Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13_~ Geçmiş olmayanlar

@cennomi

3 bölumle idare edin sabah uyanınca düzenler atarım kalanları.

Keyifli okumalar♡

"Vay şeftalisini!" Diyerek şaşkınlıkla elimdeki kitabı yatağın orta yerine bıraktım. "Hepsi öldü lan!"

Akan, elindeki beyin ve anatomisi adlı kitabı hafifçe indirerek bana kitabın üzerinden dik bir bakış attı. "Barlas'ın kitaplarından hayır gelmeyeceğini söylemiştim."

"Hayran kaldım!" Dedim, sırıtıp Akan'ı şeftalime bile mikrofon yapmazken. "Özellikle tarantula'ın deney duygularıyla hareket ederek başrol kıza aşık olması beni benden aldı!"

"Ne!?" Kitabı tamamen indirerek bana dehşet dolu bir bakış attı. "Ne okuyorsun lan sen!?"

"Bilmiyorum ama çok hoşuma gidiyor!" Dedim, kendimi tutamayarak kahkaha atıp. "İsmi 3245'te bir sıcakkanlı, okumak ister misin?"

"Sence akıl sağlığımın ölmesini istiyor gibi mi duruyorum? Sen o yıllarda hayat olacağına inanıyor musun gerçekten?"

"Aptal," dedim yataktaki kitabı alıp özenle kapatırken. "Kitaplar zaten hayal dünyası içinler, hayaller ve sınırları yok. Gerçek hayat çok güzel olsaydı kimse kitaplara ihtiyaç duymazdı. Onlar bizim içinler, kafa dağıtmamız için."

"Öyle miydi?" Elindeki kitaba kafası karışmış bir bakış attı. "Ben bek eğlenemiyorum da."

"Onlar da aslında eğlenmek içinler, dilinden anladığın sürece eğlenebilirsin."

"Kafayı edebiyata mı sardın?" Dedi, yüzünü buruşturarak. "Pis sözelci."

"Sayısal okuyup deliremem tamam mı?" Dedim çirkefleşerek. Aslında okusam, onu da çalışarak hallederdim ama hem ezberim daha iyiydi hem de istediğim meslek sayısala girmiyordu. "Malum, sen pek sağlıklı bir birey değilsin de bay yakışıklı tıpçı. İstediğim meslek eşit ağırlıkta, yoksa ben de biliyorum sayısal seçmeyi."

"Hangi mesleği istiyorsun?" Kitabı kucağına koyarak bana bakmaya başladı.

"Merak pek iyi bir şey değil ya, boşver cahillik mutluluktur. Cahil ol hayatını yaşa."

"Ne diyon lan sen?" Dedi Adanalı damarına bağlayarak. Anlayışlı tek bir cümlesi vardı, o da artık yoktu. "Barlas'tan bir daha kitap falan almıyorsun! İyi gelmiyor sana be! Sana Jules Verne okutacağım."

"Onun iyi geleceğini mi düşünüyorsun?" Dedim sırıtarak. Hapşurdum ardından. "Hepsini okudum ben, hala böyle olduğuma göre pek de bir fayda etmemiş ha?"

Bana ters bir bakış atarak ayaklandı. "Yemin ederim bazen seni boğmamak için kendimi zor tutuyorum. Gıcıksın, gıcık! Gidiyorum ben, vardiya değiştireceğim!"

"Hapishane kaçkını!" Diye homurdandım. Kapı kapanmadan önce arkamdaki yastığı ona doğru fırlattım. Kahkaha atıp kapıyı hızlı bir hamleyle çekti.

Gece zorla uyandırılıp duşa sokulmuştum. Çünkü ateşim çıkmıştı, gerçekten hasta olabileceğimi düşünmüyordum. O karda bile hasta olmamışken nasıl bu yağmurda oldum bilemiyorum, iyi haber yaşıyorum.

Biraz halsizlik ve hapşuruk vardı ama onlar da pazartesi gününe kadar geçerdi. Mutlaka okula gitmeliydim, festival işi söylendiğinde yüzlerindeki ifadeyi görmeliydim.

Büyük ihtimal müdür bey amca, içine beni de katacaktı ama ben zaten işin dalgasındaydım. Eğlenmek için yapardım her şeyi.

Gece, babam ateşim olduğunu fark edince anneme haber vermiş. O da önce beni ılık bir duşa sokarak ateş düşürücü vermişti.

Şurupların tadı hala hatırladığım gibi iğrençti.

Ve onunda annem işe gitmesi gerektiğinde, başıma Akan'ı dikerek ateşim çıktığında beni onun hastanesine götürmesini söylemişti. Abartmakta ailece coşmuşlardı.

Barlas, okula gitmeden önce bana bu kitabı getirmişti. Kitap okuyan Durular erkeği buldum, almaz mısınız?

Hem alan kişi de bana bir tane bulsun bundan. Adam olanından.

Adam demişken, aklıma Asil geldi. Tövbe çekerek ayaklandım ve masaya koydum kitabı. Telefonumdan saate bakarak nefeslendim. 16: 45.

Öğle yemeğini biraz zorla olsa da yemiştim. Aç hissetmiyordum. Yatağa dönerek telefonumdan instagram'a girdim. Birkaç tane mesaj vardı, onları es geçerek AralLaren hesabıma gelen bildirime baktım.

Birisi yazmıştı. Bir kız, yine mi?

 

Bnu_krz.012: Selam Aral

Bnu_krz.012:Benden engelleyerek kurtulamazsın

Bnu_krz.012: Adresi attım, biliyorsun bekliyorum

Bnu_krz.012: Beni sinirlendirme yakışıklı çocuk

Bnu_krz.012: İnan bana neler yapabileceğimi görmek istemezsin

Siz: Bak bacım ben kızım

Siz: Beni bir sal takıntılı hallerini de al git

Siz: Eğlencesine bir erkek hesabı açtım bana bela olma

Siz: Bela olanın belasını şeftalilerle yerim

Bnu_krz.012: ????

Bnu_krz.012: Benden kurtulmak için yalan söyleme bana

Bnu_krz.012: İnanmıyorum

Siz: *fotoğraf*

Siz: Güzelliğimden kör olmanı istemezdim ama sen biraz ısrarcısın sanki

Bnu_krz.012: Bana pinterestten bulduğun rastgele kadınları atma Aralcığım

Bnu_krz.012: Yalan söyleyerek kandırabileceğin birisi değilim, inan bana seni eğlendiririm

Bnu_krz.012: Bu kadar çabuk vazgeçemezsin çünkü ben vazgeçmiyorum senden

Bnu_krz.012: Adresim aynı

Siz: Bacım gerçekten yalan söylesem anlamazsın ama oturup da hayatımdaki en doğru fiziksel olayı söyleyince yalan olduğunu sanıyorsun

Siz: Biz anonimli watty çifti değiliz

Siz: Oturup da bir de senden nude falan isteyecek halim yok

Siz: Adrese gelecek halim hiç yok

Siz: Sabırlı bir insankızıyım aslında ama beni delirtme kızım diyorsam kızım

Siz: KADINIM OLM KADIN BIR DE ADRES ISTANBUL NAPAYIM UÇAĞA MI ATLAYIP GELEYIM

Siz: Yemin ederim daha önce kimseyi kadın olduğuma ikna edeceğimi düşünmezdim

Siz: Tamam belki bazen erkek kılığına girerek öyle olduğuma ikna ediyorum ama kimseyi kadın olduğuma ikna etmemiştim

Siz: Erkeğe bu kadar mı benziyorum ya

Siz: Resmen hakaret ya

Bnu_krz.012: Sen ciddi misin?

Bnu_krz.012: Şey doğruyu söylemek gerekirse

Bnu_krz.012: Biz fake hesaptan işlettik seni

Bnu_krz.012: Arkadaşlarla erkek hesaplarını işletiyorduk

Bnu_krz.012: Sena aldatılınca baya bir bilendi biz de böyle biraz rahatlatalım dedik

Siz: Allah şahit bir sapığım oldu diye kalbim duruyordu

Siz: Kadınken hayat zaten zor dedim bir de erkek halimle sapıklar dadandı

Siz: şeftaliyi yedim dedim

Bnu_krz.012: Ayva değil miydi o?

Siz: Benim için şeftali, her zaman şeftali

Siz: Ayrıca Sena'ya da söyle çocuğu kafaya takmasın

Siz: Belki aynı olay değil ama ben de aldatıldım

Siz: Pis Selim beni kankamla aldatmış

Bnu_krz.012: Ne? Ciddi misin? Bir de arkadaşınla yani

Bnu_krz.012: Şerefsiz cibiliyetsiz haysiyetsiz

Bnu_krz.012: En azından Sena tanımadığı bir kızla aldatıldı

Bnu_krz.012: Arkadaşın olacak gurursuzun ismini söyle de beddua zincirimizde adını analım

Siz: Can

 

 

 

Bnu_krz.012 çevrimiçi

 

Bnu_krz.012: Ne?

Siz: Can işte

Bnu_krz.012: Sen bu denklemde doğru yerde olduğundan emin misin?

Bnu_krz.012: Ya da ismin doğru olduğundan? Canan olmasın?

Siz: Eminim Can yahu ismi

Siz: Eşcinselmiş ikisi de

Bnu_krz.012: Kusura bakma ama... hönkürmeli püskürmeli gülüyoruz QLSIHKZFIWE

Bnu_krz.012: Valla hiç gülünecek durum değil ama çok ironik

Siz: Yoo sorun değil gülebilirsiniz ben bile gülüyorum artık

Siz: Garip bir andı öğrendiğimde ama o zaman bile kahkaha atmıştım

Siz: Hayır, bir kızla olsa diyeceğim beni zaten sevmiyordu başkasına aşık oldu ama yok yani

Siz: Bir anda beni bırakıp da Can'a geçince benim bir beyin nöronlarına kal geldi

Siz: Doğru dürüst aldatılma şoku da yaşayamadım, arkadaş kazığının acısını da

Siz: Selim resmen durdu durdu topu on ikiden girdirdi kaleye

Siz: Kızdan erkeğe geçince benim gurur da bir eyvallah dedi

Siz: Kalbim bile dedi ben bu kadar ironik şeye kırılamam anca gülerim yani

Siz: Hayatımın kazığıydı

Bnu_krz.012: HALA GÜLUYORUWM FLQLDJOW

Bnu_krz.012: Aşamıyorum çok pardon ama aşamıyorum

Bnu_krz.012: Elimden gelse üzüleceğim ama sürekli bir gülme geliyor

Siz: Neyse bugün de rezilliklerimizle güldürdük birilerini

Siz: Size kolay gelsin ben annemin yanına gidiyorum

Bnu_krz.012: Sağol, biz yine de beddua zincirimize ekleriz isimleri FJSKJALD

Siz: Bari masum olsaydınız da dönüp beni bulmasaydı beddua

Bnu_krz.012: Ayıpsın

Bnu_krz.012: Çarpılmayalım diye yanımıza üç tane bebek alıyoruz

Bnu_krz.012: Sağolsunlar. Dila, Derya ve Deren biz anlattıkça agulayıp yardım ediyorlar şimdiden bilsinler erkeklerin ne halt olduğunu

Siz: Korkmamam gerekiyor ama lütfen bebeklerin üzerinde deney yapmaya kalkmayın

Siz: Onlar sadece bebek

Bnu_krz.012: Zaten o yüzden yanımızdalar masumların duası kabul olur agulayarak ablalarına yardım ediyor canlarım

Bnu_krz.012: Biz de ablaları olarak onlara mama alıp altlarını temizliyoruz

Bnu_krz.012: Her şey karşılıklı sonuçta bebek de olsan bileceksin

Siz: Beni korkutuyorsunuz kızlar ama her ne yapıyorsanız yapmaya devam edin

Siz: Ben gidiyorum kolay gelsin tekrar

Bnu_krz.012: Sağol

 

Telefonu kapatıp gülümseyerek ayaklandım. Bir an gerçekten sapık sahibi oldum diye endişelenmiştim. Kadın erkek fark etmez, sapık sapıktı yani. Korkulurdu bu insanlardan.

Üzerimdeki kedili pijamaya bakarak nefeslendim. Değiştirmek istemiyordum, hem üzerimde de halsizlik vardı hala.

Telefonumdan saate bakarak bacaklarımın üzerindeki pikeyi katladım. 17: 30.

Biraz sonra kapı tıklatıldığında Akan'ın gerçekten de görevini devrettiğini anladım.

"Gir!"

Barlas, kapıyı araladığında hafifçe gülümsedim. Bana sıkılmayayım diye kitap getirdiğinde, birkaç renkli kalem kazanabilmişti. Ama birkaç tane.

Resim için daha çok çabalaması gerekiyordu.

"Akan abim'in akşam dersi varmış bir tane, ona yetişecekti. Sana bakmamı söyledi." Çekinme Barlas, senin evin gibi otur ya.

Barlas, çalışma masasının sandalyesine yavaşça oturararak beni izlemeye başladı. Elimdeki pikeyi yatağın uç tarafına koyarak aynalı dolaptan sıfadıma baktım.

Kedili pijama. Birbirine giren topuz olmadığına herkesin yemin edebileceği bir topuz. Kırmızı bir burun. Hastalığı gözlerinden fışkıran bir adet Alin. Mükemmeldim, yine.

Topuzu çözerek saçlarımı dağıttım. Çekmeceden en sevdiğim desenli fuları alarak önüme gelebilecek saçları bağladım.

Kapı tıklatıldığında, hapşurdum. Hapşuruğumu onay olarak kabul eden kişi de içeriye daldı.

Babamın, koskoca teknoloji şirketini Koralp'e kitleyerek tüm gün bebek bakıcılığı yaptığını söylemiş miydim?

Bebek de ben oluyorum.

"Kızım?" Barlas'ın da odamda olduğunu görünce daha büyük gülümsedi. "Hadi gelin, yemek hazır olmak üzere."

Kafamı sallayarak tekrar hapşurdum. Halsizliğim ve kemiklerimin ağrısı da cabasıydı. Çaktırmamaya çalışıyordum ama uykum vardı.

Aşağıya indiğimizde babam da üzerine bir önlükle sofrayı kuran anneme yardım ediyordu.

Telefonumdan bir şarkı açarak masanın üzsrine koydum. Sesi fulleyerek başımı ritme göre hareket ettirdim.


"Bu saatten sonra fark etmez,

Doğrusu yordamıyla çözeriz biz artık.

Geçmişindeki hikaye beni üzmez,

Nasılsa yenisini yazıyoruz artık.

 

Gözümün önünde binbir gece masalları,

İnandığım aşk var ki, devirmez mi dağları?

Sen yaz, yeter ki akılda kalanları.

Tamamlarız eksiğini gediğini ayrı ayrı."

 

Şarkıya eşlik ederek tezgahtan bir kaşık kaptım. Bana şaşkınlıkla bakan gözlere inat ellerimi Karya sultan'a uzattım. İki elini birden çekerek şarkının ritmine ve benim deliliklerime alet ettim.

 

"Dün ve her şeye tepki diye dünyaya gelmişsin

Nasıl zarafet Allah'ım çok güzelsin!"

 

Burada ona cilveli bir bakış atarak öpücük gönderdim. Kahkaha atarak beni kendi etrafımda döndürdü.

Annemin de bana katılmasıyla coşan mutfağa babam da katıldı. Kapıdan yeni giren Akan, manzarayı görünce kilidi koltuğa fırlatıp kıvırarak bize doğru ilerledi.

"Biraz kusur ver bari, olan var olmayan var

Ayarı yok harbi, kırk yılda bir gibisin!"

 

Babam, bu iki dizeyi bize bakarak söyledikten sonra annemin ve benim başımın üzerine birer öpücük kondurdu.

Şımararak kahkaha attım. Şarkı bitene kadar dizleri birbirimize armağan ederek eşlik ettik. Yarısında bir kenarda duran Barlas'ı da kollarından çekerek aramıza kattım.

Beni istememişti ama çabalıyordu. Kötülüğü unutmazdım ama iyiliği de harcamazdım.

Şarkı bittiğinde hepimizin yüzünde sakin ve huzurlu bir gülümseme vardı. Nefes nefese küçük bir kıkırtı döküldü dudaklarımdan.

"Harikaydınız, tebrikler şeftali soyu Durular ailesi!"

"Takmış şeftaliye." Diye homurdandı Akan. Masaya oturup yemeklere iştahla göz gezdirdi. "Hani nerede Abim? Baş belası Mirza da yok. Acıktım ben, beynim yemeksiz çalışmıyor benim. Tıp okuyorum ben."

"Takmış tıp okumaya." Dedim, bende yarım ağız sırıtarak. Masadaki yerime geçerek dirseğimle dürttüm onu. Fısıltıyla, "hasta oldum diye unuttum sanma, ormana gidecektik." Dedim.

Başıyla onayladığında boğazlı kazağının kollarını kıvıran Mirza, merdivenlerin başında görüldü. "Burada baş belası Mirza, merak etme aç kalmazsın abi."

"Anne bana cevap veriyor bu!" Küçük kardeşini annesine şikayet edince keyifle masadaki turşudan attı ağzına.

"Uğraşamam oğlum sizinle," masaya cam sürahiyi koyarak önlüğünü çıkardı. "Koskoca adam oldunuz, hala evlenip gitmediniz."

"Anne ne alaka?" Mirza, annesine baygın bir bakış attı yerine otururken. "Biz okuyoruz, illa evlendireceksen git en büyük oğlunu evlendir. Biraz daha evde kalırsa yaşlanacak."

"Sus, onu ben vermem ellere. Kim bilir yemek yapacaklar mı çocuğuma? Ay, eve gelse kapıyı da açmazlar kapıda yatar benim çocuğum."

"Anne sakin," dedi Barlas. "Abimi kimse kapıda yatırmayacak, ayrıca hepimizden güzel yemek yapıyor. Kendi karnını da evdekilerin karnını da doyurur o, merak etme sen."

"Oğlum deme öyle," dedi hüzünle annem. "İnsan yemek yapanı olunca bir ayrı mutlu oluyor."

"Hanım, ben sana hep yemek yapıyorum ama sen hiç mutlu olmuyorsun. Hep böyle elinde terlikle geziyorsun." Diyen babam huysuz huysuz çıkardığı önlüğü katlayıp çekmeceye koydu.

