@ceren_ellie
|
27 Şubat Salı Sabah gözümü açtığımda güneşin ışıkları gözümü alıyordu ve bu da beni aşırı rahatsız ettiği için bir hışımla yataktan kalkıp perdeleri kapattım. İçimden ‘neden bu perdeleri kapatmadım diye’ söylenirken kendimi lavaboda buldum. İlk önce üstümdekilerden kurtulup duşa girdim. Suyu açtığımda direk altına girdim ve soğuk suyun vücudumu serinlettiğini hissettim. Şampuanı alıp elime sıktım ve saçlarıma masaj yapmaya başladım. İkinci olarak vücudumu vanilya kokulu duş jelimle yıkadım. Vanilya hem üzerime hem de banyoya güzel bir koku yayarken son olarak yüz temizleme jelim ile yüzü temizleyip dişlerimi fırçaladım ve durulanıp çıktım. Odamdan giyinme odasına geçtiğimde makyaj masama oturdum. Oturduğumda telefonumun üstünde şarjda olduğunu gördüm. Anlaşılan Ege gece geldiğinde telefonumu şarja takmıştı. Telefonu elime aldığım zaman birkaç kişinin beni takip etmeye başladığını ve Berkay’dan mesaj geldiğini gördüm. Diğer bildirimleri es geçip sohbete girdim. Berkay: Alçin nasılsın, iyi misin? Berkay: Gümüş ile çıkmadın dün gece, sabahta yoktun. Berkay: Geri mi döndün? Berkay: Hey! Neyse gördüğünde dönersin umarım. Alçin: Berkay öncelikle günaydın. İyiyim teşekkürler ve evet şu an İstanbul’dayım ama düğün gününe kadar gelmiş olurum. Berkay: Aaaa ciddi misin? Alçin: Evet, neden yalan söyleyeyim? Berkay: yok o manada demedim ama neyse bizde seni özlüyoruz. Alçin: Özlüyoruz? Berkay: Daisy işte, çok alıştı Gümüşe. Alçin: Hahaha ciddi misin? Berkay: Tabi kızım ne sandın. Benim köpeğim sadıktır aynı ben. Alçin: Ne güzel o zaman seni alan yaşadı. Berkay: Valla ya, yok mu İstanbul’dan güzel bir kız? Alçin: Yok Berkay, ben tek takılıyorum. Berkay: Ah be, neyse ben Daisym ile mutluyum. Alçin: Sen ve Daisy arasındaki bu bağ çok iyi, çoğu sahip bunu başaramıyor. Berkay: Doğru söylüyorsun, sıkılınca hemen sokağa bırakıyorlar hatta Daisy de böyle bir köpekti. Alçin: Ciddi misin? Ama Daisy doberman, nasıl sokağa bırakabilirler çok tehlikeli. Berkay: Bende ilk gördüğümde öyle düşünmüştüm ama bizim aramızdaki bağ ilk görüşte aşk gibi bir şey oldu. Alçin: O nasıl oluyor? Berkay: Ben okuldan eve dönüyordum ve yoluma Daisy çıktı bacağı yaralıydı ve perişan haldeydi. Onun o haline çok üzüldüğüm için ona yaklaştım ama o ne kadar hırlasa da benim samimiyetime inandığı için ona dokunmama izin verdi ve bende kucaklayıp veterinere götürüp gerekli işlemleri yaptım ve o gün bu gündür benimle. Alçin: Ailen nasıl izin verdi? Berkay: Ah, hiç sorma. Annem çok korktu ama ben çok ısrar edince ve ufak çaplı bir Drama Queenlik sergileyince kabul etti. Zaten zaman geçtikçe alıştılar birbirlerine ve annemin çocuğu gibi oldu herkes onu çok seviyor. Alçin: Ne güzel, çok mutlu oldum senin adına ama benim şu an gitmem gerek işlerim var sonra yine konuşuruz. Berkay: Konuşuruz, hoşça kal. Berkay’ın son yazdığından sonra sohbetten çıkıp beni takip etmeye başlayan hesaplara baktığımda onların gerçek ailemden olduğunu gördüm. İlk önce Koray abinin olduğunu düşündüğüm hesaba girdiğimde daha çok kendi, eşi ve çocuğuyla fotoğrafı vardı, ne tatlı. Koray abinin takipçisi yüksekti ve gönderilerin yorumları kapalı ama likeları yüksekti. Daha fazla hesapta oyalanmadan sıradaki yani Karan abinin hesabına geçtiğim de genellikle kendisini ve nişanlısını koymuş olduğunu gördüm. Karan abinin hesabı da Koray abininki gibi yorumlar kapatılmış, bol like ve bol takipçili. Anladığım kadarıyla bu aile ülke çapındada baya tanınıyor gibi. Şimdide İkiz olan Edebiyatçı abilerimin hesabına girdiğimde onların ortak hesap olduğunu gördüm. Ama bu hesapta da yorumlar kapatılmış, bol like ve bol takipçi vardı. İkiz abilerim galiba kütüphaneleri ve kafeleri çok seviyordu. İkiz abilerimin hesabında fazla fotoğraf olmadığı için hesaptan çıkıp üçüzlerimin mavi tikli hesabına girdiğimde içimden ‘Maşallah’ dedim çünkü bunlar Twichten baya baya iyi takipçi kasmışlardı ve baya da gönderileri vardı. Ve tabiki bol yorum, bol fotoğraf ve bol like. Yorumlara göz gezdirdiğimde genelinde kızların onları sahiplenmeleri,kıskançlıkları, onları destekleyenler, üçüzlerimin bazılarına cevap vermesinden, yayın saatleri, açıklamalar, duyurular ve anktlerden oluşuyordu. Sonra kardeşim Mertin hesabına girdiğimde sadece beş fotoğraf olduğunu gördüm aralarından biri oyun oynadığıydı. Onun diğerleri gibi fazla takipçisi, like’ı ve yorumu yoktu. Yorum yapanlarda abileri ve arkadaşlarıydı ama o hiç birine cevap vermemiş hatta sosyal medya ile alakası yokmuş gibiydi hesabı. En sonunda da Berkayın hesabına baktığımda genelde Daisy ile çekildiği ve kendini paylaştığı bir hesaptı. Onunda yüksek takipçisi, bol like ve bol yorumu vardı. Yorumlar genelde kızlardan oluşup, o köpeğin yerinde olmak istediklerini belirten yorumlar ve o köpeği kısananlar bir de arkadaşlarının yorumları vardı. Tüm hesaplara baktığım zaman saatin öğlene geldiğini fark ettim ve hemen saçlarımı kurutup bornozumu çıkardım. İlk önce iç çamaşırlarımı giydim daha sonra da hava durumundan, havanın orta sıcaklıkta parçalı bulutlu olduğunu görünce ona göre günlük kıyafetlerimden giydim. Bugün açılışa gideceğimiz için takılarımı ve saatimi takmadım ayrıca makyaj da yapmadım.
Hazırlığım bittikten sonra telefonumu elime alıp etkinliklerde tırnaklarımı yaptırdığım yerin sahibini aradım. Fazla uzun sürmeyen çalıştan sonra açıldığında. -Merhabalar Alçin Hanım nasılsınız? -Teşekkürler iyiyim. Ben bugün akşam beşten öncesine randevu alabilirmiyim bu seferki biraz aceleye geldide. -Tabiki Alçin hanım şu an programa bakıyorum…Sadece iki ile üç arasında bir saatlik boşluk var, dilerseniz siz modeli gönderin biz siz gelemden hazırlıkları tamamlayıp hemen işleme başlarız. -Çok iyi olur o zaman ben saat iki de oraya gelirim. -Tabi bekliyoruz, iyi günler. -İyi günler. Dediğimde telefonu kapatıp watssaptan modelin fotoğrafını attım ve aşağıya indim. Aşağıya indiğimde ikizleri gördüm. -Günaydın. -Nereye günaydın, öylen oldu. -Doğru ya bugün geç indim. -Evet ya Alçin sen geç kalkmazdın ne oldu? -Ya Ege, benim gerçek abilerim beni takip etmeye başlamışta, bende onların hesabına bakıyordum bir de Berkay ile mesajlaşınca zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. -Anladım ama Berkay kimdi. -Toplantıda bizim dost aşiretin küçük oğullarından biri işte neyse sen bırak Berkayıda Arslan Baba şirkete mi gitti? -Evet, yaklaşık bir saat önce çıktı. -Tamam bizde şu kahvaltıyı bitirelim de ben tırnak randevuma gideceğim. -Alçin yine o güzel tırnaklardan mı yaptıracaksın? -Evet, akşam etkinliğe gideceğiz ya. -Aaaa doğru, Ege biz ne giyeceğiz? -Efe sen tuvalet giy bende abiye giyerim balık kesim nasıl? -HAHAAHAHA! -Ya Ege saçmalama, Alçin sende gülme. -Efe, kardeşim; geçirecez bir takım gideceğiz ne kastın ya bak Alçine, bizden daha fazla hazırlığı var ama bak nasıl rahat. -Doğru diyorsun. Alçin sen ne giyeceksin? -Sürpriz dolapta uzun zamandır giyinmeyi bekleyen elbisemi giyeceğim. -Peki öyle olsun ama düzgündür umarız, değil mi Ege? -Öyle kardeşim. -Neyse şimdi şu kahvaltıyı bitirelim.
***** Kahvaltımız bittiğinde saat birbuçuğa geliyordu. -Kardeşler ben artık çıkayım randevuya geç kalmayayım. -Tamam görüşürüz. -Görüşürüz. Çantamı ve ceketimi alıp çıktığımda köşede duran Sefer’i gördüğümde -Sefer! -Buyurun Alçin Hanım. -Beni gittiğim güzellik salonuna götürürmüsün? Yolu biliyorsan. -Tabi Alçin Hanım yolu biliyorum, dilerseniz arabaya geçelim. -Tamam o zaman hemen gidelim. Dediğimde arabaya geçtik ve Sefer arabayı güzellik salonuna sürmeye başladı.
On beş dakikaya geldiğimizde telefonumdan saatin de geldiğini fark ettiğimde daha fazla beklemeden içeri giriş yaptım. -Hoşgeldiniz Alçin Hanım bir şey alır mıydınız? -Yok teşekkürler sadece tırnaklarımı yaptırıp gideceğim. -O zaman şöyle buyrun uzman arkadaşımızda şimdi gelir. -Tamam. Tırnaklarımı yapacak olan kişi iki dakika sonra geldiğinde. -Kusura bakmayın beklettim, son hazırlıkları yapıyordum da. -Yok sorun değil anlaşılan saatte bitsin yeter. -Merka etmeyin iş biraz acele olacağı için biri daha gelicek hatta geldi bile. -Merhabalar Alçin Hanım sizin tırnaklarınızı ben ve Gül Hanım yapıcak. -Güzel, o zaman artık başlayalım. Dediğimde işlemlere başladılar.
***** Aradan yarım saat geçmişti ama benim canım çok sıkılmaya başlamıştı. Daha tırnaklarımın tabanları yeni yeni bitmeye başlamıştı. Elleri hızlıydı ama benim canım sıkılıyordu. Beş dakika sonra tırnaklarımın tabanları yeni bitti ve şimdi de desen yapma aşamasına geçiyorlardı. Desen işleminde daha detay olduğu için biraz yavaşlamış ve daha dikkatli yapmaya başladıklarında iyice sıkılmaya başlamaıştım. İçimden ‘keşke kulaklığımı taksaydım.’ Diye geçirdiğimde iş çoktan geçmişti. Yirmi dakikanın sonunda tüm işlemler bittiğinde ödemeyi yapıp çıktım. Dışarıda arabanın önünde beni bekleyen Seferi gördüğümde. -Sonunda bitti, çok sıkıldım. Şirkete gidelim. -Peki nasıl isterseniz. Dediğinde kapımı açtı ve bende bindim daha sonra Seferde yerine geçtiğinde şirkete yola çıktık. Yarım saatin sonunda şirkete vardığımızda seferi beklemeden direk indiğimde seferde ben indikten sonra direk arabayı şirketin otoparkına bırakmak için arabayı otoparka sürdü. Bende onun ardından şirkete girdiğimde danışmadaki kadın -Hoşgeldiniz Alçin Hanım. -Hoşbulduk, Arslan Baba çıktı mı? -Hayır efendim henüz çıkmadı. -Teşekkürler. Asansörlerin olduğu bölüme yönelecekken biri beni dürttü. Hemen arkamı döndüğümde şok oldum. -Senin ne işin var burada? -Uzun zaman oldu değil mi Alçin? -Evet gel bir sarılayım sana. Dediğimde uzun zamandır görüşmediğim ve şirketten ayrıldığını söyleyen abim gibi olan Artuç ile sarıldık. -Alçin nasılsın, duyduğum kadarıyla hayatında değişiklikler olmuş. -Evet ya hiç sorma uzun hikaye ama sen nereden öğrendin? -Bilirsin şirkettekileri, dedikodular hızlı yayılır. -Tabi ya şirket. Şirket şirket değil mahalle. Herkes ne duyduysa anında yayıyor. -Öyle ama seni çok özledim. -Bende çok özledim, gelsene Arslan Babanın odasında konuşalım böyle ayak üstü olmuyor. -Tabi neden olmasın bende zaten Arslan Bey’e geldim. Artuç lafını bitirdiğinde asansöre binip gideceğimiz kata çıktık. Asansörün kapıları açıldığında koridordan gelen sesler irkilmeme sebep olsada korkmadan emin ve temkinli adımlarla ilerlediğimde Alisa ve yanındaki bir adam tartışıyordu. Hemen yanlarına gidip olaya müdahale etmeye çalışacaktım ki Arslan Baba odasından çıktı, yanımıza yöneldi ve o gür sesiyle -NELER OLUYOR BURADA!? -E-efendim eski sevgilim beni rahatsız ediyor lütfen kusura bakmayın. Alisayı kolundan tutup arkama aldığımda eski sevgili bozuntusu üzerime gelmeye çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü Arslan Baba hemen adamın önüne atlayıp bizi koruyordu. -Sen ne hakla şirketime gelip olay çıkarırsın HA! Sen kimsin. -Ben o koruduğunuz kızın sevgilisiyim asıl siz kimsiniz? -Ben o kız dediğin kişinin patronu ve aynı zamanda abisi sayılırım ve kimse şirketimde himayem altımda olan birine böyle yaklaşamaz. Arslan Baba telefonunu çıkarıp birini aradıktan iki dakika sonra özel korumalar geldi. -Ne yapıcağınızı biliyorsunuz. Arslan Babanın emir verici sözünden sonra korumalar adamı alıp götürdüler. -Efendim çok teşekkür ederim, sağolun. Alisanın minnettar sözlerinden sonra Arslan Baba -Bir şey değil dediğim gibi himayemdeki insanlara kimse böyle davranamaz ve sen en önemli çalışanlarımdansın. Unutma bunca senedir kahrımı çeken sensin. -Çok teşekkürler ama yine beni rahatsız edip saldırmaya kalkarsa? -Merak etme adamlarım halledecektir sen korkma. Yanına birkaç günlük koruma olarak birini ayarlarım sonrada bu konu kapanır. -Tekrar teşekkürler, ben işime döneyim. -Tamam ama ondan önce bize birer kahve getir her zamankinden sonra devam edersin. -Emredersiniz hemen getiriyorum. Alisa kahveleri getirmeye gittikten sonra bizde odaya geçtik. -Hoş geldin Artuç, nasılsın, nasıldı eğitim? -Çok teşekkürler Arslan Bey, Amerika da çok şey öğrendim ve kendimi geliştirdim. Sizinde izniniz olursa Alçin reşit olduğunda ve Amerikadaki şirketin başına geçtiğinde yardımcısı olarak tekrar gitmek isterim. -Bende onu düşünerek seni gönderdim ya zaten. Yerin Alçinde her zaman farklıydı bu yüzden gelecekte beraber çalışmanız ikiniz içinde iyi olacaktır. -Baba bundan neden benim haberim yok? -Kızım sen Amerika diye tutturmuyormuydun? İşte bende Artuçu bu yüzden gönderdim. -Tamam teşekkürler Baba. Şimdi buraya gelme amacımı konuşalım. -Sahi neden gelmiştin? -Şey öncelikle bak tırnaklarımı yaptırdım, zaten harcamadan anlamışsındır ama neyse onun dışında evde çok sıkılıyorum ve şirket ve sen çok iyi geliyorsunuz o yüzden gelmek istedim. -Hahaha iyi yapmışsın kızım bende ve şirkettte seni çok seviyor. Onun dışında tırnakların çok güzel olmuş. -Teşekkürler. Lafım bittiğinde Alisa kahveleri getirmiş ve biz güle oynaya sohbet ederken saatin yaklaştığını fark ettim. -Baba saat beş oldu hadi daha hazırlanacağız. Arslan Baba kolundaki saate baktığında -Doğru söylüyorsun kızım artık çıkalım. -Arslan Bey sakıncası yoksa nereye gideceksiniz? -Bir galerinin açılış kokteyli sende gel Alçine eşlik edersin. -Olur bana uyar, o zaman çıkacağınız saatten önce sizin eve gelirim oradan beraber çıkarız. -Olur. Arslan Babanın sözüyle odadan çıktık ve asansörlerden aşağı inip şirkettende çıktık. ***** Odamda hazırlığıma devam ederken elbisemin fermuarını çekemediğimi fark ettim. -EGE, EGE, EGE! -EFENDİM ALÇİN, NE OLDU? -FERMUARI KAPATAMIYORUM AZ GELSENDE KAPATSAN MI? -GELİYORUM! Ege yanıma uçar gibi geldiğinde -Ege sakin ol. -Kızım bu ne güzellik ya, bu gecenin starı sensin kesinlikle. -Bu gidişle en rezili olacağım. Hadisene kapat şu fermuarı. -Tamam tamam kızma hallediyorum. Ege fermuarı hallettikten sonra ayakkabılarımı giydim. -Kardeşim yalnız cidden çok iyisin. -Teşekkürler şimdi çık sen en son halimi hepiniz birden görün istiyorum. -Tamam seni heyecanla bekliyor olacağız. Dediğinde çıktı ve bende saç ve makyaja başladım. İlk önce hızlıca makyajımı yaptım. Ten makyajımı doğal tuttuktan sonra gözlerime keskin bir eyeliner çektim ve Efe ile aldığımız glitter ve Highliterı sürüp nude tonarda bir ruj sürüp bitirdim.Yarım saatte de saçlarımı yapıp takılarımı taktım.
Artık tüm hazırlığım bittiğinde telefonumu ve birkaç ufak eşyamı küçük el çantama koyduğumda aşağıya indim. Aşağıdakiler beni gördüklerinde küçük dillerini yutacaklardı neredeyse. -Nasıl olmuşum? -A-Alçin çok güzel olmuşsın tıpkı peri kızları gibisin. -Teşekkürler hadi çıkıyor muyuz? -Arslan Bey arabalar hazır dilerseniz yola çıkalım. -Evet saat geldi çıkalım artık. Arslan Babanın sözünün üstüne arabalara geçicekken ben Arslan Baba ile ikizlerde Artuç ile arabaya bindi ve hep beraber yola çıkmaya başladık. -Kızım çok güzel olmuşsun cidden. -Teşekkürler baba sen de çok yakışıklı olmuşsun. Seni bu gece içine düşmeye çalışan kadınlardan korusam mı ne? -Hahaha kızım ya. -Ne baba her zaman davetlerde herkes sana bakıyor ve istemeden de olsa kıskanıyorum. -Boş ver onları sen hem ben evlenmeyeceğim biliyorsun. Biz her daim beraberiz, benim öz çocuğum olmasa da hayat bana üç tane manevi evlat verdi ve öz olsa bu kadar olurdu. -Baba bize bu kadar değer verdiğin için teşekkür ederim. -Teşekkür etme asıl siz benim hayatıma girdiğiniz için hayata teşekkür ediyorum. Bak sana bir şey diyeceğim ama aramızda olacak. -Tabi baba konu nedir? -Konu benim geçmişim. -Aa baba sen hiç geçmişinden bahsetmemiştin. -Sadece dinle…Gençken şirketin başına beni geçirdi babam ve kısa süre sonra ban asöylemediği kalkp yetmzliği hastalığından vefat etti. Annem desen anne demeye gelmez babamın bu durumunu öğrendiğin de bizi terk etti. Ben babamla hayat mücadelesi verirken bir yandan da şiret ile boğuşuordum. Ben de sizi şirket işlerine başlattığım zaman da başladım ve babam bana çok şey öğretti onu idolüm bellemiştim. Size öğrettiğim şeylerin çoğu babamın bana olan öğretileriydi genellikle. Babam öldükten sonra hayatımda sadece şirket ve tek gecelik ilişkiler vardı ama onlarda kafa dağıtmak için arada olan bir şeyler. Babam öldükten sonra sigara ve alkole başladım. Sizin içmenizi onaylamıyorum özellikle sigara ama siz istemedikçe buna engel olamam ama sizi kaybetmek de istemiyorum. -Merak etme baba bırakmaya çalışıyorum daha az içiyorum. -Yavaş yavaş azalt lütfen ve bırak seni kaybetmek istemiyorum. -Seni seviyorum baba. -Ben de seni bebeğim. -Baba ciddi ilişki düşündün mü? -Hayır hiç düşünmedim çünkü hayatım da ciddi ilişkiye yer yoktu. -Anlıyorum. -Kızım benden utanıyor musun? -Baba o nasıl söz aksine seninle gurur duyuyorum iyi ki beni aldın ve yetiştirdin eğer sorun tek gecelik ilişkilerini itiraf etmekse utanma seni anlıyorum sonuçta gençsin ve anlarsın ya. -Hahah evet. Kızım en çok seninleyken rahat rahat konuşuyorum ya, bana rahatlık ve huzur veriyorsun. -O zaman geldik de şimdi akşam senin odana geleyim ve sohbet edelim sonra da sarılarak uyuruz, baba kız gecesi yapmayalı da uzun zaman oldu. -Tamam, yapalım ama sadece güzel ve havadan sudan konulardan bahsedeceğiz. -Bence de.
***** Arabadan inip arabaları valeye verdiğimizde kapıya yöneldik ama hiç sevmediğimiz insanlar kapının önündeydi. Paparaziler ve magazin habercileri. Haber yapmak için bizim fotoğraflarımızı çekiyorlardı. -Alçin Hanım bu gece çok şıksınız. Bu konsepti seçme nedeniniz nedir acaba? İçimden gelmeyen ama dışarıya içimden gelen gülümsememi sunduğumda konuşmaya başladım.
*****
26 Şubat Pazartesi Akından Kardeşimi az önce uğurladık, ben de odama geçip penceremin önün de olan koltuğuma oturdum ve dizlerimi kendime çektim. Telefonumdan kendimi üzgün hissettiğim de dinlediğim şarkıların olduğu playlistimi açtım ve onu dinlerken gökyüzüne bakıyordum. Gece Alçin’in odasına girip ona ne kadar pişman olduğumu söyledim ve samimiyetimi hissettiğini de düşünüyorum çünkü bana sarıldığında bunu derinde bir yerlerde hissettim. Sabah ağızım tutulsaydı da o lafı etmeseydim. Gerçektn de aklımın ucundan dahi geçmeyen bir kelimeyi sarf etmiştim. Lütfen bu kabus olsun diye de yalvarıyordum ama gerçekler tokat gibi yüzüme çarpmasını iyi biliyordu. Onu kaybetmek istemiyorum, onu Yıllar Sonra bulmuşken kaybedemem. Bel ki de dediği gibi ayrı kalırsak birbirimizi görmesek daha iyi olurdu sanki. İnstagramı var mıydı acaba? Elime telefonumu aldım ve instagrama girdim. Alçinin adını arattığımda ‘Küllerden’ kullanıcı adıyla karşıma çıktı. Hesabına girip baktığımda çizimleri, profesyonel çekim fotoğrafları, dans ettiği videoları ve öne çıkanlarında da marka işbirlikleri, gezdiği yerler yer alıyordu. Dans videolarını incelediğim de ne kadar güzel dans ettiğini fark ettim. Ona çok güzel bir sürpriz yapacaktım, en çok sevdiği şeyleri aklımdan geçirince aklımda güzel bir plan oluştu. Ben Alçin’in hesabında dolaşırken Aden odaya girdi. -Kardeşim yine kapandın odalara. -Öyle oldu değil mi? Acı tebessüm yerleştirdim yüzüme. -Sıkma canını düzelirsiniz. -Evet umudum var düzeliriz, aklımda planlar var ama önce şu haftayı bir atlatalım. Dediğim de ona düşüncelerimi ve aklımda olan plandan bahsettim. O da biraz değişik bulsa da onayladı ve biraz olsun moralim yerine geldi.
***** Aden ile sınav senemiz olduğu için ders çalışıp konu tekrarı yaptık en sonunda da bölüm denemesi çözüp bugünlük bitirdik. -Şükür bitti çalışma. -Evet hadi aşağı inelim yemek yiyelim sonra yayına gireceğiz. -Evet bu hafta giremedik. -Hakikaten neyse sorarlarsa sınav senesi deriz. -Aynen ne oynayacağız bu sefer. -Ben diyorum ki soru cevap yapalım. -Olur, sohbet yayını yaparız. Dediğim de telefondan yayın saatini ve konuyu paylaştıktan sonra salona geçtik. -Çocuklar ne yaptınız. -Ders çalışıp deneme çözdük, yemekten sonra da yayına gireceğiz. -İyi iyi, yayın derdine düşüp derslerinizi aksatmayın zaten Alçin geldi sizin disiplin bozuldu. -Baba ya deme öyle zaten özlüyoruz. -Oğlum biraz müsade edin, alışmaya çalışıyor. -Tamam.
***** Aden ile beraber yayın odamıza geldik ve bilgisayarın başına geçtik. Sohbet yayını olacağı için tek bilgisayar yetiyordu. Son beş dakikaya ayarladık ve yerleştik yanımızda kola ve su vardı. Evet yayın açıldı ve insanların toplandığını gördük. Akın: Herkese selam Arkadaşlar. Aden: Selam arkadaşlar. Yorumlarda da merhaba ve selam yazıtorlardı. Aden: Evet arkadaşlar instagramdan da paylaştığımız gibi soru cevap sohbet yayını yapacağız. Akın: Evet sorularınız hazırsa hepsini cevaplamaya çalışacağız yan tarafa bir kutucuk koyduk oraya sorularınızı yazabilirsiniz. Dediğim de kutu dolmaya başladı ve biz de cevaplamaya başladık. 3356: Kaç yaşındasınız? Akın: On yedi yaşındayız. 8473: Nerede yaşıyorsunuz? Aden: Antep de yaşıyoruz. 2098: Hangi müzik zevkleriniz var? Aden: Benim öyle fazla net bir müzik zevkim yok karışık dinliyorum ama Akın türkçe slow şarkılara bayılır. Akın: Evet kardeşim çok seviyorum senin gibi ortaya karışık değilim. 4934: Sevgiliniz var mı? yoksa düşünüyor musunuz? Akın: Sevgilimiz yok ama hayatın karşımıza ne çıkaracağını bilemeyiz o yüzden düşünülecek bir konu değil. 7439: Yayıncılığı hobi olarak mı yapacaksınız yoksa bir gelecek düşünüyor musunuz? Aden: Aslında başta hobi olarak başladık ama bu kadar izleneceğimizi ve takipçimizin olacağını bilmiyorduk ama ikimizinde hayali iyi ve başarılı yayıncı olmak ama altın bileziğimizin olması için güzel bir bölüm okuyacağız elbet zaten bu yıl üniversite sınavımız var. Akın: Evet sınavı atlattıktan sonra bakacağız ama şu anlık hobi olarak yapıyoruz ama sizin destekleriniz ile büyük bir aile olabiliriz. 7584: Hiç nude fotoğraf aldınız mı? Akın: Hayır dm lerimiz kapalı. Başlarda büyüyeceğimizi bilmediğimiz için açık tutmuştuk ama takipçilerimiz artınca bu tür olaylarla karşılaşmamak için kapattık. 8463: Büyümeniz de Dinçer ailesine mensup olmanız etkili oldu mu? Akın: Hayır tabiki de ailemizin ismiyle hiç iş yapmadık dediğimiz gibi başlarda hobi olarak ve denemek için başladık sonra sizler sayesinde büyüdük yani ailemizin hiç katkısı yok ne olduysa sizlerin sayesinde. 7345: Hayran buluşması yapacak mısınız? Aden: Aslında böyle bir şeyi hiç düşünmedik ve düşünmüyoruz öncelikle çünkü yazar ya da sanatçı değiliz. Yayıncıların da hayran buluşması yaptığını da görmedik ama ilerde çok büyürse kanalımız bazı yayıncı etkinliklerinde görüşürüz neden olmasın? 7436: Anneniz kız kardeşinizin ölümünden sonra tedavi gördüğü söyleniyor doğru mu? Aden ile soru karşısında birbirimize baktık ve ben hemen toparlamak amacıyla hemen söze girdim. Akın: Öncelikle böylesine ciddi ailevi meseleleri yayınlarımızda konuşmayı istemiyoruz ve bu tür şeyler özel meseleler olduğu için bu tarz soruları cevaplamayacağız sadece genel soruları ve yayınlar hakkında olan soruları cevaplayacağız anlayışınız için teşekkürler. Dediğim de suyumdan bir yudum aldım. 8345: Böyle bir kitleye sahip olmaz sizi mutlu ediyor mu? Aden: Tabiki de bizi beğenip takip eden insanlar olduğu için mutluyuz. Destekleriniz için de çok teşekkürler. 4832: Yayıncılıktan kazanıyor musunuz? Aden: Aslında sizlerin bağışlarıyla gelenler dışında kazancımız yok zaten bunu da para için yapmıyoruz sadece eğlenmek ve hobi amaçlı.
8345: Tehdit mesajları alıyor musunuz? Akın: Hayır, ailemizi bilenler zaten buna cesaret edeceğini düşünmüyorum onun dışında hiç almadık ve almak da istemeyiz doğrusu kim ister ki?
Böyle böyle bir saat boyunca devam ettik yayına ve kapatma vaktimiz geldi. Aden: Arkadaşlar artık kapatmamız gerek yayını. Akın: Evet sorusunu soramayanlar için instagramdan story paylaşırız oradan cevaplarız onun dışında böyle bir sürü yayın yapmayı düşünüyoruz ilerleyen günlerde The Last Of Us Part 2 den devam edeceğiz. Aden: İyi akşamlar. Dediğinde yayını kapattık ve yayın üzerine, sorularla alaklı aramızda konuştuk ve geç olduğu için Adenin odasına gidip uyuduk.
***** Umarım okulun ilk günü güzel geçmiştir. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Kıyafetleri beğeniyor musunuz?
|
0% |