“Hilay hanım. Maşallah yavuklu olmuşsun elin adamıylan” Neslihan teyzenin yaptığı gereksiz imayla ona döndüm.

“Ne o Neslihan teyze senin Eren denen oğlunla mı yavuklu olsaydım?”

Dediğimde Kutay Neslihan teyzeye olan bakışları değişti.

Kutay kulağıma gelip, “Oğlunu sana mı yapmaya çalışıyordu?” dedi.

Onu onayladım.

Tam Neslihan teyzeye “Yavuklu de-” demiştim ki, Kutay dişlerini sıkarak, “Evet yavukluyuz teyzecim, sorun mu var? Al oğlunu başına çal.”

Neslihan teyze ona ayıplar gibi bakarken, “Beni aşağıda bekleyin ” dedi. Biz hızla tüyecekken, evinin ikinci katta olmasını fırsat olarak kullanıp hemen aşağı indim.

Yanımıza gelip, Kutay'ın yüzüne baktı.

“Oğlum daha yeni ki hareketlerimden dolayı kusura bakma. Sadece Hilay kızımı oğlum Eren'le yakıştırdığım için üzüldüm. Şey bir de benim bir kızım var. Huyu huyuna. Boyu boyuna. Ne dersin? Ha?”

Kadının yüzsüzlüğüne hayran kalırken ben konuştum bu sefer.

“Neslihan teyze sevgilimle ben gayet mutluyuz. Lütfen huzurumuzu bozma.” deyip ayak uçlarımda yükselerek Kutay'ın yanağını öptüm.

Kutay şok içinde kalırken bende utanmıştım.

Neslihan teyze, “Aaa ayıp denen bir şey var. Şimdiki gençlere bak.” deyip evine girdi.

Ben Kutay'a bakmadan arabaya binmiştim.

Kutay'da arabaya bindiğinde, hemen yanıma yaklaştı.

“Tüh, kısmetim kapandı.” demesiyle sinirin beynime çıkması bir oldu.

“Git o zaman kısmetine.” diyip küstüm.

O yanıma sıvışarak, “En güzel çiçek benimleyken başka çiçeklere ihtiyacım yok.” dedi.

“Ayrıca daha yeni beni öpmenin de cezası olucak küçük hanım.” dediğinde güldüm.

“Ne o öpemez miyim?” dediğimde başını hayır anlamında salladı. Yanağına uzanıp öpecekken yavaşça başını döndürmesiyle, çenesinin orasını öpmüştüm.

Utançtan kıpkırmızyken, “Benim bu seferde babam doğum yapmış” deyip arabadan inmeye çalıştım. Fakat o koluyla buna engel olup, “Bu sefer kaçmak yok” dedi.

Ben yutkununca, “Eee nerede kalmıştık?” deyip, yaklaştı.