Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25.Bölüm

@cemreyldrm_

İyi okumalar 🌼

"Tekrardan teşekkür ederim" dedim. Arabadan inerken

Ece"Her zaman canım " dedi havadan öpücük atarak.

Lunapark'tan çıktıktan sonra Emir herkesi teker teker evine bırakmıştı. En son olarak beni de bırakmıştı. Arbadan indiğim de, zile basmadan evin anahtarını çantamdan çıkararak kapıyı açtım.

Salona geçtiğim de ,gergin dolu bir sesle

" Ben geldimm" dedim.

Babam"Ooo Işık hanım, siz evin yolunu bilir miydiniz? " dedi.

aşağılayıcı bir sesle. Benim de en korktuğum kısım buydu işte.

" Hiç gelmeseydiniz, biz sizi de rahatsız etmezdik."

"baba ben-"

Babam iğneliyici bir şekilde

"Kes sesini!. Biz kızımız düzgün doğru okusun etsin istiyoruz, hanımefendi geziyor. Zaten okudun bölüm de bölüm olsa makine mühendisliğimiş!!"

Boğazım düğümlenmişti.Yutkunsam bile geçmiyordu..

Annem"Yete-"

Babam kafasını anneme çevirdi.

"Sen de şu kızı savunup durma, zaten sen şımarta şımarta böyle oldu. " dedikleri çok zoruma gidiyordu.. Tekrardan bana bakarak.

" Sen bu kafayla hiç bir şey olmazsın" dedi. Aşağlayıcı bir şekilde

Hızla odama geçtim. Duvarın dibine oturarak, göz yaşlarım bitene kadar ağladım..

Kapı tıklanınca hiç bir ses vermedim.

Kapı kapanma sesi duyunca. Ardından kulağıma dolan sesle, bunun annem olduğunu anladım.

"Güzel Kızım" dedi şefkatli sesiyle

Anneme sarılarak, hıçkırıklarımın arasında,

"An-ne babam ned-en Sevmiyor beni" dedim. Boğuk sesimle, annem saçımı okşayarak.

Annem titreyen sesiyle

"Olur mu kızım. Baban sadece sivri dilli biri" dedi.

Annem de ağladı ağlayacaktı.

Geri çekilerek Buğulu gözlerle

"O zaman neden böyle davranıyor" dedim.

titreyen sesimle. Annem bir kaç saniye bana baktı

"Hadi kızım yat uyu, yarın okula gideceksin" dedi. Saçımı okşarken

Annem de bu soru'nun cevabını bilmiyordu.. Kafamı olumlu anlamda salladım. Yatağı açtım da, annemle beraber yatağa yattım. Annem saçlarımı okşarken, ben ağlamaktan acıyan gözlerimle uyumaya çalıştım..

*****
Sabah gözlerimi zorlukla açtım.Dün o kadar ağlamıştım ki, gözüm de yaş kalmamıştı. Annem yanımda yoktu. Büyük ihtimalle gece ben uyuyunca kalkmıştı. Yorganı üstümden atarak lavabo'ya girdim. Ayna da kendime baktığım da, gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Defalarca yüzümü yıkadım kabus olmasını diledim. Okula gitmek için dolabımdan bir kaç giyisi aldım. Ağladım belli olmasın diye kapatıcıyı bol bol uyguladım. Çantamı da aldım tam inecekken

Annem'le babam'ın sesini duydum.

Annem sakin bir sesle

"Çok üstüne gidiyorsun kızın, dün nasıl üzüldü.."

Babam" Duygu sömürüsü yapıyor o. Ben malımı bilmiyor mıyum, Sen de çok, yüz verme şu kıza " dedi.

Sesi yine yüksek çıkmıştı. Ve Kapı kapanma sesi geldi. Büyük ihtimalle işe gitmişti.

Dişlerimi sıktım. Ağlamamalıydım, Ağlamamalıydım.

