
---
Yılların Sırrı – 19. Bölüm: Kalbin Durduğu Yerde.
Hastane odasında zaman adeta donmuştu. Yaman’ın kalbi durmuş, o ince çizgide hayat ve ölüm arasında gidip geliyordu. Monitörün düzenli bip sesi, sessizliği bölüyor, Dora ise korkuyla umut arasında onun elini bırakmıyordu. Ellerini sıkıca kavramış, onun gözlerini açmasını bekliyordu.
“Yaman... Hadi uyan,” diye fısıldadı sesi titreyerek. Kendi kalbi duracakmış gibi hızlı çarpıyordu.
Kapı hafifçe aralandı. Boran, Damla ve Emre içeriye sessizce girdi. Gözlerinde endişe vardı ama bir nebze umut da vardı.
“Kalbi yeniden atıyor ama bilinci hâlâ kapalı,” dedi Boran.
Dora başını iki yana salladı. “O uyanana kadar buradayım,” dedi kararlılıkla.
Bir an sonra Yaman’ın parmakları hafifçe kıpırdadı. O kadar nazikti ki kimse fark etmedi ama Dora’nın kalbi o minik harekette umutla doldu.
“Yaman?” dedi, gözlerini ona dikti.
Ve mucize gerçekleşti: Yaman’ın gözleri yavaşça aralandı. Görüşü bulanık ve karanlıktı ama gözleri Dora’yı buldu.
“Dora…” diye mırıldandı.
Dora’nın gözlerinden yaşlar süzüldü. “Buradayım, seni bırakmadım,” dedi.
Doktorlar ve ekip hızla odaya doluştu. Serhat ve Boran da geldi. Yaman hafif bir gülümsemeyle konuştu. Sesi zayıf ama güçlüydü.
“Konuşun,” dedi. “Neler oluyor?”
Serhat ciddi bir ifadeyle yanıtladı. “Sır sadece Koray’dan ibaret değil. Daha derin, karanlık bir oyun var. Seni korumalıyız.”
---
Koray başka bir yerdeydi. Arabasının ön camından dışarıyı izliyordu. Parmakları direksiyonun üstündeydi. Gece boyunca ne kadar hızla gittiğini hatırlamıyordu. Dizlerinin titrediğini fark etti. “Yaman...”
İçindeki karmaşık duygulara yenik düştü. “Sana bir şey olursa... bana ne kalır ki?” dedi kendi kendine. Öfke, nefret, yılların yüküydü. Ama yine de kardeşliğin gölgesi vardı. Sır’a hizmet etmek, onu Yaman’ın karşısına koymuştu. Ama her görev içini parçalayan bir yük olmuştu.
O aslında düşman değil, kardeşti. Düşmanlar ölünce kazanılmazdı. Kardeşler ölünce her şey biterdi.
Telefonuna bir mesaj geldi:
“Sakın geri adım atma. Yoksa olan yine sana olur.”
— S.
Koray ekranı kararttı. Artık bir karar vermesi gerekiyordu: Ya kardeşini kurtaracaktı ya da tamamen kaybedecek.ti
Doğa hastane odasında ablasının yanına geldi. Dora uyukluyordu, başı Yaman’ın yatağına yaslanmıştı. Gözlerinde uykusuzluk, yüzünde korku vardı. Doğa saçlarını okşadı.
"Abla... sen güçlüsün, biliyorum. Ama bu kez birlikte savaşacağız. Sadece Yaman için değil... her şey için."
Kapı ansızın açıldı. Boran girdi, gözleri doluydu ama sesi sertti.
“Yeni bir gelişme var,” dedi. “Sır harekete geçti.”
Başkomiser Serhat, elinde bir USB bellekle odaya girdi. “Sır’dan gelen yeni kayıt bu. Bu defa farklı.”
Ekranda bulanık bir görüntü belirdi. Sadece boş bir sandalye vardı. Sonra birisi oturdu.
Sır yüzünü göstermedi ama sesi yankılandı:
> “Yaman hayattaysa bu kaderin değil. Benim iznimledir. Ama her iznin bir bedeli vardır. O bedel şimdi geliyor. Koray… artık seçim zamanı.”
Dora başını kaldırdı. “Koray mı? Ne Koray’ı?”
Boran bakışlarını kaçırdı. Doğa anladı.
“Yaman’ın kardeşi…”
Gece hastanede ilerlerken Koray binaya girmişti. Kamuflajıyla sessizdi. Yaman’ın odasının kapısına geldiğinde durdu.
İçeride Dora vardı.
Kapı aralandı. Göz göze geldiler.
“Sen...” dedi Dora. “Burada ne işin var?!”
Koray başını eğdi. “Onu görmek istedim. Belki de... veda etmek.”
“Sen onun kardeşiymişsin…” dedi Dora, gözleri doldu. “Ama kardeşlik bu mu? Onu ölüme sürüklemek mi?”
Koray sessiz kaldı. Yavaşça yatağa doğru yaklaştı. “Senin savaşınla benim savaşım aynı değilmiş... ama ben hep senin yanındaydım, sadece fark etmedin.”
Dora bir adım geri çekildi. “Bunu ona anlatırsın. Eğer uyanırsa.”
Koray gözleri buğulandı. Kapıya yürüdü. Tam çıkarken döndü:
“Ben onun için taraf değiştirmeye hazırım. Ama bunun için önce birinin durması gerekiyor. Sır’ın.”
Sabah hastanenin çatısından bir kurşun sesi yükseldi.
Pencerelerden biri çatladı.
Yaman’ın monitörü sinyal verdi. Dora çığlık attı: “HAYIR!”
Ama hemşireler hızla içeri girdi. Kalp ritmi normale döndü.
Sır sadece bir gözdağı vermişti.
“Unutmayın… yaşamak bile benim iznimle.”
Dora, Yaman’a bakarken usulca fısıldadı:
"Belki dünya seninle savaşırken yıkıldı ama ben, ne olursa olsun, yanında duracağım. Çünkü senin kalbin durduğunda, benim kalbim de durdu. Şimdi birlikte yeniden atacağız." Sevgilim.
Bölüm sonu
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |