Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Herşey bitti

@ceceylinn

Sabah olunca üstümde kötü bir his vardı.

En son solanda uyumusduk hep birlikte şimdi ise sadece ben ve Oğuz vardık. Evdeki seslere bakinca annemin kahvaltı hazırladığını anladım babamda yaninda olmalıydı. Yerimden kalkıp odama geçmeden annemlere günaydın dedim ve odama çıktım

 

Odaya girince ilk iş olarak banyoya girip kısa bir duş aldım ardından dislerimi de fırçalayıp evde giymek için kıyafet seçmeye başladım.

Sihay bol bir eşofman üstüne yine bol bir beyaz tişört seçtim. Üstümü giyinip aşağıya indim. Mutfakta annem kahvaltı hazırlamaya yeni başlamış olmalı ki dolapdan yumurta çıkartıyordu. Daha kahvaltı hazır olmadigindan Oğuzu uyandırmak saçma geldiği için uyandirmadim.

 

"Anne babam nerde? Az önce burdaydi" . Annem " Az önce polisler geldi nöbet tutmak için onların yanına gitmişti bahçededir". Konusdum" tamam, yardım lazım mı kahvaltı için" "Yok kuzum sen masayı kur yeter, bide şimdiden söyleyim yemekden sonra amcanlara gideriz yengen çağırdı Mert bizi özlemiş"

 

" Ayy tamamm bende özlemidim Mert'i" Mert üç yasinda bu arada bize kırk dakikalık uzaklıkta oturuyorlar. Amcamda babam gibi asker ama babam kadar kıdemli değil uzun süreli görevlere pek cikmaz.

 

Dolapdan peynir zeytin reçel falan alıp bahçedeki masaya taşımaya başladım. On dakika içinde işim bitti bende Oğuzu uyandirmaya gittim." Oğuzzz ablam kalk hadi yemek yicez" oğuz mırıldanıp uykusuna devam etti " Oğuzzzz ablam kalk hadi ya annem kızcak bak " yine biraz mırıldandı ama sonunda uyandı. Kalkıp yanağıma bir öpücük kondurup merdivenlere yöneldi. Oy ablasının kuzusu ablasini öpermişte

 

Oğuz odasına çıkınca bende gülerek yattığımız yerdeki yastıkları ve örtüyü alıp yerlerine koydum .

 

Bir saat sonra

 

Kafvaltimizi etmiş, amcamlara gitmek için hazirlaniyorduk. Ben annemlerden ayrı olarak gidicem bunun sebebi ise önce köpeğim Didoyu veterinerden almam gerekiyor ve benimle beraber bizimkilerde gelmek istemişti. Babam bizi bırakmayı teklif etti ama ben bugün biraz yürümek istedigim için reddeddim.

 

Altıma siyah baggy pantolon üstüme ise kare yaka crop atlet giydim. Havalar sıcak olduğundan üstüme hırka alma gereği duymadan evden çıktım.

 

10 dakika icinde bizimkilerle buluşma noktasına vardım. Vardığımda herkesin olduğunu gördüm sanırım biraz geciktim. Aman boşver zaten assolist hep en son gelir.

 

Yanlarına gelince konuşmaya başladık. Koray " ne kadar uzak bu veteriner ben cok yürüyemem bak romatizmam var benim" dedi drama Queenliginini konuşturarak. Murat " aynen kanka kesin romatizman vardır" diye söylendi , " Cık cık cık sen beni yalancılıkla mı suçluyosun püü sana harcadigim zamana yazık " .Eren " uzatmayın be ne güzel geziyoruz işte "

 

Konuşa konuşa ilerlerlerken markete ugramaya karar verdik. Markete girince polo şeker ve en sevdigim çikolatadan yani düz dido aldım, asla çilekli limonlu gibi çeşitlerini yemem meyve aromalı çikolatalar bana çok saçma geliyor onun yerine gider meyveli pasta falan alırım yani ne gerek çikolata dedigin sütlü,bitter yada beyaz çikolatadan olur.

 

Polo şekere ise bildiğininiz bağımlıyim günde sekiz paket birirdigimi bilirim bu hayatta asla polodan vazgeçmem.

 

Marketten ayrıldıktan sonra beş on dakika içinde veterinere vardık. Didoyu görünce ne kadar özledigimi fark ettim ayrılalı çok olmamasina rağmen oğlumu bir gün görmesem bile özlüyorum işte böylede güzel bir anneyim. Arada kendimi övmüş olabilirim çok takmayın.

 

Veterinerden ayrılınca Koray ve Eren didoyu sevip evlerine döndüler. Ceyda ve Muratla yola devam ettim. Onların gitmeme sebebi ise Ceydanin babas dükkana uğraması ve bir kaç evrağı eve getirmesini istemiş.

Murat ise çarşıya inicekmis yakinda Ankara'daki yurda yerleşeceği için bir kaç parça eşya alması gerekiyormuş.

