Emir'in sert bir yumruk atmasıyla kafam sağ doğru dönmüştü. Burnum da bir sıvı hissetiğim de, bunu kan olmasını anlamam zor olmamıştı.
Emir yakamdan tutuğunda başımı Emire doğu çevirmiştim. Baygın bir şekilde baktım Emire hırsını çıkarmak istercesine yüzüme doğru bağırdı.
"NE YÜZLE LAN,DAHA NE YÜZLE GELEBİLİYORSUN" demesiyle yakamı iyice kavrayarak
"KONUŞ,KONUŞSANA" dediği sırada güvenlikler ve sağlıkçılar bizi ayırmıştı. Emir küfür mırıldanarak arabasına doğru ilerlerken hemşire'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Hemşire "Beyefendi pansuman gerekiyor" dediğin de, burnumda ki kanı elimi tersi ile sildim.
Ciddi bir sesle "Gerek yok" diyerek Arabaya doğru ilerledim.
*****
Işık'tan
"Peki yarın, yarın önemli bir gün biliyorsun" dedi Ece
iki saattir bize yarın günlerden ne diye sorup duruyordu. Doğum günüydü yarın, biliyorduk fakat salaklığı yatıyorduk Efeyle
"Tabii yaaaa" dememle Ece'nin gözleri parlamıştı.
"Telefon faturamın son günü " dedim.
Ece yanımda ki yastığı aldı, koluma geçirdi.
Ardından kafasını Efe'ye çevirdi,
"Efe peki seen " en tatlı yüz ifadesiyle takınarak
Efe"Haaaaa doğru nasıl unuturum" dedi elini alnına vurarak
Ece bana dönerek "Öğren öğr-" diyecekti ki lafını Efe kesti.
"Emir bana Ayıcık alacaktı, Ayıcığımı paramparça etmişti yaa " demesiyle
Ece uzun tırnaklarını yastığa geçirerek "Efee!! " diye cırladı.
Yüzümü buruşturarak kulağımı tıkamıştım. Ece yanımızdan kalkarak tekli koltuğa geçti, bacaklarını kendine çekerek, küstü. Ellerimi kulağımdan çektim an.
Kapı çaldı, kapıya doğru ilerledim açtığım da Emiri gördüm.
"Hoş geldin" diyerek sarıldım.
Emir de aynı şekilde "Hoş buldum" diyerek sarıldı.
Geri çekildiğim de, Emir'de bir şey olduğunu fark ettim.
Sorgulayacı bir şekilde baktım Emire
"Bir sorun yok demi?" dedim.
Sıkıntı bir nefes vererek,
"Ayazı gördüm ona canım sıkkın" demesiyle
O gün Ayaz'ın beni araması aklıma geldi.
Acaba bana anlatması gereken neydi?
Emir Ardından "Neyse hadi içeri geçelim" dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım da, salona geçtiğimiz de ani'den ikimiz de gördüğümüz şeyle durduk.
Ece ve Efe kumanda savaşı yapıyordu.
Ece kumandanın ucundan tutmuş Efe'de diğer ucundan,
Efe"Bırak ben survivor tekrarına bakacağım, senin bakacağın bir şey yok " derken
Ece"Ben de belki Müge Anlı'ya bakacağım" dedi. Efe' nin eline vururken
Ece bizi gördüğün de, ani' den kumandayı bırakınca Efe'de Arkaya doğru düşmüştü.
Ece sitem ederek
"Abiii, şunlara bir şey söyle, yarın günlerden ne olduğunu bilmiyorlar" dedi. İşaret parmağı ile bizi gösterirken
Ece'nin arkasına geçerken Emire kaş göz işareti yaptım.
Emir "Doğru doğru, odama ses bombası alacaktım" dedi.
Ece hayal kırıklığı ile bakarken. Benim içim acımıştı.
Telefonum çaldığında cebimden çıkararak baktım. Yabancı bir numaraydı. Korku bedenimi esir alırken kaşlarımı çatarak.
