Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13.Bölüm: Gönderilen ve Aciliyet!

@ceren_ellie

 

28 Şubat Çarşamba

Alçin’den

Sabah Babamın kolları arasında huzurlu bir uykudan kalktım ve odasındaki lavaboda elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim.

Odaya geçtiğim de babam da uyanmaya başlıyordu.

-Günaydın baba uyandırmadım değil mi?

-Yok kızım kendim kalktım. Asıl sen nasıl bu saatte kalktın?

-Baba beni bilmez misin? Erken kalkmayı seviyorum ve bünyem de uyumaya alışık değil.

-Gel sana sarılayım.

-Bakıyorum da bugünlerde pek bir sevgi pıtırcığısın.

Yanına geçtim ve beraber sarıldık.

-Tabi ki. Bebeğim yanımda, oğullarım yanımda, benden mutlusu yok.

-Bugün hava soğuk gibi.

-Evet kalın giyin bugün. Akşam da lazer kesim olan kürkünü giymeni istiyorum.

-Evet ben de onu düşünüyorum hem kıyafetime de yakışır.

-Tamam bu kadar yeter kalkalım ve kahvaltı edelim acıktım.

-Baba bugün şu yardımcı işini halledelim lütfen.

-Olur kızım, insan kaynakları ile konuşayım bulmuşlarsa ne âlâ.

Yataktan çıktığımızda ben odadan çıktım. Çıktığımda ikizlerin koridorda olduğunu gördüm.

-Oh Alçin Hanım babamızla geceyi gece etsin, kız gecesi yapsın bizim pabucumuz dama atılsın.

-Kıskanmayın lan. Ben babamızın bebeğiyim bir kere.

Saçlarımı savurdum ve aşağı inmeye başladım.

-Bak ya havalara bak.

-Uğraşmayın benim bebeğim ile bakayım.

-Baba ya buna evlat ayrımı denir.

-Ne alaka oğlum sizi de seviyorum. Alçin’i de.

-Tamam baba ama bizle de baba oğul gecesi yap.

-Olur, yeter ki siz isteyin. Ne zaman istediniz de ben reddettim?

-Tamam o zaman bu gece biz sendeyiz.

-Hay hay bekliyorum.

-Baba ne hazırlayayım?

-Kızım aç değilim bir kahve içeriz ama kardeşlerinle siz yiyin.

-Tamam o zaman peynirli, sucuklu yumurta yapıyorum yanına da domates, salata doğrarım.

Ege: olur kardeşim sen yumurtayı hallet biz de sebzeleri doğrarız değil mi Efe?

-Evet evet hallederiz.

 

*****

Kahvaltı faslı bol gülmeli geçtiğinde odalarımıza dağıldık ve şirkete gitmek için hazırlanmaya başladık.

Yüzüme sadece nemlendirici ve maskara sürdüm, saçlarımı yukarıdan güzelce topladım ve üzerime kıyafetlerimi giymeye başladım. Krem rengi boğazlı bir kazak üzerine ekose mini ceket ve siyah kot pantolonumu giydim. Kombinimde star parçamın ayakkabılarımın olmasını istediğim için beyaz kalın topuk bir bot seçtim. Takı olarak saat ve mini küpe seçtim.

 

 

 

Şirkete gideceğimiz için orada çalışmak için yanıma konu tekrar kitabımı, iki deneme aldım bir de bugün Gümüşü veterinere götüreceğim için büyük çantama gerekli şeylerini de koyduğum ve aşağı indim. Aşağıya indiğim de beni bekliyorlardı.

-Babacım geciktim kusura bakma ama Gümüşü veterinere götürmem gerek onu unuttum.

-Tamam kızım sen Sefer ile git sonra şirkete gelirsin.

-Tamam baba.

 

*****

Veterinerdeydik ve şansımıza ve sabahın erken saatlerinden dolayı kimse yoktu bu yüzden rahat rahat doktor bizimle ilgileniyordu.

-Alçin Hanım fiziksel olarak her şey yolunda bir de kan tahlili yapacağım, yarın tekrar bekliyorum, kullandığınız mamaya ve haftalık et ve kemiğe de devam edin onun dışında enerjisini atması ve kaslarını geliştirmesi için daha iyi yerlere götürmenizi öneririm.

-Sadece bu hafta bazı sebeplerden ötürü aksaklık oldu onun dışında eğitim yerine devam ediyoruz onun dışında yarın mail atarsanız sevinirim.

-Tamam o zaman zaten enerjisi, yemesi, içmesi yerinde dediniz bir sorun çıkacağını düşünmüyorum.

-Tamam dediğim gibi mailinizi bekleyeceğim.

Veterinerden çıkıp şirkte yol aldık.

 

*****

Şirkete geldiğim de Gümüş ile beraber indim ve şirkete girdim.

Danışmada ki kadınların, girişte olan kişilerin de korktuğunu gördüğüm de

-Merak etmeyin Gümüş saldırmaz aksine sizleri korur.

Herkes rahatladığın da ben de Arslan Babanın yanına odaya çıktım.

-Baba biz geldik.

-Hoş geldiniz kızım. Gümüş oğlum nasılsın.

-HAV!

-Tamam şşşt. Şirkette bağırmıyoruz.

Dediğinde zincirine bağladığım zinciri çıkardım ve kendi masama geçtim o da kenara uzandı.

-Kızım Gümüşü eve bıraksaydın.

-Yok baba biraz yanımda olsun çok uzak kaldık birbirimizden.

-Tamam kızım ikizleri okula gönderdim, bir baksınlar şöyle sorun var mı yok mu diye?

-Aaa iyi ki hatırlattın ben amcamı arıyayım da benim devamsızlıkları silsin sonra sorun oluyor.

-Tamam kızım.

Amcamı telefondan aramaya başladım. İki çalıştan sonra açıldığında konuşmaya başladım.

-Amca nasılsın?

-İyiyim yeğenim sen nasılsın, nasıl İstanbul?

-Sağ ol amaca iyiyim, buralarda iyi. Benim şu devamsızlıkları siler misin? Sonra problem olmasın.

-Tamam yeğenim hallediyorum ben sen yok yazılmayacaksın.

-Teşekkürler amca. Okul nasıl öğrenciler rahat mı?

-Evet, herkes rahat rahat geziyor okulda. Valla rahatlık geldi okula eski karartısı yok ve sen baya konuşuluyorsun. Seninle tanışmak isteyen bir sürü öğrenci var.

-Merak etmesinler döndüğümde bol bol tanışırız.

-İyi bakalım hadi iyi günler sana yeğenim şu dediğin zorbalık ile alakalı seminere gireceğim.

-Çok iyi öğrencilerin bilinçlenmesi önemli. Hadi iyi günler.

Dediğim de kapattım. Çantamdan yanım da getirdiklerimi çıkardım ve çalışmaya başladım.

 

*****

Çalışmam güzel sonuçlanmıştı. Denemelerim de de güzel sonuç çıkarmıştım ve zaman derdim yoktu. Arslan Baba bilgisayarda işleriyle ilgileniyordu, Gümüş de yanımda uyuya kalmıştı. Sessizlik ve şirket havası ona sıkıcı geldi galiba ama birbirimizin yanındayken güzel hissediyorduk.

Akşamüzeri olmuş bile saat üç buçuktu.

-Baba saat üç buçuk çıkalım mı?

-Kızım son birkaç işim kaldı ama davet aklımda senin hazırlığın uzun mu sürecek?

-Aslında bir kuaföre gidip saçımı yaptırmak istiyorum.

-Tamam o zaman ilk önce bir yemek ye öğlen de bir şey yemedin. Tavuklu salata isteyeyim mi?

-Olur ama sen de ye sabahtan beri bir kahve ile duruyorsun.

-Tamam, o kadar iş birikmiş ki, zor yetişiyor.

-Baba söyleseydin bazıları ile ben ilgilenirdim.

-Yok yok bitti zaten. Dur ben Alisayı çağırayım.

Dediğinde masadaki telefondan Alisayı aradı ve Alisa hemen odaya giriş yaptı.

-Buyurun efendim.

-Alisa bize iki tavuklu salata ve su getir bir de insan kaynaklarından yetkilendirdiğim kişiyi çağır.

-Tabi efendim hemen hallediyorum.

Dedikten sonra çıktı.

-Beni istemişsiniz Arslan Bey.

-Evet buldunuz mu istediğim kriterler de bir kız?

