Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@cemre4133

Selamün aleyküm. İyi okumalar yazım yanlışları için af buyrun lütfen.

 

No.1 ft. Melek Messo-yarım kalan sigara

 

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda Azat yoktu. Yatakda oturur konuma gelerek etrafa göz gezdirdim. Yanda şifonyerin üstünde telefonumu ve yanındaki notu fark edip elime aldım.

 

"Güzelim acil görev çıktı oyüzden gitmem gerekti. Kargaşada söyleyemedim tüm tim olarak buraya atandık. Tüm karagahı n seni tanıyor olması gözümden de kaçmadı bu nu dönünce konuşucaz. 4 gün raporlusun ve evde senden başka kimse yok gönderdim kahvaltını yap nezaman geleyim dedim belli değil. Seni seviyorum çizgili lalem.."

 

Derin bir nefes aldım. Buraya tayinlerinin çıkmaları benim için güzeldi. Telefonu elime alarak abime yazdım.

 

Abim olucak yaratık no 4

 

 

Lan abiiiğğ

 

Abiiiiiiii

 

Ya baksanaaağğ

 

İyi bende gider semih kekime yazarım

 

Başlatma semihine

Baktım ne oldu

 

 

Neredesiniz?

 

Elinin köründe

Nerde olabiliriz salak istanbul Adliyesi'nde boş boş oturuyorum diğerleride kendi işlerinde.

 

 

Abiş senden birşey istiyen bilirmiyim?

 

İste bakalım ne isteyeceksin

 

 

Buraya tayin ister misin diğerleride senden dolayı orda kalıyor lar

 

İsterim tabi yeter ki sen iste abim de sen iyi misin?

 

 

İyiyim abi

 

Ben sana sonra yazarım

 

Öpüldün.

 

Yazıp sohbetden çıktım. Kendi odama girerek duş aldım. Üstüme odama gelmeden önce Azat'ın dolabından el koymuş bulunduğum siyah tişörtü altıma ise siyah şort taytımı giydim. Telefonumu da alarak aşağı mutfağa inerek kendime bir sandviç hazırladım. Streç film ledikden sonra çantama koyarak evden çıktım.

 

Ormanlık bir alana gelmiş biraz yürüdükten sonra bir banka oturarak hazırladığım sandviçi yedim.

 

Bir süre daha ormanda gezindik den sonra bir kafeye gelmiştim. Ormanda birz düşünmüştüm olanları furkan abime anlatsam mı diye. En sonunda anlatmaya karar vermiştim ama korkuyordum vereceği tepkiden.

Koca adayım olan kasyığını:) (furkan manevi abilerin en büyüğü)

 

 

Koca adayımm

 

Naberrr

 

Nehir koca adayım ne be kızım

Bana öyle seslenme demiyor muyum sana

 

 

İyi bende başkasına koca adayım derim

 

Destur kızım! Destur!

Bana öyle diyorsun istediğin kadar diye bilirsin hatta istediğini de bana tamam mı güzelliğim

 

 

Tamam abişşşş

 

Abi ben sana birşey dıyecem

 

Ama sakin ol

 

Ne oldu nehir?

Ne diceksin ?

Sana mı birşey oldu?

Cevap versene kızım!

 

 

Abi onlar geri döndü...

 

Kimler?

Abim sakın o puştların geldiğini söyleme bana sakın!

 

 

Abi...

 

İşlerim biter bitmez ilk uçakla hemen gelicem.

 

Abim seni çok sevdiğimi biliyorsun dimi

 

 

Biliyorum abi. Bende seni seviyorum

 

Biraz sabır et yavrum burayı toparlayayım gelicem sen canını sıkma

 

Benim şimdi kapatmam lazım toplantım var dikkatli ol

 

Görüldü

 

Abime görüldü atdıkdan sonra diğer konuşmaya girdim

 

Yakışukli jojuk (erkek kardeşi)

 

Ablaaaağğğ

 

Zeytin yağı zeytinden yapılıyorsa

Bebek yağı neyden yapılıyor??(11.02)

 

Niye siyah ışık yok??? (11.09)

 

Abla onlar dönmüş

 

Neden bana söylemedin(12.22)

 

Abla ben uçak biletlerini aldım iki-üç saate orada oluruz(12.30)

 

Abla biz indik(şimdi)

 

Ananı.. İşte şimdi ölebilirim..

 

..... 

 

Azat dan

 

Gözlerim bir türlü susmak bilmeyen koca adamların arasında geziniyordu. Derin bir iç çektim. Dağda da aynı, şehirde de aynınydı bunlar. Susmak bilmiyorlar. Eymen ve Göktürk gevezelik lerine devam ediyor, Polat silahını temizliyor, Arda ve Alp sakince, insan gibi sohbet ediyor bende oturmuş onları izliyordum.

 

"Komutanım siz neden konuşmuyorsunuz?" dedi Göktürk

"Herkez bir ben edemez oğlum. Kim senin çeneni çeksin." Eymen konuşurken Polat gözlerini silahından çekmeden konuştu.

 

"Sen neden konuşuyorsun peki Eymen?"

"Bilmiyorum komutanım."

 

Aslında Göktürk'ün rütbesi Eymen den yüksekti ancak konuşurken fazla resmiyeti kaldırıyorduk. Polat biraz sesiz birisi olduğu için tim dekiler biraz çekiniyordu.

 

En yüksek rütbede ki bendim. Ben Kıdemli Binbaşı, Polat Yüzbaşı,Göktürk Kıdemli Üsteğmen, Arda ve Alp Teğmen, Eymen de Asteğmen di.

 

"Arda komutanım ve Alp komutanım siz niye konuşmuyorsunuz?"

"Biz neden sizi çekilin Eymen?" Eymen yalandan suratını düşürdü.

"Ayıp ediyorsunuz komutanım. Alındım gücendim."

 

Göktürk Eymen'in kafasını kolunun altına sıkıştırdı. "Üzülme lan ben konuşuyom işte yetmez mi?"

"Komutanım.Komutanım boğuluyorum."

Eymenin sesi boğuk boğuk gelirken kafasına bir tokat geçirdim.

"Bir rahat durun lan."

 

Göktürk ve Eymen gülerek sohbetlerine devam ederken diğerleride kendi hallerinde takılmaya devam ediyorlardı. Dışarığı kontrol etmek için silahımıda yanıma alarak ayaklanırken seslendim. "Dışarıyı Kolaçan edip geleceğim." Polat ayaklandı.

 

"Bende geleyim komutanım. "

 

Gel Polat gel. Bu yarım akıllıların boş muhabbetlerine sende katlanmak zorunda kalmazsın. " Diyerek sırıtdım. Bu sefer diğerlerinden yükseldi.

 

"Ayıp oluyor komutanım". Kafamı iki yana sallayarak dılarıya adımladım. Polat ise peşimden geliyordu.

 

Polat yan taraflara bakarken ben de arkatara adımladım. O sırda kulaklıktan Polatın sesi yükseldi. " komutanım buraya bakmanız lazım". Hemen yanına doğru ilerledim. Kafamı 'ne oldu' dercesine salladım. "Komutanım ağaçların arasında hareketlilik var."

 

"Polat diğerlerine haber ver ve içeride rahat görebileceğin bir yer bulup yerleş. İyice etrafı kontrol et dilden sonra bana haber ver."

"Emredersiniz komutanım. "

 

Elindeki silahın dürbünü ile bende bakınmaya başladım. Henüz hareketlilik yoktu. Kulaklıktan Polatın sesi yükseldi. "Komutanım pusu!" dediği an silah sesleri yükseldi. "Ebeni sikim"

 

Hemen içeri adımlayıp siper aldım. "Arda! Alp! Arkaya geçin. Göktürk yanıma gel. " Hepsinden "Emredersiniz komutanım". Sesi yükseldiğinde dikkatli ve hızlı adımlarla yer değiştirdiler.

 

" Komutanım saat altı yönünde 10 kişi".Dedi Arda

"Saat dokuz yönü 5' dedi Polat.

" Saat on iki yönünde de 5 kişi var." Dedi Göktürk. Hall edilmeyecek deyildi. "Hazırlanın beyler gösteri olacak. Gelecekleri varsa görecekleri de var."Dedim. Hırsalanacaklardı biliyordum.

 

"Şimdi sıçtım sizin ağzınıza döl israfları"dedi Göktürk. Silah sesleri bir süre daha devam etti. Ardından silah sesleri kesildi. Herkes den olumlu sonuçlar alınca temkinli adımlar ile dış kapıya doğru ilerledim. Sağdan fırlayan adamla bir süre boğuştu kd an sonra yere serdim. Yaşıyordu. Saçlarından tutup kafasını havaya kaldırdım. Diğerleride gelmişti yanımıza.

 

"Konuş lan it! Tuttuğunuz askerler nerede?" cevap vermiyor sadece inliyor du. Suratına bir yumruk geçirdim.

 

"İnlemeyi kes haysiyetine tükürüp şerefini siktiğim konuş!"

Bozuk Türkleri ile konuşmaya başladı.

 

"Buranın az ilerisinde bir köy var. O köyün az ilerisinin doğusunda bir terk edilmiş bir yer var. Askerleri oraya götürmüşlerdir. Başlarında çakal diye seslendikleri biri var. Yakın adamları dışında kimse bilmez adını sanını. Gerçi askerler şimdiye gebermiştir."

 

Dedikleri ile kan beynime sıçarayınca ben de dayanamayıp üst üste iki defa yumruk atdım. "Ulan it senin ben olmayan beyin hücrelerinin atomunu sikim! Göt lalesi."

 

Silahımda kalan son mermiyi de kafasına sıktım. Yığılan bedenini ayağım ile it ekleyip (tabiri caiz ise tekme atıp) tiksinerek baktım.

