2. Bölüm

2.BÖLÜM

Cemre
cemreyldrm_

İyi okumalar 💜

 

"Ohaaa Simay! "diye telefonda bağıran sıla'ya yüzümü buruşturarak telefonu,kulağından uzaklaştırdım.

" Sıla bağırmasan mı?" dedim Sitemle

Sıla" Ayy şu Rüzgarı merak ettim şimdi " dedi

Bıkmış bir sesle" Herşeyi merak etme" dedim. Bugün Rüzgar'ın bana dediği aklıma gelmişti.

Net bir "En kısa zamanda bu konuyu konuşmamız lazım kaçışın yok " dedi.

Perdeyi çekmek için pencereye doğru yürüdüm.

"Sen.. Ne zaman izinlisin?" dedim.

Perde'den tutarak tam çekecekken gözümü siyah lüks bir araba ilişti.. Şaşkınlıkla kala kaldım.
içinde ki bugün gördüğüm adam çıktı. Hızla çektim perdeyi

Ne işi vardı ki bizim burada kalbim hızla atarken bu korkuya engel olmaya çalıştım. Tesadüftür.

Telefon da "Alooo dünyadan simaya" diye bağıran Sıla yeni aklıma gelmişti.

Geçirmek ister gibi "Şarjım bitiyor Sıla yine görüşürüz" dedim.

"Tamam görüşürüz bal'ım" diyerek kapattı.

Perde'nin arkasından izledim. kimdi bu? Aklıma Rüzgar'ın dedikleri geldi

"Herşeyi merak etme"

İç sesim olaya el attı. "Ayy işin gücün yok bu adamımı düşüneceksin, tesadüftür"

İlk defa iç sesime hak vermiştim.

Perde'nin yanından geçerek yatağıma doğru ilerledim..

*****
"Eveeet çocuklar ödevlerinizi yapmayı unutmuyorsunuz yarın kontrol edeceğim! " diye uyarı da bulundum.

Zile çaldığı an hepsi koşarken "Tamam öğretmenim demeyi de ihmal etmemişti.

Ben yoklama defterini imzalarken arkamdan gelen sesle irkildim.

Rüzgar " Simay hocam. Bana da ödev yok mu? dedi.

Önümde ki sıraya oturarak

Süzerek "Sizin ödev yaşınız geçeli çok olmuş" dedim.

Yüzü hafifte düşse de "Aşk olsun" dedi.

Gülerek "Özür dilerim" dedim.

Sıkıntı yok der gibi kafasını salladı

Ardından sınıfa bakara "Hemen adapte olmuşuz" dedi.

Yine gülerek yanıt verdim. "Evet öyle bir huyum var"

Naif bir sesle "Bugün çıkışta sahile gidelim mi" dedi.

Gözlerimi kısarak yapmacık bir şüpheyle

"Bu bir teklif mi?" dedim.

Ellerini birbirine kenetleyerek sıradan hafif bana doğru eğildi.

Kısık sesle "Öyle mi oldu?" dedi.

Hiç kendimi bozmayarak saniyelik gözüm kapatıp açtım "Öyle"

Neşeli sesiyle iki elini bir birine vurdu

"O zaman?"

"Bakarız " diyerek oğlanı bozmuştum.
Bu dediğime iç sesim kahkaha atmıştı.

Morali bozuk bir şekilde arkasında ki sıraya yaslandı.

Ee dünden razıymış gibi, hemen evet diyecek halim yoktu yaa

Tam bir şey diyecekken yandan gelen sesle ikimizin de bakışları kapıya çevrildi.


"Simay hoca siz misiniz? "

Gördüğüm kişiyle vücücuma şok dalgası yayılmıştı. Geçen adam vuran, dün de pencere den gördüm kişiyle aynıdı.



Sertçe yutkunarak ciddi bir şekilde "Evet buyurun"

Büyük adımlarla yanıma geldi. korkutucu bir sesle " Öğrenciniz Giray Demir'in durumunu öğrenmek istedim."

Sesi o kadar korkutucu çıkmıştı ki, insan korkmadan edemiyordu.

Korktuğumu belli etmemeye çalışarak

Ciddi bir şekilde "Tabii" dedim.

Arkadan Rüzgar Tüm ciddiyetle "Simay hocam ben çıkıyorum. Görüşürüz" dedi.

Adını bilmediğim adama da sert bakışlar atmayı da ihmal etmemişti.

Kafamı olumlu anlamda salladım

"Tamamdır " dedim.

Rüzgar sınıf'ın kapısını kapatarak sınıftan çıktığı an konuşmaya ben başladım.

"Buyrun"

Derin bir nefes alarak "Giray" diyerek lafa girdi. "Özel bir rahatsızlığı var, onun üzerine fazla gitmeseniz ders hakkında" dedi.

Sesi bu sefer diğerine göre çok çaresiz gibiydi.

Bu durumunu duyunca içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim.

Şefkatli bir sesle "Giray'ın neyi oluyorsunuz? " dedim.

"Dayısıyım. " dedi.

Yumuşak bir sesle konuştum.

"Giray'ın böyle bir rahatsızlığı'nın olmadığını bilmiyordum. Bu dediğinizi dikkate alacağımdan emin olabilirsiniz"

Ciddi bir şekilde kaşları çatarak kafasını olumlu anlamda salladı "Sağolun.." Tam arkasını dönüp gidecekken aklına bir şey gelmiş olacak ki geri döndü.

Yine o korkutucu ses tonuyla konuştu

"Bu konu aramızda kalırsa sevirim"

"Tabii ki" dedim.

Bu arada ben" Akın Demir" dedi. Elini uzatarak

"Simay Saraçoğlu " dedim elini sıkarken.

"Memnun oldum tanıştığımıza " dedi.

"Ben de. Soracağınız başka bir şey var mı?" dedim.

Yüzümü bir süre inceledi. Yine o gür sesiyle "Hayır, iyi günler" dedi.

"İyi günler " diyerek mırılandım.

Kapıyı açarak çıktığın da geri kapattı.

Kendi kendime " Ne değişik adam" dedim.

Resmen korktuğum başıma gelmişti.

Tam çıkmak için kapıyı açmıştım ki.

Rüzgarla burun buruna geldim.

Korkudan irkilsem bunu belli etmedim.


"Simay" dedi.

"Efendim " dedim çantama omzuma atarken

Kaşları çatıp "Ne konuştunuz? " dedi.

"Klasik veli öğretmen konuşması " dedim.

Tabii ki de söylemeyecektim böyle bir durumu.

Rüzgar gözlerini kısarak bana şüpheyle baktı. "İyisin sen dimi?"

Gülmeye çalışarak "Ta-tabii ki" dedi büyük adımlarla bahçeden çıkarken. Artık bir an önce eve gitmek istiyordum. Rüzgara Akının geçen silah sıkan adamın olduğunu söyleyip söylememek arasında kalsam da şimdi zamanı değildi.


*****

Gözlerimi kapatarak ciğerime derin bir nefes çektim. Sahil havası, deniz kokusu çok güzeldi. Bir de yağmur sonrası toprak kokusu.. En sevdiklerimdi.

Gözlerimi açtığım da masmavi denizle karşılaştım çok güzeldi.

Okuldan sonra eve gittiğim de, üzerime değişmeme fırsat olmadan kapı çalmıştı.

Rüzgar kolumdan tuttarak Net bir şekilde "Sahile gidiyoruz. Evet bu bir teklif ve itiraz hakkın yok" demişti.

İtiraz etmeme bile fırsat vermemişti hemen anahtarı ve telefonu alarak çıkmıştım. Evden bile nasıl çıktığımı hatırlamıyordum.

Ben olanları düşünürken düşüncelerimden Rüzgar'ın sesiyle sıyrıldım.

Rüzgar'ın sesini duydum an kafamı oraya çevirdim.

Rüzgar Gülümseyerek iki elini arkaya saklamış bir şekilde konuştu.

"Hangisi?"

Şu an çocuktan bir farkı yoktu.

Ben de Rüzgar gibi gülerek "Yaa çocuk muyuz?" dedim.

Rüzgar iki elini de arkaya saklamış bir şekilde hâlâ bana bakıyordu.

Rüzgar sabırsız bir şekilde "Hadi seç" dedi.

Sevinçle "Sol" dedim. Bir yandan da çok merak ediyordum.

Arkasından pamuk şekerini çıkarttı an küçük bir sevinç çığlığı attım . En sevdiğimdi.

Sevinçle elinden aldım. Ağzıma küçük parça bir tane pamuk şeker atarak ağzım dolu bir şekilde konuştum.

"Diğerin de ne vardı?"

"Elma şekeri" dedi. tuttuğu eliyle gösterirken ani'den düşmesiyle yerde ki tozlar yapışmıştı.. Yine aklıma geçmişte ki anılarım geldi.




Elma Şekerim yere düştüğün de toz toprak olmuştu. Babamın cansız bedeninin yanına giderek Babamı salladım.

"Baba.. Bana eyma şekerim düştü, biy daha alır mısın?" ses gelmeyince babama seslendim tekrar "Baba küştün mü küsme bir daha istemem kii, hadii kalk ta bir daha al bana babaaaaa"

Koşarak eve giderek anneme haber verdim.

"Anni babam yer de uyuyor kalkmıyor"


Annem koşarak gittiğin de büyük bir. "Aliii!!! " veryadını yakmıştı..

Gözüm yerde ki elma şekerine takıldı..

O an anlamıştım ki, Elma şekeri artık bana zehirdi.



Rüzgar'ın neşeli sesiyle kendime geldim.

"Yenisini aldım. Az önce ki elimden düştü." dedi.

Kafamı anladım der gibi salladım.

"Sen seversen sana da ala-"

Keskin sesimle "Hayır!" dedim. Ardından devam ettim "Hiç sevmem! "

Rüzgar "Pamuk şeker mi seversin" dedi.

Sessimi normal çıkmaya çalışarak

"Evet, daha çok pamuk şeker "

Rüzgar etkilenmiş bir şekilde

"O zaman bundan sonra sana pamuk şeker diyorum "

Bu dediği hoşuma gitmişti.

Tebessümle "Anlaştık" dedim..


Arkadan ince bir ses "Öğretmenim" diye bir ses duyduğum da

direkt arkamı dönerek baktığım da bunu giray olduğunu gördüm.

Giray'ın hastalığı aklıma gelince içim burkuldu. Koşarak yanına Giderek sarıldım..


Neşeli sesimle "Ne güzel bir tesadüf bu" dedim.

Parmağıyla uzak bir yeri gösterdi.

"Oyadan göydüm koşarak geldim" dedi.

Siyah saçların okşarken "Çok iyi yapmışsın, çok mutlu oldum" dedim.

Ardından "Kim getirdi seni buraya tek gelmedin dimi?" dedim.

Kafasını iki yana salladı "Hayıy, dayım getirdi" dedi.

Kafamı kaldırdığım da gördüm kişiyle göz göze geldim.

Tamda tahmin ettiğim kişiydi.

Akın Demir karşımdaydı..

İmalı sesle "Kadere bak, bizi her türlü karşılaştırıyor" dedi.

Havada ki rüzgar'dan dolayı yüzümü gelen saçlarımı kulağımın arkasına, ittim.

Ayağa kalkarak "Evet öyle oldu biraz" dedim.

Arkamdan Rüzgar'ın gelmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

Rüzgar eline uzatarak hoşnutsuz sesiyle konuştu.

"merhaba, Rüzgar sayer ben Matematik öğretmeni."

Akın biraz süzerek baktı burağı Elini sıkarak

"Akın demir, Simay hoca'nın öğrencisi'nin velisiyim"

Rüzgar "Biliyorum" diye mırıldandı.

Ardından "Çok memnun oldum" dedi.

Acaba birbirlerini tanıyor muydular. Çünkü öyle bir yüz ifadesi vardı ki, tokalaşırken bile Rüzgar soğuk bir şekilde bakıyordu.

İç sesim "Farkındaysan Rüzgar da Rize'den geldi. Yani imkansız" demesiyle hak verdim.

Rüzgar'ın sesiyle kendime geldim.

"Simay gidelim mi, hava da soğudu"

Tebessümle Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Olur" dedim Elimde ki pamuk şekeri Giraya verdim.

"Yarın okul da görüşürüz ödevlerini yapmayı da unutma! " diyerek uyarımı yaptım.


Sevecen bir şekilde "Tamam öğretmenim" dedi.

Akına da bakarak düz bir sesle konuştum.
"İyi günler" diyerek arkamı döndüm.

Büyük adımlarla Arabaya doğru bindiğim de üşüdüğümü fark ettim.

Üstüne bir hırka almadan çıkarsan tabii ki üşürdün simay

Rüzgar bunu fark etmiş olacak ki, hemen klimayı açtı. Saniyeler için de mayışmıştım.

Araba'nın için de ne o konuştu ne de ben

Eve geldiğimiz de ikimiz de arabadan indik.. Eve gidip uymak için sabırsızlanıyordum.

Bina ya girdiğimiz an "İyi akşamlar" diyerek tam çıkacaktım ki, arkamdan Rüzgar'ın konuşmasıyla olduğum yerde kaldım. Duyduğum isimle sessizce bir derin nefes aldım.


"Simay bir dakika bekler misin, seninle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum."

Rüzgar'ın bana seslenmesiyle yönümü Rüzgara döndüm.

Sanırım bugün ki hal ve hareketlerimden şüphe etmişti ki, ona hâlâ Akın'ın o gün ki adam olduğunu söylememiştim.

Çekingen bir sesle" Efendim Rüzgar hocam" dedim.

Şüphe dolu bir sesle "Bugün bana anlatmak istediğin ama anlatamadığın bir konu var mı?"

Derince yutkunarak "Ne konuda Rüzgar hocam."

Sinirle soluyarak "Simay anlatman için sana o kadar şans verdim ama anlatmaya yanaşmadın. O adamla bir bağın mı var?"

Son söylediği cümleyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Nee?!!" Resmen kelimeleri karşısında dumura uğramıştım.

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız🩷

Seviliyorsunuzzzz 🤍🌼

 

Bölüm : 21.11.2024 19:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...