Yeni Üyelik
2.
Bölüm

vareste 2.bölüm

@cekulandin

Arabayla yolda gidiyordum son hız bir şekilde.Farlar açıktı ve bir anda önümdeki insan bedeniyle ani fren yaptım.Nasıl yani yolun ortasında erkek bir insan bedeni mi? araba yolunda? Bunları düşünmeyi bir kenara bırakıp arabadan indim ve adamın yanına gittim.Yüzü gözü yara içindeydi ve sol tarafında göğsünde bir kanama vardı.Gömleğin açık düğmelerinden baktığımda kesilmişti.Normalde o adamın yolun ortasında bırakıp gidebilirdim çünkü benimde yakalanmam söz konusuydu.Ama kim böyle birşey yapardıki diye düşündüm ve yardım etmeye karar verdim.Adamın nabzını kontrol ettim.Atıyordu.Ama az….çok az.Arabanın kapısını açtım ve adamı yanıma oturttum.Ardından arabaya binip en yakın hastaneye sürdüm.Yolda giderken arada nabzını kontrol ediyordum.Bir şeyler sayıklıyordu.Ama çok sessizdi duyamamıştım.O kadar söz arasında bir tek bunu duydum "Yapma…" en sesli bunu söylemişti.Yapma kelimesi beynimde yankılanırken hastaneye gelmiştik.Onu arabadan indirip sedyeye koyduğumda yüzüne son kez bakmıştım.Arabayı park edip sedyenin peşinden gittiğimde ameliyathaneye benzer bir yer olduğunu gördüm.Ordaki koltuklara oturduğumda başımı ellerimin arasına aldığımda saçlarımı çekiyordum ve yoluyordum.En sonunda yolmayı bırakıp sadece yasladım.Ve anında beynim aydınlandı.Ben şuan napıyordum evden kaçmıştım ama kaçıncı evden kaçışımdı bu.Kaçarken bir adamı kurtarmıştım şuansa onun durumunu öğrenmek için hastanedeydim.Bunları düşünürken omzumda bir el hissettim ve haklı olarak ürktüm.Ama gelen ses rahatlamama sebep oldu.Bu Cem’di

"Korkma benim." dediğinde kendimi bırakmıştım artık.Tam buraya nasıl geldiğini soracakken bir doktor çıktı ordan.Bir hışımla ayağa kalktım.Ardımdan Cem’de kalktı.Cem benim korumamdı benim ayakta olduğum yerde oturmazdı.Ardından doktor söze başladı

"Çok kan kaybetmiş.Kan gerek.A negatif(-)." dedi.Bir dakika A negatif mi? bu benim kan grubum.Şuan noluyordu evden kaçarken yolda gördüğüm adamı kurtarmıştım ve şimdide kanımız uyuşmuştu ama anlamıştım bu adamı ikinci kez kurtarıcağımı.Biraz fazla bekleyip düşünmüştüm ama işe yaramıştı ardından doktora

"Ben verebilirim." dedim.Doktorsa eliyle sol tarafı göstererek

"Şurdan lütfen." dedi.O tarafa yönelirken

"Tamam." diye cevap verdim.Ve yürüdük…yürüdük….ve yine yürüdük en sonunda bir yere vardık.3 kişi içeri giremedik tabi.Ben Cem’e kapıda beklemesi için ufak bir kafa hareketi yaptım.O da karşılık verdi.Kanı verip çıktıktan sonra

“Dinlen istersen." lafını duydum.Ve kafamı olumsuz anlamda sallayıp ilk oturduğumuz yere gittim.O doktorda içeri geçti.Ardından

"Sen beni nasıl buldun?" dedim Cem’e.Cem

"Seni giderken görünce kaçacağını anladım ve peşinden geldim yanlız çok iyiydi kimse görmedi." dedi.Bende olumlu anlamda başımı salladım.Biraz daha bekledikten sonra doktor çıktı ve

"Kanı verdik.Hasta iyi durumda birazdan normal odaya alıcaklar.Ama biz ne olur ne olmaz hastayı çok yormayalım.Birde göğsündeki yaraya dikiş atıldı o yaranın da iyileşmesi için bir krem vericez.2 hafta boyunca her akşam sürülmesi gerek süre tamamlanıncada dikişi aldırmaya gelirsiniz.Geçmiş olsun." dedi ve odasını gösterdi.Ben girdim Cem’de kapıda kaldı.Girdiğimde uyuyordu yüzündeki yaralara pansuman yapılmıştı.Bunları gördükten sonra gözüm göğüsündeki dikişe ilişti.Bir süre bakakaldım.Gömleğindeki düğmelerden 3-4 tanesi daha açılmıştı.Koltuğa çantamı bırakıp oturdum.İster istemez gözüm hep dikişine gidiyordu.Bu yüzden kalktım ve gömleğinin düğmelerini eski haline getirdim ve oturdum.Bu esnada yavaş yavaş uyanmaya başladı.Önce serumsuz elini kafasına koydu.Ve saçlarını dağıttı.Bu hareketinden sonra beni gördü iyice şoka girmişti.Oturur pozisyona geçmeye çalıştığında

“Yava-" dememe kalmadan

"Ahh." sesini duydum ve ona yardım ettim.Oturunca direk canının yandığı bölgeye bakmak için sağ eliyle gömleğinin 2 düğmesini açtı.Yardım etmek istediğimdeyse "gerek yok" bakışı attı ve oturmamı işaret etti.Oturdum.Gömleğinin içine baktı ve elini dikişin üstünde gezdirdi.Bundan sonraysa gözü sol kolundaki seruma gitti.Biraz baktı ve hatırlamaya çalıştı.Ama bir şey hatırlamışa benzemiyordu.Ardından sessizliği bozdu ve

“Burda ne arıyoruz?” dedi.Bende

“Arabamla giderken seni gördüm.Yolun ortasında ve durumunu görünce hasteneye getirdim" dedim

"Sağol” dedi.

"Bende birşey değil” diye cevap verdim.Sonrasındaysa kapı açıldı.Cem ‘di

"Ablan aradı.Aramaya başlamışlar” dedi bende

"Abim?" diye sordum hemen. Gülümsedi ve

“Beraber aradılar da SIM’İ imha ettin mi? bulurlar çünkü" dedi biraz düşündüm ve etmemiştim.Bunun ardından

“UNUTTUM ALLAH KAHRETMESİN" diye kükredim bu sırada yataktaki adamda bize bakıyordu.Telefonumu çıkardım ve SIM’İ çıkarıp kırdım.Ve çöpe attım.Adam

“Noluyor şuan kim sizi arıyor?” dedi Cem çıktı.Bense

“Tamam zaten herşeyi duydun söylüyorum.Bizim bir geleneğimiz vardı.Bu gelenekte şeydi 15 yaşına giren kızlar evlendiriliyorlardı.Ben 15 yaşıma girdiğimde benide zorladılar ama ben kabul etmedim hep geçiştirdim zaten babamın işlerinde biraz karışık olduğu için o zamanlar çok ilgilenemiyordu.Ama bu işlerle uğraşırken ben öğrendimki babamın bir arkadaşının oğlu benden hoşlanıyormuş.Biz sevgili olduk ama ben zorla olmuştum.Neyse ben bu çocuktan zar zor ayrıldım.Bir şeyler oldu falan işte ve yaklaşık 1 yıl sonra öğrendimki beni Mertle yani eski sevmediğim sevgilimle evlendirmeyi planlıyorlarmış.Bana takıntılıymış hatta 12 yaşından beri seviyormuş beni.Bende bunu duyunca evden kaçtım.Ama yakalandım,birdaha kaçtım yine yakalandım,sonra birdaha kaçtım ve yine yine yine yakalandım.İşte bugün tekrar kaçıncada yolda seni gördüm.Olay bu” dedim ağzı açık kalmıştı.Ama biraz zaman geçince kafasını geriye yasladı ve birşeyler düşündü.Ardından kafasını kaldırıp

“Bana ne dersin?” dedi ben şok olmuş bir şekilde

“Ne?” dedim.Oysa hala sırıtarak

“Diyorum ki benle evlen.Kocan ben olayım.Hem sen benim hayatımı kurtarmışsın bende teşekkür etmiş olurum” dedi açıkçası yalan yok yani çok yakışıklıydı. Baya hemde Allahım ne diyorum ben tövbe estağfurullah sus Mehir.Bende

“Nasıl yani sen? benle mi?” dedim şok içinde önce onu sonra kendimi parmağımla göstererek gülümsemesini bozmadan

“Evet” dedi.Bense ne diyeceğimi bilemeyerek

“İyide daha seni tanımıyorum bile” dedim.Oysa

“Tanışırız tanımadığın biri olmam artık.Ayrıca emin ol Mertle evlenmek tanımadığın bir adamla evlenmekten daha kötü.Yani ben şey diye söylüyorum anlattıklarına göre sokaktan çevirdiğin insan bile Mertten daha karakterlidir emin ol." dedi uzun bir süre düşündükten sonra bana da mantıklı geldi.Çünkü Mertle ölsem evlenmezdim çaresizdim ve

