
10.BÖLÜM
İYİ OKUMALAR. 🫶🌼
BU ARADA PANOYA KÜÇÜK BİR DUYURU PAYLAŞTIM. DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZARSINIZ🤍🩷
Ben hayatımı yoluna koymaya çalıştıkça herşey daha da önüme engel çıkarıyordu.
Şu an olduğu gibi.
Daha Rüzgar olayını çözemeden, bir de başıma karşıma geçmiş, pişmiş kelle gibi Sırtırak buraya taşındım diyordu.
Sinirden ellerimi yumruk yaparak sakinleşmeye çalıştım.
Yapmacık bir gülümsemeyle "Öyle mii?" dedim. Ama sinir olduğum her halimden belliydi. Bunu saklayamıyordum. Çünkü bu ani karşılaşma beni dumura uğramıştı.
Benim sinirli halimi gören Cem. "neden öyle bakıyorsun bana?" dedi beni çözmeye çalışıyor gibi bakıyordu.
"Nasıl bakıyorum kii?"
Alaylı bir yüz ifadesiyle gibi "Beni öldürecek mişsin gibi"
Küçük bir kahkaha attım. "Ben mi, öyle biri gibi mi gözüküyorum" dedim.
Eminsiz bir şekilde "Yanii" dedi.
Derin bir nefes aldım Kendi toparlayarak konuştum. "Kusura bakma sinirlerim bozuk bugünler de" dedim.
Sevecen bir sesle "Yok yok hiç sorun değil " dedi.
Ardından "Almayacak mısın beni içeri?"
İç sesim kardeşim sen bir üste taşınmıyor musun? dedi.
İlk defa iç sesime hak vermişti..
Tekrardan Derin bir nefes alarak elimle İçeriyi gösterdim. "Tabii"
İçeriye girdiğin de tam kapıyı kapatacaktım ki, Rüzgar'ın merdiveninn başından bana baktığını gördüm. Tan bir kaç adım atarak kapıya gelecekti ki, direkt yüzüne kapattım kapıyı.
Derin bir nefes alarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım.
Cem'in içerden gelen sesiyle kendime geldim.
Cem "Evin güzelmiş"
Son kez derin bir nefes aldım Kendimi toparlayarak salona ileridim.
Koltuğa oturarak şaşkınlıkla "Beğendin mi?" dedim. Halbuki o kadar pek birşey yapmamıştım ki eve
Kafasını olumlu anlamda salladı. Yandan bir bakış atarak. "Bir kaç dokunuş lazım" dedi.
"Ne gibi? "
Bana sanki önemli bir sır verir gibi kısık sesle konuştu. "Meslek sırrı"
Bu muydu yani? Bakışımı attım.
O ise gülerek konuştu. "Ben bu espriyi yapabilimek için mühendis oldum."
Yapmacık bir gülümsemeyle alkış tuttum. "Zeka fışkırıyor Maşallah"
Evimi biraz süzdü "Ama güzel bir bina ben sevdim."
"Sen nereden buldun ki? "
"Annen Eylül teyze söyledi"
Yapmacık yüz ifadem yüzümde donuk kaldı.
Hiç birşey çaktırmamak adına. "Öyle mi?" dedim. Dişlerimin arasından.
"Evet, ama dediği kadar güzelmiş " ve sessizce mırıldandı "Sen de varsın.."
Duyulmamış sanmıştı ama duymuştum.
Ayağa kalkarak "bir şey içer misin? " dedim.
"Soğuk içecek varsa alayım "
Kafamı olumlu anlamda salladım.
Mutfağı doğru ilerlerken, bir yandan da telefonumu açıyordum.
Anne.. Anneee
Telefonuma baktığımda sıladan bir sürü arama ve mesaj olduğunu gördüm.
Avcumu alnıma vurdum. En son ben Sıla'yı arayacaktım.
Sılaya hemen mesaj yazdım.
"Sıla, ben sana döneceğim iyiyim bir şey yok ama çok şey oldu."
Sılanın sohbetinden çıkarak
Ardından Anneme yazdım.