-Evet efendim iki tane kız bulduk isterseniz hemen görüşme ayarlayabilirim.

-Yarın sabahtan görüşmeye eve gönderirsin.

-Tamam efendim hemen ayarlıyorum, size CV’lerini de gönderirim, başka isteğiniz?

-Yok, çıkabilirsin.

İnsan kaynaklarında çalışan adam çıktıktan sonra Alisa elin de yemekler ile odaya girdiğinde ilk Arslan Babaya sonra da bana servis yaptı.

-Afiyet olsun.

-Teşekkürler Alisa.

Alisa çıktıktan sonra aklıma elbisemin zaten çok ağır olduğu aklıma geldiği için kuaförden vazgeçtim.

-Baba kuaförden vazgeçtim sadece dalga şeklinde yaparım yeter.

-Tamam kızım sen nasıl istersen.

 

*****

Şirkette tüm işlerimiz bittiğin de eve geçtik ve direk hazırlanmaya başladık.

İlk önce hızlıca cilt bakımımı yaparak sağlıklı bir makyaja yüzümü hazırladım ve makyajıma başladım. İlk önce kaşlarımı sabitleyip gözlerime geçtim.

İlk önce farların pigmentleri gözümde güzel durması için göz bazımı sürdüm ve gümüş ve siyah renklerini tercih edip eyeliner çektim ardından kirpiklerimi güzelce kaldıran maskaramı sürdüm ve göz makyajımı bitirdim.

Gözlerim yüzümdeki star parça olduğu için cilt makyajımı mat görünümlü ürünler ile yaptım ve dudaklarıma nude tonlarında kahverengi bir ruj sürüp makyajımı bitirdim.

 

Şimdide sıra saçlarımdaydı. Saçlarımı dyson ile dalgalı yapmaya karar verdim. Saçlarımı bitirdiğimde çok doğal ve şık görünen dalgalı saçlar elde ettim ve toplamadan kendi hallerine bırakmaya karar verdim. Takı olarak sadece sol işaret parmağıma bir yüzük takmaya karar verdim.

 

 

Şimdi asıl olan olaya yani elbise, ayakkabı ve çanta bölümüne. Makyaj masamdan ayaklanıp özel elbiselerimin olduğu bölümün önüne geçtiğimde tam gece kıyafeti olduğunu düşündüğüm o kıyafeti ve ona uygun ayakkabılarımı üzerime giymeye başladım.

 

Benim yine bir fermuar sorunum çıktığı için yine Egeye bağırmaya başladım.

-EGE, EGE FERMUARIMI KAPATAMIYORUM, GELİR MİSİN?

-GELİYORUM.

Ege iki dakika sonra geldiğinde beni gördü ve nutku tutuldu galiba çünkü karşımda donmuş bir şekildeydi.

-Ege, kardeşim iyi misin?

-İ-iyiyim ama sen çok a-afet gibisin, o kadar güzelsin ki konuşamıyorum.

-Fark ettim ama sen bu fermuarı kapatırsan daha güzel olacağım.

-Tamam dön arkanı.

Arkamı döndüğümde Ege fermuarımı kapattı ve saçlarımı çekip arkamdan kulağıma fısıldamaya başladı.

-Kızım çok güzelsin. Eminim gelecekte bu güzelliğinle çok can yakacaksın. Barkının senin gibi biri ile çıkması büyük şans. İyi ki bizim kardeşimiz oldun.

Arkamı dönüp yüzüne baktığımda gözlerinde hayranlık ve mutluluk vardı.

-Teşekkürler ama kıskançlığınız ile uğraşamam.

-Aman ne kıskançlık ne kıskançlık. Sen böyle güzel olmaya devam edersen Efe ve Barkın ile çok kişiyi sıkıştırırız.

-Size kalmadan ben hallederim canım.

-Senin o canım diyen dillerini yerim senin.

Tam ellerini kaldırıp yanaklarımı sıkacakken.

-Sakın ola yüzüme dokunma. Onca uğraştım bozulmasın.

-Tamam hadi aşağı inelim çantanı al.

Dediğinde mini el çantamı aldım ve odadan çıktık.

Aşağıya indiğimizde Arslan Baba ile Efe bizi bekliyordu.

Beni gördüklerinde ikisi de büyülenmiş bir şekilde bakıyorlardı.

-Kızım bu güzellik nedir böyle, çok güzel olmuşsun.

-Teşekkürler Baba, sende çok yakışıklısın.

-Kardeşim, bu gece Ege ile katil olacağız herhalde hahaah!

-Efe ya hahaah! Saçmalama.

-Saç malanmaz taranır.

-Efe bir git işine ya, hadi çıkalım geç kalacağız.

-Tamam kızım sinirlenme çıkıyoruz.

Ben yanıma aldığım babamın dediği lazer kesim beyaz kürkü giydim, babam ve kardeşlerim de ceket giydiler.

Arabaya geçtiğimizde Arslan Baba arabayı sürmeye başladı.

-Çocuklarımız heyecanlı mısınız?

Efe: Evet ben şahsen çok heyecanlıyım baba.

Ege: Evet bende heyecanlıyım ama en çok yiyeceğim yemekleri ve dansa kaldıracağım kızlar için heyecanlıyım.

Efe: İkizim yine başladı senin miden.

-Ya tamam tutuşmayın yine kavgaya. Baba ben de heyecanlıyım seninle dans etmek isterim.

-Olur kızım hallederiz.

Biz davetin yapılacağı otele geldik ve arabayı otelin bahçesinde ki otopark bölümüne koyduktan sonra kapının önüne geldik.

-Hoş geldiniz efendim davetiyenizi görebilir miyim, bir de isminiz nedir?

-Arslan Eryiğit, bu da online davetiyemiz.

-Buyurun efendim içeride arkadaşlar yardımcı olacaktır.

Kadının sözünden sonra içeriye girdik ve VIP’ler ile ilgilenen görevliler bize masamıza kadar eşlik etti. Masaya geçtiğimizde Barkın ve ailesinin de bizim masada olduğunu görünce içimden ‘Ne büyük şans’ diye geçirdim.

Barkının babası Onur Bey yani Onur Aslansoy bizi gördüğünde söze başladı.

-Merhaba Arslan Bey.

-Merhaba Onur Bey, karşılaşmamız ne şans.

-Öyle değil mi? Aslında benim sizinle konuşmam gereken bir konu vardı.

-Tabi konuşalım, buyurun dinliyorum.

Arslan Baba, Onur Beyin yanına oturdu ve konuşmaya başladılar biz de Arslan Babanın yanına oturarak yuvarlak masayı doldurduk.

-İkimizin piyasadaki gücü aşikâr. Ben diyorum ki ortak olalım ve güçlerimizi birleştirelim. Eminim ki güçlerimizi birleştirirsek medyada ve piyasada çalkantılar başlayacak ve kimse önümüzde duramayacak. Böylece düşmanlarımız harekete geçeceğinden kimin ne olduğunu anlarız ve birlikte nice projelere imza atarız.

-Doğru diyorsun aslında bende eşimle birkaç gündür bu konuyu konuşuyordum. Sizinle ortak olursak kimse önümüzde duramaz.

-Anlaştığımıza göre detayları yarın şirketimde konuşmak üzere bekliyorum.

-Olur, eşimle birlikte geliriz ve detayları konuşup karar veririz. Kim düşman kim değil en sonunda açıklama yaptığımızda anlarız.

Onur Beyin bu sözünden sonra davet sahibi Cihan Bey ortama giriş yaptı.

-Hoş geldiniz Arslan, Hoş geldiniz Onur nasılsınız?

-İyiyiz Cihan, nice yıllara dilerim, umarım hep böyle uzun yıllar ayakta dimdik durur şirketiniz.

-Sağ ol eksik olma.

-Tebrikler Cihan, nice yıllara dilerim.

-Teşekkürler Onur. Şimdi ben biraz davetlilerle ilgileneyim sonra beraber bir kadeh içeriz.

-Tamam sen rahatına bak biz iyiyiz.

Arslan Babanın sözünden sonra garson masamıza içkileri ve aperatif atıştırmalıkları servis etti. Ben ve Barkın, Arslan Baba ile Onur Bey’in konuşmasından sonra birbirimize döndük.

-Alçin merhaba.

-Sana da Barkın, babalarımız ortak oluyor.

-Evet ve ben çok mutluyum. Biz beraber olursak kimse karşımızda duramaz.

Cilveli bir tonda, elimi barkının yakasına koydum ve düzeltiyormuş gibi yapıp gözlerimi oraya odaklayıp konuşmaya devam ettim.

-Bence de ama şimdi bunları sonraya bıraksak ve kendimizle ilgilensek.

-Benim sevgilim yine rahat durmuyor.

-Ay Barkın tamam ya. Bir hareket yapalım dedik yine içine ettin.

-Tamam tamam kızma konuşalım.

Ben önüme konan kadehi fondipleyip Barkına döndüm.

-Kızım bu ne acele.

-İçim yandı, bu arada nasılım?

-Üzerindeki kürkten pek bir şey belli olmuyor. Çıkarsana.

-Doğru diyorsun.

Dediğim de kürkü çıkardım ve çekici duran dekoltem ortaya çıktığında Barkının dudağının kıvrıldığını gördüm.

Eslem: Alçin ne güzel olmuşsun maşallah, nazar değmesin.

-Teşekkürler Eslem Hanım.

-Lütfen, bana Eslem abla de. Sayende Barkın kendini çok iyi toparladı ve yüzü gülmeye başladı. Ne kadar teşekkür etsem az.

-O nasıl laf, ben Barkını çok seviyorum ve birbirimizi bırakmayı da düşünmüyoruz.

-İnşallah seni gelinim ve torunlarımın annesi olarak görürüm.

Ben donup kalırken Barkında öksürük krizine girmişti.

Onur: Oğlum iyi misin?

Barkının öksürmesi bittiğinde babasına döndü.

-İyiyim baba, içki boğazımda kaldı da.

-Oğlum içmesini bilmiyorsan içmesene.

Eslem: Yok Onur içkiden değil dediğim şeyden ötürü krizi tuttu.

-Ne dedin?

-Şey haha Alçin’i gelinimiz ve torunlarımızın annesi olarak görmeyi söyledim de.

Efe, Ege: NE?!

-Kardeşlerim sakin olun.

Ege: Nasıl sakin olalım Alçin Eslem abla seni gelini olarak aldı üstüne torunlardan bahsediyor.

Eslem: Egecim sakin ol. Hemen almadım gelecek de inşallah diyorum, kaderlerinde ne varsa o.

Ege: İyi bari.

Arslan: Kızım sen ne düşünüyorsun?

-Yani şaşkınım şu an. Eslem ablanın beni bu kadar sevmesini ve torunlarını doğurmamı isteyeceği kadar sevdiğini bilmiyordum.

Onur: Alçin sadece Eslem değil ben de seni çok sevdim. Sen bize oğlumuzu kazandırdın.

-Ben değil aramızdaki bağ her şeyi iyileştirdi ve ben çok mutluyum.

Efe: Aaaa bakın kürsüye Buğra amca çıktı, konuşma yapacak.

Arslan: Hadi aşağıya inelim.

Babamın dediği ile ben babamın koluna girdim ve aşağıya inip aşağıdaki ön saflardaki bir masaya oturduk ve dinlemeye başladık.

Buğra Bey: Herkese merhabalar öncelikle. Şirketimizin ellinci yıl dönümü kutlamasında bizi yalnız bırakmayıp geldiğiniz için teşekkür ederim.

Herkes alkışladıktan sonra devam etti.

-Şu zamana kadar yanımda olan arkadaşlarıma, aileme ve ortak olduğum kişilere teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım beraber nice başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Sizlere iyi akşamlar ve iyi eğlenceler diliyorum.

Dedikten sonra güzel bir dans müziği çalmaya başladığında beklediğim o an geldi. Babam ayağa kalktı, biraz eğildi ve elini bana uzattı.

Arslan: Sevgili kızım bu dansı bana lütfeder misiniz?

-Tabi ki.

Beraber ilk piste çıkanlardan olduk ve dans etmeye başladık.

Babam sol elini belime diğer eli ile sol elimi tuttuğunda ben de boşta kalan sağ elimi omzuna koyduğumda dans etmeye başladık.

-Kızım mutlu oldun mu?

-Evet baba seninle dans etmeyi çok seviyorum ama bu biraz sıkıcı sence de hareketlenmeye ihtiyacı yok mu?

-Bence de hem baksana vals şarkısı da çalmaya başladı.

-Hadi o zaman insanlar nasıl dans edilir gösterelim.

Dediğim de adımlarımızı büyük kullanmaya başladık. İlk önce arkaya, sola ve öne gittik. Sonra biraz daha pistin ortasına geldik ve babam beni büyükçe döndürdü ama ellerimizi bırakmadan aynı anda dönerek bir kuş misali pistte süzüldük. Artık tüm pist bizimdi ve bize uygun daha güzel şarkı çalmaya başladığında eski kraliyet balolarında olduğu gibi dans etmeye başladık.

Tüm gözlerin üzerimizde olduğundan şüphem yoktu ama ben sadece babama ve ana odaklanmış bir şekilde dans ediyordum. Hayatımın en güzel anlarından biriydi.

Babam ile bu tarz dansları etmeyi çok seviyoruz ne de olsa çokça davet ve bu tarz etkinliklere katılıyorduk.

Babam en son beni döndürüp fazla eğilmeden beni yatırdığında kalktım ve dansımız da bitmiş oldu.

Dans bittiğinde tüm ışıklar açıldı ve herkesten alkış tufanı koptu.

Biz Onur beyler ile yukarı yerimize geçtiğimizden ahla anın etkisindeydim.

-Kızım çok güzel dans ettik, uzun zamandır dans etmiyorduk.

-Evet iyi geldi, ruhum dinlendi.

Barkın: İzninizle Alçin’i alabilir miyim?

Arslan baba ve Onur Bey güldüler.

-Oğlum hadi siz gidin de biraz yalnız kalın.

-Gidebilirsin ama dikkatli olun.

Babamın dediğinden sonra Barkın ile masadan kalktık.

Barkın beni salondan çıkarıp tuvaletlerin olduğu yere götürdü ve kimsecikler yoktu sadece loş bir ışık vardı.

-Sevgilim sahnede çok hoş dans ettin.

-Öyle mi?

-Evet ve yine beni kendine hayran bıraktın. Benim olduğun için, sevgilim hatta kim bilir gelecek de kadınım alacağın için çok şanslıyım.

-Barkın böyle konuşma daha çok erken. Neydi önceliğimiz?

-Okul ve kariyer.

-Aynen öyle ama merak etme sevgililiğe devam. Ailen izin verirse beraber Antep’e gidelim diyorum.

-Olur hatta çok iyi olur. Beraber çalışırız, Arslan Bey’e söylerim devamsızlığımı da halleder.

-Ufak şeyleri dert etme, hallederiz.

-Tamam.

Bana biraz daha yaklaştı ve nefesimizi hissediyorduk.

Barkın sol elinin tersi ile yanağımı okşarken dayanamadı ve dudaklarımı öpmeye başladı ama makyajıma bu tür ortamlarda değer verdiğimi bildiği için dikkatlice öpüyordu.

Nefessiz kaldığımda ayrıldım ve alınlarımızı birbirine dayadık.

-Senin şu rujlarından nefret ediyorum. O güzel dudaklarının tadını alamıyorum.

-Sen şu zamanlarda benden de beter oldun gibi.

-Evet lan beter oldum senin şu güzelliğinde kendimi kaybedecek gibi oluyorum. O dudaklarında yaşadığımı ve nefes aldığımı hissediyorum. Seni çok seviyorum ve nasıl tarif edeceğimi şaşırıyorum, aklımı başımdan alan ve gözümün tek gördüğü kadınsın.

-Barkın benim de duygularım aynı şekilde ama sen benden daha iyi ifade ediyorsun. Karşındayken dilimin tutulası geliyor.

-Fark etmez ister konuş ister hiçbir şey yapma. Senin o gözlerine baktığımda, dudaklarını dudaklarımda hissettiğim de seni anlıyorum ve en önemlisi hissediyorum.

Ayrıldığımızda kendimi sıcaklamış hissediyordum.

-Ben bir lavaboya gireyim.

Lavaboya girdiğim de ellerimi su ile ıslatıp enseme sürdüm ve rahatladığımı hissettim. Barkınla ilk kez bu kadar açık konuşmuştuk ve kendimi tuhaf ve mutlu hissediyordum.

Düşüncelerimin içinde dolaşıyorken arkamdan gelen kızı son an fark ettim ve hemen arkamı dönüp bana doğrulttuğu bıçağın bana zarar vermesini engellerken bir anda yere kendini atık karnıma bıçağı sapladığında fazla derine inmemesi için engellesem de kan kaybetmeye başladım ve bağırdım. Bağırdığım da Barkında tuvalete giriş yaptı ve onu üzerimden çekti. Ben karnımı tutarken kızla konuşmaya başladım.

-Kim gönderdi seni?

-Hahah çok kan kaybediyorsun anlaşılan.

-Kes, kim gönderdi diye sordum.

-Asla, ben kimseyi satmam.

Duruşumu acıma rağmen dikleştirdim ve konuşmaya devam etti.

-Barkın korumaları ara bir de babamı ara.

-Alçin kan kaybediyorsun.

-Mühim değil fazla derine inmedi.

-Tamam arıyorum.

Ben de tekrar kıza döndüm ve psikolojisine oynamaya başladım.

-Sen o koruduğun her kimse ondan hoşlanıyorsun ve her gece altına yatmak için uğraşıyorsun yalan mıyım?

-Kes sesini yok öyle şey.

-Anladım. Sen o hoşlandığın kişi her kimse şu an kim bilir kiminle ve nerede acaba?

-Nerede olacak evdedir ve benim görevi tamamladığımı bekliyordur.

-Ne yazık ki o bunu öğrenemeden senin icabına bakacağım bu yüzden konuş şimdi.

-Asla!

Boğazına elimi geçirdim ve sıktım.

-Konuş dedim sana yoksa

Elime kanımın olduğu bıçağı aldım ve yüzüne doğrulttum.

-Yoksa o güzel yüzüne elveda edersin ve koruduğun her kimse yüzüne bile bakmak istemez.

-Tamam, tamam konuşacağım.

-Bak güzelliğin nelere değer.

-Aren, Aren Bey gönderdi ve bu sadece bir başlangıç olduğundan bahsediyor. Size finansal ve fiziksel olarak zarar vereceğinden bahsediyor.

-Çok güzel.

Dediğim de başım dönmeye başladı ve yan tarafa tutundum.

Kapı bir anda açılınca babamlar ve korumalar da girdi.

-KIZIM!

-KARDEŞİM!

-Barkın oğlum!

-Korumalar alın şunu depoya götürün.

-Emredersiniz Arslan Bey!
Babamın beni kucağına alıp ceketi ile karnıma bası uyguladığını fark ettim.

 

Arslan’dan

Kızım kucağımda kanlar içerisindeydi ve hemen hastaneye yetiştirmem gerekliydi.

 

*****

Hastanedeydik ve üzerimde kızımın kanı vardı. Beyaz gözleğim kızımın biricik bebeğimin kanı ile boyanmıştı.

Kızım yarım saattir ameliyattaydı ve içeride acı çektiğini hissedebiliyordum. Onu koruyamadığım için kendime çok kızıyordum.

-Arslan yapma böyle lütfen. Alçin iyi olacak ve yine dimdik ayakta duracak.

-Nasıl iyi olmayayım Onur kızım orada canı yanarken ben burada sadece bekliyorum.

Ege: Baba merak etme kızı yakaladı korumalar ve ben İshak’a haber verdim. Bir saat içerisin de Arenlerin tüm hayatını bitirecek belgeler elimiz de olur.

-Tamam oğlum.

 

Doktor ameliyathanenin kapısından çıktığı zaman yüzü pek iyi değildi.

-Hasta yakınları siz misiniz?

-Evet doktor bey kızım nasıl?

-Arslan Bey öncelikle çok geçmiş olsun ameliyat gayet başarılı geçti. Kan ve vitamin takviyesi yapacağız birde ağrısı olabilir bu yüzden ağrı kesici serum takviyesi yapacağız. Yarın durumu eğer iyi olursa taburcu olabilirsiniz.

-Teşekkürler doktor bey.

Dedikten sonra ben oğullarıma sarıldım. Göz ucuyla Barkına baktığımda mutluluktan ağlamaya başladığını ve Allaha şükrettiğini gördüm.

Kızımı normal odaya almışlardı ama üzerinde ki hastane kıyafeti ona hiç yakışmamıştı. Hemşire son kontrollerini yaptıktan sonra

-Temiz kıyafetlere ihtiyacı olacaktır bu yüzden temiz kıyafet getirilmesi gerek.

-Teşekkürler hemşire hanım, temiz kıyafetleri ayarlayacağım.

Hemşire gittikten sonra gözleri kızarmış olan Efe yanıma geldi.

-Baba biz Ege ve Barkın ile Alçin’in ihtiyacı olan temiz eşyaları alalım olur mu?

-Tamam korumalardan biri ile gidin ama Barkın kalsın polisler birazdan burada olduğunda ifade verecek.

-Tamam. İyi şanslar Barkın unutma kardeşimiz iyi olacak.

Oğullarım gittikten sonra odaya polis memurları geldi.

-Alçin Eryiğit’in bıçaklanma olayı için ifade verebilecek olan var mı?

-Ben ifade veririm memur bey.

-Sizi dışarıya kadar alalım o zaman.

-Memur Bey ben de geleceğim size konu ile alakalı bazı belgeler göstermek istiyorum.

-Tabi Arslan Bey.

Beraber çıktığımız da ben İshak’ı aradım.

-Alo İshak belgeleri buldun mu?

-Evet efendim size mail atıyorum.

Dediğinde kapattım ve maillerime girdim bu sırada da Barkın İfadesine başlamıştı ben de dinliyordum.

-Alçin yaralansa bile bunu önemsemeden kızı konuşturdu ve kızı gönderenin Aren diye biri olduğunu söyledi.

-Aren km biliyor musunuz?

-Aren, babası cezaevinde öldürülmüş ama tarihini bilmiyorum. Arslan Bey babasının yaptığı yer altı işlerini ortaya çıkardığı için intikam almak istiyormuş ama kızın dediklerine göre bunlar sadece başlangıçmış. Finansal ve fiziksel olarak birçok zarar vereceğinden bahsetti. Kız konuştuktan sonra da zaten Arslan Beyler yanımıza geldi ve buradayız.

-Kız nerde?

-Memur Bey bu sorunuza ben cevap vermek istiyorum.

-Tabi buyurun.

-Kız şu an elimde korumalarım kızı aldılar isterseniz getirsinler.

-Neden karakola götürmek yerine kızı kaçırdınız?

-Eğer karakola gitseydik iftira diye sıyrılabilirdi ama size ifade verdiğimiz için ve Alçin’in durumunu da gördüğünüz için daha inandırıcı olacağını düşündük ve kızın kaçacak yeri kalmadı.

-Bize sunacağınız belgeleri görebilir miyiz?

-Tabi şöyle göstereyim. Şirketimde ki yazılım mühendisi çalışanım bu belgelere ulaştı ve siz de Aren’in bilgilerine ulaşırsanız bunları görürsünüz.

-Anlıyorum bu belgeleri bana gönderin biz bir inceletelim.

-Tabi. Telefon numaranızı alabilir miyim?

-Tabi.

Dediğinde telefon numarasını aldım ve belgeleri gönderdim.

-Korumalarım kızı getirdi en çok bilgiyi ondan alırsınız.

-Yardımınız için teşekkürler Arslan Bey. Size durumdan haberdar edeceğiz.

Dediğin de gittiler oğullarımda eşyalar ile geldiklerin de odaya geçtik.

-Arslan biz artık gidelim kalabalık etmeyelim.

-Baba ben kalacağım, Alçin’i yalnız bırakmam.

-Tamam oğlum sen kal ama biz eve geçelim kalabalık etmeyelim.

-Nasıl isterseniz bu arada çok teşekkür ederim.

-Ne demek aslında kalmak istiyoruz ama kalabalık olmasın diye yoksa aklımız burada.

-Ben sizi bilgilendiririm.

-Arslan Bey, Alçin’in kürkü ve çantası.

-Teşekkürler Eslem Hanım.

Dediğim de onlar gitti biz de Alçin’in uyanmasını beklemeye başladık ama kızımın yüzüne renk gelmişti, bunu yanaklarının kırmızılığından anlayabiliyordum.

*****

Önümüzdeki iki gün bölüm gelmeyecektir. Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız. takipte kalın!

 

Loading...
0%