"Vural," diyerek tatlı tatlı gülümsedi. "Sen yemek yapınca ben evde mi oluyorum, kocam?"

"Annemin nöbet günlerinde yemekler babamdan olur." Dedi Akan. "Eve hizmetçi almayı istemiyorlar, yabancı birisi girince huzursuz oluyorlar. Biz bebekken alışmışlar bu düzene. Haftada bir Sultan teyze gelir, o da annem daha fazla yorulmasın diye."

Başımla onayladığımda kapı sesi geldi. Çok geçmeden yorgun gözlerle Koralp içeriye girdi.

"Oy oğluşum," diyerek Koralp'e doğru ilerledi annem. "Gel bak, sana etli fasulye yaptım."

"Ellerine sağlık şimdiden sultanım," tek koluyla annemin beline sarılıp başına bir öpücük kondurdu. "Ama dışarıdan geldim ben bir elimi yıkayıp geliyorum."

Annem başıyla onaylarak masaya oturduğunda Akan kısık gözlerle onu izledi. "Anne, bana da yarın en sevdiğim yemeği yapmazsan abimi camdan atarım sonra da derim, kendi düştü."

"Birbirinizi öldürme planları yapmadan önce söyleyeyim, yarın nöbetim var Akan." Elini babamın omzuna koyarak hafifçe vurdu. "Artık babanız size etli kabak çiçeği dolması yapar."

"Ama ben onu yapamam ki." Diyerek Akan'a ters bir bakış atınca ben de araya girdim.

"Sahi yapar mısın ya?" Heyecanla eğildim. "Ay canım çekti, biraz da sarma yapalım mı?"

Dudaklarını birbirine bastırarak bana tabiri caizse melül bir bakış attı. "Yapalım kızım, sarma da yapalım."

"Bu evde herkese torpil var bir bana yok!" Diyerek triple kaşığı yemeğe daldırdı Akan.

"Abi beni unutuyorsun," dedi Mirza.

"Oğlum evde senin varlığınla yokluğun bir zaten." Diyerek gülümsedi annem. "Bizim sana torpil yapacak zamanımız mı var?"

Mirza sakince önüne döndüğünde Koralp de masaya gelmişti.

Bir süre sessizce yemeğimizi yedik.

"Mirza?" Diyerek sessizliği bozdu annem. Ellerini birbirine geçirerek dirseklerini masaya dayadı. "Pazartesi günü Asil oğluma söyle de annesini de alsın gelsin, kahve içelim."

Asil oğlum? Anne sen taraf değiştiriyorsun olmaz böyle bak.

"Onun annesi gelemez." Mirza yutkunarak sert bakışlarını tabağa yöneltti. Gözlerindeki sert ifadeyi görünce duraksadım.

"Niye gelemiyormuş Mirza?" Diyerek dikkatle baktı annem. "Kavga falan mı ettiniz yoksa?"

"Size afiyet olsun." Diyerek ayaklandı Mirza. "Eğer çok istiyorsan kahveni alıp mezarlığa gidebilirsin anne. Ama bence kadının kahveden çok dua'ya ihtiyacı var."

Dişlerimi yanağıma geçirerek titreyen kirpiklerimi tabağıma diktim. Mirza'nın son sözleri masaya sessizlik bombasını atarak sahibini de alıp gitti.

Ölümü en çok bilen birisi olarak birden Asil'e ve Sumru'ya karşı bir yakınlık duydum. Aklım yine o karlı güne gitti.

Nasıl ölmüştü acaba annesi? Sumru annesini tanıyabilmiş miydi?

Kalp, bildiği acıyı unutmazdı. Belki ilk günkü gibi sızlamazdı ama hep orada olurdu. Belki annemi kaybetmemiştim ama senin için değerli birisinin ölümü ne demek biliyordum.

Ben bir sabah saçlarımı ören birisi öldü diye içimdeki feryatların uğultusunu taşıyordum hala. Annenin ölmesi canını nasıl koparıyordu, kim bilir.

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

Ölümler hep vardı, hep olacaktı. Daha fazla bunu kendimle bağdaştıramazdım.

"Afiyet olsun, ödevim var benim." Diyerek ayağa kalktım.

Zaten kimse de o cümlenin üzerine söyleyemedi bir şey. Annem, bunu ilk atlatan olarak sofrayı toplamaya başladı. Doktordu, çok ölüm görmüş olmalıydı.

Efkar basıyordu bana.

Merdivenleri garip bir ağırlıkla çıkıp odama girdim. Annemin çalışma masasına koyduğu ateş düşürücüyü içerek yatağa oturdum.

İç çekerek aynadan kendimi izlemeye başladım. Herkes göremezdi belki ama ben gözlerimdeki o zindanı görebiliyordum.

Zindanın ardında annesini kaybeden o iki çocuk için gözyaşı döken, Alin'i de görebiliyordum. Duvara sırtını dayayarak yamuk bir resim yapıyordu.

Bir kalpti. İçinde öğrendiği birkaç harften A vardı. Anne, kalbin içinde. Resmi bitirdiğinde onu da alarak burnunu çekti ve çekmeceye yerleştirdi. Masum ve içten bir nefesle çekmeceyi kapattı.

Bu demek oluyordu ki, kendi acılarını hayatının merkezine koyarken başka acıları gömüyordu.

Telefonum titrediğinde irkilerek gözlerimi beyaz halıdan çektim. Derin bir nefes alarak komidindeki telefonumu elime aldım. WhatsApp'tan gelmişti ama numarayı tanımıyordum, kayıtlı değildi.

 

0543*******: İyi akşamlar

0543*******: Bana birkaç kitap önerebilir misin

Siz: Ben? Bana mı diyorsun?

Siz: Ey insanoğlu karıştırmış olmayasın Alin Durular ben

(Tam burada bağa mı didin yazılı bir bebek çıkartması vardı, koyamadım ya içimde kaldı)

0543*******: Yok karıştırmadım insankızı

0543*******: Ben de zaten panda kılığına giren bir adet Alin arıyordum

Siz: Sen beni ve kitapları nasıl aynı denklemin içine kattın acaba Asil

0543*******: Hemen tanımanı beklemiyordum gururum okşandı

Siz: Asil ben geri zekalı mıyım?

0543*******: Tahminimce hayır

Siz: Tahminimce kelimesini görmemiş gibi yapıyorum

 

 

 

'0543*******' adlı numarayı nektari soyu olarak kaydettiniz.'

Siz: O zaman tanımam gayet de doğal dimi

Nektari soyu: Bilmem

Siz: Tamam tekrar konuya dönüyorum

Siz: Beni hala nasıl bağdaştırdığını anlamasam da soruyorum

Nektari soyu: Yolla

Siz: Tarkan

Nektari soyu: Ne? Garip bir ismi varmış

Siz: Ay yok tamam kitap ismi değildi o bir an şarkıya gitti beynim

Siz: Nasıl bir kitap arıyorsun klasik mi genç kurgu mu bilim kurgu mu

Nektari soyu: Tamam şöyle yapalım

Nektari soyu: En son okuduğun kitabı söyle ben onu okuyayım

Siz: Ela ile Lale el ele

Nektari soyu çevrimiçi...

Nektari soyu: Tamam

Nektari soyu: Olur

Nektari soyu: Okurum

Siz: JFQPXMQPKWJFID

Siz: Şaka yaptım o kadar da değil

Siz: Sen böyle her dediğime inanacaksan bizim işimiz çok be nektari

Nektari soyu: Nektari'n olayım mı?

Nektari soyu: Hem sen öyle söyleyince ne bileyim

Siz: Olma ben yerim seni

Siz: Midemdeki asitlerle aşk yaşarsın artık

Siz: Şaka yapmıyorum bu arada geçen sene sırada uyuyup bir arkadaşı şeftali sanmıştım

Siz: Bağırmasa kolundan oluyordu gariban

Nektari soyu: Kız gariban

Nektari soyu: Dimi

Siz: Ne bileyim lan hatırlamıyorum ki

Siz: Gözümün birini açıp turuncu bir şey görünce hart diye kapmışım işte

Nektari soyu: Ee sen en son ne okudun güzel miydi

Siz: 3245'te bir sıcakkanlı

Siz: Güzeldi betimlemeleri ve komedisi yeterliydi

Siz: Okuduğun zaman anlıyorsun ve sarıyor

Siz: Özellikle tarantula'nın deney duygularıyla hareket ederek başrol kıza aşık olduğu yer mükemmeldi

Nektari soyu:Vay canına

Nektari soyu: Gerçekten

Nektari soyu çevrimiçi...

Nektari soyu: İlginçmiş

Siz: Zorlama rahat rahat küfredebilirsin

Siz: Ama bir yeri düzeltmeme izin ver

Siz: Vay şeftalisini*

Nektari soyu: Şeftali sevmediğini zannediyordum

Siz: Eskiden sevmezdim doğru

Siz: Dediğim gibi sen benim söylediğim her şeye inanma

Nektari soyu: Ben bir de şey için yazmıştım

Nektari soyu: Bugün okula gelmemişsin Sumru merak etmiş

Siz: Hastaydım ya

Nektari soyu: Dedim ama ben sana hasta olacaksın diye dinlemedin beni

Siz: Sakin ol şampiyon

Siz: İyiyim

Siz: Sana da ggeçmiş olsun

Nektari soyu: Geçmiş falan olmadı Alin

Nektari soyu: Gözlerin geldi yaktı içimi ama geçmiş olmadı

Nektari soyu: Geçeceğine dair bir umudum da kalmadı

Siz: Neredeyse inanacağım be Asil

Siz: Hep böyle söylerler

Nektari soyu arıyor...

