@cemrenur_klc
|
Elinde ki telefonumla yanıma oturan Kutay'a baktım. Antreman yaparken baya terlemiş gibiydi. Elindeki suyu kafasına dikerken gözlerini bir an bile benden ayırmadı. "Eee” diye sorduğum da, o da aynı şekilde devam etti. Melis'de yanımıza geldiğinde, Kutay'a bakıp, “Kutay, şimdi Hilay benim yengem mi?” dediğinde Kutay'ın içtiği su boğazında kaldı ve öksürdü. Bende aynı sekilde utançtan yerin dibine girerken, Melis koluma girip, “Yenge sanırım abim ölüyor. Aman boşver gel biz seninle kahvaltı etmeye gidelim.” dedi. “İyi de biz birlikte edicektik.” diye arkamızdan masumca bağıran Kutay'a karşı sadece göz devirdi Melis ve koluma girip spor alanını geride bıraktı. “Yenge abimle neler oluyor?” diye sorduğunda bir bank gibi bir yere oturmuştuk. “Sevgili değiliz.” dediğimde, “Gelmeseydik olacaktınız.” dediğinde, somurttum. “Melis inan bana hiç bir şekilde olmayacaktık. Gelsenizde gelmesenizde.” dediğimde duraksar gözlerle bana baktı. “Peki ama neden? Aranızda bir kıvılcım var gibi duruyor. Bu belli.” dedi ve durdu. “Güven Melis. Sence bazen tek gerekçe sevgi veya hoşlantı mıdır? Güven bile bazen yetmez. Bence tek ihtiyaç zaman.” “İyi ama o zaman birbirinize niye gönderme yapıyorsunuz? Tüm magazin şuan sizi shipliyor.” Dediğinde yanıtladım. “Zaten zamanı gelince sevgili oluruz. Önemli olan bu değil. Birlikte daha fazla zaman geçirmek. Yani biraz daha zaman. Hemen 2 haftada sevgili olmak bana mantıklı gelmiyor.” dediğimde bana hak verir gibi başını salladı. O sırada arkada bizi izleyen Kutay'dan habersizdik. |
0% |