İyi okumalar ❤️
Kaşlarımı kaldırarak,
"Buket abla " dedim şaşkınlıkla
"Aaa Işıkcım, bu ne tesadüf " dedi sevecen bir şekilde
Elimde ki tabağı vererek
"Annem gönderdi" dedim.
"Çok teşekkür ederim" diyerek elimden aldı.
"Afiyet olsun" diyerek Arkamı dönerek eve doğru ilerlerken
Arkamdan da kapı kapanma sesini duymamla
Kapıyı kapattığını anlamıştım.
kendi kendime, söylenerek
"Bir bu eksikti, bir de Serkanla yaşayacaksa.. Tamam Işık sakin ol kötü düşünme" dedim
Kendimi sakinleştirerek.
Derin bir nefes alarak, zile bastım. Bir kaç saniye sonra, annem kapıyı açtığında içeri geçtim.
"Verdin mi tabağı kızım" dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım,anneme bakarak
"Bil bakalım kimmiş" dedim
Annem "Kimmiş?" dedi. Sorgulayıcı bir şekilde
"Doktorum" dedim bıkmış bir sesle
"Gerçekten mi, bak doktor ayağımıza geldi" dedi sevinçle
Anneme sen ciddi misin bakışı atarak
"Her neyse, ben yatıyorum anne. Yarın Ece'nin doğum günü var" dedim
Annem "Tamam kızım, iyi geceler" dedi
"İyi geceler" diyerek yanağından öperek odama geçtim.
Kendimi aynada süzdüm, gerçekten çok güzel olmuştum.
Beyaz crop ve mavi şort giymiştim. hava çok sıcak olduğu için.
Beyaz bir sandalet giyecektim. Krem rengi çantamı, ve hediye mi almadan önce
Makyajımı yaptım Rimel ve ruj ayrılmaz ikilimdi.
Bordo rujumu sürdükten sonra
Saçımı toplamak ve toplamamak arasın da gidip gelsem de,
Açık bıraktım.
Çantama telefonumu, cüzdanımı, ruj, ve rimelimi koyarak tamamlamıştım.
Elime hediyeyi aldığım da , dış kapıya doğru ilerlemiştim.
Çıkmadan önce sandaletimi giyerken
Anneme seslendim.
"Anne ben çıkıyorum!!!"
annem mutfaktan seslenerek
"Çok geç kalma ,misafir gelecek bugün" dedi.
Annemi "tamam" diyerek geçirdikten sonra kapıyı açarak çıktım.
dışarıya çıktım an, güneş gözlerimi alınca, istemsizce kaşlarımı çattım.
içimden "Keşke güneş gözlüğümü alsaydım" dedim.
Çünkü geri dönmeye aşırı üşenmiştim.
Arkamdan duydum sesle durdum. Buketti.
Buket "Işıkcım ne bu güzellik" dedi beni süzerken
Bukete doğru dönerek
"Arkadaşımın doğum günü var" dedim
kafasını olumlu anlamda salladı. Elinde ki arabasınını anahtarıyla beyaz arabasını gösterdi.
"Ben de hastaneye gideceğim,bırakayım istersen" dedi. Tüm samimimyetiyle
"yakın zaten, yine de teşeşkkür ederim" dedim güler yüzle
kolumda ki saatte baktığım da, çok az zamanımın kaldıığını görmemle
Bukete dönerek
" Kusura bakma, gitmem gerekiyor iyi günler" dedim.
büyük adımlarla giderken
Bukette arkamdan
"görüşürüz" diye bağırmıştı.
*****
"İyi ki doğdun canım dostum" dedim Ece'ye sarılarak ardından
" İyi ki varsın ve hayatımdasın" dedim
Ece geri çekilirken "Çok kötüsünüz yaaa, hani unutmuştunuz " dedi sitemle
"Saçmalama hiç unutur muyuz" dedim
Ece'nin doğum günü için cafe kapattırmıştık. Fakat Ece unuttuğumuzu düşündüğü için
bize küsmüş, ve cafe'ye getirmekte baya bir zorlanmıştım.
Ama sonuç başarılıydı..
Efe"Hani pasta, ben pastayı merak ediyorum"dedi. Heyecanlı heyecanlı
" Efecim, hani Ece'nin doğum günü yaa" dedim İmalı bir şekilde
Efe sandalye çekip otururken ilk hediye'yi ben vermek istedim.
"nice mutlu senelere" dedim.
Elimde ki hediye'yi uzatırken
Ece hediye paketini açtığın da, hayranlıkla hediye'ye baktı.
gözleri dolu dolu bana döndü.
"Işık bu çok güzel" dedi hayranlıkla
"Beğendiğine çok sevindim" dedim. neşeli sesimle
Efe "Veeee sıra ben de" diyerek üzerini düzeltti. Ayağa kalkarak
Ece'ye hediyesini verdiğin de, Ece kaşlarını havaya kaldırarak
"Kırmızı ayıcık, teşekkür ederim" dedi.
"Ne dem-" Efe'nin sözünü Emir kesmişti.
Emir "Efe, o benim sana dün aldığım ayıcık değil mi?" dedi. Sorgulayacı bir sesle
"Almadın yani?" dedim şaşkınlıkla
Hepimiz Efe'den bir cevap beklerken
Efe "İyi kii doğdun" diyerek konuyu kapatmaya çalışmıştı.
Bu haline hepimiz gülerken, gözüm dışarı da bize bakan Ayazı gördüm.
Bir kaç saniye baktım. Ece'ye bakıyordu.
Bu anı bozmamak için görmezden geldim.
Pasta geldiğin de, Ece mumları üflemişti, hepimiz bir yandan alkışlamıştık.
Emir de hediyesi verdikten sonra
Efe "O zaman pas-" Ece efe'nin yüzünü pastaya gömerek susturmuştu.
Efe kafasını kaldırdığın da, yüzünde ki pastayı işaret parmağıyla alarak yedi. Ve dediği şey ise
"Kakaolu" Oldu.
*****
"Tekrardan iyi ki doğdun" dedim Ece'ye
Ece "Teşekkür ederim" dedi heyecanlı bir sesle
Ece'ye "Ben gideyim misafirler varmış bugün" dememle
Ece biraz mırın kırın etse de, anlayışla karşılamıştı.
Emir'in konuşmasıyla bakışlarımı Emire çevirdim.
Emir "Kimmiş?" dedi. Kaşlarını çatarak
Dudağımı büzerek "Bilmiyorum. Annem sadece misafirlerin geleceğini söyledi." dedim
Emir onay verir gibi kafasını salladı.
"Bırakayım" dedi tam arkasını dönecekken.
Omuzlarından tuttum. Endişeli bir sesle
"Gerek yok teşekkür ederim" dedim.
Bu hareketime garipsemiş olacak ki,
Bana anlamsızca baktı..
Zoraki tebessümle "İki dakikalık yol, yorma kendini" dedim.
Dışarı da Ayaz var bize bakıyor diyemedim için.
Emir"Haber ver ama" dedi. Sert bir sesle
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Tamam haber veririm" dedim.
Tam çantamı alarak gidecekken Emir
Hafiften kolumu tuttu. Kulağıma eğilerek.
Emir"Bir daha ki sefere daha dikkatli giyin" dedi. İmalı bir şekilde
Emire Alayla gülerek
"Tabii efendim, nasıl derseniz" dedim.
Ardından "neyse görüşürüz" dedim
Ece ve Efe'ye görüşürüz demek için Arkamı döndüm de,
Efe de Ece'nin yüzünü pastaya bastığını gördüm.
Asla büyümeyeceklerdi.
İkisine de "görüşürüz" diyerek
Cafeden büyük adımlarla çıktım da, telefonumun çalmasıyla
Annem olduğunu gördüm. Kesin nerdesin diye soracaktı.
Anneme "Yoldayım geliyorum" yazdıktan sonra kafamı kaldırdığım da
Bir kız Ayazla hareketli bir şekilde kavga ettiğini gördüm.
Beni görmemeleri için, hemen bir adım geri adım attım.
Arkası dönük olduğu için yüzünü görememiştim.
Kız Arabasına doğru ilerlerken arabası dikkatimi çekti.
Plakasına baktığımda, bunu sabah ki Buket abla'nın arabası olduğunu görmemle şok olmuştum..
Buket abla arabaya binip gittikten sonra, bir kaç dakika sonra Ayaz Tekrar bakışlarını Ece'ye çevirmişti.
Beni görmesi zordu. Çünkü, ben cafe'nin kapısının dibinde gizli bir şekilde bakıyordum.
Bir kaç saniye sonra Ayaz da arabasına binerek gitmişti.
Ayazla buketin ne bi bağlantısı olabilirdi ki?
Büyük adımlarla yürürken, bir türlü eve gidememiştim. Annem beni binbeşyüz defa aramıştı.
Ara sokağa girdiğim de, sağ elimi duvara koyarak nefeslendim. Çantamda ki su şişesini çıkararak, büyük yudumlarla su içtim.
Su şişesini tekrardan çantama koyduğum da
İçimden "Keşke Emir bıraksaydı" dedim.
O sırada telefonumun çalınmasıyla, tüm dikkatimi telefona verdim.
Tabii ki de Annemdi.
Telefonu açarak
"Efendim anne" dedim yorgun bir sesle
"Kızım neredesin?" dedi sinirli sesiyle
"Annecim bir on dakikaya oradayım" dedim.
Nefesimi düzenlemeye çalışırken
Annem "Hızlı ol" dedi otoriter bir sesle
"Tamam annecim"
Diyerek telefonu kapattım.
Kendimi toparlayarak, tekrar bir nefes aldım.
Bu sefer hızla koşmaya başladım.
Evin kapısına geldiğim de, ellerimi dizime koydum nefeslendim.
Kapının önünde ki ayakkabıları görünce. Misafirlerin çoktan gelmiş olduğunu gördüm.
Zile basmadan önce, nefesimi düzenledim.
Zile bastım da, bir kaç saniye sonra kapı açıldı.
Gördüm kişiyle kaşlarımı çattım.
Arkadan annem "Hah açtın mı kapıyı çocuğum, ben de açmaya geliyordum. Dedi
" Açtım buse teyze" dedi. Bana bakarak
Çünkü karşımda kapıyı açan kişi,
Serkan'dan başkası değildi.
Evettttt bölümümüz nasıldı?✨
kabul edelim Serkanı uzun süredir görmüyorduk😄
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🤍
Düşünceleriniz de paylaşın 🥰
Seviliyorsunuzzzz 🩷🌸