"Anne?" Bir yandan bardakları çıkarıyorum bir yandan da telefonunu kontrol ediyorum mesaj var mı diye
Dolaptan kolayı çıkardığım da annem'den mesaj geldi.
"Efendim kızım"
Hiç uzatmayarak konuya girdim.
"Anne, Cem'in burada ne işi var. Hatta bu binada! "
"Ee kızım fena mı oldu, yabancı değil hem"
"Anne yaaa annee offf! "yazarak telefonu kapattım.
Bir de annemle uğraşamazdım. Cem ve Rüzgar varken başımda
Onca olayı anneme anlatmazdım da hem. Bir sürü soru soracaktı. Nerde tanıştın? Kim? Sıla nerede? v.s v. s
Kolaları tepsiye koyarak tam arkamı dönecekken Cem ile çarpşmamla bütün kola beyaz tişörtüne dökülmüştü.
Hemen elimdeki tepsiyi tezgaha bıraktım.
"Cemm özür dilerim "
Tebessümle "Sorun yok Simay " dedi.
İç sesim 'buda herşeye gülüyor' dedi.
Buna ben de kahkaha atmak istesem de gülemedim. Şuan gülünecek bir ortam değildi. Buna sonra gülecektim.
Arkamda ki peçetelikten hemen peçete aldım. Tam arkamı Cem'e dönmüştüm ki,
Tişörtünün boğaz kısmından tutarak bir çırpıda çıkardı.
Kafamı hızla sağ tarafta çevirerek peçeteyi uzatarak konuştumkonuştum.
"Peçete?"
Gülerek "Gerek yok" dedi.
"Tamam sen.. Şey yap git üstünü giy"
Eğlenceli sesiyle "Tamam teşekkür ederim. Kola için" dedi
Kafamı çevirmeden olumlu anlamda salladım.
Bir süre sessizlikten sonra kapı sesiyle derin bir nefes verdim.
Şimdi bu çıkmıştı başıma. Sitemle kendi kendime konuştum. "ALLAH BANA SABIR VERSİN HAKİKATEN ALLAH BANA SABIR VERSİN. "
******
Alarımın zar zor sesiyle uyandım. Alarımı kapatırken zorla kalktım. Bu soğuk havada sıcacık yatağımdan ayrılmam zor olmuştu.
Mutfağı giderken bir kaç şey ağzıma attım.
Üzerime de beyaz gömlek, siyah kalem etekle küçük bir çanta alarak üzerime siyah paltomu geçirerek çıktım evden.
Havanın soğukluğundan ayılmam zor olmamıştı. Son kez esnedikten sonra okula doğru ilerledim. Yanıma duran siyah araba ile bakışlarımı arabaya çevirdim.
Akın'nın arabasıydı.
Gözlerimi devirdim.Hastaneden sonra bir daha görüşmemiştik. Sanırım oda girayı okula bırakacaktı.
Araba'nın camını açarak Havadan bile soğuk sesiyle "Günaydın Simay hocam" dedi.
Tebessümle "Günaydın Akın bey" dedim.
Adam o kadar tehlikeli bakıyorsu ki, insan göz göze gelemeye korkuyordu.
Şüpheli bir sesle "Okula sanırım " dedi.
İmalı bir sesle "Evet, sizin de dediğiniz gibi işime bakıyorum"
Hem yürüyordum, hem de konuşuyordum
Bir kaç saniye baktı banaa dudaklarında belli belirsiz tebessüm olmuştu.
"Giray da aynı okula gidiyor bırakayım sizi de"
Ona bakmayarak keskin bir sesle "Teşekkür ederim, gerek yok" dedim.
Arkadan Giray'ın sesi gelmesiyle bakışlarım arabanın içine kaydı
"Öyetmenim gel. Yütfen"
Bunun sonu olmadığından emin olduğum için istemeye istemeye "Peki" dedim.
Kapı açıldığı an upuzun bir koltukla karşılaşmıştım hem de karşılıklı.
Karşıya geçerek oturdum.
Akına "Günaydın" dedikten sonra
Hemen giraya en neşeli sesimle "Günaydın" dedim.
