Selamun aleyküm . Yazım yanlışları için af buyurun iyi okumalar...

Turuncu Gökyüzü- Votka&Sigara

2 hafta sonra

"Ablacım ben çıkıyorum, kahvaltı hazır acıkınca yersiniz"

"Tamam abla".

Öpücük atıp evden çıktım. Önce hastaneye gidip durum bilgisi alıp oradanda karakola geçicekdim.karakoldan çıkdıkdan sonra karargaha gidip azat gıl hakkında bilgi alıcakdım.

Hastane kapısından içeri girip Merih ın doktorunun odasına çıktım. Kapıyı çalıp odaya girdim.

" Merhaba Sina... ben Merih Kara hakkında durum bilgisi alıcaktım"

"Merih beyin durumu aynı hâlâ yoğun bakımda. Hayatı tehlikesi var ama az. iç kanama riski bulunuyor."

"Anladım.iyi günler.. "

1 saat sonra

Karakola gelmiş mahelle kavgasına ait bir kamera kaydını izliyordum. Aniden kapımın çalması ile irkildim.

"Komiserim ,Amirim sizi çağırıyor". Başım ile onaylayıp amirin odasına doğru adımladım.

"Buyrun amirim"

"Bir ekip hazırla bir ihbar aldık baskına gidiyoruz.

"Emredersiniz Amirim"

Ekip hazırdı silahları kontrol ederek arabalara bindik. Baskın bir kumarhane ye yapılacaktı.

İhbarın verildiği yere gelmiştik. Arabadan indiğimizde adresi verilmiş olan evi incelemeye başladım. Eski terk edilmiş4 katlı bir binaydı. Bodrum katı ile 5 kat.

Hepimiz binaya sesiz ama bir o kadar da hızlı adımlar ile giriş yapmıştık. Bodrum katına indiğimiz zaman bizi bir kapı karşıladı. Herkes yerlerini alırken, Onur'un eli daire çizmesiyle hazırlandık, son kez silahların şarjörü kontrol ettim. İkinci bir hareketi ile harekete geçtik.

Onur tekme atarak kapıyı kırdı ve önden ilerledi. Bizi ve silahımızı görenler ya çığlık atıyor yada onlarda kendi silahlarını bize doğru tutuyırdu.

"Poliscikler indirin o silahlarınızı yoksa elimden bir kaza çıkar"

"Silahları indirmemizi istiyorsan teslim olun"dedi Onur

"Bana bak polis ben lafımı iki kere söylemem ama sen bakıyorum çok ısrarcısın bizden günah gitti" Silahını bana çevirdi ve bir el ateş etti. Mermi sol omzumu sıyırmıştı.

Onun bana sıkmasıyla çatışma başlamıştı. Abi biz buraya baskına gelmiştik çatışma çıkartmaya deyil adamları tutuklayıp gidicek dik . Yaram derin olmalı ki kan fazla akıyordu.

"Ulan it herif ben senin ecdadını sikiyim ne sıyırıyorsun ya tam on iki den vur ya da hiç sıkma beni örnek al biraz" diyip karın boşluğun dan vurdum.

"Nehir sen salak mısın! Ağzın çıkanı kulağın duyuyor mu?"

"Duyuyor yada duymuyor bu seni ilgilendirmez tek ilgilendiren şey üç dakimın kaldığı her an bayıla bilirim çünkü kan kaybından hem çağırdığın ekip nerede kaldı mermim az kaldı adi herif"

"Bana ne bağırıyorsun kızım ben neyaptım"

"Aynen arkamdan iş çeviren de benim aq"

"Öyle olması gerekiyordu"

"Bok gerekiyordu. Onur ya susar o çeneni kapatırsın ya da Sis ve Lord ile hastet giderirsin çünkü onlar seni bayağı özledi özelikle de Lord" ağzının içinde birşeyler homurdandı.

Son bir kaç dakika dayanabilirim başım dönüyor ve gözümün önü kararıyordu.

Ne kadarda çok kanım varmış lan benim kesin hepsi azatın bana zorla içirdiği pekmez ler yüzden oldu. Adam anneannem gibi pekmez içiriyor zorla. Hayır yani anlamıyorum bana içiriyor kendisi içmiyor ama yeşil renginde olan o abuk subuk olan içeceği içiyor. Midesiz olduğunu bir kez daha anlamışolduk hoş sarımsak turşusunu mayonez ve hardalı sosa batırıp yiyen birisinden bahs ediyoruz.

                                      ..... 

Gözlerimi açtığımda klasik bir yerde açtım. Hastene odasında ama ufak ara farkla serum niyetine kan yiyordum. Ne zaman bayıldım acaba.

Uyandığımı Gören Onur konuşmaya başladı.

"Nehir iyi misin? nasıl hissediyorsun? Dur ben doktara haber vereyim."

"Kaç saattir buradayım? "

"Üç saat oldu çok kan kaybetmişsin. Birazdan torba biter çıkarız."

Kafamı anladım dercesine salladım. Zaten torbada az kalmıştı(...)

Albay bey amca

Önder bey amcaa

Efendim Kızım

Kızın mıyım gerçekten ?

Nehir içtima ya katılmak istermisin?

Yok sağol Önder amca

Kalsın

Şey ya Azat gilin timin den haber var mı?

Hayır kızım

Bir haber alırsak söylerim sen düşünme fazla

Tamam Önder amca kolay gelsinn

Sağol kızım sanada

Telefonu masanın üstüne bırakarak dosyaları gözden geçirmeye başladım.

Aradan nekar geçti bilmiyorum. Kapının çalmasıyla yerimden sıçradım.

"Komiserim bir gelirmisiniz."

"Ne oldu Deren?"

"Nezarethaneye bir bakmanız lazım"

"Geliyorum".

Nezarethaneye geldiğimizde gördüğüm yüz ile donup kaldım.

"Abi!"

"Aaa Nehirrr abini burdan çıkarmaya mı geldin".

" Abi salak mısın sen neden burda olduğunu merak etdim bak şimdi."

"Bir şey yok ya kavga etdim sadace okadar"

"Abi sen cumhuriyet baş savcısısın bilmem farkıdamısın.Hem sen nezaman geldin Ankara'ya? "

"Dün geldik".

" Geldik derken hepiniz mi geldiniz"

"Evet"

"Salak o zaman neden Furkan ya da Çınar abimi aramıyorsun"

"Napiyim kızım onun çenesini çekemem."

"Sen benim koca adayıma çekemem mi dedin. İyi sen bilirsin burda kalacaksın seni almaya büyüklerin den biri gelirse gidersin yoksa sabaha kadar burada müsafirimiz sin. Hadi eyvallah abicim."

"İstediği kitabı alıp yanında ekler de ısmarlarım"

"Yemezler abiş".

"Hiç mi".

"Hiç."

"Ucundan bile mi? "

"Ucundan bile abi. Ben gidiyorum burada kal. Deren'e dönüp "Bu şahısa yemek ve su vermeyin. Cezalı kendisi".

" Tamam komiserim."

"Deren Nehir de komiserim deme görev dışında. " Kafasıyla beni onayladığı zaman odama geçtim. Masanın üzerinde duran telefonumu alarak abime yazmaya başladım.

Koca adayım olan kas yıpını:)(Furkan abisi)

Abiiiiiiii

Abii

Bak bir

Koca adayım olan kasyığını

Baksana

Bakmaz isen gider başkasına koca adayım derim.

Abiiiii

Ne var bebeğim toplantıdaydım.

Ne zaman Ankara'ya geldiniz.

Sen ne zaman öğrendin hangi gereksiz söyledi.

Şey ya

Benim salak abim nezarete düştü

Yine hangi mal düştü?

Hakan abim

Ben uğraşamam toplatım var çınara söyle o halleder akşam da bir iş çıkmazsa yanına gelmeye çalılırız güzelim

Tamam abi

Kaslı hayalet

Abiii

Abimmm

Canım abimmmm

Abi baksana yaa

Abiiiğğ

Lan bağğkk

Ne anırıyon albayın yanındaydım

Önder amca nın mı yoksa osman amcanın mı?