“Tamam,kabul” dedim.Ne dedim içimden ne dedim ben ağzımdan istemsizce çıkmıştı.Adam

“Tamam o zaman Aras ben.Şimdilik bu kadar yeter diye düşünüyorum” dedi ve elini uzattı.Bense elini tuttum ve

“Mehir.Yeterli sanırım” dedim.Adam

“Yeterli minik” dedi bunu duyduğumda gözlerimi devirdim.Biraz sonra kapı açıldı ve

“MEHİR” sesini duydum.Kapıya baktım abimdi bir dakika abim mi? abim ne alaka.Ben bunları düşünürken abimin arkasında ablamı ablamın arkasında Cem’i gördüm.Abim geldi bana sarıldı karşılık verdim.Saçlarımı okşadı,beni kokladı ve öptü.Arkadan Cem

“Durduramadım” deyince kafamla işaret yaptım ve çıktı.Ablamlada sarıldım.Ve oturdular ardından ablam

“Bu kim?” dedi parmağıyla Aras’ı göstererek.Bende

“Ben kurtardım” dedim kendimden emin bir sesle.Abim

“O karmaşanın içinde?” dedi soran gözlerle.Bende

“Evet.Yolun ortasında” dedim.Abim

"Kızım niye haber vermiyorsun zor yırttık yemin ederim" dedi bende

"Haber verdiğimde yakalanmıyor muyum ben birde böyle deneyelim dedim” dedim abimde bir şey demeden kolunun arasına girmemi işaret etti.Girdiğimde saçlarımla oynamaya başladı ve öptü.Ablamsa

“Tamam da artık gitme vakti değil mi sence hastanedende iyileşince kendi çıkar diye düşünüyorum" dedi.Bense derin bir nefes alarak

"Biz evlenicez" dedim Aras sırıtırken.Abimle ablam

"NE!" diye bağırdıklarında Cem odaya girmişti.Cem

"Noldu bir şey mi oldu söyleyin hallediyim" dedi bende

"Bir şey yok" dedim Cem de

"İyi o zaman bir şey olursa dışardayım" dedi.Kafamı salladım ve çıktı.Ablamla abim hala şoktaydı.Abim dürttüm ve

"Eee ne düşünüyorsunuz?” dedim ablam

"Asla olmaz.Kızım Mert’i tanıyoruz en azından ama bu adamı bilemedim yani Mert’ten daha korkunç duruyor" dedi bende hemen işaret parmağımı dudaklarıma götürerek susmasını söyledim.Ablam

“Ne dedim ki?" dedi ben ve Aras aynı anda

"Ne demedin ki?" dediğimizde abim bize çok kötü bakıyordu.Ardından isteksiz bir sesle

“Tamam" dediği duyuldu abimin.Ben

“Nasıl ya cidden mi?” dedim şaşkın bir sesle abimin kabul etmesini beklemiyordum.Abim tekrar etti

"Tamam diyorum sen ne dersen o" dedi.Bende kısık bir sesle

"Teşekkürler” dedim abim de

“Rica ederim" dedi.Ve saatine baktı.Ve ablama dönerek

“Gitmemiz gerek” dedi ve ayağa kalktı.Bende ayağa kalkıp ikisinede sarıldığımda abim kısık sesle

"Dikkatli ol abicim" dedi ve bana sarılarak kokumu içine çekti saçlarımı parmaklarıyla taradı.Bende

"Sizde" dedim ve odadan çıkışlarını izledim.

Tekrar koltuğa oturdum ve Aras’ın suratına baktım.Kaşında bir bant,dudağının kenarında bir bant ve gözünün altındaki çizik için bi bant diğer gözünün etrafıysa biraz kızarmıştı.Yüzünü incelerken gelen kapı sesiyle kafam o tarafa döndü Doktor gelmişti.

"Evet Aras bey nasılsınız?" dedi Aras

"Çok iyiyim" dedi.Doktor

"Aslında sizi bu akşam taburcu etmemem gerek ama bir sormak istedim eğer kendinizi iyi hissediyorsanız çıkışınızı yapabiliriz değerlerinize baktığımdaysa bir anormallik görünmüyor” dedi Aras

“Biz çıkalım mı Mehir?” dedi niye bana soruyordu ki.Bende

“Çıkabiliriz” dedim. Doktor

”Pekala tekrardan geçmiş olsun.” dedi ve çıktı.

Loading...
0%