5. Bölüm

4.BÖLÜM

Cemre
cemreyldrm_

İyi okumalar 💜

 

​​​Günler değişti Perşembe günleri gelecektir.

Rüzgar'ın sinirle "Nee! "demesiyle irkildim için elimde ki Türk kahvesi hafiften dökülmüştü.

Ben de ciddi bir sesle " Niye bağırıyorsun! " diye sitem ettim. Bir an bağırdığı için korkmuştum.

Ardından üste çıkmaya çalışarak düz bir sesle

" Hem ben de senin kadar şaşkınım" dedim.

Rüzgar gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Sanırım artık oğlanın da sabrını taşırmıştım.

Rüzgar sakince "Özür dilerim bağırdım için. Ama adam öldüren bir adamla neden bu kadar muhattap oluyorsun anlamadım

Gözlerimi devirdim

İçimden yaa sabır çektim.

Sitemle" Öğrencimin velisi " dedim.

Rüzgar derin bir nefes verdi sabırla" Adam tekin değil, hadi sana da bir şey yaparsa"

Sessiz kaldım. Haklıydı


Ben de mırıldanarak "Haklısın" dedim.

Gözleri yüzümün her detayın da gezdi.
Benim bu konu da rahatsız olduğumu anlamış olmalı ki uzatmayarak sessiz kaldı.

Bakışlarımı yıldızlara çevirdim.

"Biliyor musun babam hep bana ay perisi derdi" dedim.

Ardından acı bir şekilde yutkunarak konuştum

" Geceleri Ay ve yıldızları görmek için hiç uyumazdım, babam da bana Ay perisi derdi. Eğer kendini kötü hissedersen ve ben de yanında olmazsam yıldızlara bak ben orada olacağım demişti. " dedim.

Sessizce hayal kırıklığı bir sesle mırıldandı "Zaten bir daha asla da olmadı"

Genzimde ki acıyı hissettiğim de yutkunarak ağlamamaya çalıştım. Ama başarısız olmuştum. Çoktan sağ, gözümden yaş gelmişti bile

Ağlamaklı sesimle " Babam yokta benim" artık ağlıyordum.

Rüzgar üzgün bir şekilde baktı bana


Sıkıntılı bir nefes alarak. " benim de annem vefat etti hastaydı Yanlış ilaç vermişler, aslında verdirmişler. "

Buğulu gözlerle bakarak titreyen sesimle

Şaşkınlıkla " Verdirmişler mi? " dedim

Düz bir ifadeyle derin bir nefes aldı.

" Sonra anlatırım " dedi. Dillerini sıkıyordu o da ağlamamak için yarısına tuz basmamak için üstelemedim.

Bu sefer başın sağ olsun deme sırası bendeydi

"Başın sağ olsun " dedim.

" Sağ ol" dedi.. Bir süre sessiz kaldık

ardından burnumu çekerek konuştum.

"Kusura bakma bilmiyordum." dedim.

Kafasını iki yana salladı sıkıntı değil dermiş gibi

Sağ elimle göz yaşımı sildim.

Böyle ağlak bir kız görmeni istemezdim" dedim.



Bana hafif bir tebessümle baktı kafasını "Ağlayınca gözlerin çok güzel oluyor" dedi.

Ağlamaklı sesimle sitem ettim

"Moralimi düzeltmek için diyorsun biliyorum"

Ciddileşti. Net bir sesle"Asla! " dedi.

Sağ baş parmağıyla göz yaşımı sildi.

"ağlarken gözlerin ne kadar güzel olursa olsun ama, sen yine de ağlama" dedi.

Melül bir şekilde ona baktım.

Elini yanağımdan çekerek dizine koydu

Çekingen bir şekilde "Kalkayım ben, daha fazla da rahatsız etmeyeyim" dedi.

Burunumu çekerek konuştum "Saçmalama olur mu? Her zaman gel" dedim.

Kafasını olumlu anlamda salladı. Şakacı bir sesle

"Sıra sen de ama ben geldim sana" dedi.

Gülerek yanıt verdim "Tamam" dedim.

Kapıdan geçirirken "İyi geceler" dedim.

"İyi geceler Ay perisi" dedi.

Babam dan sonra Uzun süre sonra birisinin bana Ay perisi demesi hoşuma gitmişti.

Tebessümle karşılık verdim. Aşağı doğru inerken ben de kapıyı kapattım.

Derin bir nefes aldım bugün şaşırmalı ağlamalı bir gün olmuştu. Son kez göz yaşlarımı silerek balkona ilerledim.

Balkonda ki kahve fincanları topladım mutfağa götürdüğüm de, yıkarken aklıma Sıla geldi.

Yüzümü ekşitere "Off bir de, sıla vardı" dedim.

Hemen fesat mooda geçip yanlış anlamıştı. Bulaşıkları yıkadıktan sonra ellerimi havluyla silerek balkona giderek telefonumu aldım. Saatte baktığım da tam on iki olduğunu gördüm.

Sıla, gerçekten haklıydı fesat mooda geçmekten.

Derin bir nefes aldım. Çünkü beni sorguya çekecek bir arkadaşım vardı hem de arar aramaz. İlk arayıp aramamak arasında gidip gelsem de

Yarın izinliydi. Yarın yüz yüze konuşmak daha mantıklıydı.

Odaya geçtiğim de telefonumu ilk şarja koyarak oda'nın lambasını kapattım. Yatağa geçerek yattığım da bugün ne kadar yorulduğumu hissettim.

Yorganı boğazıma kadar çekerek uyku mooduna geçtim.


*****
Şaşkınlıkla "Ohaaa bir de öpseymiş " diyen sılaya

Gözlerimi fal taşı gibi açarak sinirle "saçmalama!" dedim.

Sıla'nın çok sevdiği bir Cafe'ye gelmiştik. Ve ikimiz de oturmuş kahve içerken ben de başıma gelenleri anlatmıştım. Tabii Sıla'da gereken tepkiyi vermişti.

Sıla "Ne adam sana yürüyor bee, aa pardon uçuyor!" dedi sona doğru sesi sert çıkmıştı.

Şüpheyle"Yok bee, yani arkadaşım nezaketten demiştir. "

Bıkmış gibi bir nefes aldı sıla "Yaa Simay sen beyinsiz misin ha?! Hangi erkek arkadaş hele yeni tanıştığın biri göz yaşını silerek gözlerine iltifat eder?"

Hakılıydı %99 haklıydı. Belki de ondan uzak durmam daha mantıklıydı.

Önümde ki fincanı çevirirken. Çekingen bir şekilde mırıldanarak

"O zaman uzak durmalıyım ondan" dedim

Sıla şaşkın bir sesle "aa o niyeymiş"

Derin bir nefes aldım bıkkınlıkla "Hatırlasana iki sene önce nasıl boynuzlandım. Onları Nasıl bastığımı"

O da aynı benim gibi. "Herkes Can gibi olacak diye bir şey yok" dedi. Kahvesinden bir yudum alırken

Arkama yaslandım "Bilmiyorum Sıla ben yine, aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum."

Masada ki Elimi güven verircesine tuttu "Her zaman yanındayım bunu biliyorsun dimi?"

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Tebessümle "İyi ki varsın" dedim

"Sen de canım" dedi.


Sıla'nın Telefonun çalınca elini çekerek çantasından telefonu çıkarmasıyla bıkkın bir şekilde

"off bari izin günüm de rahat verin" dedi.

Anlamsızca bakarken

"Acil'den " dedi.

Telefonu açarken bir süre karşı tarafı dinledi.

Hafif bir sinirle "Tamam tamam geliyorum" dedi.

Telefonu kapattığı an sinirle "Bir izin günüm de rahat verin bee" dedi. Telefonu çantasının içine atarken

Sorgular bir şekilde "Bir sıkıntı mı var" dedim.

"Acile bir sürü yaralı gelmiş beni çağırıyorlar ve yine aynı kişi yapmış."

Kaşlarımı hava'ya kaldırarak "Aynı kişi? " dedim.

Elini sertçe alnına vurdu." Ben onu sana demedim."

Merakla hafifte masaya doğru eğildim.

"Asaf diye biri var mafya gibi bir şey taktı bana her, seferin de benimle Sıla hemşire ilgilensin, diyor"

Şaşkınlıkla " Ohaaaa " dedim

Bıkmış bir sesle "Ve yine aynı kişi beni istiyor" dedi. Ardından ayaklanırken

"Bir de abisi var o daha fena Allah'tan o benden uzak duruyor" dedi.

Heyecanla "Ohaaa bunlar kim?" dedim.
Çantasını koluna takarken konuştu.

Yüzünü ekşiterek konuştu. "Asaf mıymış adı ne" dedi

Gözlerimi kısarak düşündüm.

Kimdi ki bu takıntılı mafya, hem neden beni arkadaşım?

Sıla Sitemle "Hadi kalk ta gidelim seni evine bırakırım ben de hastaneye geçerim" dedi.

Kafamı olumlu anlamda salladım. Sandalyede ki çantamı alarak hesap ödemeye giderken, arkadan isimim duyunca olduğum yerde ikimiz de durduk.

"Simay hoca"

İkimiz de arkamız ayında döndüğümüz de bunu Öğrencim girayın velisi Akın beyaz gömlek siyah pantolon, sağ eli dw, pantolonun cebindeydi. Güneşten gözlerini kısmış bana bakıyordu. Bi anlık korkudan bir adım geri attım.

Arkadan Sıla'nın dediği şeyle şaşkınlığım daha da, arttı. Kafamı hızla Sıla'ya çevirdim.


Sıla "Ohaaa bu bana takıntılı olan kişi'nin abisi"

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız🩷

 

Seviliyorsunuzzzz 🩷💜









Bölüm : 22.11.2024 19:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...