
SELAMMMMM BALLARIM BEN GELDİM.🩶
NASILSINIZ 🤍
BEN ÇOK İYİYİM.VE SİZE RIZZIK GETİRDİM..😍
AMA ÖNCE BİR DUYURU YAPMAK İSTİYORUM.. ‼️
BU PLATFORMDA,BENİM KİTABIM. GENEL OLARAK DAHA FAZLA OKUNMA, VE İLGİ ALDIĞI İÇİN. KİTABIMI ŞİKAYET EDEN VE ÜZERİME GELENLER VAR ,ORADA BURADA KİTABIM HAKKINDA SALLIYORLAR..
LÜTFEN BU SAÇMA SAPAN ŞEYLER İÇİN UĞRAMAYA DEĞMEZ..
HER NEYSE
NE KADAR ÇOK OY VE YORUM GELİRSE O KADAR HIZLI GELİR BÖLÜM .☺️
UMARIM BEĞENİRSİNİZ.🖤
İYİ OKUMALAR🩷
*****
SİMAY'DAN..
Ben korku dolu ve dehşetle yerde ki düşen adama bakarken,bir yandan da kalbim çıkacak gibi atıyordu..
Ne oluyordu? Ben ne yaşıyordum?.
Kafayı yiyecektim artık..
İçimden ağlamak geliyordu.
Derin bir nefes aldım.
Güvenlik ve polisler gelirken, hastaneye giren Arafla göz göze geldik.
Bana bonboş bir şeklide baktı. Hiç bir anlam yoktu bakışlarında
Ve kafasını çevirerek gitti.
Tamam kin tutulur ama bu kadar değil.
Umursamamaya çalışarak gözümü devirdim.
Kolumun ani'den tutulmasıyla irkildim.
Akındı..
Keskin bir sesle " Hadi!"dedi.
Affalayarak"Ne?!" Dedim.
Sert bir sesle konuştu.
"Kan testi vereceksin?"
Kan testi vermeye mi götürecekti?.
"Akın bir saçm-"
Dişlerinin arasından konuştu.
"Simay yürü dedim."
Ciddi mi diye yüzünü inceledim ki
Bayaa ciddi görünüyordu.
Sitemle"Tamam bırak kolumu " dedim. Bir hışımla kolumu çektim.
Yürürken bir yandan da düşen adama bakıyordum...
Acaba kim itmişti ki?
İç sesim Cemil olabilir mi Cemil?
Gözümü devirdim.
İç sesim yine olaya el attı. "Suat, Yusuf ,Orhan?"
Yaa sabır dedim içimden
Etrafta ki herkes çığlık çığlığaydı.
İnsanların çığlığıyla kendime geldim.
Hastaneye tekrardan girince..
Akın yine kolumu tutmuştu ki,
"Akın bir kolumu bırak!" Dedim.
Yüzünü bana daha çok yaklaştırdı.
En keskin sesiyle konuştu.
"Simay bak bunlar çok tehlikelidir.!"
Direkt kendimi savundum.
"Akın öyle bir şey yok! Olmadı da"
Akın Keskin bakışlarıyla kafasını iki yana salladı..
"Onların nasıl tehlikeli biri olduğunu bilmiyorsun Simay"
Akın"Hadi!"
Diyerek beni yürüttü.
Kan alma odasına girdiğimde esmer bir hemşire konuşmadan Akın konuştu.
"Kan alınacak"
Hemşire tekerlekli sandalye'ye oturdu. Yanda ki çekmecenin ustünde ki tentitron ve pamuğu, aldı.
ince ve nazik bir sesle "kolunuzu açın" dedi.
Sert bakışımı Akına gönderdim.
Akın kolumu işaret etti.
'Aç kolunu' dedi resmen bakışlarıyla.
Kolumu açtığım da bir lastik bağlayarak kan almaya başladı..
Hemşire"Elinizi yumruk yapın" dedi.
Elimi yumruk yaptım..
Diğer elimle Akına 'Gel' işareti yaptım.
Akın tebessümle yanıma geldi.
"Eğil bir bana doğru "
Akın kafasını bana doğru eğdi..
Dudaklar mı ıslatarak konuştum.
"Şuan şu yumruğu senin yüzüne geçirmemek için kendimi zor tutuyorum."
Yüzü ansızın düşerken kafasını geri çekti.
Sol omzumu yukarı kaldırıp indirdim.
"Şuan ruh halimi dile getirdim."
Oda kulağıma eğilerek "Bence daha güzel şeyleri dile getirmesin"
Hemşire iğneyi çekince dirseğimi karnına geçirdim.
Yüzü anlık ekşitti. Geri düzelterek konuştu.
"Senin için fesat.. Sılayı ,öğrencilerini düşün " diyecektim.
Bu sefer ben renkten renge gitmiştim.
Rezillikti!!
Hemşire "Geçmiş olsun" diyerek kalktı..
Kolumu tutarak çıkışa doğru giderken huysuzca bir yandan da söyleniyordum.
"Şuan gereksiz triplere giriyorsun bence, sonuç da ben bilemeyecek miyim?"
Arabanın yanına geldiğimiz de
Akın arkasını dönerek ters bir bakış attı.
Ama öyle böyle bir bakış değil..
Baya sertti..
Akın kapıyı açarken ben de oturdum.
Kapıyı sertçe kapatarak şoför koltuğuna geçti..
Akın arabayı sürerken ben de
Hastaneye bakıyordum ki,gözüm dikiz aynasına takıldı...
Uzaktan bakan Rüzgar mıydı?
Kalbim hızla atmaya başladı. Kanım çekildi bir an içimi korku kapladı..
Omzumda ki Sol Melek
"Evet kan aldılar yaa, o yüzden çekildi" derken
Sağ Melek"Salak o öyle değil!" Dedi.
İçimde korku büyürken gözlerimi sıkıca kapattım.
Hayır hayır hayır o değildi. Rüzgar değildi..
Kalbim hızla atmaya başlayınca elimin tutulmasıyla irkildim.. Sanki Rüzgar tutmuş gibi çektim elimi
Akın arabayı benzinliğe çekti..
İlk baş beni süzdü. Elimi tutarak
Endişeli bir şeklide konuştu.
"Simay ,sakin ol. Bak ben buradayım.. Derin derin nefes al"
Ben derin derin nefes alıp verirken
Bir yandan da sakinleşmeye çalışırken Akın konuştu.
Akın"İstersen bir lavobaya git"
Bu dediği baya bir mantıklıydı
Kafamı hızla aşağı yukarı salladım.
Kemerimi çıkararak aşağıya indim.
Akşam soğuğu yüzüme vurunca ilk baş bir irkildim sonradan alışmıştım.
Lavaboya girdiğim de bir süre kendime gelmeye çalıştım.
Ardından hemen ellerimi yıkadım.Soğuk suyu boynuma değdirerek kendime gelmeye çalıştım.
Hayır o Rüzgar değildi..
Herhangi biriydi, sadece göz yanılmasıydı..
Son kez yüzüme su vurduktan sonra
Kafamı kaldırmamla Mirayla göz göze geldim.
Gördüğüm an, korkudan bir adım geri attım. Yutkunamadım.
Göz altları Çökmüş, zayıflamış bembeyaz teniyle ruh gibi gözüküyordu..
Şuan sanki korku filminde gibiydim.
Korkudan nefes alışverişim değişmişti.
Arkamdan yavaş adımlarla yanımda ki lavobaya ellerini yıkmak için ilerledi.
Göz ucuyla baktım.
Şuan öldü denilen biri kanlı canlı yanımdaydı..
Ben korku dolu bir şekilde bakarken, ayna da o ise yanımda ki lavobaya geçti ellerini yıkmak için..
Sert bir şekilde yutkundum.
Sonuç da en son ben vurmuştum.
Aynadan ellerini yıkarken bana ruhsuz bir şekilde bakarak konuştu.
"Korkma bu kadar. Korkulacak bir şey yok "
Ses tonunda hiç bir duygu yoktu.
Titreyen sesimle konuşmaya çalıştım.
"E- en son ben seni vurmuştum..Öldün sen"
Araf ölmedi falan demişti. Ama o sırada Akın hapis de olduğu için bu konu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Ukala bir tavırla konuştu.
"Oradan bakınca ölmüş gibi mi duruyorum?"
Aklıma gelen şeyle tam konuşacakken..
Miray peçeteyle elini silerken bana döndü.
