Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@cennetedusendamla

Kapı açıldı. Arkasında duran kişiyi gördüğümde duygularım birbirine karışmıştı. O çok, çok tanıdıktı. Hemde çok. Geçmişimde onunla pek çok anım olmuş gibi bir his vardı içimde. Ama, onunla ilgili tanıma duygusu dışında hiçbir şey hissetmemiştim. Bir an içimde has nefreti hissetim ki daha önce hiç görmediğim bu adama neden böyle hissettiğimi anlamamıştım.

Ama onun yüzünde gizleyemediği bir şaşkınlık duygusu, beni de şaşırtmıştı. Daha önce hiç görmediği bir kızı ilk gördüğünde yüzünde niye bir şaşkınlık duygusu taşırdı ki? Ve ardından hayatımdan asla çıkmayacak ve zihnimde hep yankılanacak sesini duydum.

"Afet?"

Sesi düşündüğümden çok daha güzel ve tok çıkmıştı. Ama aklıma takılan şey bu değildi maalesef.

"Siz benim ismimi nereden biliyorsunuz?" dediğimde yüzünü buruşturdu. İçimden bir ses karşımda duran kişinin üzüldüğünü söylüyordu. 'Ama bu benim suçum değil. Aklıma gelen her şeyi sesli düşünmek benim suçum değil.' diye düşündüm.

"Bak Afet, biliyorum yaptığım çok kötü bir şey ama bunu yapmak zorundaydım. Beni unutmuş gibi yapamazsın!" dediğinde kalp krizi geçiriyordum. Bana kötü ne yapmıştı?

"Her neyse." diyerek adamın yanından geçmeye çalıştım. Ama çok büyük bir hata yaparak kolumu yakaladı. Beni tanıdığını düşünüyordum ama zaafımı bilmemesi yazık olmuştu. Sınıftaki herkes çığlık atacağımı bildiği için çoğu kişi kulaklarını bile tıkamıştı. Tam bir şey söyleyecekti ki çığlığı bastım. Attığım çığlık onu rahatsız etmiş olmalıydı ki bir küfür savurdu ve kolumu tutan elini çekti. "Bağırma, Allah'ın cezası kız, bağırma!!! Unutmuşum, özür dilerim!!" dediğinde olmayan geçmişimde beni tanıdığından emin olmuştum. "Zaafımı unutmak sizin sorununuz." diyerek kapıdan geçtim ve koridorda koşmaya başladım. Merdivenlerden inerken beni tamamen saran koşma duygusuyla baş etmeye ve durmaya çalışıyordum. 'Beni nereden tanıyor? Daha önce hiç görmediği kızı nereden tanıyor?' diye iç sesime yakınırken buldum kendimi. Ama en korktuğum, bana yaptığı kötülüğü bilmememdi. Erkeklere karşı hissettiğim korkunun nedeni oysa, sanırım onun belası olurum. Ama hayır, dedim. Zaafımın nedeni o olamaz. İçimden bir ses bana sadece tek seferlik bir acı yaşattığı söylüyordu.

Ama bana bir acı yaşatması bile onu kötü bir insan yapıyordu. Bu bile bana yeterdi. Kendime yeni bir düşman buldum diye gülümsedim. O an yaptığım şeyin farkına varmıştım. Ben biraz önce düşman saydığım birine kötü birşey yapmayı mı düşledim? Bir an kendimden korktuğumu hissetim. Ben biraz önce yapacaklarımdan korkmuştum. Benim gibi biri, öyle bir adama nasıl acı çektirebilir ki?

Ama ben intikam almayı seven bir Allah'ın kuluydum, önce bana yaptığını bulmam gerekiyordu. Daha sonra ona nasıl acı çektirebilceğimi. Belki ilgi duyduğu biri vardır? Neden olmasın, hele onun gibi bir erkeğin bir kadına ilgi duyması çok mantıklı olurdu sanırım. Anlamamıştım ama kalbimin yakınlarında bir yerime bir acı saplandı. Neden bilmiyorum, birden kalbim bu düşünceyle acımaya başlamıştı. Ben ilgi duyduğu biri olsun istiyordum ama kalbim buna izin vermiyordu. Çok kafam karışmıştı çünkü daha önce görmediğim bu adama karşı hem nefret, hemde ilgi duyuyordum sanırım. Düşüncesi bile korkunç.

Birden telefonumun alarmı çalmaya başladı yine. Ders başlamak üzereydi. Ben unutkan bir insan olduğum her ders başlangıcına alarm kurmuştum. Hızlıca kendimi toparladım ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Sınıfa ulaştığımda suikastçım benim yanıma benden izin almadan oturmuştu. Ne?! Suikastçım mı? Hiç düşünmeden içimden geçirdiğim bu hisse bile şok olmuştum. Ne saçmalıyorsun Afet diye düşünürken sandalyenin önünde durdum ve suikastçıma bakmaya başladım. Gerçekten çok keskin çene hatları, yeşil gözleri ve kumrala kaçan saçları vardı. Sanırım ona baktığımı fark etmişti ve oda bana bakıyordu. Her zaman bir erkeğin bana bu şekilde dikkatli bakmasından rahatsız olmuştum ama onun gözleri bir farklı bakıyordu. Hem de çok farklı. Uzaklara dalıp gitmiş gibi bir hali vardı onun.

Birden sınıfa hocanın girmesiyle bütün düşüncelerim alt üst oldu. Sanırım bugün yeterince kaos yaşamıştım. Bu dersten sonra okul bitiyordu ve benim gizli talibim başlıyordu. Hayatımda ailem dahil kimsem olmadığı için otele veya eve saat kaçta gideceğim, kiminle yatacağım bunların hiçbirinin önemi yoktu.

50dk Sonra

Birden duyduğum gürültü ile başımı sıradan kaldırdım. Uyuya kalmışım. Birden sağıma baktım ve hala beni izlediğini gördüm. Gitmemişti. Başımı kaldırdığımı fark ettiğinde hemen başını öbür tarafa çevirdi ve sırt çantasını alıp ayağa kalktı. Bende hemen kitaplarımı çantama koydum ve kalktım sıradan. Kapıdan çıkıyordu. Arkasından gittim. Bana bakmıyordu ama benim arkasından geldiğimi biliyordu. Okuldan çıktığımızda hala aramızda büyük bir mesafe bırakarak onu takip ediyordum. Sonra bir ara sokağa girdi. Ve ilerledikçe sokağın ucunun olmadığını fark ettim. Demir parmaklarla kapanmıştı yol. Ben tam bunları düşünerek ilerliyordum ki birden ona çarptım. Arkasını döndüğünde yüzünde şaşkınlığa benzer hiçbir ifade yoktu. Sadece sırıtıyordu ve benim onu takip ettiğimi biliyordu. Beni çıldırtan ise gözlerinin sürekli dudaklarıma kaymasıydı. Yüzüne doğru baktım ve ağzımdan kelimeler döküldü.

"Ne? Bana geçmişte ne yaptın?"

Loading...
0%