"Evet beyler. Asrın Kara ve Merih Karayı kurtarma operasyonu daha yeni başlıyor"

 

Buranın temi olduğundan emin olduktan sonra köye gittik. Köy bomboştu. Köyün doğusuna ilerleyince bahsettiği yer görüş alanımıza girmişti. Yerlerimizi alıp gözetlemeye başlık.

 

"Komutanım hiç kimse yok. Yanlış bilgi vermiş olabilirmi bizi şaşıtmak için" dedi Göktürk. Çatık olan kaşlarım mümkünmüş gibi daha da çok çatıldı. Olabilirdi. Kandırmak için yanlış bilgi verme ihtimali vardı.

 

"Komutanım hareketlilik var". Dedi Polat. Bir kez daha baktım etrafa. İçeriden otuza yakın adam dışarıya çıktı. Direk sıkmaya başladıklarında karşılık vermemiz uzun sürmemiş ti.

 

"Bunların nerden haberi oldu lan!" dedi Alp.

"Keskin nişancıları var. " Dedi Eymen.

"Polat keskin nişancı sende".

 

"Komutanım arkadan çıkıyorlar. Esirleri götürüyorlar komutanım! " ses Polat'dan gelmişti.

 

"Burayı hızlıca temizleyip gidiyoruz". Dedim.

" Lan Eymen iyi misin?" dedi Göktürk.

"Sıyırdı komutanım sorun yok".

" ecdadın a tükürüp yedi cedini sikip atomları na ayırdığı mın turşusu" daha da bir kinlendim.

"Keskin nişancıyı halletdim." Dedi Polat.

 

Kısa sürede burda işimiz bitmişti. Polat'ın sesi geldi.

"Mekanın arkasındalar komutanım"

"Gidiyoruz"

"Emredersiniz komutanım. "

 

Bir süre sonra tekrar dan çatışma başladı. Oldukları yerin etrafındaydıl ve ön tarafa göre daha az adam vardı. Asrın ile Merih bindirdikleri arabadaydı.

Adamları halletdikden sonra araba hareketlenince hızlıca o tarafa döndüm. Ancak bir silah sesi geldi.

 

"Temiz" dedi Polat. Ardın Eymen ıslık çaldı. Heyt be komutanım. Hınzır gibi yemiştiniz valla."

 

Arabanın yanı gelip dikkatlice ama bir o kadar da hızlıca kapısı açtım. Karşımda iki tane elleri ve kolları bağlı asker duruyordu. Arabadan indirdik den sonra timin sağlıkçısı Alp kontrol etmeye başladı.

 

"Komutanım sağdakinin nabzı yavaş, soldaki nin bilinci yarı kapalı yarı açık ama nabızı sağdakine göre iyi"

 

Sağdaki Asrın soldaki ise Merih dı. Aklıma gitmeden önce nehirin anlatdıkları geldi.

 

"Herşeye rağmen neden beklemek istiyorum Azat."

 

"İçinden geçeni dinle Nehir'im. Eminim en doğru olanı odur. Geri dönecek inanıyorum ben"

 

Ana dönüp telsizi açtım

 

"Kıdemli Binbaşı Azat Kara."

 

"Merkez dinlemede"

 

"Esir teslim alındı. Yaralılar. İçlerinden birinin nabzı yavaş.

 

"Anlaşıldı. Helikopter geliyor. Operasyon tamamlanmıştır".

 

"Emredersiniz komutanım"

 

Onlara baktıkça sinirim bir kez daha her hücreme taştı. Bastığım yeri titretecek kadar doldum o an. Ve bir kez daha herkes adına, tüm bu şerefsizleri temizleyeceğime ant içitim.

 

......

 

Nehir'den

 

"Tunahan ablacım siz neden bana haber vermeden buraya geliyorsunuz"

"Abla gelmeden önce bilet aldım geliyoruz diye mesaj atdım bence o yeterli"

 

"Bak yakışıklım onlar sizi bilmiyor ortada sizlik bir durumda yok zaten hem ben tek deyilim ki yanımda Azat da var. Onunla beraber kalıyoruz. Uçağı hazırlatalım geri dönün yalvarırım. Sizede zarar gelsin istemiyorum.

 

"Abla yapma böyle kimse bize zarar veremez çünkü sen varsın, azat abi var, çınar abim var. Sen söyle bize kim zarar verebilir bize etrafımız asker ve polis dolu. Siz önlem olarak korumada dikmiş sinir 50 tane"

 

"Tuna ablacım anlamıyorsun ben sizide koruyamamakdan korkuyorum"

"Korkma abla bak bende polislik okuyorum lütfen.. Sakın ol o abimiz olucak kişiler beni ve ikizimi üzemez.

 

" hadi ablacım artık yatalım ben daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.. Yatıp dinlenmek istiyorum hem sizde yol yorgunusunuz. Sonra yine konuşuruz bu konuyu."

 

"Tamam abla sonra konuşuruz. İyi geceler"

 

"İyi geceler yakışıklım. İyi geceler.

 

 

 

Loading...
0%