En net bir sesle konuştu..
"Elinden geldiğince buradan kaybol.. Nereye gidersen git.. Ama buradan git Simay!"
Ben ne dediğini anlamaya çalışırken..
Miray tam kapıyı açıp gidecekken
Arkam dönük bir şeklide
"Nasıl yani?"dedim.
Kafam çok karışmıştı.
Kafasını hafifçe gönderdi.
Aynadan görüyordum.
Dudaklarını ıslatarak konuştu.
"Biraz düşün anlarsın ne demek istediğimi" diyerek çıkacaktı ki,
Tekrardan durdu. Bir şey hatırlamış gibi.
"Haaa bu arada, Defne..."
Defne'nin ismini duyunca kalbim hızlandı.
Hızla arkamı döndüm..
"Defne ne ?"
Zorla tebessüm etti.
"İyi..Bir şey olmadı ona" diyerek gitti.
Ben ise arkasından baka kaldım.
Derin bir nefes alarak
Bir süre sessizce öylece kaldım.
Rüzgardan falan mı bahsetmişti ki?.
Defne peki?
Tam arkasında ilerlemiştim ki bulmak için gözden kaybolmuştu.
Bir insan saniyesinde nereye gidebilirdi ki..
Bir kaç yere baktık dan sonra tam başka bir yöne gidecekken.
Telefonumun çalmasıyla telefonu çıkardım.
Baktığım da bunun Akın olduğunu gördüm.
Yoksa Akına mı bir şey olacaktı?
Hızla çıkararak dışarıya arabaya doğru koştum.
Görünüşte hiçbir şey yoktu.
Son kez derin bir nefes verdim.
Arabaya bindiğim de kapıyı hızla örttüm.
Endişeli bir şeklide Akına baktım.
Benden önce o konuştu.
Akın düz bir sesle "İyi misin?" Dedi.
İç sesim'Mirayla karşılaştı,Defne hakkında Bilgi verdi. Rüzgar ise peşinde mi bilmiyor?'
Kafamı aşağı yukarı salladım.
Düz bir sesle "İyiyim.." dedim.
Akın beni süzdü.
Şüpheli bir sesle konuştu.
"Emin misin?"
Sitemli sesimle "Evet lütfen gidebilir miyiz artık"
Akın beni tekrardan süzdü.
Düz bir sesle "Tamam" dedi.
Arabayı çalıştırırken..
Ben de düşüncelere dalmış bir durumdaydım.
Miray ne demek istemişti?
Neden buradan gitmemi söyledi?
Gerçekten Defne iyi miydi?
Akının sesiyle kendime geldim.
"Simay sana bir şey diyeceğim"
Bugün o kadar şey yaşamıştım ki,
Bıkkınlıkla konuştum. "Nedir?"
"Sakin ol... Takip ediliyoruz."
İşte o an Miray geldi aklıma..
Endişeli bir şekilde Akına dönerek konuştum.
"Ne? Ne yapacağız?"
Araba'nın hızını arttırırken hiçbir şey söylemedi.
Ateş sesleri yükseldi
Korku dolu bir sesle konuştum.
"AKIN NE YAPACAĞIZ?!"
Ateş sesleri daha da yükselmişti..
BÜTÜN GÜCÜMLE
"AKIN!!" Diye bağırdım.
Oda endişeli bir sesle konuştu.
"EĞİL SİMAYY?"
Camlar kırılmaya başlamıştı..
Eğilerek kafamı korumak için ellerimi kafana siper ettim.
Akın ani bir şekilde direksiyonu kırdı.
Tekerlek acı dolu sesler çıkarıyordu.
Akın ise arabayı hızlı sürmeye başlamıştı ki,
İki Tekerin de patlamasıyla tekerlek resmen çığlık atmıştı..
Akın öfkeyle "SİKTİR!" Dedi.
Torpido'dan silah çıkararak
Akın silahını çıkarak oda sıkmaya başladı.
Hem direksiyon kullanıyor. Hem de silah sıkıyordu.
Ben eğilmiş bir şekilde Akına bakarken..
Endişeli bir sesle konuştum.
"Eyvah, şimdi ne olacak?"Dedim.
Çünkü şuan gerçekten çıkış noktamız yoktu..