"Günandın Öyetmenim " dediği an tebessüm etmeden duramadım.
Akının sesiyle yüzümde ki gülümseme gitti ciddi bir hal aldı.
Akın"Siz nasılsınız Simay hocam"
"Teşekkür ederim iyiyim sizler? "
Soğuk bir ciddi bir sesle" iyiyim " dedi.
Havadan bile soğuktu adamın sesi.
Konuyu dağıtmak amaçlı. Mahçup bir sesle " Bu arada, size tekrar teşekkür etmek istiyorum. O gün beni hastaneye getirmişsiniz o kadar "
Biraz beni süzdü Kafasını olumlu anlamda salladı.
Araba durduğunda sol kapı otomatik açıldığı an giray hemen inmişti.
Tam benim tarafımda ki kapı açılmıştı ki,
koltuktan kalkmak için kapıya doğru ilerleyecektim ki, Akın konuştu.
Akın"Simay hocanın kapısını açmayın!"
Af buyur?
Akının dediği şeyle kafamı hızla ona çevirdim.
Sesimi sakin tutmak adına" Anlayamadım Akın bey? " dedim.
Yaslandığı koltuktan doğrularak bana doğru hafifçe eğildi.
Akın" Siz demediniz mi teşekkür etmek istiyorum diye, bu akşam yemeğin de bana teşekkür edebilirsin"
İstemsizce kaşlarımı havalandı..
Tekrar arkasına yaslandı. "Kaç gibi müsaittiniz?"
Şimdi yok desek kapıyı açmayacak, derin bir nefes verdim. "Sekiz buçuk "
Kafasını ağır hareketle olumlu anlamda salladı. Gözlerini benden ayırmayarak konuştu.
Akın "Simay hoca'nın kapsını açın!"
Kapı açıldığı an.. Tam indiğim de ilerleyecekken Arkamdan tekrar baktım. Adam korkutucuydu Giray bunun yanında nasıl duruyordu?
Önüme dönerken okulun içine doğru ilerlemeye başladım.
Kendi kendime de söylenmeyi ihmal etmiyordum kafamı gök yüzüne kaldırarak
"Allah'ım sen sonumu hayır et" dedim.
Gözlerimi öğretmenler odasının da camına değdiğini de çatık kaşlarla bana bakan Rüzgarla karşılaştım.
Okula girdiğim de direkt öğretmenler odasına girdim. Rüzgarla göz göze gelememek için elimden geleni yapıyodum.
Yanıma oturarak sinirle konuştu "Simay neler oluyor, bana bir soğuk yapıyorsun, bir bakıyorum, evinden biri erkek çıkıyor, bir bakıyorum bir arabayla geliyorsun"
Rüzgara dönerek konuştum işaret parmağımla kendimi göatererek
"Kime soğuk yapıp yapmayacağıma ben karar veririm, ev demişken de ister erkek alırım ister kız buna sen karar veremezsin ben veririm!. İstersem de taksiyle gelirim. Sanane. Çünkü bu benim hayatım!"
Bir kaç saniye baktı boş gözlerle sanırım bende böyle bir çıkışma beklemiyordu. ardından ayağa kalkarak dolabıma ilerledim. Diğer hocalar da yavaştan gelmeye başlıyorlardı.
Müdürün gelmesiyle bakışlarım müdüre odaklandım.
Müdür" Günaydınlar " dediğin de
Her ağzından bir günaydın çıkmıştı.
Müdür" Çok konuşmayacağım, kısa keseceğim. Geçen gün toplantıda dediğim gibi bir mühendis gelecekti Okulumuza.. Sizi onunla tanıştırmak istiyorum.
Dolabımın kapısının kapatarak görüş alanımı açmak için bir iki adım ilerledim.
Ve gördüğüm kişiyle şok geçirmişti. Kal gelmişti.
Çünkü o yanında ki Mühendis Cem'idi.
Oy ve yorum yapmayı unutmayınız 🩷❤️
Seviliyorsunuzzzzz 🌼❤️🤍🫶
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.73k Okunma |
1.46k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |