43. Bölüm

41. Bölüm

Cemre
cemreyldrm_

Yeni bölüm geldiiiiiiii. 💋

Umarım beğenirsiniz. 🥹

Ne kadar çok okunup, beğenilirse o kadar hızlı bölüm gelecektir. 🌼

İyi okumalar ❤️

 

RÜZGAR'DAN..

SEVGİ..

İnsanın gözünü öyle bir kör ediyor ki, 'Asla yapmam' dediğiniz bir şeyi bile, yaparken buluyorsunuz kendinizi...

Ben de öyleydim.. Asla dedim üvey kardeşime aşık olmuştum. Üvey kardeşimden ziyade canımdan çok sevdiğim ablamı da vurmuştu..

Şimdi ise ondan kilometrelerce uzaktaydım.. Simay'dan...

"Bir adım daha Rüzgar bey" diyen Türk Doktor'una ters bir bakış attım.

Her hafta her hafta aynı şeydi..

Aylardır hem Simay'dan uzaktım her hem de fizik tedavi alıyordum.

Zayıflamıştım, sakallarım fazlasıyla uzamıştı.. Düzgün doğru uyku bile uyumuyordum.

İki taraf daki değnekleden tutunmuş adım atamaya çalışıyordum.

Sinirle "Olmuyor Doktor!" dedim.

Burnumdan tekrardan soldum..

Sadece aklımda Simay vardı.. Diğerlerinin canı cehennemeydi..

Aslında kulübe de Simay yanmayacaktı adamlarım onu zaten çıkaracaktı..

Ama bazı şeyler ters gitmişti..

Yanıma tek değnekle zorla yürüyen ablam geldi.

"Rüzgar, yapabilirsin.."

Ablam da zar zor tedavi olmuştu..

Hatta ablamın felç kalma ihtimali de vardı.. Ama mucivezi bir şekilde toparlamıştı kendini

Sinirle konuştum.

"Olmuyor abla, olmuyor!"

Ablam bir adım daha yanıma geldi.

Mırıldanarak konuştu. "Sanki.. Karşında Simay var.. Onu hayal et"

Simay diyince yutkundum..

Adını duyunca da yerle bir olmuştum..

Bütün Cesaretimi toplayarak iki adım attım..

Doktor "Biraz daha Rüzgar bey" derken

Bir kaç adım daha attım.

Doktor samimi bir şekilde "Çok iyi fazla zorlamayalım."

Doktor yine en samimi sesiyle "Rüzgar bey, haftaya daha iyisi olacak"dedi.

Yardımcılarımızın yardımlarıyla oturdum..

Doktor giderken salona hırsla büyük adımlarla babam girdi.

Uçak düştü, kayboldu denmişti.. Aslında ne uçak düşmüştü ne de babam kaybolmuştu..

İnce mavi dosyayı yüzüme doğru savurdu..

Gözlerimi sertçe kapattım.

Gözlerimi açarak sert bir bakış attım.

" Baba" diyerek bir adım attı ablam.

Babam ablamı umursamadan tükürürcesine yüzüme karşı konuştu.

"MURAT KARA PEŞİNDEYMİŞ.. BEN SENİ BİZİ ÖLDÜ DİYE SAKLAMAYA ÇALIŞIRKEN.. SEN HÂLÂ SİMAY'IN PEŞİNDESİN.."

Yüzünü bana doğru yakıştırdı.

"BİR DE SİMAY'IN PEŞİNE ADAM, TAKMIŞ.. EŞKİYA MISIN OĞLUM SEN?!"

O kadar sinirliydi ki, yüzü kıpkırmızı olmuş. Boynunda ki damarlar bile kendini göstermişti.

Hoşnutsuz bir şekilde konuştum.

"O adamın mal birisi olduğunu bilmeliydim.. Elinden kaçırdı resmen kızı.."

Babam bana küçümser bir ifadeyle baktı.

"Şuan o kız dediğin kişi nerede biliyor musun? "

Ablam uyarı bir tonda "BABA! " dedi.

Ciddi bir ifadeye büründüm.

Endişeli sesimle konuştum.

"Ne, ne oldu ki Simaya, bir şey mi var? "

Ablama baktım "Abla?" dedim.

Ablam 'sabır' der gibi gözünü kapattı.

O sırada babam konuştu.

"Akın kurtarmış merak etme şuan onun yanında!"

Duyduklarımla sinirlenmiştim.

İçime öfke dolmuştu.

Hızla kafamı ablamdan babama çevirdim.

"Ne, Akını! ne yanında durması!.."

Bakışlarım ikisinin arasında gitti.

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız!!"

Babam en net sesiyle konuştu.

"Kaçır kızı, klübeyi yak, ortalığı ateşe ver.. Sonra yok Akın yok Simay!"

İşaret parmağını bana doğru uzattı.

"Hepsini unutacaksın, peşlerinde bırakacaksın. "

Boğazım yırtılacasına bağırdım.

"BIRAKMAM.. ASLA BIRAKMAM"

Babam ise tükürürcesine bağrdı..

"BIRAKACAKSIN!. SİMAYIN İSMİNİ BİLE UNUTACAKSIN" dedi.

Vee arkasını döndü gitti..

Önümde ki bibloları, vazoyu alarak üst üste duvara fırlattım.

Ablam yüzü buruşturmuş yerlerde ki camlara bakıyordu.

Bir süre altın kaplı kapıya baktım..

Ablama döndü bakışlarım..

Evde ki huzursuzlukdan dolayı yere bakıyordu..

Hissiz bir sesle ablama doğru konuştum.

"Abla, bana yardım et."

Ablam "tabii ki" diyerek yanıma gelecekti ki,

Elimi 'dur' der gibi kaldırdım..

Ablam durunca

"Bana Simay hakkında yardım edeceksin!" dedim.

Ablam 'yok artık' der gibi baktı.

Miray "Az önce babam duvara mı konuştu!"

Abla, Simay o Akın denen şerefizin yanında olmaz.. Onun yanı benim! "

Ablam derin bir nefes aldı.

Naif bir sesle konuştu.

" Şuan, Babama öfkeli olduğun için ne dediğini bilmiyorsun.. Sakinleş. "

" BEN SAKİNİM... VE NE DEDİĞİMİ DE GAYET BİLİYORUM.."

Derin bir nefes aldım..

" Ben çalışma odama gidiyorum. " dedim.

Değeneklerimden yardım alarak yavaş yavaş ilerlemeye başladım.

Arkamdan gelecekken,

Arkamı döndüm.Net bir ses tonuyla

"O odaya, ben hariç kimse girmeyecek" dedim.

Gerçekten de öyledi. Aylarım geçmişti burada ama kimse bir adımını atamamıştı..

Kapının kulpunu sağ çevirerek kapıyı açtım..

Odaya girdiğim de kapıyı arkamdan kapattım.

Lambayı açtığım da içime huzur dolu..

Duvar da boy boy Simay'ın resimleri, fotoğrafları vardı..

Karşıda ki duvara gittim..

Saçları önüne gelmiş, içten gülümsemesiyle çocuklara bakıyordu.

Sağ, elimin tersiyle yanağını okşadım..

Yüzünü ezberlemek ister gibi.. Detay detay inceledim..

Gülünce kısılan gözleri, küçük burnu. İnce dudakları...

Sanki beni duyacak gibi

Mırıldanarak konuştum..

"Bırakmam.. Asla bırakmam, seni!"

Telefonumun çalmasıyla cebimden zorla çıkarttım.

Türkiye deki adamım arıyordu..

Galiba istediğimi sonucu almıştım.

Bu düşünceyle bıyık altından pis pis güldüm.

Ee İlla işin ucunda Simay var diye, Akın ve Arafla uğraşmayacak mıydım?

Onlara bu hayatı zehir edecektim.

Simay hariç tabii ki..

Telefonu açarak otoriter bir sesle "Söyle!" dedim.

"Tamamdır, Rüzgar bey.. Dediğinizi yaptık."

Emin olmak için konuştum.

"Hiçbir iz, falan bırkadınız değil mi?"

" Hayır efendim, dediğinizi gibi yaptık.. "

Derin bir nefes alarak tekrardan konuştu.

"Defenin ayakkabısını ormana attık."

 

​​​​​​SILA'DAN. ****

" Kardeşim!! Defnee!!"

Boğazım yırtılırcasına bağırdım..

Kolumun acısını umursamadan kapıya koştum.

Arafın tutmasıyla durdum.

Araf beni tutmaya çalışırken hızlı ona döndüm..

" DEFNEYE BİR ŞEY OLMADIII, O AYAKKABI ONUN DEĞİL.. ARAF DEĞİL, DEĞİL.. araf" dedim.

Arafın göğüsünde daha, çok ağlamaya başladım.

Kafamı kaldırdım Arafa bakmak için ama yüzün boğuk bir şekilde görüyordum.

Tekrardan derin bir nefes aldım.

Sağ elimle Arafın yakasında tutarak

"ARAF BİR ŞEY SÖYLE.. OLMADI DE BAŞKA BİR DEFNE 'NİN DEEE NE OLUR SÖYLE ARAF.. YALVARIRIM SANA..

İçim cayır cayır yanıyordu...

Haykırmak istiyordumm..

Dünyam başıma yıkılmıştı...

Enkaz, altındaydım...

Nefes alamıyordum..

Haykırarak ağlamak istiyordum...

Bacaklarım tutamadı.. Düşecektim ki Araf tuttu beni, yere oturarak

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti..

"BEN ÇOK KÖTÜ BİR ABLAYIM!!"

Araf bana sarıldı..

Saçlarıma üst üste öpücük kondurdu..

Yumuşacık sesiyle konuştu.

"Hayır hayır, değilsin" dedi.

Kendimi tutamayıp

Soğuk zemine yattım haykıra haykıra ağladım..

"DEFNEEEE, ABLACIM.. SENİ KORUYAMADIM.. ÇOK KÖTÜ BİRİYİM BEEEN.. ABLAM NE OLUR AFFET BENİ!"

Araf beni kaldırmaya çalıştığında..

Kolayca kalktım.. Araf.. Bul ne olur bul ARAF! "

Canım çok acıyordu..

Sinir krizi geçirerek ağlamaya başladım.

Araf ben odadayken tekrardan gelmişti..

Defne hakkında konuşacağım dediğin de bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım..

"Defne kayıp, ayakkabısını orman da bulundu." dediğin de

Kolumda ki serumu çıkarak yalın ayakla gitmek istemiştim..

Ama Araf tutmuştu..

Araf kapıyı açarak "Açelya, hemşire yok mu?!" dedi.

Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken

Kalkarak her yeri dağıttım.

Yatağın örtüsünü çekerken bir yandan da ağlıyordum.

Araf ise beni tutmaya çalışıyordu.

"KARDEŞİM.. DEFNE'MMM" diyordum..

Nefes alamıyordum.. Koluma ince bir sızı girmesiyle.

Hareketlerim ve ağlayışım daha da yavaşladı..

Araf beni kucağına alarak yatağa yatırdı..

Saçlarımı okşayarak alnımdan öptü..

Kapı kapanma sesi duyduğum da bana sakinleştirici yapan hemşirenin gittiğini anlamıştım..

Araf elimi tuttu.

Mırıldanarak konuştum.

"Araf.."

Elimi üstünü öptü..

Yumuşak bir sesle "Söyle güzelim" dedi.

Sakinleştiriciden dolayı bilincim yavaş yavaş giderken

Belli belirsiz bir şekilde konuştum.

"Bul.. Bul onları.. "

Araf ise bu sefer net bir sesle konuştu.

"Bulacağım, hem de en kısa zamanda..!"

Nasıldı bölümümüz.. 🤎

Umarım beğenmişsinizdir. 🤍

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 🌼

 

Seviliyorsunuzzzz 💋🌼❤️💜🤎

 

​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​​​

​​​​

Bölüm : 09.11.2025 20:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...