
Helllooooo canım okuyucularımmm. 🌸
Nasılsınız. Ben sıcaktan eriyorum, sizin orada öyle miii?
Bu arada sınır geçmemiş ama ben yine bölüm atmak istedim.
Sınır Oy 6 yorum 6.
Oy ve yorum yapın kız benim motivasyonumu arttırıyor 😄
İyi okumalar 🤍🦋
Gördüğüm kişiyle nutkum tutulmuştu.
Kalbim öyle bir çarpıyordu ki, kapıdan bir iki adım geri gittim.
Böyle bir şeyin gerçek olmayacağını düşünerek gözlerimi kapattım, kafamı iki yana salladım.
Huysuzca mırıldanarak.
"Hayır.Hayır bu gerçek değil Simay, yine kabus bu."
Kolumun tutulmasıyla irkilerek aniden gözlerimi açtım.
korku dolu bir şekilde ona bakarken
"Gerçek misin sen? " dedim.
Yorgun haliyle kafasını aşağı yukarı salladı.
Titreyen sesimle"Gerçek olmamasından korkuyorum" dedim.
Boğuk bir ses tonuyla "Korkma" dedi.
Ardından "Seni buradan almaya geldim." dedi.
içimde hem korku hem heyecan olurken
bu sefer kekeleyererek konuştum.
"Gerç..ekten mi"
Kafasını aşağı yukarı salladığı an
Arkadan cenkin sesi geldi.
"SEN KİMİ ALIYORSUN LAN"diyerek
Akını omuzundan çevirerek bir yumruk attı.
o anki refleksle Akının yanına giderek "AKIN" dedim.
Cenk kolumdan tutarak beni bir köşeye çekti.
Cenk "SEN BURADA DURUP BİR ADIM BİLE-"
Akın'ın yumuruk atmasıyla yere yığıldığı gibi Akın iki yakasından tuttu.
Akın" SEN KİME BAĞRIYORSUN LAN...BİR DAHA O SESİNİ SİMAYA YÜKSELTMEYECEKSİN."
Sıkıntılı bir ifadeyle, ellerimle yüzümü kapattım an, artık patlama noktasına gelmiştim.
" YETER BİR DURUN!! "
İkisinin de yüzü bana doğru döndüğünde..
Bu sefer daha alçak bir sesle konuştum.
" Yeter ya, ikinizi de istemiyorum. "
Akın hızla Ayağa kalktı an
Şaşkın bir yüz ifadesi vardı.
Cemin de ondan bir farkı yoktu.
Akın dişleri arasından konuştu.
"Simay, bu herif kim sen biliyor musun?"
Korku bedenimi esir alırken duymaktan korktum isim geçmemesi için dua ediyordum.
Ben cevap vermeden
yerde yatam Cem zoraki bir şekilde konuştu.
"Simay sakın inanma!"
Gözlerim Akını ve Cem arasında giderken
Şüpheli bir şekilde "Kim" dedim.
Akın "Tanıştırayım, Rüzgar'ın adamı gerçek adıyla Özgür Yüksel"
Hayal kırıklığı ile Ceme baktım.
Cem "Yalan söylüyor Simay" dedi.
Kuşkuyla konuştum. "Rüzgar.. Ölmedi mi?"
Akın sıkıntılı bir nefes verdi. "Ablası gibi yurtdışında tedavi görüyor, ama engeli kalmış"
Aklıma havuzda karşılaştım oğlan geldi.
Rüzgar'ın arkadaşıydı. O gün evde ablasıyla ilk tanıştım zaman da arkadaşları vardı.
Hatta biri bana yürümüştü o idi.
Akın telefondan bir şeyler yaparak
Telefonu bana doğru tuttu.
"Bak"
Bir kez daha hayal kırıklığı yaşamıştım.
Artık hem fiziksel olarak hem metal olarak iyi değildim yorulmuştum.
Anlık gözümün kararmasıyla dengemi kaybederek Akından tutundum.
Akın endişeli bir şekilde
"Simay iyi misin?" dedi.
Beni Koltuğa otutururken
Derin derin nefes aldım..
İşaret parmağımla astım ilacımı yerini gösterdim.
Hızlı adımlarla gidip getirdi.
Derin bir nefes alırken, rahatlamıştım.
Kafamı koltuğa yasladım da derin bir nefes aldım.
Bıkkınlıkla konuştum.
" İkinizde gidin istemiyorum"
Akın "Simay" dedi.
Cenk gevşek bir şekilde "Kız istemiyor işte neyi zorluyorsun"
İç sesim çirkefliğini konuşturarak.
' Ne kadar da boş yapıyor' dedi.
Kafamı hızla Ceme çevirdim.
"Sen de öyle Cem.. Seni de istemiyorum.. "
Cem anında bozulurken Akın bana düz bir ifadeyle bakıyordu.
Bir iki adımla dibime kadar geldi oturdu.
Kararlılıkla konuştu "Şimdi sen benle gelmiyor musun?"
Bu kadar yakın olmak heyecanlandırmış kalbim hızla atarken kapkara gözlerine baktım.
Kararlılık vardı.
İç sesim heyecanla " Evet geliyorum de kız evet de"
Zorda olsa karararlılıkla kafamı aşağı yukarı salladım.
Duygularımla hareket edemezdim, bundan sonra mantığımı kullanacaktım.
Ben de aynı kararlılıkla konuştum.
"Gelmiyorum! Gidebilirsin sen!"
İç sesim "N'aptın sen?" diyerek ağıt yakarken
Akın küçümseyici bir şekilde "Öyle mi?" dedi.
Net bir sesle "Öyle" dedim.
Ayağa kalkarak gülerek bir iki adım geri gitti..
"Tamam sen bilirsin" dedi.
Bu cevabı beklemediğim için
anlık bocalamıştım ki,
Akının beni hızla omuzuna almasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
Şaşkınlıkla "Ne-ne yapıyorsun bırak beniiii!!"
Cem de neye uğradığımı şaşıracak ki
" Simay" diye arkamdan geliyordu ki,
Akının korumaları engel olmuştu.
Akın kendi kendine söyledin.
"Gelmeyecekmiş hanımefendi"
Arabaya doğru gittiğin de kapıyı açtı, beni koltuğa bıraktığın da,
Emniyet kemerimi bağlayarak bana baktı.
Yine çok yakındık..
Akın konuştu " Sence seni bırakır mıyım ha?"
Sustum.. Çünkü cevabını biliyordum.
Akın "Ben de öyle düşünmüştüm" diyerek uzaklaştı.
Kapıyı kapatarak hızlı adımlarla şöför koltuğuna geçti.
Yandan bir sinirle baktım ona,
o ise çok rahat bir şekilde konuştu.
"Merak etme, eşyalarını korumalarla birlikte getirtirim."
ona bu sefer 'ciddi misin' sen bakışını attım.
sanki çok normal bir şey diyordu..
kafamı iki yana salladım. Sitemli bir şekilde konuştum.
"Yok yok sen delisin gerçekten. İçerden bin birtürlü olay yaşandı, ve sen sanki çok normalmiş gibi davranıyorsun"
Arabayı çalıştırarak yandan bir bakış atarak konuştu.
"Sadece sana deliyim"
bu cevabı beklemediğim için affalamıştım.
Ve bir cevap vermemiştim.
*****
"ABİ BUNU NASIL GETİRİRİSİN!"
Arafın gür sesi bütün evi doldururken irkilerek
Akının arkasına geçtim.
Arafın bana kini her zamanki gibi çok büyüktü.
Akının konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Akın sabırla konuştu.
"bir süre simay burada kalacak"
Araf"ŞAKA MI YAPIYORSUN SEN HAAA..?! ABİ BU KİM HATIRLATAYIM. BİZİM ANNEMİZİN KATİLİNİN KIZI, BENİM DE SEVDİĞİM KADINI YOĞUMBAKIMLIK EDEN KİŞİ."
Akın elini bir kaç saniyelik yumruk yaptı.
geri eski haline döndü.
Dudaklarımdan bir hıçkırık kaçtı.
Bunları duyunca gerçekler bir bir yüzüme çarptığı gibi.
Canımı da acıtmıştı.
öyle bir acıtmıştı ki yer yarılsada içine girsem demiştim.
Araf bana bakmak için kafsını hafiften eğdi
Araf küçümseyici bir ifadeyle
"NE O.. HANIMEFENDİ'NİN ZORUNA MI GİTTİ"
Akının tişörtünü sıkıca tuttmamla.
Akın "YETER ARAF..TAMAM HAKLISIN EVET .AMA ONUN ELİNDE OLAN BİR ŞEY DEĞİLDİ .EMİN OL SİMAY BUNU İSTMEZDİ.
Mahcup bir ifadeyle bakışlarımı yere çevirdim.
Araf "EVET ABİ HAKLIYIM.VE BU"
İşaret parmağıyla beni gösterdi.
"BU EVDE KALMAYACAK"
Akın "Araf sonkez diyorum. Simay burada kalacak itiraz yok"
Araf Akının ne kadar kararlı olduğunu görünce, bir bana bir akına baktı tiksinrcesine
"NE YAPARSANIZ YAPIN!! " diyerek hırsla evden çıktı.
Kapıyı öyle bir hırsla kapatmıştı ki,
bir an kapı yere düşecek sanmıştım.
bakışlarımı yerden kaldırdığımda bazı çalışanların kaçamak bakışlarını gördüm.
Akın bunu fark etmiş olacak ki, "NE BAKIYORSUNUZ KOMİK BİR ŞEY Mİ VAR.HADİ HERKES İŞİNE" diyerek kükremişti.
Akın elimi tutarak salona geçecekken durdum.
Sol elim boğzıma gitti.
" Akın bahçeye çıkalım mı nefes almaya ihtiyacım var...Lütfen"
sonda sesim çaresiz gibi çıkmıştı.
Akın kafasını aşağı yukarı salladı..
Ardından yardımcılara
"Simayın astım ilacını getirin " dedi.
Bahçeye çıktığımda derin bir nefes aldım.Temiz hava iyi gelmişti.
Aklıma gelen şeyle Akına döndüm.
"Astım ilacımı nereden biliyorsun ve burada ne işi var."
rahat bir şekilde oturdu. Ben de yanına oturdum.
"Ben sana ait herşeyi biliyorum Simay, ve önceden herşeyi planladığım için hazır hereşeyin.
Dedikleriyle şaşırmamıştım çünkü herşey beklerdim.
Arkadan gelen ince bir sesle dondum kaldım.
Defenini sesiydi bu..
" Akın Abiii"
Defne koşarak Akının yanına geldi.
Çalışan kadın ise ilacımı vererek içeri gitmişti.
Bakışlarımı Defneye çevirdim.
O kadar büyümüştü ki
Gözlerim dolu dolu Defne'ye baktım.
Akın"Araf yanına aldı" dedi.
Defne sitemli sesiyle " Araf abim nerede.. Evcilik oynacaktık"
Akın derin bir nefes aldı.
Akının yerine ben konuştum.
"Araf abinin bir işi çıktı"
Bana döndü kocaman Gözleriyle beni süzdü.
"Sen kimsin? Ablam gibi doktor musun sen de"
"Arkadaşıyım " dedim sadece
Kendinden emin bir şekilde, saçını havalı bir şekilde atarak.
"Biliyor musun, benim ablam Ankara gitti. hastaları iyileştirmek için.. Araf abim söyledi"
Ankara gitti demişlerdi..
Boğazımda bir yumru olurken titriyen sesimle saçlarını okşarken.
Konuştum.
"Evet biliyorum"
Hevesli bir şekilde "Ne zaman gelecek?"
Kollarını iki yana açtı. "Bu kadar özledim"
Genzim acırken
Ağlayacağım anladım da kendimi zor tuttum.
Akın " Defne, Fatma hanıma söyle parka gidin"
Defne parkı duyduğunda gözleri parladı.
"Paarkk" diyerek koşarak içeri gitti.
Gittiğin an ellerimi yüzümü kapatarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
"Benim yüzümden"
Akın güven verircesine "Sen bir şey yapmadın Simay" dedi.
Kafamı kaldırıp "Hayır hepsi benim suçum"
Akın kafamı göğüsüme yaslayıp saçımı okşadı.
"Bunlar da geçecek söz veriyorum sana"
Kafamı göğüsünden kaldırdım.
Buğulu gözlerle "Araf haklı belki de gitmeliyim" dedim.
Akın Keskin bir sesle "Simay saçmalama" dedi.
"Ama Akın"
"Simay bu konuda çok kararlıyım"
Bu kararlı ses tonuyla hiçbir şey diyemedim.
Göz yaşlarımı silerek ayağa kalktım.
"Ben odama çıkayım o zaman" dedim.
Akın da ayağa kalkarak "Göstereyim o zaman odanı " dedi.
Bahçeden çıkmak için tam arkamızı dönmüştük ki,
Esmer, kapalı 1'60 boyunda bir kadın koşarak endişeli bir şekilde yanımıza geldi.
"Akın bey!" dedi.
Akın sert sesiyle "Ne oluyor Fatma" dedi.
Fatma Defneyi parka götüren kadın olmalıydı.
Fatma "Defnee"
Akın şüpheci bir şekilde "Bir şey mi oldu Defneye? " dedi.
Kadın korku dolu bir şekilde bir bana bir Akına baktı.
Akın gür sesiyle "Söylesene fatma!" dedi.
Fatmanın gözleri doldu.
Ve gözleri dolu dolu konuştu.
"Defne kayboldu.. Yok"
Nasıldı bölümümüz. 😍
Oy vermeyi ve yorum yapmayı Unutmayınız 🦋
SEVİLİYORSUNUZZZZ 🤍
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.73k Okunma |
1.46k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |