın bunların hepsini öğrenmeye hakkı var. Ahmet - Tamam oğlum bende bilmiyorum hakkı var ama annesi çıkmadan bunu ona söyleyemeyiz. Nasıl bir tepki vereceğini bilmiyoruz en iyisi şimdilik susmak. (Barış odanın kapısını vurup odadan çıktı. Terasa gitti.)
Teras Yağmur - Barış iyi misin? Ne oldu çok sinirlenmişsin. Barış - İyiyim ben birşey yok. Yağmur - Barış gözlerime bakar mısın lütfen. Bak birşey olmuş ama sen benden saklıyorsun. Barış - Yağmur lütfen lütfen şimdi konuşmayalım. Yağmur - Ben sadece derdini bileyim ki yardımcı olabilirim diyorum. Barış - Bana yardımcı olmak istiyorsan yanımda kal. Sen yanımdaysan ben iyi olurum zaten. Yağmur - Yanındayım ben her zaman. (Yağmur Barışın boynuna sarıldı. O sırada Zeliha terasa çıktı.) Zeliha - Gençler napıyorsunuz yanlış bir zaman da mı geldim? Yağmur - Şey ben iş ile ilgili bir haber aldım da onun için seviniyorduk neyse benim bir telefonla konuşmam lazım izninizle. (Yağmur hızla oradan uzaklaştı.) Zeliha - Yani buna inanma mı beklemiyorsunun değil mi Barış. Barış - Abla inanmış gibi yapsan da olur. Zeliha - Barış bana oyun yapma. Zaten belli aranızda birşey olduğu. Barış - Nasıl belli? Zeliha - Baya belli işte oğlum o bakışlar falan 100 kilometre öteden anlaşılıyor. Eee anlat bakalım nasıl sevgili olmayı teklif ettin. Barış - Ya aslında abla ben teklif etmedim. Zeliha - Nasıl etmedin oğlum? Barış - Yani seni seviyorum dedim sadece. Zeliha - Ne yani koskoca Barış Karabey sevdiği kadına düz bir seni seviyorum mu dedi? Barış - Abla ya ne yapayım. Zeliha - Bak oğlum sen beni dinle şu kızı al güzel bir restorana götür güzel de bir yüzük mi alırsın ne alırsın sen karar ver bir hediyeni de al yani şöyle bir isim koyulsun maksat. Barış - Haklısın galiba çok iyi olur bu hemen işe koyulmam lazım. Sağol yardımın için. Zeliha - Rica ederim de işte böyle şeylerde ilk ablana geleceksin oğlum hala öğrenemedin ya. (Barış odasına gitti restoranı arayıp yer ayırttı dağa sonra Yağmur için güzel bir elbise sipariş etti ve son olarak hediyesine karar verdi.)
Yağmur oda (Yağmur odada oturmuş iş ile ilgileniyordu. Kapısı çaldı. İçeriye hizmetçi girdi. Elinde güzel bir elbise vardı.) Yağmur - Dilek ne oldu. Dilek - Yağmur hanım bu size gelmiş. Yağmur - Ben böyle bir sipariş vermedim yanlış gelmiş herhalde. Barış - Yok yok doğru geldi sağol dilek sen çıkabilirsin. Yağmur - Ne oluyor Barış ben böyle birşey sipariş etmedim. Barış - Ben sipariş verdim çünkü. Yağmur - Niye sipariş verdin ki önemli birşey mi var? Barış - Evet önemli birşey var akşam yemeğe çıkıyoruz. Yağmur - O nereden çıktı Barış? Barış - Öyle canım istedi benimle yemek yemek istemiyor musun yoksa. Yağmur - Barış hiç öyle şey olur mu sadece bir an olunca şaşırdım. Barış - Şimdi sen hazırlan 1 saat sonra aşağıda buluşalım. -1 Saat sonra-
(Yağmur merdivenlerden aşağıya indi üzerinde mor renk çok şık bir elbise vardı. Barış Yağmurun merdivenden indiğini görünce ona doğru yöneldi Barış Yağmurun güzelliğinden büyülenmişti.) Barış - Çok çok güzel olmuşsun. Çok yakışmış. Yağmur - Teşekkür ederim sende çok şıksın. Barış - Çıkalım mı? (Barış ve Yağmur evden çıkıp restorana gittiler.) Barış - Ne yemek istersin? Yağmur - Bilmem benim için fark etmez. Barış - O zaman ortaya karışık birşeyler alalım birde sen salata seversin salata alalım. Yağmur - Olur bana uyar salata çok severim de sen nerden biliyorsun? Barış - İyi bir gözlemciyimdir. Hele de sevdiğim insanların herşeyi ne dikkat ederim. (Yemeklerini sipariş verdiler yemekler gelmiş yemeklerini yiyorlardı.) Yağmur - Burası çok güzelmiş manzarası da çok güzel. Barış - Senin kadar değil ama evet güzeldir. Yağmur - Böyle değişiklik ikizim için de iyi oldu bence. Barış - Evet seninle yalnız kalmak bana çok iyi geldi. Yağmur aslında ben sana birşey aldım. (Barış cebinden kutuyu çıkarttı. Yağmurun eline uzattı.) Yağmur - Bu ne Barış? Barış - Aç lütfen. (Yağmur kutuyu açtı çok şık sade bir kolye vardı kolyenin üzerinde Y ve B harfleri vardı.) Yağmur - Bu çok güzel bayıldım. Barış - Yağmur ben seninle Gerçekten bir yola girmek istiyorum. Ve sana düzgün bir teklif yapmamıştım. Yağmur Demir benim sevgilim olur musun? (Yağmur çok mutlu olmuştu gözleri parlıyordu.) Yağmur - Evet Barış Karabey evet olurum.
Son...
Hikayenin yeni bölümü en kısa zamanda sizlerle olacak. Yeni bölüm gelmesi için beğenmeyip ve yorum yapmayı unutmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim bir sonraki bölümde görüşmek üzere. 😊
|
0% |