@ceren_ellie
|
Devam… Eve geldiğimizde araçlarımızı park ettik ve evin kapısının önüne geçtik. Ben Akını geriye çektim ve kulağına fısıldadım. -Mayonu giy öyle gel odama. Küveti ayarlayacağım, içelim dağıtalım atıştırırız. -Tamam olur ama yanlış anlaşılmasın? -Yok oğlum böyle daha samimi bence hem köpük partisi gibi düşün, dağıtacağız biraz. -He o zaman olur. Dediğinde gülümsedik birbirimize ve içeriye geçtik. Ben Akın ile odama gidecekken Dedemin sesini duydum ve salona geçtik. -Efendim. Bir şey mi oldu? -Torunum lütfen yapma böyle. -Ne yapmayayım dede konuşuyorum. -Mesafeli olma lütfen. Dediğinde ayağa kalktı ve bana sarıldı. -Seni seviyoruz, lütfen sırt çevirme bize. Çok pişmanız. Keşke zamanı geriye alabilsek. Dedemden ayrıldım ve gözlerine baktığımda pişmanlık, üzüntü ve bir o kadar da vicdan azabı çektiğini görebiliyordum ama içim bu konuda içim hep kırgınlık olacaktı. -Berçem işini ne yaptınız? -Merak etme torunum davayı açtık yarın duruşmaya çıkacağız ve bu iş bitecek ama senden ses kaydını rica ediyorum. Davada işimizi kolaylaştıracaktır. -Tamam. Dediğimde çantamdan telefonumu çıkardım ve babama ses kaydını yolladım. -Baba sana gönderdim. Başka konu yoksa Akın ile yapacaklarımız var. Yasemin: Kızım barıştınız mı? -Hiç küsmedim ki. Dedim ve mutfağa geçip atıştırmalık ve bardak alıp öyle odama çıktım. Benim ufak bir problemim vardı bikinilerim İstanbul’da olduğu için Evra abladan rica edecektim. Elimdekileri makyaj masama bıraktığımda Evra ablanın yanına odasına gittim. -Evra bala müsait misin? -Evet canım ne oldu? -Şey bana bikinin varsa verir misin? -Ne yapacaksın bikiniyi. -Akın ile köpük partisi yapacağız banyomda biraz dağıtacağız yani eyleneceğiz. -Aranızdaki buzları mı eriteceksiniz? -Evet. -Hala ben de oynamak istiyorum. -Olmaz halacım seninle sonra yaparız bu amcanla benim aramda tamam mı? -O zaman sonra beraber de yapalım. -Tamam yaparız. Dediğimde beni bırakmıştı ve Evra ablada elinde siyah bikinilerle yanıma geldi. -Size iyi eğlenceler. -Teşekkürler. Dediğimde odadan çıktım ve kendi odama geçtim. Akın: Ne yapacağız? -Ben üzerimi değiştireyim ama sen bir gel odaya vereceklerim var küvetin üstündeki sehpa gibi bir şey var oraya diz bunları dediğimde masamın üzerindeki atıştırmalıkları gösterdim o da alıp çıktı. Ben üzerimi hızlıca değiştirdim ve dolaptan kendi bardağımı ve Ballantine’s 7 Bourbon Cask Finish viskiyi aldım ve banyoya girdim. -Alçin sen ciddi misin? -Evet içeceğiz ve eğleneceğiz. -Ben daha önce hiç içmedim ama eşlik etmeye çalışırım. -O zaman çok kaliteli bir marka ile başlayacaksın kardeşim. Dediğimde elimdekileri ahşap sehpaya bırakıp viskiyi açtım ve bardaklara döktüm. -Üstünü çıkarsana. -Alçin öyle bir anda söylenir mi? -Tamam o zaman. Sevgili kardeşim tişörtün seni rahatsız etmesin, çıkar istersen? Nasıl oldu? -Ya Alçin ya hahahah! -Hahahaha! Tamam ben suyu dolduracağım. Dediğimde suyu sıcağa ayarladım ve şampuanımdan biraz döktüm. Su dolarken köpükler oluşmaya başladı. Elimi kuruladım ve atıştırmalıkları açtım. Uzun, ince, sütlü çikolatalarımız vardı, baharatlı cips ve karışık kuruyemişimiz vardı. Ben bardaklardan birini Akına uzattım. -Nasıl içeceğim. -Meşrubatlar gibi büyük yudumlar alma. Küçük yudumlar eşliğinde içeceksin. Ağızını biraz yakabilir ilk içişin olduğu için ama bu viskinin notaları çok güzel sadece alkol oranı biraz yüksek o kadar. Merak etme sarhoş olmana izin vermem. -Notaları neler? -Burun: Vanilya, toffee, bal, meşe notalarını kayısı, elma ve hafif üzüm gibi meyvemsi kokular takip ediyor. Yumuşak ve tatlı. Damak: Burunda olduğu gibi vanilya, toffee, bal, meşe aromaları belirgin. Çok hafif Hindistan Cevizi tatları almak da mümkün. Kremamsı ve dolgun bir yapıda diyebilirim. Birincil tatları kayısı, elma ve üzüm takip ediyor. Sonlara doğru vanilya daha da belirginleşirken tarçın ve beyaz karabiber gibi sıcak tatlar da hissediliyor. O Bitiş: Vanilya, tarçın, kuru meyve ile orta uzunlukta bir bitiş. Akın: Vay be ne çok notası varmış. -Öyle ama odaklanman gereken verdiği rahatlık ve damak tadı. Öncelikle kokla istersen böyle kokusuna alışınca daha rahat içersin. Bir de büyük yudumlar şeklinde içme ve içtiğin gibi de hemen yutma biraz ağızında o sıvı yer edinsin.
Sözüm bittikten sonra bir yudum aldı ben de suyu kapattım yeterince köpük ve su vardı. -Alçin bu ne be? Acı geldi. -Hahaha alışırsın. Viski çok yararlı bir içki biliyor muydun? Kilo aldırmaz, kalp sağlığına çok faydalıdır, kanser ile savaşır beyin sağlığına faydalıdır, felç riskini azaltır, stress ile savaşır, hafızanızı güçlendirir, sindirime yardımcı olur. -Vay be ne de fazla yararı varmış. -İçmeye devam mı? -Evet. Dediğinde bir yudum daha aldı. -Hadi küvete girelim. Dediğimde karşılıklı yerleştik. -Alçin beni gerçekten de affettin mi? -Geldiğin o gece de ki duyguların o kadar samimiydi ki ve en önemlisi pişmanlığın ve dilinin kemiğinin olmayışı beni derinden etkiledi sonra da İstanbul’a gidişim ve görüşmememiz biraz yardımcı oldu. Aslında pek de önemli bir konu değil…Geçti gitti. Canını sıkma lütfen. Seni seviyorum, benim kardeşimsin. Akın artık ağlamaya başlamıştı. -Çok teşekkür ederim kardeşim. Ben de seni çok seviyorum. Bir anda viskiden büyük bir yudum aldı. -Hey hey ne yapıyorsun? Sarhoş olacaksın. -Yok, sen yanımdasın bir şey olmaz. -Tamam ama böyle içme küçük yudumlar. Ben cips paketini açtım ve ortaya yerleştirdim. -Çikolata ister misin? -Olur. Dediğinde viskimi bıraktım ve kokteyl tarzı olan çikolata paketlerini açtım birini ona verirken diğerini kendi elime aldım. -İlk çikolatayı ısır sonra iç, çok zevk alacaksın böyle damağın acı tatlı olurken daha da rahatlatacaktır. Dediğimi denediğinde çok sevdi. -Alçin eğer sıkıntı değilse Barkın ile olan ilişkinden bahseder misin? -Tabi soru cevap şeklinde gidelim. -Tamam o zaman… Nasıl tanıştınız? -Onuncu sınıfın başında tanıştık ve üç yıldır çıkıyoruz bu sene üçüncü senemiz ve böyle giderse üniversiteden sonra evleneceğiz bir bakıma şirket evliliği de olur bu çünkü ailelerimizin şirketleri güçlü şirketler ve evlilik işlerine gelir. -Ayrılsanız bile evlenmek zorundasınız değil mi? -Bilmiyorum zorlamazlar her halde ama şirketlerin daha da iyi yere gelmesi için şart ama biz birbirimizi seviyoruz ve Barkının annesi beni şimdiden gelini olarak ve en önemlisi kızı olarak görüyor. -Hadi ya, iyiymiş. Peki ne zaman ilk öpüşmeniz oldu? -On birinci sınıfta yani ilk senemizin dolduğu yılda, yılbaşında beni öptü ve çıkma teklif etti. Üç yıldır birbirimizin hayatındayız iki senedir çıkıyoruz kısaca. -Çok romantik. Peki sana hiç dokunmadı değil mi? -Okulda da dediğim gibi zorla dokunacak bir insan değil Barkın. Bekler ve sadıktır. -Çok şanslısın seni böylesine seven bir sevgilin var. Barkın gibi olmayı çok isterim. -Zor bir şey değil kendisine ve duygularını kontrol edebiliyor ve en önemlisi anlayışlı. -Çok güzel. Evlenseniz kaç çocuk düşünürsünüz? Beni bir öksürük krizi tuttu. -Alçin iyi misin? Öksürmem bittiğinde ona ters ters baktım ve içtim. -Oğlum o nasıl soru ya neyse. Yani hiç düşünmedim ama bir kızım ve bir oğlum olsun isterim. Hem şirketin devamı için varis şart. Benim düşüncem Amerika da ki şirket benim, Fransa da ki şirkette ikizlerin olur ama şu anlık konuşmanın manası da yok. Her şeyi zaman belirleyecek. -Tamam bu kadar barkın yeter. Benim hakkımda merak ettiğin bir şey var mı? -Aslında kırılma ama pek de güzel bir hayatın olmadı gibi. -Evet senin ölümünden en çok etkilenenlerdendik herkes etkilendi ama biz üçüzünüz ve daha derin bağlarımız vardı. Sonuçta annemin karnında üçümüz büyüdük. -Doğru diyorsun. Çikolatamdan büyük bir ısırık alarak içkimi de kafama dikip bitirdim. -Bana diyorsun sarhoş olacaksın diye kendin hızlı gidiyorsun. -Merak etme bana işlemez alışkınım. -Tamam devam edersem…Gitar çalıyorum, İngilizce biliyorum ve yazılım mühendisliği okumak istiyorum ama meslek olarak yayıncılık ve içerik üreticiliği istiyorum aynı şekilde Aden de öyle düşünüyor. -Amerika da yanıma alırım sizi şirketin yazılım mühendisleri olursunuz ve yayıncılık yurt dışında daha çok kazandırıyor. -Gerçekten mi? -Neden olmasın önce alında o diplomayı. Yüksek lisansınızı da orada yaparsınız. -Güzel fikir aslında ama daha erken. Bu arada sana bir şey söylemek istiyorum ama aramızda kalacak. -Tabi benden sır çıkmaz ne oldu, aşık mısın? -Yok be. Aden ile İstanbul da okumak istiyoruz İTÜ’de puanımızda yetiyor. Denemelerimiz hep yüksek ve bilgisayar ile hep haşır neşiriz. -Okuyun size yardımcı olurum. Ev ya da para sıkıntısı çekmezsiniz. -Çok teşekkürler ama sana bağlı olmak istemeyiz. -Oğlum saçmalama senin paran benim param mı var? -Yoktur da yük olmayalım şimdi. -Neyse o gün geldiğinde konuşuruz. -İstanbul’a bizi gerçekten de götürecek misin? -Evet ama babam uçak ile Fransa ya gidecek yani gönderemez. -E bizim uçak var onunla gideriz. -Tamam nasıl isterseniz bana fark etmez. -Alçin annemleri affetmeni beklemiyorum hemen ama onları anlasan olmaz mı? -Akın bu seninle aramızda geçen muhabbet gibi değil ki. Ya ben anlamıyorum ya…İnsan nasıl evladından, canından vazgeçer?...Bu konuda içim hep kırgın kalacak. -Doğru diyorsun ama ailemiz sonuçta. Hatasız kul olmuyor be abla. -Bazı hataların telafisi olmuyor ama. Bak abimin içinde bir sürü kırgınlık var. Hayatı boyunca hep yalnız kalmış, bunu hissedebiliyorum. -Anladım, neyse bu konuyu açmayalım bizi biraz aşıyor ama ne kadar İstanbul da kalacağız? -Bilmiyorum. İstanbul’a gittiğimizde bol bol çalışırız ve gezeriz hemen dönmek istemiyorum buraya ama siz isterseniz erken de dönersiniz ama ben biraz orada kalıp çalışacağım. -Baban ne zaman döner? -Bilmiyorum ama bu haftayı orada geçirir ikizler ile şirketi idare etmeye çalışırız. Boş bırakmaya gelmez. -Bizde gelelim mi şirkete? -Olur neden olmasın(?) -Bende daha yeni bitiriyorum bardağı. -Bende ikinciyi bitirdim. Yavaş iç zaten daha iyi olur. -Hadi bir tane daha doldur sevdim ama yakıyor. -Alışırsın. Dediğimde bardakları tekrar doldurdum. -Alçin ya böylede sıkıcı oldu hadi köpük savaşı yapalım. -Olur ama şu yiyecekleri uzaklaştıralım. -Tamam ben şöyle kenara koyuyorum. Akın ahşap sehpayı lavabonun üzerine koydu ve havlu ile üzerini kapattı. -Köpük gelebilir korunsunlar. -Güzel ilk bir yudum al sonra başlayalım. Ben kendime az doldurduğum için direk kafama diktim ama Akının ki bitmek üzere olduğu için küçük yudum alıp bıraktı. -Oha kızım ya nasıl içtin bir anda? -Hadi başlayalım. Dediğimde ona köpük attım avuçlarımdan o da bana yaklaşıp atmaya başladı ve gür kahkahalar atmaya başladık. Yerler köpük olamaya başlamıştı ve ben küvette Akında dışarıdan birbirimize köpük atıyorduk. Ben de küvetten çıkınca yerler ıslandı. Akından da damlalar süzülüyordu. Allahtan banyoda halı kullanmayı sevmediğim için rahattım. -AKIN HAHAHHA! -ALÇİN! Biz baya baya gülüyorduk ve eğlencenin dibine varıyorduk. Yerler hep köpük olduğu için ayağım kaydı ve Akının üzerine düştüm ama Akın ayaktayken beni hemen yakaladığı için sarılır şekilde kaldık. -İyi misin? -Evet iyiyim sadece ayağım kaydı. -Dikkat et sonra bize İstanbul’u kim gezdirecek? -Ya Akın ya! Ben burada sakatlıklardan kurtulayım sen hala İstanbul de. -Tamam hadi artık durulanıp çıkalım ben çok yoruldum. -Tabi bende yoruldum izin verirsen durulanalım. -Tamam saldım seni. Beni bıraktığında öncelikle küveti boşalttık ve duş bölümünden duş başlığını alıp yerdeki köpükleri gidere doğru temizledim. -Akın dikkat et, şimdi bütün banyo ıslak. -Tamam hadi durulanalım. -Dur ben sana havlu çıkarayım ilk sen durulan çünkü ben bakım falan da yapacağım. -Tamam. Ben Akına havlu çıkarırken o da durulanmaya başladı. Havluyu duşun camına astım ve dolaptan yüz temizleme jelimi çıkardım. Sadece yüzümü temizleyecektim. Jeli elime aldım ve yüzüme iyice yaydırdım ve yıkadım ardından hızlıca dişlerimi de fırçaladığımda Akında çıkmıştı. -Alçin, Aden’i de çağırıp beraber uyuyalım mı belki sabahlarız? -Olur bana fark etmez ama Aktuğ abimi birinizin odasına götürün dinlensin. -Tamam merak etme. Bu arada dövmelerin çok havalı özellikle de sırtındaki. Çok güzel. -Teşekkür ederim. Akın çıktıktan sonra saçımı çözdüm ve hızlıca duşumu alıp ben de banyodan çıktım. Odam boştu henüz gelememişlerdi. Hemen giyinme odama girdim ve bornozumla üzerimi kurulamaya başladım. Bikinileri lavabonun içine koymuştum durulayıp asacaktım. Üzerimi kuruladıktan sonra rahat iç çamaşırımı giydim ve üzerime kırmızı siyah kareli pijama altımı ve siyah sporcu sütyenimle kaldım. Tişört ya da uzun kollu bir şey giymek istemedim çünkü çok sıcakladım. Saçlarımı hızlıca kuruttuktan sonra yukarıdan dağınık topuz seklinde topladım. Rahatlamıştım resmen. Vücudumdaki bütün dövmeler görünüyordu ve bu durum beni mutlu ediyordu. Giyinme odamdan çıktığımda Aden ile Akın beni bekliyordu. Aden: Kardeşim iyi eğlendiniz mi? -Evet bir daha kine üçümüz yaparız diyeceğim de biz bile Akınla zor sığdık küvete. -Yok gerek yok, kıskanmadım aksine aranızın düzelmesine çok mutlu oldum. -Saat kaç? -On bir oldu ama annemler aşağıda televizyon izliyor. -Çok güzel Cemre abla ile Karana abim ne yapıyordur acaba? -Bilemeyiz ama ayrı eve çıkmaları iyi oldu. Yarın Koray abim de kendi evine çıkacak ama dedem bizimle yaşayacak galiba. -Tamam sorun yok. Zaten dedem tek başına koca konakta ne yapacak burada olması daha iyi. Akın: Neyse hadi aşağıya inelim de şu İstanbul meselesini konuşalım.
Akının dediği ile aşağıya indiğimizde Aden: Anne! Yasemin: Efendim oğlum? Biz anne ve babamızın önüne dizildik ve konuşmaya başladık. Akın: Anne biz yarın Alçin ile İstanbul’a gitmek istiyoruz. Mehmet: Nereden çıktı gitmek? -Baba, Babam Fransa’ya iş için gitti bu yüzden şirket ile ilgilenmem gerek ikizlerle ve benim biri ile görüşmem gerek hem ders çalışırız hem de yapılacak işleri hallederim. -İkizlerin halletse olmuyor mu kızım? -Baba zorlamasan sonuçta bu hayatımın bir parçası her zaman Antep de kalamam. Mert’i de götürmeyi düşünüyorum. -Tamam o zaman bir de şu konu yüzünden aramız bozulmasın. Gidin ama haberleşeceğiz bir de bizim korumalardan da alın yanınıza öyle gidin bir de şu habercilerden de uzak durun lütfen. -Merak etmeyin o konuyu zaten halledeceğim gittiğimde bir de evde de korumalarımız var ama Kuzey’i bir de birkaç kişiyi alalım. -Yarın uçağı hazırlatırım gidersiniz. -Teşekkürler. Yasemin: Kızım ne çok dövmen varmış, nasıl acımadı? -Merak etmeyin işlem sırasında uyuşturucu krem sürdüler acımadı onun dışında sadece bu kadar var ve başka yaptırmayı düşünmüyorum. -Kızım zaten her yerinde var başka nereye yaptıracaksın(?) -Neyse biz Mert’e haber verelim de hazırlansın. Dediğimde tekrar yukarıya çıktık ve Mert’in odasına girdik. Mert gitarı ile uğraşıyordu. -Kardeşim? -Abla hayırdır bu saatte? Akın: Hayır kardeşim hem de çok hayır. Mert: Bak merak ettim şimdi. Bu arada abla dövmelerin aşırı cool. -Teşekkürler kardeşim. Birincisi Akın ile tamamen barıştık ikincisi hazırlan yarın İstanbul’a gidiyoruz. Mert: Şaka? -Yok ciddiyim hazırlan yarın gidiyoruz ve babam da Fransa ya gideceği için ekstradan rahat bir tatil bizi bekliyor okul işini düşünme amcam ile konuşacağım ama yanına ders çalışmak için kitap falan koy. Sadece eğlenmeyeceğiz aynı zamanda da çalışacağız da. -Ya tamam hallederim. Gezmeye nereye gideceğiz? -Sizi en fazla zorlu center’a götürebilirim. Çünkü yoğun olacağım bu yüzden İstanbul turu beklemeyin ama evde çok eğleniriz. -Olsun abla ama alışveriş yapacağız. -Merak etme yaparız ama büyük harcamalar olmayacak şekilde tamam mı? -Tamam abla seni zora sokmayız. -Teşekkürler çünkü Fransa da şirket ile alakalı büyük harcamalar olacak bir de bizim alışverişimiz sorun çıkarmasın. Aden: Merak etme kardeşim hadi hazırlanalım biz. -Hayır tek tek hazırlanacaksınız ben kontrol edeceğim. -Abla hazır buradasınız benden başlayalım. -Tamam giyinme odana geçelim ilk. Dediğimde girdik. -Senden istediğim ev için rahat ama AVM ya da gezmek için lüks olmanı istiyorum. -Tamam şurada günlük gömleklerim vardı. -Göster. Beyaz ve siyah gömleklerini gördüğümde beğendim. -Bir tane beyaz ve iki tane de siyah gömlek koy. Baskısız siyah tişört koy ama fazla bol olmasın. İstanbul mart ayında hem sıcak hem de yağmurlu olabiliyor bu yüzden deri ceketini bir de yağmurluğunu koy. Ayakkabı olarak bir bot ve iki spor ayakkabı koysan yeter. Takı ya da aksesuarlarını sana bırakıyorum. -Tamam abla anladım. Aden: O zaman sıra bizde. -Aynı şekilde siz de öyle hazırlayın ben ufak tefek eşyalarımı koyacağım. -Ufak tefek derken. -Kardeşim benim asıl kıyafetlerim aslında İstanbul da sadece düğün için getirdiğim şeyleri geri götüreceğim ve birkaç eşyayı geri götüreceğim o kadar. -Doğru ya neyse hadi eşyaları toparlayalım. Dediğinde odalara dağıldık ve eşyalarımızı topladık.
*****
Nihayet her şey bitmişti ve saat on ikiydi. Babamı aramak istedim hem sesini duymak bana iyi gelecektir. Aradığım gibi açıldığında konuşmaya başladım. -Alo baba nasılsın? -İyiyim kızım sen nasılsın? -Ben de iyiyim şey yarın İstanbul’a geleceğiz. Hem senin yokluğunda işleri boş bırakmak olmaz sen rahat rahat Fransa da ki şirket ile ilgilen. -Kızım ben bugün tüm işlemleri hallettim sen sadece aksilik olamamasına ve her şeyin yolunda olduğundan emin ol yeter. -Tamam baba gitmişken de Gökcan abi ile de konuşmak istiyorum. -Olur konuş kızım ne derdin varsa anlat rahatla ben de ilgilenmeye çalışırım ama yoğun olacağım bir de İkizleri de soyuma geçirdim. Artık onlarda birer Eryiğit ama senin konumunda bir değişiklik yok ve olmayacakta. -Biliyorum baba sakın kendini üzme seni anlıyorum ve çok seviyorum. Ben şirket ile ilgileneceğim ve İkizleri de hallederim ayrıca Eryiğit olmaları iyi oldu. -Sana güveniyorum kızım, halledersin sen. -Halledeceğim baba. Sen yarın sabah mı gideceksin? -Evet sabah erkenden yola çıkacağım. Kızım ihale alacağımız için bu ay ve önümüzdeki ay biraz zorlanabiliriz ama sakın canını sıkma zaten otellerdeki işlerde hızlanmış ve gelir çok yüksek zamanla eskisinden de birikimimiz olacak sadece önümüzde ki iki ay biraz sıkıntılı geçer ama finans ve planlama uzmanları çok iyi çalışıyor. -İnşallah baba ama Finans Uzmanlarımız gerçekten de işlerinde iyi. Ben de kontrol ederim hallederiz. Neleri halletmedik bunu mu halledemeyeceğiz. Dinçerler ile olan ortaklığı ne yapacaksın? -Kızım öncelikle şu Fransa işi bir bitsin bir yoluna sokayım sonra bakacağım ama basın açıklamasında bunu bildirdiğimiz için Fransa işinden hemen sonra bunun ile ilgilenmeyi düşünüyorum. -Tamam nasıl biliyorsan öyle olsun. -Kızım hadi geç oldu yat artık. Kartlarınızdaki borçları da kapattım her şeyiniz sıfır şu an fazla harcama yapmamaya dikkat ederek kullanabilirsiniz. -Merak etme baba zaten bunu tahmin ettiğim için kardeşlerimi de uyardım yani kontrol altında her şey. İyi geceler. -İyi geceler kızım. Dediğinde telefonu kapattım ve camın önünden çekildim. Aden: Kardeşim şirketin durumu iyi değil mi? -Merak etmeyin hatta şu iki ayı güzelce atlatalım eskisinden de iyi olacak. Akın: Eminsin değil mi? -Evet zaten böyle şeyler çok normal. Arada sıkışacağız ki daha güçlü dönelim. Aden: Neyse konuşmayalım şu konuları her şey hayırlısıyla sonuçlanır. Uyuyalım çok yoruldum. -Hadi o zaman. Yatağa geçtik ve ben ortada kaldım. Akın: Kardeşim ben en çok şu Ellie’nin dövmesini seviyorum. Aden: Bende sırtındaki Anka dövmesini çok sevdim -Hadi uyuyun yarın yorulacağız. Dediğimde sarılarak uyumaya başladık. |
0% |