Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40.BÖLÜM

@cemreyldrm_

Yeni bölümle karşınızdayım biliyorım, geç geliyor bölümler, fakat benim de girmem gereken bir sınavım var, o yüzden kusura bakmayın

 

İyi okumalar 🤍

İki elimi de arkada tutan Berk'e

"Bırakkk!!!" diye bağırdım ellerimi
kurtarmaya çalışırken

Serkan'ın sesiyle bakışları mı Serkana çevirdim.

Serkan "Yaptın mı seçimini?" dedi psikopatça

Öfkeyle "Ruh hastasısın sen, hastaneye yatırılman gerek senin" dememle, yüzü hafiften düşse de bozuntuya vermedi.

Kafamı arkaya doğru Berk'e çevirdim. Yüzüne doğru bağırdım.

"SEN DE BIRAKKK ARTIK!!"

Ses tellerimin koptuğunu Yemin edebilirdim.

Kafamı Serkana doğru çevirdim.

Sinirle "Bir gram adamlığın varsa bırakırsın Ece'yi" dedim.

Bana boş gözlerle baktı bi süre

Tam konuşacaktı ki, kollarımın ani'den bırakılmasıyla,

arkamı döndüm an, Emir Berki yere yatırmış ölesiye dövüyordu.

Emir "HANGİ ELİNLE HANGİ ELİNLE TUTTUN IŞIĞIN KOLUNU HAA!! "

Tam konuşacakken, bana bakarak işaret parmağını uzattı.

Emir"Senle.. Senle sonra görüşüşrceğiz!!?" dedi.

Sertçe yutkundım, aklıma Ece gelince, hemen arkamı döndüm an Serkan Ece'nin ağzını tutmuş kaçırıyordu.

" Ece!!" diye bağırmamla, Emir de ayaklanmıştı ki, Emir Serkan'ın yanına koşarken ben arkasından tökezleyerek gidiyordum.

Serkan" Gelmeyin!! " diye bağırdı.

Ardından" Işık benle gelmezse bırakmam" dedi. Gözlerin de öfke vardı.

Emir öfkeyle " NE DİYORSUN LAN SEN IŞIK SENİNLE HİÇ BİR YERE GELMEYECEK!!" " EĞER ECE'NİN DE SAÇININ TELİNE ZARAR GELİRSE, SENİ ÖLDÜRÜRÜM" dedi.

Tam dudaklarımı aralayıp konuşacaktım ki,

Serkan konuştu Emire bakarak

İnatla konuştu "Işığı ver, Kardeşini al"

Emir "Lan bu dondurma çubuğumu, İkisine de Bir şey yapamazsın izin vermem!"

Serkan kafasını iki yana salladı

"Işık mı? Yoksa canından çok sevdiğin Kardeşin mi?"

Emire baktığım da, öfkeyle bakıyordu Serkan

"Zamanın daralıyor Emir korkmaz" dedi. Serkan

Emire bakmak için kafamı çevirdim de, onun da bana baktığını gördüm.

Gözlerinde öfke ve çaresizlik vardı.

Tok bir ses duymamızla, ikimizde bakışlarımızı Serkan çevirmişti ki,

Serkan'ın ani'den yere yığılması ile,şaşkınlığımız daha da artmıştı.

Ece koşarak Emirin boynuna sarıldı.

Ağlayarak "Abi abii çok kortum" dedi.

Emir saçlarını okşayarak "Geçti" dedi.

Bayıltan kişiye baktığım da bunun Ayaz olduğunu gördüm.

Emirle aynı anda. "Ayaz" dedik..

****
Emir'den

Okuldan çıktığımız da , herkes arabaya binerken araba da sessizlik hakimdi.. Dikiz aynasından Işığa baktım da dışarıyı izliyordu.

Işık ta dünün aksine bugün bi gariplik vardı.

Sanki bir şey anlatma istiyor, fakat bunu durduran bir şey varmış gibi, belki ailevi sorunları vardır diyerek geçirmiştim. Işığı bırakmak için arabayı durduğum da ,

Işık "Bize gelin, annemler de evde yok" dediğin de, herkes onaylamıştı.

Arabayı park ettikten sonra Işığın evine doğru ilerlerken, Işık ta arkamızdan geliyordu. Yanımıza geldiğin de garipliği daha çok ilgimi çekmesiyle sinirlenmiştim. Bir şey vardı ve bana anlatmıyordu.

Sesimi sakin çıkmaya çalışarak "Bir sorun yok dimi?" dedim.

Zoraki bir gülümsemeyle yok dedi.

Yalan söylemeyi asla beceremiyordu.

Kahve içerken bir yandan Işığa sinirlensem de, kıyamıyordum. Diğer yandan Ece'nin arabayı çarpmasına sinirlendim. Benim korkum araba değildi. Ece'ye bir şey olmasıydı..

Araba umurumda değildi, yeter ki Ece'ye bir şey olmasın..

Bakışlarım Işığa bulduğun da, telefona bakıyordu eli titreyerek

Tam Işığa konuşacakken, zile çalmasıyla Işık irkilerek kapıya baktı.

Artık ne varsa bu olay benim canımı sıkmaya başlamıştı.

Efe"Kuzen" dediğin de ayağa kalkarak

Kim olduğuna baktığım da bunun Baran olduğunu gördüm. Efe çocukluk arkadaşım olduğu için bütün akrabalarını biliyordum.

Mersin de yazılım okuyan kuzeniydi.

Tam ışığın yanına gitmiştim ki, aklıma gelen şeyle durdum.

Işık ta mersin'den gelmişti.

Efe'nin "görüşürüz " demesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

Ece'yi bir sorguya çekmeliydim. Elbet bir şey anlatmıştır.

"Hadi Ece biz de gidelim Işık ta yorgun" dediğim de,

Işık aceleyle elini kaldırarak "Durun gitmeyin!" dedi.

anlamsızca bakarken

"Ece burada kalsın bugün" dedi.

Sesi az önceki'nin aksine daha kısık çıkmıştı.

şüpheyle baktım.

Ece'de bu duruma sevinmiş olacak ki,

"Ayy, evet abii lütfennn" dedi yalvarırcasına

şüpheci bakışlarımı Işık'tan almayarak

İstemeye istemeye

"tamam ben hallederim annemgili" dedim

Ece boynuma atlamasıyla derin bir nefes verdi Işık

Sanki omuzlarından büyük bir yük kalkmış gibiydi.

Ece "Teşekkür ederimm" dedi. Sevecen bir şekilde

Işık kapıya kadar eşlik ettiğin de

Işığa dönerek "Işık, bir sorun yok demi?" dedim şefkatli bir sesle,

Kalbin kırmak istemedim için, sesimi yükselmemiştim.

"Yok, iyiyim " dedi. Zoraki bir gülümsemeyle

Israrla söylemiyordu.

Yüzünü avucuna alarak

"Emin misin?" dedim sesimi daha yumuşak çıkmıştı.

Çünkü ona bağırıp üzmek istemiyordum.

Kafası olumlu anlamda salladı.

Her Ne kadar belli etmemeye çalışsa da, anlıyordum.

Bir şey vardı.

"Her gün görüyorsunuz bir birinizi yaa, ne bu hasret?" dedi sitemle Ece

"Kusura bakma abicim, bugün sevgilin benim elimde rehin alıyorum" dedi. Eğlenceli bir sesle

bakışlarımı Işık'tan çekmeyerek, kafamı sadece olumlu şekilde salladım yanağına küçük bir buse kondurdum.

Gözlerinin içine bakarak güven veren bir sesle "Bir şey olursa, direkt bana haber veriyorsun tamam mı?" dedim.

Tebessümle bana sarıldı.

Bu büyüklü anı Ece'nın sesi bozdu.

"Işıkkkkk hadiiii"!! "

Geri çekildiğim de yüzünü avucumun içine aldım. " Seni seviyorum" diyerek yanağından öperek araba'ya doğru ilerledim.


Bir şeyler sakladığı belliydi, bu yüzden Araba da Işığın evini izleyecektim.


****

Kaç saattir buradaydım Bilmiyordum. Saat üçe on vardı.. Ve hiç bir hareketlilik yoktu. Gözüm ileride ki Ayazın arabasına takıldı. Bu saatte ne işi vardı.. Yine Işığa bir şey mi yapacaktı?

Işığın evine baktım da, kapının aralık olması, dikkatimi çekti. Hızla araba'dan inerek Işığın evine doğru ilerlerken, aklıma gelen şeyle durdum.

Acaba ailesi mi gelmişti.. Tam arkamı dönüp arabaya ilerleyecekken, Işığın çığlığını duymamla eve hızla girdiğim de, Berk ışığı tutuyor, ve Serkan Ece'yi rehin almıştı.

Işık "sen de bırak beni" dediğin de masanın üzerinde ki abajuru berkin kafasına geçirmiştim..

Yere yığıldığın da, bütün gücümle yüzüne yumruk attım

"HANGİ ELİNLE TUTTUN IŞIĞI KOLUNU " dediğim de konuşamaz bir hâldeydi.

Işık tam konuşacakken "SAKIN SENİNLE SONRA KONUŞACAĞIZ!!" Kükremiştim resmen

Işık "Ece" dedi. Kafamı hızla Serkana çevirdim de, Ece'yi almış kaçıyordu. Koşarak yanına gidecektim ki,

Serkan" Gelmeyin!! " diye bağırdı.

Ardından" Işık benle gelmezse bırakmam" dedi.

Ne saçmalıyordu buu!!

Emir bağırarak "ME DİYORSUN LAN SEN IŞIK SENİNLE HİÇ BİR YERE GELMEYECEK VE ECE'NİN DE SAÇININ TELİNE ZARAR GELSİN SENİ MAHFEDERİM" dedim.

Serkan konuştu öfkeyle bana bakarak.

"Işığı ver, kardeşini al" dedi

"Lan bu dondurma çubuğumu, ikisinin de saçının teline zarar veremezsin, izin vermem!!!" dedim.

"Işık mı? Yoksa canından çok sevdiğin Kardeşin mi?"

İkisine de zaafım olduğunu biliyordu.

"Zamanın daralıyor Emir korkmaz" dedi.

Ece'ye baktığım da korkudan titriyordu. Çaresizce Işığa baktım, Işık ta kafasını bana çevirdi, buğulu gözlerle bana bakıyordu.

Serkan'ın yere yığılmasıyla Ece koşarak boynuma sarıldı.

Ece ağlayarak "Abii abii çok korktum" dedi.

Saçını okşayarak "Geçti" dedim.

Kafamı kaldırdığım da

Bayıltan kişi'nin Ayaz olduğunu görmemle şok yaşadım.




"KAÇ KERE DEDİM BAKIN BİR SORUN VARSA SÖYLEYİN DİYE, NİYE SÖYLEMEDİNİZZ HAA, YAAA BEN BURADAYIM, HADİ BENİ GEÇTİM EFE'YE SÖYLE"

Sağ sola volte atarak Evin için de kükrüyordum..

"BUGÜN BİR ŞEY VARDI SEN DE, HADİ BEN O ARABA DA OLMASAYDIM IŞIK, HADİ EVDE OLSAYDIM."

Ece sessizce mırıldanarak "Vallahi benim sonradan haberim oldu." dedi.

Işık Ece'ye hayal kırıklığı ile baktı.

Ece'ye dönerek "CANIM KARDEŞİM, HANİ TELEFON İCAT EDİLDİ YAAA" dedim.

Artık ses tonuma engel olamıyordum.

Serkanı ilk çok güzel dövmüştüm.Daha sonra Serkanı da, Berki de ablasına teslim etmiştik. Bugün burada kalmazlardı. Herşey olabilirdi.

"Efe sizin ev müsait mi!! " dedim. Uyuklayan Efe'ye onu da çağırmıştık saat gece'nin dördün de,

Efe'den cevap gelmeyince yanına giderek sert olmayan bir tokat attım.

Efe ani'den irkilerek "Serkan mı, nerede?" dedi.

Oğlana bile travma olmuştu Serkan

"Evin diyorum evin müsait mi?" dedim sert sesimle

Ardından "Babaanne veya BARAN var mı? " Barana, baskı yaparak söylemiştim.

Efe uykulu bir şekilde "Babaannem köy'de. Baranı da teyzeme bıraktım n'oldu?" dedi esneyerek.

Işık ve Ece.. Bugün sen de kalsa olur mu, zaten bizimkilere de sen de olduğumuzu söyledim.

Çocuk gibi sağ gözünü ovalayarak

"Tamam sıkıntı değil, ama pijamalarınızı alın ben pijama falan veremem" dedi.

Duvarda yaslanmış bizi izleyen Ayaza kaydı gözüm.. Ona da teşekkür etmeliydim.

Ece'yi kurtarmıştı..

Otoriter Bir sesle "Ayaz.. Sağ ol" dedim.

Ayaz tebessümle "Kim olsa aynısı yapardı" dedi.

Efe uykulu sesiyle Yastığa kafasını koyarken

"Berk ve Buket yapmazdı" dedi.

İlk defa haklıydı..

Hafif tebessümle baş selamı verdim Ayaza.

Emrivaki bir sesle "Hadi hadi, toparlanın ben Işığa hastaneye götüreceğim, siz de Efelere geçin " dedim.

Bir süre sonra ışık ve Ece yanımıza geldiğin de Efe'nin Evine doğru yola çıkmıştık..




