İYİ OKUMALAR 🤍
Ece'ye telefonu uzatarak "Boş ver cevap yazma" dedim umursamazca
Bir ton derdin arasında bir de onu düşünemedim.
Ece sol omzunu kaldırıp indirdi. "Tamamdır" diyerek lavoba'dan çıkacaktı ki,
Ece durarak bana döndü. Kaşlarını çatarak
"Sen bana bir şey anlatacaktın" dedi. Sorgulayacı bir şekilde
Derin bir nefes alarak tam anlatacakken
Ece'ye mesaj gelince Ece telefonuna baktı... "Abim" dedi.
Bana bakarak "Beni kurtarın yazmış. Efe saçma sorularla darlamıyorsa, ben de bir şey bilmiyorum." dedi gülerek
Emir ile Efe'nin yanına gittiğimiz de,
Efe, Emiri gerçekten boş sorularla darlıyordu.
Efe " Peki Brad Pitt'in mi evini temizlemek, yoksa benim mi?
Emir sabır çeker gibi " Ben bunları niye yapıyorum? " dedi.
Mantıksız sorunun için de, mantı arıyordu Emir.
Efe" Zorundasın" dedi pişince gülerek
Emir "Işığın evini temizlemek" dedi. Geçirmek ister gibi.
Efe Elini uyarır bir şekilde kaldırarak, "Öyle bir şey yok" dediğin de, Emir'in bizi görmesiyle
'Şükürler olsun ' der gibi baktı.
Emir bana bakarak
"Kalkalım mı artık okula geç kalacağız" dedi.
Resmen Efe'den kaçmak istiyordu.
Tam konuşacakken, Efe girdi araya boş sorular sormak için
"Pek-" dedi bıkmış bir sesle
Emir "Efe Okula!" dedi. Keskin sesiyle
Efe "Hayatımız boyunca sınava giriyoruz" dedi sitemle
Ece"ve bunun daha, KPSS var, ataması var, yani varda var" dedi bıkmış gibi
Efe "of okul ölüm resmen ya " dedi bıkmış bir sesle.
Emir kalkarken "Hadi hadi "dedi. Acele edin der gibi.
Arabaya bindiğimiz de, Emir araba'yı okula doğru sürdü.
Okula geldiğimiz de, biz üçümüz aynı sınıfa girdik. Ece ise farklı bir sınıfa gitmişti.
Sıraya oturduğum da, kafamı kaldırmamla Serkanla göz göze geldim. Benim yanıma doğru ilerleyecekti ki , Emir önüne kesti.
Serkan Emire bakmayarak
"Işık konuşabilir miyiz?" dedi.
Emir "Bana söyle ne diyeceksen" dedi sinirle
Serkan "Ben Işıkla konuşacağım" dedi. Bana bakarak
Emir elini yumruk yapmıştı ki, Olay büyümeden araya girdim.
Emir "Tamam canım, sakin ol hadi oturalım" dedim.
Serkan bu dediğime ne kadar sinirlense de, bozuntuya vermedi.
Emirle sıraya oturdum da,
Sinirle Serkana baktım.
Emir kulağıma doğru eğilerek, sinirle dişlerinin arasından konuştu.
"Işık şu herife bakıp durma sinirim bozuluyor " dedi.
Emirin bu dediğine onay vererek önüme döndüm.
*****
Okuldan çıktığımız da, derin bir nefes aldım sonunda bitmişti.
Sabah ki Efe'nin dediğine hak verdim.
Cidden hayatımız sınavlara girmekle geçiyordu. Tabi Serkan'ın bakışlarını, ve her seferin de konuşmak istediğini saymazsak güzeldi.
Hatta bir ara Emir "Sana bakmaya devam ederse, ders mers dinlemem dalarım" demişti.
Allah'tan olaysız bir ders olmuştu. Ece konuşmasıyla düşüncelerim'den sıyrıldım.
Ece"Abii araba'yı ben kullanayım mı?"dedi. Heyecanla
Emir şöför koltuğuna geçerken
Net bir sesle" Hayır" dedi.
Ece sistemle "Neden" dedi.
Emir dikiz aynasından Ece'ye bakarak
"Köy'de araba süreceğim diye, millet'in tarlasına girdiğin için olabilir mi?" dedi. Uyarı dolu bir sesle
Ece Net bir sesle
"Bi kere fren ve debriyajı karıştırdım. Ve Kullanıcağım şimdi" dedi
Ece Arka koltuktan inerek Emir'in kapısını açtı zorla indirdi. Emir arkaya doğru geçtiğin de,
Ece"Hazır oluuun" dedi. Ve istop ettirip durdurdu araba'yı.
Gerilmemle arkada ki Emire baktım dikiz aynasından,
Emir "Hadi abicim bırak" dedi. Yapmacık bir ses tonuyla
Ece"ayy bir durun yaa, geriyorsunuz beni " dedi sitemle
İkinci defa istop ettirdiğin de,
" Bugün buradan sağ çıkmayacağız" dedim. Korkuyla
Tekrar istop ettirdiğin de, hepimiz aşağa inerek. Efe'nin arabasına bindiğimiz de, Efe tam araba'yı çalıştıracaktı ki, arka camdan Ece'ye bakmamla, araba'yı duvara çarptığını gördüm.
Kemerimi hızla çıkartırken
"Emir, Emir koş Ece Arabayı çarptı!!!" dedim.
*****
"BENİ DİNLEYEN YOK BİN KEZ DEDİM SANA DEMİ!! " diye araba da bağıran Emire yüzümü buruşturmadan edemedim.
Baya bir sinirlenmişti. Ama araba'ya değil Ece'ye bir şey oldu sanıp korkmuştu. Ama çok şükür Ece'nin emniyet kemeri bağlı olduğu için. burnu bile kanamamıştı.
Arkamı dönüp baktığım da, Ece başını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu.
Bu sahne çok tanıdık gelmişti..
Babam da bana bağırınca ben de parmaklarımla oynardım. Anıları hatırlayınca, sol gözümden bir yaş süzüldü. hemen göz yaşımı silerek kendimi toparlayarak Emire döndüm.
Mırıldanarak "Emir lütfen uzatma. Gereğinden fazla korktu" dedim sakin bir ses tonuyla
Emir sıkıntılı bir nefes alarak sustu. Araba da ölüm sessizliği vardı. Efe sessizliği bozdu
Efe "Bir de iyi yönünden bak, tarla'ya girmedin" dedi.
Efe'nin bu dediğine gülmemek için zor tuttum kendimi.
Araba durduğun da, bizim eve gelmiştik.
"Eve gelin, annemler yok size bir kahve, Ece'ye de soğuk su vereyim"dedim.
Annemler ani bir kararla, memlekete gitme kararı alarak sabahın köründe gitmişlerdi.
Emir ciddi bir şekilde "Tamam" dedi.
Araba'dan indiğim de "Siz önden gidin ben anahtarı bulacağım" dedim.
Çantamı karıştırırken, hepsi önden giderken, ben de arkalarından anahtar arayarak ilerliyordum. Bulduğum an kafamı çanta'dan kaldırdığım da, Buketi görmemle korkudan ani'den durdum.
Buket elini omzuma koyduğun da ilkindim
Buket "İyi misin?" dedi şüpheli bir şekilde
Aklıma Ayaz'ın anlattıları gelince daha çok tedirgin olmuştum. Gözüm de katilden bir farkı yoktu.
Kafamı olumlu anlamda salladım
"İyiyim bir an, Karşıma çıkınca irkildim" dedim.
Buket "Soğuk su vereyim" dedi. Eliyle evi göstererek
Bir daha Asla o eve girmezdim.
Kapı'nın pervazından bizi izleyen Serkana takıldı gözüm.
Serkana bakarak
"Yok Teşekkür ederim. Sevgilim Ve arkadaşlarım bekliyor" dedim.
Ardından Bukete bakarak "İyi günler" dedim evime doğru ilerlerleyecekken
Buket arkadan bağırdı.
"Annenler evde yokmuş" demesiyle arkamı döndüm.
"Sizin nas-"
"Yedek anahtarı bize verdi.. Bir şey olursa, anahtar'ını evde unutursan diye" dedi. Yapmacık bir şekilde.
'Anne yaa Anne, yaa' dedim içimden
"Ben o anahtarı alayım" dedim. Hafif sinirle
Sinirle, elimde ki kendi anahtarımı sıkıyordum..
Buket "Tabii" dedi.
Abla kardeş ilk defa zorluk çıkarmamışlardı. Şaşırmıştım
'Belki de pes etmişlerdir. " Diye düşündüm.
Ardından "Serkan anahtarı getir!" dedi. Ve bunu bana bakarak söyledi.
Serkan anahtarı getirdiğin de, hızla anahtarı alarak ilerledim.
Efe"Hele şükür nerede kaldın!! " dedi bıkmış bir sesle
" Geldim geldim işte, şey an-anahtarı bulamadım " dedim hızla konuşarak.
Lanet olsun keklemiştim. Kapıyı açtığım da, Ece ve Efe içeri girerken
Emir gözlerini kısarak, bir bana baktı bir de Serkan'ın evine baktı.
Sanırım şüphelenmişti.
Eve yavaş adımlarla girdiğin de, ben de girerek kapıyı kapattım.
"Abim çok kızdı" diyen Ece'ye kafamı kahve'den kaldırarak baktım.
Şefkatli bir sesle elimi omzuna koydum.
"Abin Arabaya kızmadı, sana bir şey oldu diye korktu. O korkuyu gözün de ben gördüm"
Ece su bardaklarını koyarken "Ama iyi ilerledim demi" dedi.
Bu dediğine gülerek
"Ben sana öğreteceğim araba sürmeyi merak etme" dedim. Güven verircesine
Ece boynuma sarıldı ben de ona sarıldım da
Ece" Işık kahve! " demesiyle son an'da kurtarmıştım.
Elimi kalbime koyarak derin bir nefes aldım " Son an'da" dedim.
Ece "Ben de sana kahve yapmayı öğreteceğim" dedi.
"Anlaştık diyerek " Kahveleri koymaya başladım.
İçeriye geçerek hepsine kahve'yi verdikten sonra
Ben de kendi kahvemi alarak oturdum.
Efe kahveden bir yudum aldı alaycı bir ses tonuyla
"Ellerine sağlık çok kötü olmuş" dedi.
Efe'nin bu hallerine alışık olduğum için. Dediğini umursamayarak
"Afiyet olsun" dedim.
Ece konu açarak,
"Abi Işık bana araba sürmeyi öğretecek" dedi.
Emir bıkmış bir şekilde
"Tamam tamam öğren sana araba alacağım" dedi.
Ece'nin gözlerinin içi parlamıştı.
Bana dönerek "yarın'dan itibar başlıyoruz" o zaman dedi.
Ben bu hâline gülerken, telefona mesaj geldi. Annem'dir diyerek açtım mesajı
Mesaj Ayaz'dandı. Ayaz olunca salonda açamadım için mesajı
"Ben bi mutfağı gidiyorum" dedim.
Mutfağı girdiğim de mesajı okumamla başımdam aşağı kaynar sular dökülmüştü.
Ayaz"Bu gece yanında biri kalsın, Serkan ve Berk Sizin Anahtarı kopyaladı.
Ne kadar mesaj baktım bilmiyorum. Emir'in gelmesiyle telefonu kapattım.
Bu olayı en kısa zamanda Ece'ye anlamalıydım. Ne olursa olsun
Emir"Gittin gelmedin? " dedi sorgulayıcı bir şekilde
Işık" Haa, su içmeye geldim. O sıra Annem arayınca gelemedim. " dedim zoraki bir gülümsemeyle
Emir kafasını sallayarak
" Hadi içeri geçelim" dedi.
Umarım şüphelenmemiştir. Diye içimdem geçirdim.
Salon girdiğim de, tam oturduğumuz da, hâlâ aklım o mesajdaydı.
Kapı'nın çalınmasıyla düşüncelerim de sıyrıldım.
Bu saatte kimdi ki?
Kapıyı açmak için ilerledim de, kulpu tuttum. Derin bir nefes alarak kulpu aşağı indirmemle açtım an ikinci şoku yaşadım.
Baran TÜRKOĞLU karşımdaydı..
Arkadan gelen sesle üçüncü şoku yaşadım.
Efe "Kuzen?"
Bölümümüz nasıldı ✨
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, 🌸
Düşünceleriniz yazmayı unutmayın💕
Seviliyorsunuzzzz 🤍