Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22.bölüm

@cemreyldrm_

Sizi biraz bölümlere boğdum, kusura bakmayın

İyi okumalar ❤️

Işık'tan

Elimde ki, Ankara Mersin yazan kağıda son kez baktım. Bir yanım gitmek isterken bir tarafım kalmak istiyordu. Ama kalsam Serkan beni rahat bırakmayacak, huzursuz olacaktık. Ama diğer yandan da eski günlerime geri dönecektim.Derin bir nefes aldım Kendi kendime,

"Gideceksin Işık bunu Efe, Ece, ve Emir için mutlulukları için" dedim.

Hoparlör' den Mersin ananosu edilmesiyle. Kafamı kağıtta kaldırarak valizimi aldım. Valizi sürükleyerek giderken, binmeden önce kafamı arkaya çevirdim. Son kez baktım, kafamı tekrar önüme çevirerek, elimde ki valizi vererek merdivenden çıktım. Kağıtta ki numaralara bakarak Koltuğumu buldum.
Koltuğa oturmamla, telefonda ki saatte baktım. Maksimum altı yedi dakika vardı.. Telefonu kapattım. Kafamı camdan dışarı çevirdim aklıma Efe Ece, Emir geldi. Efe'nin esprileri gelince aklıma yüzümde bir tebessüm oluştu.Ece'yle dedikodularımız, Emir'in beni kurtarması her koşulda. Ama bu tebessüm kısa sürmüştü, artık eski yaşantıma gidiyordum. Tekrar saatte baktım da beş dakika vardı. mırıldanarak

"Vedalar bazen acıtsa da gitmek gerekir" dedim.

Emir'den

Duyduğum şeyle, başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hızla motor'un anahtarını alarak yola çıktım. Trafiği yine bir birine katmıştım. Bir sürü araba kornaya basıyor, ama şuan tek düşündüm şey Işık tı. İkiyüzle giderken bir yandan da Işığa ulaşmaya çalışıyordum. Fakat telefonu kapalıydı. Bir kez daha hava alanın'ın uzak olmasına lanet ettim.

"Hayır hayır Gidemezsin, buna izin vermem!!! " dedim

direksiyona vururken. En son aklıma Ece'yi aramak geldi. Ece'yi ardığımda, benim konuşmama müsade etmeden kendi konuştu. Endişeli sesiyle

"Yetiştin mi abi" dedi.

"Çabuk otobüs kaçta kalkıyor onu söyle bana!!" dedim. Ece'ye

Söylediği şeyle gaza daha fazla bastım.

"On dakikası var"

Hızla motoru durduğum da, bir hışımla motor'dan indim. İçeriye girdim de, satış temsilcisi'nin yanına giderek.

" Mersin otogarı " dedim.

Sert sesimle bilgisayara baktı kafasını kaldırarak.

" Dört dakikası var" dedi.

"Otobüs nereden kalkıyor, onu söyle!!" dedim

sesimi yükselterek. Endişem git gide artıyordu. Nereden kalktığını tarif ettiğin de, son hızımla koşuyordum.Telefonda ki saate bakmamla, iki dakika olmuştu bile. Tam otobüs'ün olduğu yere gitmiştim ki, otobüs'ün kalktığını gördüm. Omuzlarımı indirdim Geç kalmıştım yine.. Otobüs'ün arkasından bir süre bakarken, arkamdan duyduğum sesle arkama hızla döndüm. "EMİR!!! " Işığın sesiydi bu gitmemişti...

Işık'tan
Hâlâ ikilem arasında gidip geliyordum.. Gitmek istemiyordum. Emiri bırakmak istemiyordum.. Otobüs'ün için de Anons yapıldı. Üç dakika kaldığını söyleyince kafamı iki yana salladım.. Gitmeyecektim Emiri bırakmayacaktım. Ayak ucumda ki çantamı alarak, yerimden tekrar kalktım. Merdivenlerden indim de, valizleri yavaş yavaş koyuyorlardı. Hemen

"Mor olan valizi verir misiniz" dedim.

Valizimi işaret ederken, adam bana

" Ama kalkacak "dedi.

Sinirle" Versene kardeşim valizimi Vazgeçtim Allah Allah " dedim.

Adam valizimi verirdin de, sürüyerek geri götürürken, yanımdan hızla koşan kişiyi görünce şok olmuştum.Emir'di bu benim için buraya kadar mı gelmişti? Emir otobüs'ün kalktığını görünce Omuzlarını düşürdü.Bir süre otobüs'ün arkasından baktı.Büyük ihtimalle benim o otobüs'te olduğumu düşünüyordu.. Dudaklarımı araladım. bağırdım. "EMİR!!" hızlı kafasını bana doğru dönerdi.. Beni görmesiyle gözlerinin içi parladı.. Valizi bırakarak , koşarak boynuna sarıldım. O da belime sıkı sıkı sarıldı. Ayrıldığımız da, saçımı kulağımın arkasına atarak.
"Gitmemişsin" dedi.

Ben de kafamı olumlu anlamda sallayarak

"Gitmedim, bırakamadım dedim..

Emir'in evine doğru ilerlerken arkamdan da Emir'de geliyordu. Araba da zaten bir sürü şey demişti.

" Nasıl bizi bırakırsın"
"beni geçtim Ece'yi nasıl bırakırsın"

gibi şeyler demişti. Ve şimdi sanırım sıra Ece'deydi. Zile basmamızla kapı saniyesinde hızla açılmasıyla, Ece' buğulu gözleriyle karştım. Bana hızla sarıldı.

"Gitmemişsin, yetişmiş abim"dedi.

çatallaşmış sesiyle ben de ona sarılarak

"Gidemedi ki" dedim

sesim titrerken, biz sarılırken Emir de yanımızdan salona geçmişti. Ayrıldımız da, kendini geri çekerek omzuma vurdu.

"Öldüreceğim seni nasıl gidersin" dedi.

sinirli sesiyle. Araba da zaten emirden'de azar yemiştim. Ve düşündüğüm gibi sıra Ece'deydi. Salona doğru geçerken.

"Sonuçta gitmedim" dedim.

Ece'aynı sesle

"Gidebilirdin, Ama ben sensiz yapamazdım" dedi

ve tekrar boynuma sarıldı. Geri çekilerek "Bir daha asla ama asla, yanımdan ayrılmıyorsun " dedi .

Elinin tersi ile göz yaşını silerek kafamı Olumlu anlamda salladım.

"Zaten, sizi bırakıp gidememedim ki, gidemezdim" dedim çatallaşmış sesimle

Ece derin bir nefes aldı. İşaret parmağını uzatarak..

" Bir daha bir şey olursa söylemezsen seni yolarım "

demesiyle aklıma çantamda ki fotoğraflar geldi, söylemeli miydim. Ama daha yeni ortalık düzelmişken bunu diyemezdim ki, zoraki tebessümle kafamı salladım.. Ama benim aklımda hâlâ o fotoğraflar vardı. Belki de peşimi bırakır, diye ümit ettim.

*****
Sessiz geçen araba yolculuğun da, Emir beni eve kapıma kadar elinde valizimle bırakmıştı. Emire bakarak.

"Gel istersen bir kahve iç" dedim düz bir sesle.

Emir ciddi bir ses tonuyla

"Sağol eve geçeyim bizimkiler bekler" dedi.

Doğruydu, tam ben kalkacakken ailesi gelmişti. Ayak üstü sohbet etmiştik Emir beni arabayla bırakmıştı.

"Hâlâ bana sinirli misin?" dedim.

Sorgulayıcı bir sesle bana dönerek

Hafif sinirle "Neden bizi bırakmaya çalıştın. Hadi bizi geçtim Ece'yi demi düşünmedin!!" dedi.

Ben de "Eğer seni bırakmayı düşünseydim şuan beraber bu kapı da olmazdık" dedim.

Kapıyı anahtarla açarken tam bir şey diyecekti ki, içeriye girerek.

"İyi günler Emir" dedim

kapıyı kapatırken.. Derin bir nefes aldım. Tamam hatalıydım, ama kendimi de ezdiremezdim ki, tam valizimi alacakken kapının altında yine aynı zarf dikkatimi çekti.

Sinirle "aaa ama yeterr" dedim

açarken emirle benim fotoğraflarımdı arkasını çevirmemle

"Demişdim sana bu ilişkiniz mutlu son olmayacak diye..

çantama koydum bulacaktım kim olduğunu. Valizimi zar zor odaya götürerek, içindekileri tekrardan, giysi dolabıma koydum. Zilin çalmasıyla dikkatimi dış kapıya verdim. Acaba ne diyerek beni azarlayacaktı Emir. Büyük adımlarla salona giderek, kapıyı hırsla açtım an, gördüm kişilerle şok oldum.Annem ve babam gelmişti.

"Anne, baba" dedim şokla

Annem "Çekil kızım çekil, hava çok soğuk" dedi.

hava durumuna sitem ediyordu annem.

Anneme "Siz yarın gelmeyecek miydiniz " dedim

Babam sinirle
" Küçük hanım telefonlarını açsa söyleyecektik ama telefonları kapalı" dedi.

Tabii yaa otobüs de kapatmıştım.

Annem "Babanı iş için çağırdılar yoksa yarın gelecektik" dedi.

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Annem "Sen ne yaptın?" dediğin de,

gün içinde olanlar gözümün önünde canlandı. Anneme baktım.

"Ece'lerdeydim" dedim .

Sonuçta bu yalan değildi cidden Ece'deydim.
Annem "İyi kızım" dedi .
Anneme
"Ben odamdayım Anne" dedim.

Tam odama gidecekken.

Annem "Gelirken bir çocuk gördük, elinde fotoğraf makinesi, bir yerleri çekiyor yazı yazıyordu." dedi.

Babam "Buse çocuklardan biridir bu kadar abartma" dedi.

yavaşça arkamı döndüm.

"Fotoğraf çeken çocuk mu" dedim.

Sesimdeki korkuyla ardından

"nasıl biriydi" dedim şaşkınlıkla.

"Esmer 1'85 boyların da üniversiteli bir oğlan gibiydi "

demisiyle ikinci bir şoku yaşadım.
Fotoğrafları çeken, ve o yazıları yazan Berk'ten başkası değildi..

🌼Bölüm nasıldı?🌼

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.✨

Seviliyorsunuzzz🧚🧚

Loading...
0%