Ve ne olacağını bile kestiremiyordum.
Akın bağırarak konuştu.
" Araba'dan atla ,Ormana doğru koş!!"
Dedikleriyle şoka uğradım.
Ne diyordu bu adam?!
"Ne diyorsun SEEN?"
"SİMAY ZAMANIMIZI YOK KOŞ"
AKIN SENSİZ HİÇBİR YERE GİTMEM!?!"
Bütün camlar kırıldığında
Akın kırgın sesiyle bağırarak konuştu.
" SİMAY ASIL SANA BİRŞEY OLURSA YAŞAYAMAM.. HADİ!!!"
"AKIN!"
"SİMAY.. HADİ!!"
Cesaretimi toplayarak
Bütün gücümle kapıyı açarak kendimi dışarı attım.
Yerde yuvarlanarak ağaca çarptım..
Ağaçtan destek alarak, hızla ayağa kalkarak koşmaya başladım.
Üstümden kurşunlar yağarken. Ben ise bilmediği bir yere koşuyordum.
Arkamdan gelen ayak sesleriyle korkum daha da artmıştı.
Daha hızlı koşmaya çalıştım..
Arkamdan bakmaya çalıştığım da, hava karanlık olduğu için.. Yüzünü görememiştim.
Ben bilmediğim bir yere koşarken.
Kalbim hızla atıyor nefesimde kesiliyordu.
Zorla nefes aldım..
Bacağıma giren acıyla büyük bir çığlık attım..
"Aaâaaaa!"
Ben çığlık atarken
Arkamdan gelen sesle daha da hızlı koşmaya çalıştım .
"NE YAPIYORSUN SEN? NASIL SİLAH SIKABİLİRSİN?"
Korkum daha da arttı.
Çünkü bu Rüzgarın sesiydi.
Ve büyük ihtimalle herhangi bir korumasına kızıyordu.
Acılı bir şekilde Bacağıma baktığım da
Kurşun sağ bacağımı sıyırmıştı.
Bu sefer sağ bacağımı tutarak koşmaya çalıştım.
Ama artık eskisi kadar hızlı koşmayordum.
Artık tek yapacağım şey Allah'a sığınmaktı.
Pes etmeyerek zorla koşuyordum ki,
Birinin beni kucağına aldığını hissettiğim de, bağırmaya başladım.
"YARDIM EDİN? İmdat."
Kafamı kaldırdığım da bunun Rüzgar olduğunu gördüğüm de korkum daha da arttı.
Şuan tek istediğim şey Akındı.
Ben kucağında çırpınırken pis pis gülerek
Beni beyaz BMV'nin yanına götürdü..
Arka koltuğu parmaklarıyla açarak
Beni bindirdi.. Tam gitmek için kalkmıştım ki,
Hızla kapıyı kapatarak..
Üstüme kapıyı kitlemişti..
Ben camlara vururken o ise
Şoför koltuğunu normal anahtarla açarak oturdu.
Arabaya çalıştırdığı an
Dikiz aynasından bana bakarak ukala bir şeklide konuştu..
Dediği şeyle korkudan kanım çekildi.
"Uzun bir yolculuğa hazır mısın Güzelim?"
Arka koltuk dan uzanarak direksiyonu sağ sola çevirmeye başladı.
RÜZGAR "NE YAPIYORSUN SEN?!" Dedi
Direksiyon sabit tutmaya çalışırken.
Ben dediklerini umursamayarak
Hâlâ direksiyonu sağ sola çeviriyordum ki,
El freninin çekerek durdu.
Torpido'dan ilaç ve pamuk çıkardığını gördüğüm de, kapıları tüm gücümle açmaya çalıştım.
Ama bu imkansızdı çünkü kitliydi kapılar
Tam cama vurarak yardım isteyecektim ki,
Burunma tuttuğu pamukla, metal aldığım kokuyla, bilncim yavaş yavaş giderken..
Sonda tek duydum şey;
İyi uykular güzelim. Yeni bir hayata, hazır ol."
Beğendiğiniz mi bölümü?
Sizce gelecek bölüm de neler olacak?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 💛🩷🖤
Veee tabii ki de hepiniz seviliyorsunuz ❤️🩷💛🤍🖤
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.73k Okunma |
1.46k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |