Yeni Üyelik
43.
Bölüm

43.bölüm

@cemreyldrm_

İyi okumalar 💙🦋

Kaç saattir boş duvara bakıyordum bilmiyorum. Kız geldikten sonra herhangi bir kavga etmemiştik, aslında kız yükselmişti. Ama ben sakin kalmaya çalışmıştım..

"Biz Emir'le birinci yılımıza gireceğiz, yolumuzdan çekil!" gibi yükselmişti..

Her Ne kadar kıza. 'Ne diyorsun sen bee' demek istesem de buradan karakolluk olmak istememiştim.. Kıza sadece dişlerimi sıkarak "çık evimden" demiştim.


Ve şimdi de, boş boş duvarı izliyordum..

Telefonumun titremesiyle bakışlarımı duvardan çekmedim.. Çünkü biliyordum. Ece veya Emir'di beni sayısız kez aramıştı. Hatta Kapıma kadar gelmişti.. Defalarca zile basmıştı.. Şuan kapıda oturduğuna yemin edebilirdim.. Saatler sonra ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim.. Dürbünden baktığım da, yoktu gitmişti.. Hayal kırıklığıyla omuzlarım düştü.. Mutfağı kahve yapmaya girdiğim de, direkt kahveyi aldım.. Ocağa koyduğum da, bir yandan cezveyi tutuyor bir yandan ise düşünüyordum.. Yapmazdı ki, emir böyle bir şey, yapamazdı.. Ve ya ben ço-

Arkamdan gelen sesle çığlık attım an Elim ayağım birbirine girmişti.. Tabi cezve de ocağa düşmüştü...

Emir "Ne zaman telefonumu açmayı düşünüyorsun"

"Emir" dedim şaşkınlıkla

Umursamazca Tezgah yaslanarak "Dinliyorum" dedi.

"Sen nasıl girdin? " dedim şaşkınlığımı artarken,

Kafasıyla mutfak balkonunu gösterdi..

Yanıma yaklaşarak arkamdan belime sarıldı

"Tripli miyiz?" dedi.

Elim ayağım birbirine dolaşmıştı..

"Yoo, yook" dedim.. Asla yalan söyleyemezdim.

Kulağıma fısıldayarak. "Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun" dedi..
Emire doğru döndüğüm de, aşırı yakındık.

Bana hayranlıkla bakarken Saçlarımı kulağımın arkasına attı. Ve en sonunda konuştum..

Elimle masayı göstererek. "Emir biraz oturur musun? Konuşacaklarımız var" dedim bütün ciddiyetimle

Bu ciddiyetimi anlamış olacak ki, yüzünde ki tebessüm yavaş yavaş silindi..

Ciddiyetle bana baktı "Bir sorun mu var?" dedi.. Sesinde ki ciddiyet beni bile korkutmuştu..

Bıkmış bir şekilde "Emir lütfen" dedim.

Bir şeyi tekrar etmeyi asla sevmezdim. Emir de bu huyumu biliyor olacak ki,

Yavaş adımlarla geçerek oturdu.. Ben karşısına oturarak, boğazımı temizleyerek konuştum..
"Siz gittikten bir kaç sonra, kapı çaldı, bakt-" sözümü kesti.

"O şerefsiz Serkan geldi demi?" dedi elini hızlı masaya vurdu.. Bir an masa kırıldı sanmıştım.. "Bu sefer bittin lan sen" diyerek ayağa kalkarak kapının kulpunu indirmişti ki, Arkamı dönmeden masa örtüsüyle oynayarak

"İdil geldi" dedim, sesimde ki soğukluk kutuplar da yoktur heralde.

Bir süre ses gelmedi, gittimi lan diye düşünmedim değil, tam arkamı dönecekken

"Ne dedi ?" dedi sesi az öncekinin aksine daha sakindi.. Demek ki, gerçekten sevgilisiydi.. Boğazımda ki sert yumruğu yutamadım.. Sandalye'yi yanıma doğru çekti "Ne dedi?" dedi yine aynı sesle,

Her Ne kadar yutkunsamda o yumruk hala gitmedi.. Zoraki bir şekilde konuştum.

Alay eder gibi gülerek "Tebrik ederim, sevgilinmiş" dedim Titreyen sesimle

elimle alkış tutarak, "Ama helal olsun gerçekten, çok bravo" dedim..

Ardından Titreyen sesimle "Sen gidip oyuncu olsana yaaa, bak hem ne güzel de rol yaptın" dedim alkış tutarak,

"Işık saçmalama yok öy-"

"KES!!" diye bağırdım.. Ağlamaklı sesimle "yeter!!" dedim ocakta ki cezveyi yere fırlatırken.. "Kandırma dürüstçe söyle " dedim.
"Işıkkk saçmalıyorsun öyle bir şey yok!!" dedi yükselerek

"Yaa geldi bana aramızdan çekil diyor yaaa" dedim. Artık dokunsalar ağlayacaktım..

Emir ani'den yükselerek

"Ne dedi!!" Ardından "İdil" diyerek tısladı..

İşaret parmağını bana uzatarak "Sen burada bekle geliyorum!" dedi aşırı öfkelenmişti.. Kapı çarpılma sesi duydum da gittiğini anlamıştım.. Duvardan yavaşça süzülerek yere oturarak saatlerce ağladım..

*****

Emir'den

Işığı kaç defa aradımı artık bilmiyordum.. Son kez elimde ki telefonu kulağımdan çektiğim de, elimde ki telefon kırmama az kalmıştı.. Hızla odadan çıkarak salona doğru ilerledim de Ece Efe'nin menemen meselesini anlatıyordu gülerek
Ece 'ye sormak ta fayda vardı..

"Ece " dedim otoriter bir sesle

"Efendimm abi" dedi kahkahaların arasından..

"Bir gelsene "dedim. Kafamla odayı işaret ederek

Anlamış olacak ki, iki elini dizine vurdu

" Bana müsaade malum " dedi bana bakarak " Emir büyük yerden " dedi..

Ben önden Ece arkamdan geliyordu.. Odama girdiğim de direkt Ece'ye dönerek

" Ece Işık yine başını belaya mı soktu " dedim.

Bıkmış bir şekilde nefes verdi

Yapmacık bir sesle "Abicim.. Canım abim, sen daha yeni kimin yanından geldin" dedi.

İlk defa mantıklı konuşmuştu..

"Endişeliyim " dedim. "Sanki bir şey olacakmış ta ortak yine karışacak gibi"

Ece bıkmış bir şekilde "Abiiiğğğ" dedi. Kendini benim yatağıma atarken

"Ne olab-"

Yandan sert bir bakış atarak susturdum.

Ağzına fermuar çeker gibi yaprak sustu.

Ardından. "Bu kadar merak ediyorsan git için rahat edecekse" dedi. Yataktan doğrulurken,


"Tamam, şimdi git "dedim umursamazca ardından." Zaten yatağın örtüsünü de bozdun " dedim sinirle

Ece'yle çok tersti huylarımız ben düzenliydim o ise dağınık

Ece bozulmuş bir şekilde." Ayy aman al, yemedik yatağını " dedi.

Paytak adımlarla çıkarken de sinsi bir gülüşle

" Selam söyle " dedi. Biliyordu gideceğimi

" Ece!" diye sinirle bir adım atmıştım ki,

" Anne!!" diyerek Hemen kendini odadan dışarı attı.. Aklınca beni ispiyonlayacaktı

Ya sabır, ya sabır dedim içimden

Son kez telefona baktım. Bir mesaj veya Arama yoktu..


Siyah deri ceketimi alarak dışarı çıkacakken Annem seslendi arkadan

"Oğlum nereye"

"İşim var anne siz yatın ben geç gelirim belki "dedim.

Hemen arabaya doğru ilerledim, arabaya bindiğim de Işığa çarptığım aklıma geldi
Tam burada çarpmıştım.. Kötü düşünceleri aklımdan atmak için kafamı iki yana salladım.. Arabayı çalıştırarak Işığın evine sürdüm.



*****
Kaçıncı bastığım zildi bilmiyordum. Artık başına bir şey geldiğinden de şüphe etmiyor değildim.. Adım attığı yer de kesin bir şey çıkıyordu.. En kötü. Takıntılı, ruh hastası, manyak bir sapığı vardı.. Ve yan komşsuydu.. Düşününce elimi yumruk yaptım.. Kapıyı artık kıracak derecesine gelmiştim.. Evleri müstakil olduğu için arka taraf ta bahçe kapısı olduğu aklıma gelince arka tarafa doğru ilerledim...

Tam da tahin ettiğim gibiydi..Bahçe kapısı açıktı. Girdiğim de, ilk salona baktım yoktu.. Mutfaktan sesler gelince dikkatimi oraya verdim.Mutfak ta kahve yapıyordu, bir kahve için mi kapıyı açmamıştı?

Korkutmamaya çalışarak, "Telefonlarım neden açılmıyor?" dedim

Ki, korkmuş olacak ki, cezve ocaktan, düşünmüştü..

"Emir" dedi, şaşkınlıkla

"Dinliyorum" dedim tezgah yaslanarak, umursamazca

Kaşlarımı çattı "Ne işin var senin burada" dedi.

Alyacı bir sesle "yolumun üstü geçiyordum bir uğrayım dedim"

Bana ne diyorsun sen bakışın atarak

Ben de ciddiye büründüm " Telefonlarımı ve ya Kapını açmadığın için olabilir mi?"

Derin bir nefes verdi arkasını döndü ocağını altını kapatarak döktüğü kahveyi temizlemeye başladı.

Arkasından sarıldım

Tripli miyiz?" dedim Mırıldanarak

Eli ayağı birbirine dolaşmıştı..

"Yoo, yook" dedim.. Asla yalan söyleyemezdi.

Kulağıma fısıldayarak. "Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun" dedim.. Yanağına küçük bir buse kondurarak
Bana doğru doğru döndüğüm de, aşırı yakındık. Hayranlıkla ona bakıyordum. Bütün yüz hatlarını ezberlemek istiyordum..

Sağ elimle saçını kulağının arkasına attım.


Eliyle yemek masasını göstererek. "Emir biraz oturur musun? Konuşacaklarımız var" dedi bütün ciddiyetimle


Ciddiyetle bana baktım. Şüpheyle

"Bir sorun mu var?" dedim.

Bıkmış bir şekilde "Emir lütfen" dedi.


Yavaş adımlarla geçerek oturdum.. Ben karşısına oturarak, boğazını temizleyerek konuştu.
"Siz gittikten bir kaç dakika sonra, kapı çaldı, bakt-" sözümü kesti.

"O şerefsiz Serkan geldi demi?" dedim korktuğum başıma gelmişti. Yine o an ki sinirle elimi hızlı masaya vurdum... "Bu sefer bittin lan sen" diyerek ayağa kalkarak kapının kulpunu indirmiştim ki, dediği şeyle olduğum yerde çakılı kaldım..

"İdil geldi" dedi. Buz gibi sesiyle

Bir süre idrak edemedim dediğini, Işığın yanına doğru ilerledim.

"Ne dedi ?" dedim sesim az öncekinin aksine daha sakindi Işık'tan bir süre ses gelemeyince, "Ne dedi?" dedim yine aynı sesle,

Zoraki bir şekilde konuştu.

Alay eder gibi gülerek "Tebrik ederim, sevgilinmiş" dedi Titreyen sesiyle

Hayır hayır hayır herşey yanlış anlaşılmıştı.. Onca yıl sonra gelerek hayatımı alt üst edemezdi..

eliyle alkış tutarak, "Ama helal olsun gerçekten," dedi..

Ardından Titreyen sesiyle "Sen gidip oyuncu olsana yaaa, bak hem ne güzel de rol yaptın" dedi alkış tutarak,

"Işık saçmalama yok öy-" lafımı keserek bağırdı.

"KES!!" dedi.. Ağlamaklı sesimle "yeter!!" ocakta ki cezveyi yere fırlatırken.. "Kandırma dürüstçe söyle " dedi.

Sinir krizi geçirme aşmasına gelmişti artık

"Işıkkk saçmalıyorsun öyle bir şey yok!!" dedim yükselerek
Her yeri dağıtırken elini tutmaya çalıştım. Fakat elini benden hızla çekti..

"Yaa geldi bana aramızdan çekil diyor yaaa" dedi. Artık ağlayacaktı..

Duydum şeyle başımdan aşağı kaynar su dökülmüştü yine her zaman ki sinsiliği

"Ne dedi!!" dedim. Ardından "İdil. Ne. Dedi" bütün heceleri vurulayarak

Küçük bir hıçkırık kaçtı dudaklarından

Sinirle 'İdil, idil ' dedim sessizce

İşaret parmağını Işığa uzatarak

"Sen burada bekle geliyorum!" dedim. Kapıyı sinirle çarpıp çıktım.


*****
Arabayı hızla kapının önüne bırakarak İdil'in evine doğru ilerledim..

Alacaklı gibi kapıya vurdum bütün gücümle

Kısa sürede açıldığın da kapı.

İdil "Emir?" dedi neşeli sesiyle

İçeri girerek hızla kapıyı kapattım..

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN LAN SEN!" diye kükredim.

Bana doğru bir adım attı "E-emir bir sak-"

Ben de adım daha atarak "Başlatma sakinliğinden!!!" diyerek yüzüne doğru bağırdım.

Çenesini yukarı kaldırarak "Herşeyi bizim için yaptım!" dedi iddialı sesiyle


"Sen zaten üç yıl önce herşey mahfederek, herşeyi yaptın!"

"O öyle değil" dedi yumuşak bir sesle

Hızla cevap vererek "Tam da öyle" , dedim.

İşaret parmağımı ona doğru uzatarak "Işıkla sakın haaa aramıza girmiyorsun, beni aldattın o çocuğa git!" dedim

Tam, arkamı döndüğüm de kolumu tuttu

"Emir, Emir dur.. Lütfen"

Kolumu bir hışımla çekerek

"Beni de sevgilimi de rahat bırak" dedim dişlerimin arasına

Büyük adımlarla kapıyı hızla açarak, arabaya ilerledim...





Işığın evine geldiğim de zile bastım an bir kaç saniye sonra, kapıyı Ece açtı.. İlk bakışın da hayal kırıklığı vardı.. Bakışları sinirli bir hâl aldı..

İçeri girdiğim de Efe sağ sola volte atıyordu. Ayaz ise iki elini önünde birleştirmiş.. Halıya bakıyordu.. Işığa baktığım da ise boş boş duvardaydı bakışı, Ece yanına giderek oturdu saçını okşayarak

"Canım dediğim gibi, belki bir yanlışlık vardır" dedi. Sanki ben yokmuşum gibi davranıyordu.

Işık hâlâ duvara bakarken kafasını iki yana salladı. Ardından bakışları beni buldu.

Buğulu gözler bana baktı.. Koltuktan kalkarak önüme geldi..

Işık bana hayal kırıklığı ile bakarak, hiç bir şey demiyerek odasına ilerledi..

"Işık " diye seslenmiştim ki,

Efe kınayıcı bir şekilde

"Ne yapıyorsun lan sen" dedi.

"Lan n'oluyor, asıl siz ne yapıyorsunuz" dedim.

Ece koltuktan hışımla kalktı.. Yeni fark ettiğim Yerde ki kağıdı ve fotoğrafları alarak Sinirle verdi.

"All bak, bak" dedi fotoğrafları bana uzatırken "Bak yaa çekinme özlemişsin belli!!" dedi..

Fotoğraflara baktığım da gördüğüm şeyle beynim'den vurulmuşa döndüm.

İdil'in evin de çekilen fotoğraflardı.. Dışarıdan çekildiği belliydi.. Ve hep te birbirimize yakınken çekinilmiş fotoğraflardı...

 

​​​​Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız🤍

Seviliyorsunuzzzz 💙🤍

 

​​​

 

​​​​

 

Loading...
0%