Sen nereden tanıyorsun lan

Şey yaa hakan abim burda nezarethaneye düştü gelip onu alsana

Döl israfı lan bu çocuk birde savcı olucak başımıza

Abi 

Sende askersin ama nezarethaneye düşüyorsun

Ben de diyordum bayağıdır nehir ile içtima yapmıyoruz özledim bende ne dersin kırmazsın abini

Ben de seni seviyorum abii

Sağol ben almıyım

Benim işlerim var gelir alırsın hakan abimide

Baybay

Az daha hapı yutuyorduk. Benim onunla karşılaşmamam lazım çünki ölmek için daha çok gencim.

Saat 16:08 olmuş du. Abim olucak varlık gelmiş kardeşini nezarethane den çıkarmış biraz ona çıkıştıktan sonra gitmişlerdi. Ben cezamı sonra alıcakmışım.

Az önce Önder amcadan Bozkurt timinin yola çıktıklarına dair mesaj gelmişti. Karakoldan çıkarak Askeriye ye geçtim.

Önder amaca beni kapıda karşılamıştı. Beraber helikopter pistinin oraya doğru ilerledik.

"Nasıl sın kızım? "

"İyiyim Önder amca ama Azatımı görürsem daha iyi olucam"

Kafasını anladım dercesine salladı.

Aradan geçen beş dakikanın ardın dan helikopter sesiduyuldu. Helikopter kısa sürede iniş yaptı. Sıra halinde dizilip tekmil verdiler.

Koşarak Azatın yanına vardım. Gözlerim vücudunu analiz etdiğimde yara almadığından emin olup boynuna atladım. Omuzumdaki yara acımıştı. Ben kısıkca inleyince hızlıca ben den ayrıldı.

"Ne oldu?"

"Şey ya bişey yok bugünki oparasyon da omzumdan mermi sıyırdı. Öyle önemli bir şey yok yani merak etme. "

"Merak etmiyim! Niye merak etmicekmişim kendine dikkat etsene! Gelmişsin karşıma yaralandım diyorsun ama dikkat etmiyorsun"

"Abimler Ankara'ya taşındı ve Berke ile Mine buraya geldi iki gün sonra geri dönücek ler"

"Abin gil neden taşındı"

"Ben istedim. Aman boşver hadi eve gidelim Mine yemekleri hazırlamıştır"

"Önce odaya gidip üstümü deyiştirmem lazım bir de operasyon raporu yazıcam"

"Operasyon raporu nu yarın yazıp versin birşey olmaz bence bir güncük den. Olmaz demi? "

"Olmaz güzelim. Tamam o zaman sen arabanın oraya geç ben geliyorum"

Kafamla onayladım.

Arabanın kaputuna yaslanmış Azatı beklerken Çınar abimin bana seslendiğini duydum.

"Nehir burada ne işin var senin? "

"Azatı bekliyorum abi "

"Anladım. Abim biz bugün akşam gelemicez işimiz çıktı.

" Tamam abii"

"Benim şimdi gitmem lazım güzelim dikkat et kendine."

Bir süre daha bekledik den sonra nihayet Azat gelmişti.

"Nerede kaldınya sen beklemekten ağaç oldum burada".

"Raporu da yazdım o yüzden güzelim özür dilerim "

"Sorun de-" sözümü bölen şey telefonumun çalmasıydı. (+Mine, -Nehir)

+"Abla çobuk gel "

-"Mine ne oldu ablacım"

+"Abla hiç olmaması gereken birşey oldu "

-"Ablacım ne oldu "

+"Anlatılacak birşey değil berke'yi zor tutuyorum çobuk olun" telefonun suratıma kapanması ile arabaya binip hızla eve doğru ilerlemeye başladık yaşıyacaklarımız dan habersizce...

Biraz merak edin bir şey olmaz:)