Kusura bakmayın iş,güç derken anca geliyor bölüm
İyi okumalar 🤍
Mürdüm çiçeğini gördüğüm de, eğilip aldım üçünü de, kapıyı kapattığım da tebessüm etmeden duramadım.. Belki de uzun zaman sonra bu kadar mutlu olmuştum.. Çiçeğe dokunduğum da parmağıma ıslaklık geldi.. Şakasız boyamıştı mavi, kırmızı, siyahı karıştırarak boyamış, bu yaptığına büyük bir kahkaha attım, bulamamıştı ve tek çare olarak boyamıştı.. Ben çiçeklerle aşk yaşarken, telefonuma mesaj gelmesiyle, koltukta ki telefonumu aldım, mesajı açtığım da tabii ki de Emir'dendi..
Belki en güzelini veya en iyisini bulamadım. Ama senin için kırmızı kar bile yağdıra bilirim..
Yağdır lan demek istesem dee çok üzerine gitmemek için geri sildim.
Asla tahmin etmemiştim, boyaman ise.. Çabalamana sevindim.
Emir "Sakın Ece'ye deme boyadığımı haberi yok valla üç yıl başımın etini yer"
Bu yazdığına kahkaha attım. Ece'den boya konusun da korkması ayrı bir ironiydi
Emir... Teşekkür ederim, yani umursamaya da bilirdin"
Emir "Seni ve umursamamak, ne sen böyle bir şey sordun ne ben cevap verdim"
Ben ise utancımdan kırmızı kalp atmıştım..
İki saattir ayak ta olduğumu fark edince Koltuğa oturdum..inceledim, inceledim belki de saatlerce.. Bugün o yüzden gelmemişti, ilk baş bulamaya çalışmış bulamayınca da almış, ve boyamıştı
Gerçekten seven insan her türlü çabalardı.. En iyisi en layığını yapmak için ki, En büyük örneği Emir'di..
Derin bir alarak mutlulukla oda'ya götürdüm.. Küçük bir vazo çıkararak üçünü de koydum.. Bir iki adım geri attım..uzaktan baktığım da, çok güzel duruyorlardı.. Odamı güzelleştiren dekorasyonlardan biri olabilirdi.. Tekrar'dan hayranlıkla baktım..Gözlerimi asla alamıyordum.. Yatacağım zaman yatağımı açtığım da, tam yatscakken, son kez daha baktım.. İnsanın baktıkça bakası geliyordu.. Yatağa yatarak yarın'nın da güzel bir gün olmasını dileyerek gözlerimi kapatarak karanlığa teslim ettim kendimi
*****
"Günaydın, günaydın, günaydın " dedim en neşeli sesimle
Ece gözlerini kısarak beni bir süzdü göz atarak kafasını iki yana sallayarak. "Hayırdır?" dedi..
En neşeli sesimle gülerek. "Nee, mutlu olmaz mıyım?" dedim.. Fakülte'nin bahçesine girerken,
"Ol, ol da ne bilim " dedi beni süzerek. Şaşkınlıkla "Genel de, ciddi olursun yaa sen" dedi..
Neşeyle ellerimi kalbime koydum gök yüzüne bakarak "Evet bugün mutluyum, hem de çok" dedi..
Ece neşeli sesiyle. "Yoksa Serkan mı öldü" dedi..
Yandan bakış attın bıkmış gibi baktım. "Saçmalama" diye homurdandım..
"Tühh " dedi..
Tam Ece'yle ayrılacakken gözüm bize gelen Emire takıldı.. İstemsizce tebessüm ettim.. Gözlerimi ayırmadan ona baktım.. Baktım.
Ece İmalı imalı. "Tamam tamam şimdi anlaşıldı" dedi..
Ama ben sanki Ece'yi duymamış gibi sadece Emire bakıyordumm. O da aynı şekilde bana tebessümle bakıyordu..
Ece'nin sesiyle kendime geldim. "Siz aşkınızı yaşayın, çıkış ta görüşürüz" diyerek sınıfa girdi.. Gözlerimi Ece'den ayırarak Emire çevirdiğim de dibime kadar gelmişti.. Hızla boynuna sarıldım.. Kulağına mırıldanarak. "Teşekkür ederim, teşekkür ederim" dedim.. O da aynı şekilde bana sarıldı sıkı sıkı kendimi geri'ye çektiğim de. Bana hayranlıkla bakıyordu saçımı kulağımın arkasına atarak "Sen iste kırmızı, yeşil, mavi kar bile yağdırırım" dedi.. Düşünüyormuş gibi yapıp "Siyah kar istiyorum" dedim, bu dediğime daha çok güldü "Sıkıntı değil, ama bunu yapmam uzun süre bilir" dedi yüzünü ekşiterek
Bir süre sonra ben de ona hayranlıkla bakıyordum.. Ani bir kapı çarpma sesiyle ikimiz de gözlerimizi ayırdık, Emir elimi sıkıca tutarak sınıfa girdiğimiz de Serkan sinirle yerine oturmuştu.. Böyle büyülü bir anı kimin böldüğünü öğretmiştik olduk..