 

Gözlerimi kırpıştırarak ekrana baktım. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam? Ne diye arıyordu şimdi?

Açsam mı? Açmasam mı?

Tamam. Hu, nefes ver.

Açtım.

"Hayırdır? Bir sorun mu var?" Diyerek girişi yaptım. Sakindim, asla nefesimde bir terslik yoktu.

"İyi akşamlar bayan." Diyen yabancı bir erkek sesiyle duraksadım. Ne demekti bu?

Erkek değil miydi? Hepsi sadece kalp kırmaya odaklıydı.

"Bayan değil beyefendi, Kadın. Ayrıca ismimi bilmiyorsanız cinsime bakarak benimle konuşmayın. Asıl size iyi akşamlar."

"Kapatma bence." Diyen sesini duyunca kaşlarımı kaldırdım. Arka fondan bir demir sesi geldiğinde havaya kalkan kaşlarım çatıldı. Zincir sesi miydi o?

"Neden mezarından dirilen babil kralı mısınız? Ya da sultan süleyman? Hiç zannetmiyorum."

"Dil de pabuç kadar, MaşAllah." Diye homurdandığında dilim sinirle dişlerimin üzerinde tur attı.

Sakın içinden geçenleri söyleme Alin, kimseyi korkutmana gerek yok. Kibar ol.

Yerim lan kibarlığı!

"Belki de dilim sizin minik canavardan uzun olduğu için daha çok ses çıkarıyordur. Kusura bakmayın ama bu üslup, anca böyle bir konuşmayı hak eder." İçimdeki tanksavar sus, daha beter şeyler çıkacak ağzımdan.

O Asil, elime geçmese gözüme görünmese iyi olurdu. Ben bile beynimdeki cinayet senaryolarını şaşkınlıkla izliyordum.

En başından beri Asil diye bu adamla mı konuşuyordum yani?

Oyun mu oynuyorlardı? Biraz sonra da mesaj atıp doğruluk cesaret oynuyorduk mu diyeceklerdi?

İğrençti. Sadece iğrençti.

"Bana bak-" diye yükseldiğinde kendimi tutamayarak üst üste hapşurdum. Lafını yarıda keserek sert bir nefes verdi. "Geçmiş olsun, şeftali hanım."

Gözlerimi kapatıp dişlerimi sıkarak tahammülsüz bir nefes aldım. Bir de elaleme bana şeftali dediğini mi söylemişti?

Kabul edilemez! Bu kabul edilemez!

"Sus!" Diye bağırdığını duydum birisinin ama bağuk olduğu için seçemedim. Zaten beynim şuan itibariyle durmuştu. Boğuk olmasa da seçemezdim. Bir zincir sesi daha duyduğumda kaşlarım çatıldı.

"Sakin ol, sadece konuşuyoruz." Dedi telefondaki ses keyifle. "Değil mi, şeftali hanım?"

"Değil, beyefendi. Siz konuştuğunuzu zannediyorsunuz. Ben konuşuyorum." Sert bir nefes aldım. Dizginle kendini, Alin. "Ve hayır, geçmiş falan olmadı. Siz dediniz diye de kesin geçmeyecek şimdi, ne yazık."

Telefonu kapatmadan önce kibar Alin modumu sonuna kadar açtım.

"Ve lütfen, kaba sözlerime aldanmayın. Genel üslubum değil bu, size özel gelişti. Ayrıca ben hayatımda daha önce şeftali kelimesinin ses tonuna bile yakışmadığı bir insan görüyorum. Büyük başarı bu, tebrikler. Tekrardan iyi akşamlar, tabii artık iyiyse."

O Asil'i bulduğum yerde boğazlayacağım!

Telefonu sinirle yatağa bastırarak dilimi dişlerimin üzerinde gezdirdim.

Bu sefer gerçekten bir şeyleri yumruklamaya ihtiyacım vardı.

Hırsla gardıroba ilerleyerek siyah bir eşofman takımı çıkararak sinirli hareketlerle üzerime geçirdim. Sporcu atletimin üzerine eşofman takımının üzerini geçirerek fermuarı sonuna kadar çektim.

Ellerim resmen kaşınıyordu. Vahşi Alin, her zaman olduğu gibi bulduğu ilk çatlaktan dışarıya sızmıştı.

O dışarıya çıktığında Alin'in tüm halleri bir kenarda beklerdi. Baş edemezlerdi onunla. Kapatırlardı kendilerini.

Peki ben? Ben neye güvenmiştim de bu kadar sinirlendiriyordu Asil'in beni kandırması?

Cevapsız sorular.

Odadan hışımla çıkarak etrafa göz attım. Kimse yoktu. Zaten ev yalıtımlı olduğu için ses yapmamak adına özel bir çaba sarf etmeme gerek yoktu.

Mirza'nın kapısını açarak odaya daldım. Kapının hışımla açılmasıyla kafasını telefonundan kaldıran Mirza anlamsız gözlerle baktı bana.

"Ne oluyoruz, Alin?" Yataktan doğrularak çıplak olduğunu yeni fark ettiğim üzerine yerdeki sweet'i geçirdi. "Oda basmak ne demek?"

"Beni boks ringine götüreceksin." Dedim keskin bir dille. Dedim ya, vahşi Alin çıkarsa diğerleri susardı. "Yoksa annemlere geceleri evden kaçtığında sadece barlara değil bir de dövüşe gittiğini söylerim."

"Sen?" Gözleri kısıldı. Sert hareketlerle yataktan kalktı. Çatık kaşlarla üzerime geldi. Kaşlarımı kaldırarak düz bir ifadeyle onu süzdüm. "Asil mi söyledi bunu sana?"

Asil'i şeftaliler yesin!

"Hayır, Akan ile duyduk seni. Ama tahmin et, ben ne yaptım?" Yarım ağız tehtidkar bir gülümseme belirdi dudaklarımda. "Maçın halısaha maçı olduğunu ve parayla oynadığınız için beni de şans getirmek için yanında götüreceğini."

Kaşları sanki olabilecekmiş gibi daha da çatıldı. Yüzü sanki beni korkutmak ister gibi bir ifadeye ev sahipliği yapıyordu. Kolumdan tutarak beni kapıya doğru ilerletti.

"Öyle bir şey yok, Alin. Kiminle duydun ya da kimden duydun bilmiyorum ama yalan. Daha fazla saçmalama, odana gidip uyu."

"Saat daha dokuz." Dedim telefonumun ekranını ona sallayarak. Sırtım kapıya yaslanmış bir halde elini kolumdan ittim. "Aşağıya inip annemlere halısaha maçına gittiğimizi söyleyeceğim. Gerekli konuşmaları yapıp beni de oraya girdireceksin."

"Alin, saçmalama!" Dedi, elini alnına düşen tutamlara sokarak. Sinirle geriye gitti adımları. "Ne istediğinin farkında değilsin sen. Oraya girmene izin vermezler, hem de bir kadın olarak başına neler gelebileceğini kestirebiliyor musun sen? Orası kir içinde! Ne kadar suç varsa orada! Seni nasıl korumamı bekliyorsun benden!?"

"Ben kendimi korurum aptal!" Dedim dişlerimi gıcırdatarak. "Sen asıl kendini koru! Kadınım diye küçümseme beni, ben senin gibi üç tane çıkarırım cebimden! Gidiyoruz dedim, gidiyoruz!"

"Çocuk gibisin!" Hırsla eline gelen ilk şeyi, amajuru yatağa fırlattı. "Sen kendini kaç kişiye karşı koruyabileceksin? Ha? Mantıklı düşün, Alin. Bu adamlar tek gezmezler. On kişiye birden karşı koyabilecek misin?"

Sadece gözlerimi bir kez kırparak kapıya döndüm. "Aşağıda bekliyorum, Mirza."

"Üzgünüm."

"Ne?" Tam arkamı döneceğimde boynumda hissettim delici bir acı nefesimi kesti. Gözlerim kararırken bedenimin kontrolu birden elimden kaydı gitti. Son duyduğum kelimeler Mirza'nın kararlı kelimeleriydi.

"Üzgünüm, Alin. Bir kişiyi daha feda etmeyeceğim ben o cehennem çukuruna."

 


Kestik! 3600 kelime✨

Bu arada bölümdeki kitap uydurma yok öyle bir kitap cjskcnksls

Asil'ime kızmayın lo bir sebebi var xjkskdks

Sumru'nun ağzından o kısmı yazmak istiyorum aslında. Sırf sebebini anlayın diye ama şerefsizlik yapıp bekleteceğim bir kaç bölüm fjskdkls

Konuşmadaki zincir detayını unutmayın... size spoi

Hadi Allah'a emanet 💅

 

Loading...
0%