"Bu kim beee" dedim kendi kendime,
Efe yerden kalktı, yanıma gelerek numaraya baktı. Ardından bakışlarını bana çevirdi.
"Cemil, Cemil olabilir mi?" Efe'ye boş gözlerle baktığımda
"Suat, Yusuf?"
Ece arkadan sinirle Efe'ye
"Yok Orhan" dedi.
Emir, Efe ve Ece'nin dediklerini umursamayarak.
Ciddi bir sesle,
"Benim açmamı ister misin? " dedi.
Kafamı hızla yukarı aşağı salladım. Telefonu verdim.
Emir hopörlere alarak Sert bir sesle
"Alo" dedi.
Bir süre sonra telefonun ucundan müşteri hizmetlerinin sesini duyuyunca Derin bir nefes verdim
Telefonu Emirden alarak,
"Teşekkür ederim, fakat şuan ki hattımdan memnunum, İyi günler " diyerek kapatmıştım.
Masa'nın üzerinde ki sudan büyük bir yudum aldım.
Efe koltuğa kendini atarak.
"Evett bakalım, bu hafta kim elenmiş survivorda" diyerek kanalı değiştirdi.
"Anne ben çıkıyorum "
Annem elinde havluyla yanıma geldi.
"Kızım, sen daha yeni Ece'den gelmedin mi?" dedi hafif sinirli sesle
Annem'in yanaklarını sıkarak sevecen bir sesle
"Ama yarın Ece'nin doğum günü, hediye almam lazım" dedim.
Annem hemen yumuşamıştı. Çünkü annem de özel günlere önem veren biriydi.
"İyi peki paran var mı?" dedi.
"Var Buse sultan " diyerek yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Görüşürüz" diyerek hemen çıkmıştım.
Şimdi şöyle bir sorun vardı.
Ne alacağımı bilmiyordum
Geçen gün ki konuşmamız aklıma geldi.
'Tabii yaaa' dedim kendi kendime
Ece"Seninle koskocaman bir çerçeve de bir sürü fotoğraflarımız olsun odamın duvarına asacağım
Ece bayılacaktı bu hediye'ye
Yaptırdığım çerçeveye hayranlıkla baktım.
Bir arkadaşım da şöyle bir şey yaptırmamıştı. Umursamayarak eve doğru ilerledim. Saate baktığım da 20:48 olduğunu gördüm..
Yine erken gelmiştim, fakat hediye paketi bulmam lazımdı. Çerçeve Yaptırdığım kişi de, bittiğini söylemişti.
İlk gördüm mağazaya girdiğim de, kasaya ilerleyerek
Sevecen bir şekilde
"Hediye paketiniz var mı acaba?" dedim.
Hemen mavi büyük bir hediye paketi vermişlerdi.
"Teşekkür ederim, kolay gelsin " diyerek çıkmıştım.
Eve doğru ilerlerken Telefonumun çalmasıyla elimdekilerle zar zor çıkardım.
Arayan Annemdi
"Kızım nerede kaldın?" dedi.
Arka da ki matkap sesiyle yüzümü buruşturdum.
"Annecim çok yaklaştım, iki dakika'ya oradayım da arkada ki ses ne" dedim.
Annem "Yeni komşu taşınmış, kimmiş bakmadım " dedi.
"Anladım annecim, geldim ben, kapıya çık" dediğim de,
"Kapıdayım zaten kızım" dedi.
Annemi gördüğüm de, telefonu kapatarak yanına gittiğim de, matkap sesiyle yüzümü buruşturmadan edemedim. Asla matkap sesine tahammül edemezdim.
İçeri geçtiğimiz de "Kimmiş bu yana taşınan?" dedim.
Annem kapıyı kapattığın da,
"Görmedim kızım kim taşınmış, sadece işçileri gördüm" dedi.
Anneme Kafamı olumlu anlamda salladım.
Annem bakayım "Ne aldın?" dedi merakla
Annem de benim gibi çok meraklı biriydi.
Hediyeyi poşetinden çıkararak
Gösterdiğim de Hayranlıkla baktı.
"Işık bu çok güzel" dedi hâlâ hayranlıkla bakarken
"Sana daha iyisini yaptırırım" diyerek tekrardan yanağından öptüm.
Elimden alarak "Ama şuan hediye paketi yapmam gereken konular var" dedim.
Elimde ki, hediye paketi salladım.
Annem "Tamam hadi sen hediye paketini yap" dedi.
Odama girdiğim de, yatağımın üstüne oturdum.
Dikkatlice hediyeyi paketlediğim de, pembe postite de güzel bir doğum günün kutlu olsun yazısı yazdım.
Nereye koysam diye düşünürken, duvarla dolabımın arasına koydum.
Yatağıma rahatça uzandığım da, Efe'nin mesajlarını gördüm.
Evet mesajlarını çünkü bir sürü mesaj atmıştı.
"Kız Ece'ye kırmızı ayıcık alsam, nasıl olur?"
"Kız bak bi buraya
"Kızzz"
"Işık İnşallahh Işığın sönsün bir cevap vermiyorsun" gibi bir sürü mesaj vardı.
Bu oğlan'nın Ayıcık sevdası nereden geliyordu anlamıyordum.
"Yine çok yaratıcı konuşmuşsun Efe" yazdım.
Anında mavi tik olmuştu.
"Yazıklar olsun sana, şimdi mi cevap veriyorsun"
"Ece'ye hediye almaya gitmiştim"
"Ne aldın?"
"Söylemeyeceğini nereden bileceğim?"
"Bana güvenmiyor musun?"
"Yooo" yazdım gönderdim
"Yazıklar olsun, kanka dedim bağrıma bastım" yazınca kahkaha attım.
efe hiç bir zaman kanka dememişti.
"Efee sen bana hiç bir zaman kanka demedin" yazdım.
"Demedim mi? "
"Demedin"
"Hiç mi?"
"Hiiiç" dedim
sona doğru çünkü bu konuşmadan yavaş yavaş bıkıyordum.
"Sonuçta bağırıma basmışım" Haklı çıkmaya çalıştığını görünce
"Efee sen kırmızı ayıcık al" diyerek konuyu kapatmaya çalıştım.
"Tamamdır" yazdı
Annemin sesiyle telefonu bıraktım.
Annem kapıyı tıklatarak girdiğin de, "kızım müsait miydin?" dedi.
Elinde ki kekle oda'ya girerek
"evett" dedim.
Elinde ki , keke hayranlıkla bakarken.
Tabağı bana uzatarak,
"yan komşu geldi bak bakalım kimmiş"
Sıkıcı bir şekilde, "kaçmıyor yaa, sonra bakarım" dedim.
Annem gönülsüz bir sesle.
"Tamam kızım, ben götürürüm"
dediğin de vicdan azabı çektim istemsizce
Anneler bunu nasıl başarıyordu?.
"Tamam tamam giderim" dedim
istmeye istemeye elinde ki tabağı aldım.
Tam odamdan çıkacaktım, telefonumun mesaj sesi ile durdum. bakıp bakmamak arasında gidip gelsem de, yatağımın üzerinde ki telefonu aldım.
mesaja baktığımda Efe'den olduğunu gördüm. Açtığımda mesajı
kırmızı bir ayıcık atmış altınada
"En güzel hediye benim ki oldu kudurrr" Yazmıştı
Efe'ye görüldü attım, telefonu yatağın üstüne koyarak odamdan çıktım.
Dış kapıyı açarak evden çıktım. Yan kapıya gittiğim de, belki zili daha yaptırmamışlardır diye düşünerek kapıyı bir kaç kez tıklattım.
Kapı yavaş yavaş açıldığında, gördüğüm kişiyle şok oldum.
Dudaklarımdan, "Buket abla" çıktı..
Eveeettttt yeni bölümümüz nasıldı? ❤️