Emir ciddi bir sesle mırıldanarak "Dün Ece bana mesaj attı, ceza falan hayırdır" dedi.
Ben de doğruları anlattım.
Bıkmış bir şekilde " Saçıma dokundu, ben de dokunma diye uyardım, tabii bunu hoca da görünce" Derin bir nefes vererek devam ettim. "Dersi dinlemiyoruz sandı. Ve kütüphane cezası verdi"
"Yaa sabır " diye mırıldandı.. Derin bir nefes aldı devam etti
"Bugün ben de varım kütüphane de" dedi
Emire Anlamdım bakışı attım.
Hiç öyle bakma, seni o şer- " bir kaç saniye sustu düzelterek devam etti" Seni o herifle baş başa bırakmam " dedi..
Bu yaptığı hareket hoşuma gitmişti ki
Mırıldanarak " Çok doğru bir karar " dedim ben de
Emir ise buna tebessümle karşılıklı vermişti.
******
" İnanamıyorum şimdi onunla aynı yer de kütüphane de temizlik yapacağınıza hâlâ inanamıyorum" dedi Ece sitemle
Bahçe'ye inmiştik, Ece ile bugün hakkında plan yapacaktık ki, kütüphane temizliğini hatırlayana kadar
Ece'ye doğru dönerek "Aklın kalmasın, abin de burada olacak" dedim.
Böyle dediğim de bir tık daha rahatlamıştı ama yine de huzursuzdu..
Tam dün Kü çiçek konusu anlatmak için dudaklarımı aralamıştım ki aklıma Emiri dediği geldi
"Sakın Ece'ye söyleme boylarını aldığımı "
Konuşmaktan vazgeçerek, susmıştum.. Yanımıza Efe gelerek oturduğumuz banka hızla zıplayarak ortamıza oturdu..
Bir bana bir Ece'ye baktı heyecanla "Söyleyin bakalım kimin dedikodusunu yapıyorsunuz" dedi.
Biraz daha banktan geriye doğru gittim
"Kimse'nin Efe" dedim. Efe bana imalı imalı bakarak "Sen konuşma kız, dün zaten bir çiçeği boy-" Kaşlarımı kaldırmamla susmasını istemiştim..
Ece kafasını bize çevirerek. "Ne çiçeği?" dedi..
Yapmacık bir şekilde güldüm "Ya bu dün bir çiçek mi ne görmüş boylu up uzun onu diyor dimi Efe" dedim sona doğru sesim sinirli çıkmıştı..
Efe"Yok yaa çiçekçiden çiçek al-"
Endişeyle " Aaa ben Emiri arayacaktım, siz şey yapın, ben şeyi arayayım" diyerek gözden kayboldum.. Umarım Efe herşeyi batırmazdı..
Lavobaya girdiğim de ilk kabinlere baktım biri var mı diye kimse olmayınca direkt Emir aradım.
İlk çalışta açmıştı "Efendimm güzelim" dedi..
Yaa gerçek güzelin miyim? demek istesem de. Dememiştim
Endişeli bir şekilde. "Çabuk bizim koridora gel!" dedim.
Oda aynı sesle "N'oldu?" dedi
"Emir sorgulama gel" dedim.
Telefonu hızla kapatarak koridora doğru ilerledim, Emiri beklerken de bir sağ bir sola volte atıyordum.. Emir hızla geldiğinde
Konuşmasına fırsat vermeden "Emir, Efe dünkü boya konusunu Ece'ye anlatab-" cümlemi tamamlayamadan koridorda tanıdık bir ses yankılandı..
"ABİİİİİ!!!!?"
*****
"Ece aşkım görüşürüz " diyerek sarıldım
O da "görüşürüz canım " dedi
Evettt Efe söylemişti Ece 'ye
Emir Efe' ye Ece'de Emire çıkışmıştı
Neyse ki napıp edip gönlünü almıştık.. Ama tabii artçıları vardı hâlâ
"Vallaha ben sana en iyisini alacağım bak" dedim ikna etmeye çalışarak
Nazlı nazlı baktı bana "Söz mü" dedi.
"Sözz" dedim.
Hemen boynuma sarılarak affettiğini göstermişti..
Saçını geriye atarak "Tamam o zaman" dedi fakülteye bir göz attı..
"Kolay gelsin " dedi çaresizce
Ben de çaresizce. "Teşekkür ederim" dedim ağlamak sesimle
Ece arkasın dönerek eve giderken ben de kütüphaneye doğru ilerlemiştim Emir Ece'yi bırakarak tekrardan gelecekti yanıma, kütüphaneye girdiğim de ditekt karşımda ki Serkanı görmezden geldim.. Hemen kitap rafların temizleyerek gitmek istedim.. Rafları temizlerken bir kitabı çektiğim de direk Serkan'nın yüzü ile karşılaştım.. Elimle direkt yüzünü geri'ye doğru ittim.
"Neden saçını kestin?" dediğini duymamla
"Keyifim ve kahyası öyle istedi" dedim.
"Emir saçlarını severdi halbuki " demesiyle
Ciddi bir sesle. "Özel hayatım, seni ilgilendirmez!" dedi.
Bir süre ses çıkmadı işime gelirdi..
Arkada ki raftan çıkarak yanıma geldi..
Hiç bakmayarak işime devam ettim.. Acaba Emir gelmiş miydi ki?
Sakince "Neden sevgimi görmüyorsun" dedi.
Serkana dönerek "Çünkü senin sevgin yok, sevgi sandığın şey takıntı" dedim.
"Ben seni çok seviyorum" dedi.
Kafamı iki yana salladım. "Sevmiyorsun!" dedim.
Beni raflar kendi arsına aldı "SEVİYORUM, ÖNCEDEN DE ŞİMDİ DE YARIN DA SEVECEĞİM SENİ" diye kükredi.
Çirkeflikle yükseldim ben de
"Sen planladın dimi bunu da bilerek yaptın dimi?"
"EVET EVET BEN YAPTIM" dedi..
Tüm gücümle ittim böyle bir şey beklemediği için bir iki adım geri'ye sendellendi.
Yükselerek "Bunu ne kadar dedim sana bilmiyorum, ama yeter bırak beni" dedim..
Kafasını iki yana salladı bir çocuk gibi "bırakmam " dedi..
Buradan sağ salim çıkmak istiyordum artık, hızla diğer rafa giderek kurtulmak istedim.. Diğer rafa geçtiğim de telefonu çıkararak Emire yazdım
"Okulda mısın? "
Emir "Evet de bir şey mi yaptı?"
Şimdi desem olay çıkacağı için sonra söyleyeyim dedim
"Yok ta sen okul da ol yine " yazdım
Telefonu kapatarak cebime koydum..
*****
Çok şükür çıkmıştım, tabi bu temizliği yaparken de Serkan yine konuşmayı ihmal etmemişti seni seviyorum, asla bırakmam v.s v.s tam çıkacaktım ki
Serkan 'ın" Bırakayım mı? " demesiyle bakışımı Serkana çevirdim.
" Gerek yok sevgilim alacak" dedim. Sevgilime vurgu yaparak
Sinirle bana bir adım attı "O senin sevgilin değil" diyerek dişlerinin arasından.
Tam konuşacakken arkadan gelen sesle döndüm Emir'in sesiydi
"SEVGİLİM" dedi yanıma gelerek büyük ihtimalle duymuştu denileni Serkanı süzdü
Elini yanağıma atarak "Yoruldun mu?" dedi.
Ona hayranlıkla bakarken kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evine bırakayım, gel" dedi elimi hızlı tutarak arabaya doğru ilerledik
**'***
Eve geldiğim de Emire dönerek "çok teşekkür ederim aşkım" dedim sarılırken
Saçımı okşayarak "Ne demek güzelim" dedi.. Ayrıldığımız da
"Serkana canın sıkılmadı dimi? " dedim
"Sana bir şey yapmadığı sürece bir sıkıntı yok" dedi.
Bu dediğine tebessüm ettim, beni çok seven biri erkek arkadaşım vardı, ve bu konu da çok şanslıydım..
Bana bakarak "Ee çiçeğini de getirdim" dedi. Yüzünü bana doğru yaklaştırarak
"Affedildim mi?" diye devam etti.
Dudağımı büzerek "bilemedim şimdi " dedim.. Bu konu da nedense Emire güveniyordum.. Ece'nin dediği gibi belki bu kötü bir plandı.
"İyi affettim " dedim.
Emir ise buna tebessümle dudağıma küçük bir buse kondurarak geri çekildi..
Yüzümü avuçlayarak "İyi geceler" dedi
Utana çekine "İyi geceler" dedim ben de, Emir araba'ya bindi tam gitmişti ki gözüm kapı'nın dibin de bizi izleyen Serkan vardı..
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 🤍
Seviliyorsunuzzzz 🤍