Uzun bir hastaneye bekleyişinden sonra ayağını sarmışlardı, konuşmamıştık, belki de benim sinirimin geçmesini bekliyordu. Işık seke seke yürürken

ben de koluna girerek, destek verdim yürümesi kolaylaşsın diye, araba'ya bindiğimiz de, tam çalıştıracakken

"Emir" dedi çekingen bir sesle

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığım da

"Efendim" dedim düz bir sesle,

Kafasını eğmiş çocuk gibi parmaklarıyla oynuyordu..

Titreyen sesiyle "Ben özür dilerim, söylemek istedim fakat... Her şey çok kötü olur diye bir şey diyememdim. Ben çok üzgünüm" dedi

Kafasını kaldırarak bana buğulu gözlerle baktı.. Işığa doğru döndüm.

Kıyamamayıp kendime doğru çekerek sarıldım.

"Ama damarıma basıyorsun sen de güzelim, konu Serkan hem de" dedim saçını okşarken

Dudaklarından küçük bir hıçkırık kaçtığın da kendimden uzaklaştırarak, göz yaşlarını sildim.

Şefkatli sesimle "Ağlama, kızarım bağırırım ama sana kıyamam" dedim baş parmağımla göz yaşlarını silerken

Bu dediğime tebessümle karşılıklı vermişti.

"Hadi, şimdi Efe'ye, biraz dinlen. Hem sabah oldu" dedim.

Kafasını olumlu anlamda salladı. Arabayı çalıştırarak Efe'nin evine doğru sürdüm.

*****

Işık'tan

Efe'nin odası'nın camından dışarıyı izliyordum. Yavaş yavaş sabah oluyordu.. Hiç uyumamıştım, Emirle aramız az da olsa iyiydi. Fakat o da haklıydı doğal olarak.

Bileğimin acımasıyla yüzümü buruşturdum. Çok kötü bir şekilde incinmişti, su içmek için masa' ya yönlendiğim de, su olmadığını gördüm. Bakışlarımı bileğime çevirdim. Seke seke gidecektim artık,

Mutfağı girdiğim de Efe ile karşılaştım. İkimiz de aynı anda "Uyumadın mı sen?" dedik.

Ve yine aynı anda "Uyku tutmadı" demiştik. Efeyle bu hâllerimize gülmeden edemedim.

Yavaşça su alarak, kahvaltı masasına oturdum. Efe'de oturmuştu.. Mutfakta sessizlik hakimken ben sessizliği bozdum.

"Efe neden sen babaannen'le yaşıyorsun? " dedim.

Efe buruk bir şekilde gülümsedi.

"Okullar yeni açılmıştı, defter kalem alışverişi yapmıştık ailemle, tabii o sıra da çocuk olduğum için daha çok oyuncakları seviyordum."

Derin bir nefes aldı tekrar konuştu.

"Kırmızı büyük bir oyuncu ayı gördüm, çok güzeldi. Onu almak için ağlamıştım yol boyu, en sonunda babam ve annem benim susmayacağımı anlayınca beni babanneme bıraktılar. Tekrar geri dönmüşler o ayıcığı almışlar bana geri getirmek için.."

Sesi titremişti konuşurken, derin bir nefes aldı tekrar

" fakat freni tutmayan bir traktör annem ve babama çarpmış"

Burnunu çekerek konuştu Titreyen sesiyle

" Olay yerinde ölmüşler, bana onlardan tek kalan şey kırmızı ayıcık oldu. " dedi..

çok gülen kişi en çok acı çekmiş kişidir.

Efe de eğlenerek, şakalar yaparak acısını gizlemeye çalışmış.

Efe'nin yanına yavaş adımlarla giderken sarıldım.

Üzgün sesimle "Efe ben bunları bilmiyordum, bilsem sormazdım" dedim. Dolu gözlerimle

Efe kafasını 'sıkıntı değil' der gibi sallandı.

Bir süre aramızda sessizlik oldu. Bu sefer sessizliği Efe bozdu.

Çekingen bir sesle

"Ece iyi değil mi?" dedi.

Şüpheyle "İyi de neden sordun? " dedim.

"Merak ettim de, o yüzden şey ettim" dedi.

Efe ağzında ki baklayı çıkarmayınca ben anlamıştım.

Tebessümle "Anladım ben anladım seni" dedim.

Efe sanki bir suç işlemiş gibi utanmıştı.

Çekingen bir sesle

Efe"Yakın arkadaşının kız kardeşi olunca" dedi. Tebessümle

Tam ben konuşacaktım ki arkadan Emir'in sesi geldi..

Şüpheyle bize bakarak "Efe" dedi.

Bölümümüz nasıldı? 💙

Emir sizce herşeyi duydu mu? 🩷

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 💕

Seviliyorsunuzzzz 💕💕🧚🧚

Loading...
0%