 

Ben ise bugün çok mutluyum ama bir yandan da içimde kötü bir his var bunun sebebini çok merak ediyorum iki üç gündür gercekten neden böyle olduğumu anlayamiyorum hâlâ kabusun etkisinden olduğunu düşünmüyorum daha öncede böyle rüyalar gördüğümde ertesi gün unutuyorum. Fakat gördüklerimin bir kısmı dolaylı yollardan gerceklisiyor bunu benim uydurduğumu düşünmeye başlıyorum artık son gordugum rüyadan öncede bir iki tane çok benzer rüyalar görmüştüm ama bunlar gerceklesmediginden unuttum çoğu kısmını.

 

Murat'ın bana seslenmesiyle daldigim düşüncelerden ayrıldım. " Umay ya sana noluyor bu günlerde çok dalginsin nolur bana hâlâ o kabusun etkisinde oldugunu söyleme"

 

" Yok ya dalmışım öyle sorun yok o kabusuda unutmaya başladım bile takmıyorum"diyip uzaktan öpücük gönderdim. Murat'ı endişelendirmemek için yalana başvurmuştum her ne kadar ona yalan soylemeyi hiç sevmesemde yakında gideceği icin son vakitlerimiz mutlu geçsin istiyorum.

 

Yine bol bol sohbet ederek yola devam ettik bu mutlulugumuz uzun sürmedi . Biraz uzagimizdaki ara yoldan son surat çıkan araba ve yolda normal hızla giden tır büyük bir sesle birbirine girdi ara yoldan gelen araba çok hızlı oldugundan icindekilerin yaşama şansı çok azdı.

 

Bir anda fark ettigim gerçekle hayatımın bittigini o arabada olmasam bile öldügümü hissettim,sanki biri her tarafıma dikenler batırdı,aynı o araba gibi yandığımı hissettim

 

O çarpan araba daha sabah gülerek kahvaltı ettigim akşam huzurla film izlediğim yarım saat önce ailemin binip amcamlara gidecegi arabaydı .

 

Girdiğim şoktan çıkınca gerçekliği sorguladım arabanın etrafına mahalledekiler toplanmış durumlarına bakıyor bir kişi ise ambulans ve polise haber veriyordu

 

Ayakda bile duramicak haldeyken koşmaya başladım araba yanmaya başlamıştı bunu bile umursamayarak arabaya yaklaştım. Göz yaşlarım o kadar çok akıyordu ki önümü zor görüyordum. Ben arabanın kapılarını açmaya çalışırken kapı birden açıldı ve Oğuz kucağıma düştü.

 

Kalakaldım , ayaklarım işlevini yitirmiş gibi birden bütün gücüm çekildi ve yere kapaklandim. Artık Oğuzun üst kısmı benim kollarinda alt govdesi ise arabanın içinde sıkışmıştı. Oguzun gözlerini açmaya çalıştım. Şuan ne yaptığımı veya neden yaptığımı bilmiyordum sanki herkes gitmiş ve orda ailem ve ailemin eceli olan arabayla yalnız kaldım yâda benim gözüm kollarım arasında sıkı sıkı tuttuğum oguzdan başkasını gormez oldu , bilmiyorum.

 

Sesim çıkmıyordu sanki dilim lâl oldu, konuşmak Oguza burda oldugumu birşey olmadığının söylemek istiyordum şuan bunun için herşeyimi verebilirdim lakin sesimde ailem gibi benden alınmış gibiydi. Oğuzun kalbi atmiyordu yada ben kendi iç çekislerimden duyamiyordum umarım ben duyamiyorumdur aksi taktirde şuan burda bende kendimi öldüre bilirdim Oğuz benim bebeğim benim çocuğum gibiydi aramizdaki yaş farkı çok olmasa bile annemin çalıştığı geceler gök gürültülüsunden korktugunda gece yarısı odama girer yanıma kıvrılırdı

 

Annem ve babama bakmak için zorla gözlerimi oguzdan ayırıp onlara bakdim babamın kafası direksiyonun ustundeydi, kafası kanlarla kaplıydı. Olsun ki babam güçlüdür benim birşey olmamıştır ona atlatır bunu da atlatır hem beni birakmaz ki o kiyamaz bana. Gözlerim anneme çevrildiğinde tutamadigim bir feryat koptu dudaklarimdan annem benim annem gözleri açık bir şekilde bana bakiyordu. İlk defa gozlerinde bana bakarkenki sevgi yoktu daha dogrusu gozlerinde hiçbir canlılık yoktu. Benim annem ilk defa bana sevgiyle bakmadı, bakamadı. Ölmüştü benim biricik annem, ölmüştü benim kahraman babam ve ölmüştü benim canımdan cok sevdigim kardeşim.

 

Sonunda gerçek dünyaya dönmüş gibiydim gözlerim etrafta bana acıyarak bakan mahalleyi yanimda beni kendime getirmeye çalışan arkadaşlarımı görmüştü ama gözlerim olmaması için canımı herşeyimi verecegim gerçeğide gördü ailem benim ailem öldü hemde gözlerimin önünde

 

Benim suçum, ben koruyamadım ki onları neden onlarla birlikte bende binmedimki o lanet arabaya neden Allah benimde canımı onlarla birlikte almadı şuan

 

Bedenim daha fazla bu acıya dayanamamis olmali ki kollarimin arasinda Oğuzla bayıldım . Gerisi ise asla bitmesini istemedigim bir karanlık

Loading...
0%