Mutfağa doğru ilerlerken

" Anne" dedim. Annem bana bakarak

" Günaydın kızım gel kahvaltı yap" dedi.

Az önce ki olayı çaktırmamaya çalışıyor gibiydi.

Bir kaç bir şeyler atıştarak.

"Ben okula gideyim anne" dedim.

Annem sitemli bir sesle

"Kızım bir şey yemedin ki," dedi.

Anneme buruk bir tebessümle

bakarak "İştahım yok" dedim.

Annem de olumlu anlamda kafasını salladı. O da dün ki konuyu açarak beni üzmek istemiyordu..

Çıkarken anneme "Görüşürüz"

demeyi de ihmal etmemiştim.

Dışarı çıktım an, kapıyı arkamdan kapatarak, hızla kendimi sokağa attım. Hava'yı derin derin içime çektim. Babam'ın dedikleri aklıma gelince, ağlamamak için zor tuttum kendimi. Derin bir nefes aldım. Okula doğru ilerlemeye başladım. O sıra Telefonum çaldı Ece'ydi. Şuan konuşacak durumda değildim. Telefonu açmayarak Mesaj attım.

'Okula geçiyorum ben, okul da görüşürüz' yazıp gönderdim.

Çantamda ki, kulaklığımı çıkartarak. Model pembe mezarlık şarkısını açarak kendimi müziğe bıraktım.

Omzuma dokunan elle irkilerek kulaklığı çıkarttım. Arkamı döndüm de bunun Ece olduğunu gördüm.

"Kulaklığı takmışsın hiç duymuyorsun" dedi gülerek

Ben de aynı şekilde

"Evet, kulaklık olunca" dedim.

"Niye bizi beklemedin?" dedi.

Fakülteye doğru yürürken.

"yalnız kalmam gerekti sadece" dedim ümitsiz bir şekilde.

Ani'den durarak

"N'oldu?" dedi sorgulayıcı bir şekilde.

"Yok yok bir şey, hani bazen yalnız kalmak ister yaa"

"Baak ışık kötü bir şey mi var ?"

Zoraki bir gülümsemeyle.
"Yok" dedim. Konu değiştirerek.

"Ne kadar güzel bilekliğin" dedim. Hayranlıkla

Ece"Ayy evet, dün akşam seni bıraktıktan sonra eve geçtik yaa, babam sürpriz yapmış. "

Yüzümde ki gülümseme hafifçe kaybolurken.

"Hayırlı olsun çok güzelmiş" dedim. Boğazım da bir yumruk oluşurken..

Ben azar yerken, Ece hediye alıyormuş. Benim babam ise, sadece buraya taşındımız gün iyi davranmıştı bana.. Ece'nin konuşmasıyla dikkatim dağıldı.

"Benim sınav başlıyor, şans dinle bana" dedi.

"Tabii ki " dedim. Sesimin sevecen çıkmasını sağlamaya çalışarak.

Yanağımdan öptü "Görüşürüzzz" diyerek sınıfa girdi.

Ben de kendi sınıfıma girdiğim de, direkt sırama oturdum. Bugün sınav olduğunu biliyordum. Ama dün çalışmaya fırsatım olmamıştı..

Emir yanıma geldiğin de,

"İyi misin?" dedi. Şüpheci bir şekilde.

Biri daha iyi misin derse, hüngür hüngür ağlayacaktım artık.

Kafamı sadece olumlu anlamda salladım.

"Sadece sınav beni geriyor" dedim. Sesimin düz çıkmasını sağlayarak.

Arka sıraya Efe geldi.

"Başladı mı sınav" dedi. Tedirginlikle

"yok ya, daha çalışmadın mı sen?" dedim. Şüpheci bir şekilde

"Kız dur zaten ortalık karışık " dedi.

O sıra hocanın gelerek, kağıtları dağıtmasıyla sınav başlamıştı.

*****

"Son üç dakika" hocanın dediği şeyle

Son kez kontrol ederek. Emin olduktan sonra içimden

'tamam yaa geçerim ' diyerek kağıdı hoca'ya verdim.

Hoca "Süreniz bitmiştir arkadaşlar" dedi.

Emir de kağıdı verince, hoca Efe'nin yanına gitti.

Efe"Hocam bir dakika " dedi. Endişeli sesiyle

Hoca Efe'nin kağıdına baktı. Sinirle

"Oğlum daha üçüncü sorudasın, ne bir dakikası" dedi.

Efe" Hocam valla yaa bir durun" dedi. Perişan bir şekilde.

Efe resmen ecel teri döküyordu şuan

Hoca "Çalışsaydın çocuğum" dedi.

Hoca tam Efe'nin kağıdını alacakken.

Efe hocadan önce davranarak, Kağıdı aldı. Buruşturarak ağzına atarak çiğneyerek yuttu.

Evet cidden Sınav kağıdını yuttu..

Gözlerimle görmesem inanamazdım.

Efe hocaya bakarak "Metalik bir tadı var" dedi.

Hoca kapıyı göstererek "Çık, Çık dışarı!!" dedi.

Ben dahil bütün sınıf gülerken.

Hoca "gülmeyin!!" diye uyarı yapıyordu.

*****
"Tadı nasıldı Efe, çok tatlı mıydı" diye dalga geçen Ece'ye kahkaha attım.

Efe" kantin de çayla çok güzel gitti"dedi. Mutluluklaa

Ayaz tüm ciddiyetiyle "Sınav da gitti, bunu da biliyorsun demi?" dedi.

Efe elini Ayazın omuzuna koydu. Ayaz Efe nin elini koyduğu omzuna baktı, bir de Efe'ye baktı.

Efe"En azından tadını aldık" dedi.

Artık kahkaha atmaktan karnıma ağrılar girmişti..

"Yeter artık gülmekten çatlayacağım" dedim. Kahkahalarımın arasında.

Ece'ye bakarak

"Ece benimle lavabo'ya gelsene bi" dedim.

Ayaz konusunu konuşacaktım.

"Oluur" dedi. Neşe dolu bir sesle

Lavobaya girdiğimiz de, makyaj malzemelerimi çıkarttık Ece'yle

Ece"Efe aşırı iyi değil mi? " dedi
gözlerinin içi parlıyordu.

" Evet gerçekten komik biri "dedim gülerek.

Ardından gözlerimi hafif kıstım.

" Ayaz peki? " dedim.

Allığını sürerken Bir durdu. Aynadan bana bakarak.

" O resmi yaa, yani ciddi" dedi.

"Ciddi olması kötü bir şey mi yani? " dedim.

Rimelimi çantaya koyarken

"Yok ta ne bilim Ayaz.. Hiç düşünmedim" dedi.

Sadece kafamı aşağı yukarı salladım.

Bu hikaye de yanan Ayaz olmuştu..

Lavabo'dan çıktığımız da, önümüze çıkan kişiyle ani'den durduk.

Berk'ti..

Berk Ellerini cebine koymuş, ikimize küçümseyici bir tavırla bakıyordu. Bakışlarını bana çevirdi..

"Biliyor musun, Serkana o kadar şey yapmana rağmen.. Nasıl seni affediyor bilmiyorum " dedi.

Tam bir şey diyecekken, Ece konuştu.

Ece hiddetle "Pardon da biz hiç bir şey yapmadık, ne geldiyse başımıza senin ruh hastası Arkadaşın yüzünden geldi.!!" dedi.

Koridorda bizden başka kimse yoktu.

Berk Ece'ye bakarak

"Benim arkadaşım en azından sevdiği için yaptı.. Ama şunu anlamıyorum" Bakışlarını bana çevirdi

Ve dediği şeyle en Hasass yerimden vurmuştu beni. Gözlerimin dolmasına engel olmamıştım.

İmali bir şekilde

" Baba sevgisi görmeyen birini nasıl sevebilir ki.. "

Loading...
0%