Yeni Üyelik
25.
Bölüm

23.Bölüm: Patlama!

@ceren_ellie

 

 

5 Mart Salı

Alçin’den

Sabah üçüzlerimin bana sarmaşık gibi dolanmalarını hissetmem ile uyandım. Üçüzlerimi dikkatlice üzerimden yatağa bıraktığımda yatağın ucuna kadar kendimi ittim ve yataktan çıkıp banyoma girdim.

Yerler büyük ölçüde kurumuştu sadece tek tük ıslaklık vardı ama sıcaklıkta, nemden ve havasızlıktan nefes alınmıyordu. Banyomdan çıkıp odamdaki camı açtım sonra da banyonun kapısını şimdilik kapatıp ihtiyaçlarımı hemen karşılayıp elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıktığımda havalansın diye kapıyı açık bıraktım ve masamdan telefonumu alıp saate baktım.

Saat daha yediydi. Telefonumu şarja soktum ve odama hazırlanmaya gittim.

Makyaj ve saç ile uğraşmayacaktım. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım ve yüzüme cilt bakımı yaptım. Kıyafet olarak bugün seyahat edeceğimiz için rahat bir şeyler giydim.

 

 

 

 

Hazır olduğumda kolyeme baktım.

-Baba onlara Eryiğit Holdingin gücünü göster, her zaman yanındayım.

Diye kolyeye bakarak konuştum.

-Merak etme her şey olacağına varır.

Duyduğum ses ile kafamı kapıya çevirdiğimde Akını gördüm.

-Merak etme Arslan Eryiğit o her şeyin üstesinden gelir.

-Biliyorum. O bizim için çok çalışıyor.

Akın tam kolyeme dokunacakken onu durdurdum.

-Kolyeye dokunma sakın!

-Neden koparmayacaktım.

-Yok ondan değil sadece…

-Ne sadece?

-Sadece ona dokununca babamın telefonuna bir sinyal gidiyor ve sadece zor durumlarda kullanıyorum onu.

-Nasıl yani?

-Yani zor durum anlarsın ya. Zaten kimse bana ya da kardeşlerime bir şey yapamaya cesaret edemez ama önlem amaçlı babam yaptırmıştı.

-Bizden mi korkuyorsun?

-Hayır tabi ki de öyle şey olur mu hiç, sadece dediğim gibi önlem.

-Peki daha önce kullandın mı?

-Hayır hiç kullanmadım ve kullanmayı da istemiyorum.

-İnşallah hiç kullanmazsın kardeşim.

Dediğinde sarıldık. Kulağıma fısıldamaya başladı.

-Seni çok seviyorum kardeşim ve kaybetmekten ölesiye korkuyorum.

Ona daha sıkı sarıldım.

-Sakın öyle şeyler düşünme ben ne olursa olsun hep yanınız da olacağım söz veriyorum.

-Sana inanıyorum. Yanında olamasak da kalplerimiz bir aramızdaki bağı kimse koparamaz.

-Koparamaz kardeşim.

-Ooo birileri bensiz sarılıyor mu?

-Gel Aden seninle de sarılalım.

Aden de bize katıldığında sevgi yumağına dönmüştük.

-Hadi siz üzerinizi değiştirin de kahvaltıya inelim.

-Tamam hadi Aden çıkalım.

Üçüzlerim çıktıktan sonra ufak çantamı hazırladım ve diğer eşyalarımı da alıp aşağıya indim. Telefonumun yeteri kadar şarjı vardı gerisini powerbank ile halledebilirdim.

Telefonumdan şirketin CEO’sunu aradım. İlk çalışta açtığında direk konuşmaya başladım.

-Günaydın Açılay Hanım.

Ben merdivenlerden indiğimde herkes salondaydı.

-Günaydın Alçin Hanım nasılsınız?

-Teşekkürler iyiyim. Biliyorsunuz ki babam Fransa ya gitti bu yüzden şirket ile bir süre kardeşlerim ile ilgileneceğim.

-Evet Arslan Bey ilgili kişilere bilgi vermişti.

-Güzel bölüm müdürleri ile bir toplantı yapmak istiyorum. Ben ne zaman gelirim bilmiyorum ama bugün büyük ihtimalle öğlen şirkette olmaya çalışırım o vakte kadar gerekli evrakları ve kişileri büyük toplantı salonun da görmek istiyorum.

-Siz nasıl isterseniz hemen hallediyorum.

-Tamam o zaman iyi günler.

-Görüşürüz Alçin Hanım.

Dediğinde telefonu kapattık.

Bayar Ağa: Torunum seni böyle iş üstünde görmek ne güzel.

-Teşekkür ederim dede kahvaltıdan sonra hemen çıkalım öğlene yetişeyim.

-Tamam zaten sofra hazırlanmıştır.

Aktuğ: Kahvaltıdan sonra ben de kendi evime geçerim.

Yasemin: Oğlum gitmesen. Zaten herkes gidiyor bari sen kal. Seni çok özledim.

-Yok rahatsızlık vermek istemem sonuçta gözünüzde hala kirliyimdir.

Mehmet: Oğlum nasıl söz öyle? Evet hatalıyız bizi affetmeni de beklemiyoruz ama yapma böyle…Biz çok pişmanız.

-Ne yazık ki pişman olmanız bana acılarımı ya da çektiklerimi unutturmuyor.

Yasemin: Oğlum ne olursun kal. Seni seviyoruz, o zamanlar sağlıklı düşünemiyorduk, lütfen bırakma bizi.

-Yapmayın böyle, zorluk çıkarmayın.

Annem artık hüngür hüngür ağlıyordu. Ve ayağa kalkıp Aktuğ’a sarıldı.

-Seni özledim…Kokunu, sesini, varlığını. Senin için savaşacaktım ama bende iyi değildim biliyorsun hastaneye kaldırıldığımı ama bunlar sebep değil gerçekten savaşırdım ama korktum.

Oğlum gitme seni çok seviyorum. Yeniden bana o acıyı yaşatma. Bana tekrar anne de lütfen buna çok ihtiyacım var. Bir evladımı da kaybetmek istemiyorum artık. Yeter acı çektiğim, çektiğimiz.

-Ben ne desem bilemiyorum.

-Oğlum bir şey deme sadece yanımızda kal.

-Tamam şimdilik yanınızda kalacağım umarım eski oğlunuz gibi olabilirim.

Annem abimin yüzünü avuçlarının arasına aldı.

-Oğlum sen benim küçük oğlumsun hala. Etrafımda koşturduğun o çocuksun. Seni seviyorum.

-Anne hadi sofraya gecelim.

-Tamam kızım geçelim.

Sofraya geçtiğimizde baya boş hissettim. Abimlerim ve yengelerim yoktu sadece Derya abla vardı.

-Derya abla nasılsın?

-İyiyim Alçin, desteğin içinde teşekkür ederim.

-Bir şey değil abim mutlu olsun yeter.

Cem: Bize kızgın mısın?

-Hayır size söylememeniz için annemler istemiş olabilir o yüzden sorun yok.

Can: Yalnız kardeşim sana kırıldım insan abisini de götürür.

-Abi siz çalışıyorsunuz, tatilde gelirsiniz bir gün.

-Şaka yaptım, aldırma.

-Tamam. İstanbul’dan bir isteğiniz var mı?

Mehmet: Kızım sana ben kartımı vereyim harcamalarınızı oradan yaparsınız.

-Gerek yok babam kartları sıfırladı gerek yok. Kardeşlerimin masraflarını karşılarım zaten her şey evde var fazla harcama yapacağımızı sanmıyorum.

-Tamam kızım sen bilirsin ama Akın ve Aden de kartımın uygulaması var oradan ihtiyacınız olduğu zaman ödeme yaparsınız.

-Teşekkürler. Uçak ne zaman hazır olur?

-Siz gittiğinizde hazır olur siz çıktıktan sonra haber vereceğim.

-Tamam.

 

*****

İstanbul’a nihayet gelmiştik ve korumalar ile kendi korumalarım sayesinde eve gelmiştik.

-Sefer, Dinçer ailesinin korumalarını müştemilata yerleşmelerine yardımcı olun sonra işinizin başına geçin.

-Tamam hallediyorum.

Kapıyı çaldığımda Lâl açtı.

-Hoş geldiniz Alçin Hanım.

-Lâl konuşmuştuk bana Alçin diyebilirsin. Kardeşlerim Akın, Aden ve Mert. Misafir odalarını ayarlarsın onun dışında aç değiliz şu anlık, akşama da güzel bir yemek yaparsan sevinirim.

-Tamam nasıl istersen.

-İkizler nerede?

-Sizi bekliyorlar salondalar.

-Çok güzel Korumalar ile eşyaları halledersin.

-Tamam atıştırmalık ya da içecek alır mıydınız?

-Hayır şu anlık almayız.

Dediğimde içeriye geçtik.

Ege: Hoş geldiniz arkadaşlar.

Mert: Merhaba Ege abi.

-Merhaba aslan parçası gel sarılayım.

Dediğinde sarıldılar.

Efe: Siz de hoş geldiniz valla babam da gitti rahat rahat davranırız.

-Efe babamız sanki keyfinden gitti…Lütfen durumun ciddiyetine varsan.

-Merak etme Alçin Fransa da ki ortaklar hep böyle sürekli değişiyor ve daha da güçleniyoruz.

-Doğru bir Amerika net olarak ayakta.

Ege: Alçin Lâl le sohbeti ilerlettik.

-Hadi ya ne çabuk.

-Öyle ama özel olarak sonra yeniden konuşuruz.

-Siz kardeşlerimle ilgilenin ben şirkete geçeceğim, toplantı ayarladım. Zaten öğlene geliyor oradan da Gökcan abiyi görmeye gideceğim.

Efe: Tamam biz ilgileniriz ama tek başına halledebilecek misin?

-Merak etmeyin babam gitmeden dün her şeyi halletmiş anlatmadı mı size?

-Anlattı haberimiz var.

-E o zaman sadece genel düzenleme ile ilgili toplantı ayarladım ona gireceğim ve evrak işleri ile ilgileneceğim.

Mert: Abla biz de gelecektik.

-Orada sıkılmayın sonuçta toplantı uzun sürebilir.

-Yok şirketi gezdirir ikiz abiler.

-Olur o zaman hadi hazırlanalım.

Dediğimde odalara dağıldık.

Ben giyinme odama girdiğimde şirkete uygun giyinmeye başladım.

Hava bugün sıcaktı ve rahat bir şeyler giymek istiyordum.

Üzerime koyu kırmızı bir üst ve krem rengi kumaş pantolon giydim. Aksesuar olarak kemerimi taktım, bileklik, yüzük setimi ve Altın saatimi bilekliğin önüne taktım. Kolyemi de üstümün içine soktum. Ayakkabı olarak parlak koyu kırmızı stilettolarımı giydim. Bu sefer tırnaklarım çok alakasız görünse de yapacağım bir şey yoktu. Bu hafta içerisinde tırnaklarımı çıkarmalıydım. Lady Dior kırmızı çantamı alıp ihtiyaçlarımı doldurduğumda hazırdım.

 

 

 

 

 

Makyaj olarak sadece nude tonlarda bir makyaj yapıp saçlarımı saç köpüğüm ile arkaya yatırıp güzel bir görünüm elde ettim. Tamamen hazır olduğumda odamdan çıktım ve aşağıya indim. Beyler çoktan hazırlanmış ve şu an sohbet ediyorlardı.

-Ben hazırım çıkabiliriz.

Akın: Üçüzüm bu ne güzellik böyle.

-Yani şirkete bu sefer daha farklı bir konumda gideceğiz bu yüzden daha bir özendim. Hadi çıkalım saat yaklaştı.

 

Bahçeye çıktığımızda ben üçüzlerimle İkiz kardeşlerimde diğer araba ile yola çıkıp şirkete gitmeye başladık.

 

*****

Şirkete geldiğimizde kapıdan içeriye girdik.

-Hoş geldiniz efendim.

-Hoş bulduk Hacer Hanım. Ege siz şirketi gezdirirsiniz ben büyük toplantı salonuna geçiyorum.

Ege: Tamam kardeşim sen rahatına bak.

Dediğinde hemen salona geçtim.

-Herkese merhaba.

CEO Açılay: Hoş geldiniz Alçin Hanım istediğiniz belgeleri hazırladık.

-Çok güzel.

Yerime oturdum ve çantamı Artuç’a verdim.

-Artuç sen Babamın odasına git çantamı bırak sonra da gel.

-Tamam.

Artuç çıktıktan sonra toplantıya başladık.

-Herkese yeniden merhaba umarım her şey yolundadır.

Açılay: Yolunda Alçin Hanım.

-Evet Baykal Bey Personelimizin durumu nasıl, iş verimi yüksek mi?

-Evet Alçin Hanım herkes işini layığı ile yapmak için uğraşıyor.

-İsabet olur şirkette aksaklık istemiyoruz. İş verimi ile alakalı seminerler düzenleniyor mu?

İnsan kaynakları müdürü Beliz: Alçin Hanım yakında yeni bir seminer yaptık ve iş verimi daha da arttı. İşten çıkım da son bir yıldır olmuyor. Kadromuz tam ve sirkülasyona uğramıyor.

-Belgelere baktığımda bunu görebiliyorum. Personel ile ilgili sorun yaşamak istemeyiz. Şantiyede ki çalışan personelimizin durumu nedir?

Beliz: Orada çalışan personel de rahat ve memnun. Sağladığınız rahatlık ve iş güvenliği personeli memnun ediyor.

-Güzel şirketimizde ve şantiyelerdeki personelimizden sorun istemiyoruz. Bu konuya lütfen hassasiyet gösterelim ama Babamla da konuştuğumda stajyer alımı yapabiliriz durum müsait gibi görünüyor.

Beliz: Biz de insan kaynakları olarak bunu düşünüyorduk.

-Tamam. Aral Bey Hukuk durumu nedir bir aksaklık olmuyordur umarım.

-Her şey yolunda size hazırladığım bilgilerde vergi durumları ve diğer hukuksal şeyler mevcut.

Ben biraz incelediğimde her şey sorunsuzdu.

-Çok güzel şirketin böylesine iyi olduğunu görmek bizleri çok mutlu ediyor. Bir de toplantıdan sonra sizi babamın odasında görmek isterim.

-Tabi.

-Feray Hanım, Berçin Hanım ile sanıyorum finansal belgeyi hazırladınız.

Feray: Evet Alçin Hanım personelin sigorta ve maaşları düzenli şekilde yatırılıyor ve her ay belirli bütçe ayarlıyoruz.

-Çok güzel şimdi asıl meseleye geldiğimizde… Biliyorsunuz Babam Fransa’ya gitti ve bu hafta büyük ihtimalle gelmeyecek bende ara ara imza ya da evrak işleri için gelirim Artuç ile bana haber gönderirsiniz onun dışında büyük bir harcama olacağı için önümüzdeki iki ayın sigorta ve maaş bütçesinin ayarlanmasını istiyorum ve kesinlikle aksaklık istemiyorum. Şirketin durumunda ne olacağını bilemeyiz bu yüzden çalışanlara bir şey belli edilmeyecek. Kâr oranlarından bütçeye ekleyin ama ne olursa olsun belli etmeyin. Çalışanların tepki göstermesini istemiyoruz.

Berçin: Merak etmeyin Alçin Hanım Antalya ve İzmir de ki otellerde şu an yüksek satışlar var ve önümüzdeki iki ayın bütçesini de yarın size mail olarak gönderirim. Arslan Bey ile de bu konuyu konuşmuştuk ve planlama bitmek üzere.

-Çok güzel. Ecmel Hanım bu iki ayda size de çok iş düşüyor sizden ricam personeli idare etmeniz ve bu satışları koordine etmeniz.

-Merak etmeyin Alçin Hanım her şeyi ayarladım önünüzdeki belgelerde mevcut.

-Sizin gibi çalışkan ve sorumluluk sahibi insanlar ile çalıştığımız için çok şanslıyız. Babam ve kardeşlerim adına da teşekkür ederim. Cesur Bey sizin de Personel ile ilgi alakanız çok iyi harcamalar yerinde ve yeterli düzeyde aynen devam edelim.

Cesur: Tabi nasıl isterseniz.

-Toparlayacak olursam şirketin durumu şu anlık iyi ve yeterli düzeyde sadece önümüzdeki şu iki ayda dikkatli olmanızı ve çalışanlara bir şey fark ettirmemenizi istiyorum.

Açılay: Ben her şey ile alakadar olacağım Alçin Hanım size gün sonu raporlarını gönderirim.

-Tamam raporları incelerim. Toplantı bitmiştir sanıyorum öğle arası herkese afiyet olsun şimdiden.

Dediğimde ilk toplantı odasından ben çıkıp babamın odasına girdim arkamdan Aral Bey de girmişti.

-Evet Aral Bey, geçen günkü canlı yayını gördüğünüzü umuyorum.

-Evet Alçin Hanım gördüm.

-Bu konu hakkında sitemizde bir paylaşım hazırlamanızı istiyorum. Kamuoyuna basın toplantısı dışında açıklama yapmayacağımızı ve özel hayatımıza kadar girilirse de hukuk yollarına başvuracağımızdan bahsedin.

-Tamamdır Alçin Hanım-

İçeriye Artuç ve kardeşlerim girdi.

-Tamamdır Aral Bey yazıyı bekliyor olacağım. Bu durumu ne kadar erken çözersek o kadar iyi olur.

-Öğle arasından sonra oldu bilin.

Aral Bey çıktığında

Artuç: Selam, ne oluyor Alçin?

-Sadece basın hakkında bir açıklama için konuştuk o kadar.

-Anladım.

Akın: Kardeşim toplantı nasıl geçti?

-Güzel şirketin durumu harika ilerliyor. Tek isteğim şu iki ayı bir an önce atlatmak ve babamın sağ salim dönmesi.

Efe: İnşallah kardeşim. Babam her şeyi yoluna koyacaktır.

-Evet yemeğe gidelim mi?

Mert: Olur ben çok acıktım.

Ege: Evet çıkalım.

-Ege ben yemekten sonra Gökcan abinin yanına geçeceğim sonra sizde eve geçin benim burada işim kalmadı şu anlık ama bazı evrak işleri için gelebilirim.

Efe: Alçin benim anlamadığım bir kısım var ve son bir yıldır da bunu düşünüyorum.

-Neyi Efe?

-Babam ne zaman yurt dışına çıksa ilk seninle konuşuyor ve şirket meselelerinde hep sen en öndesin…Biz sanki varis değilmişiz gibi davranılıyor.

Ben sadece sustum ve haklıydı da hep ben öndeydim. Ama neden bir anda kardeşlerimin önünde böyle söyledi onu anlamadım ve bu kıskançlığı ne onu hiç anlamadım. Hep önde olmamın sebebi babama olan hayranlığım ve onun izinden gitmek istediğim içindi ama onlarında bilmedikleri olduğu için böyle konuşuyordu. Daha yeni yeni benim konumuma geliyorlardı eskiden soy adları ve aileleri vardı ve bazı durumlara bu engeldi ama ben hep Arslan Babanın kızı olduğum için önümde engel yoktu ama ne yaptıysam kardeşlerim için yaptım, onlar için kendim için hep çabaladım. Neden bunu göremiyorlardı ne yaptıysam onlar içindi hep, en çok da onlar içindi.

Efe: Mesela neden Amerika da ki şirketi babam sana verdi. En büyük şirket o Türkiye’den sonra. Neden orayı sana verdide Fransa’yı bize verdi?

Ege: Efe! İleri gidiyorsun.

Efe: Yalan mı Ege? Babam özellikle de son iki yılda hep Alçin ile ilgilenmeye başladı bunu neden fark edemiyorsun?

Ege: Efe çok yanlış düşünüyorsun biliyorsun durumları neden böyle konuşuyorsun.

Efe: Sadece Merak ediyorum.

Akın: Alçin, bir şey demeyecek misin?

Ben daha fazla odada kalmak istemedim çünkü Efenin yaptığı çok dokunmuştu. Babamın onlar için yaptıklarını ve vazgeçtiklerini bilmiyorlardı bu yüzden. Asıl olay şuydu ikizler arkada gösterilmesi karşılığında aslında varis olmuşlardı ve o ailenin soy adını kullanarak kendilerine prim getiriyordu ve onlar çoktan satılmıştı ama ne olduysa sonradan evlatlıktan reddedilerek tamamen Arslan Babanın olmuşlardı. Bu yüzden ben hep önde olmak zorunda kalmıştım. Kardeşlerimi korumak için kendimi hep öne atmıştım ve ateşle oynamıştım. O yaşımda boyumdan büyük işlere kalkışmıştım ve hala da kalkışıyordum ama sonunda gördüğüm muamele cidden canımı çok yakıyordu. Aile zaten ikizleri sevmiyordu ve onların sırtından güçlerine güç katıyorlardı. Babam onları yanına almasının sebebi çocuklardaki o ışıktı. İkisi de birbirinden zekiydiler.

Gözümden bir yaş aktığını hissettiğimde hemen odadan koşarak çıktım ve asansörlerin olduğu yere geldim.

Gözyaşlarımı zor tutuyordum. Ben bunları hak etmemiştim. Hayatımda verdiğim savaş aslında kardeşlerimi korumak içindi ama bu duyduklarım beni derinden etkiliyordu.

Onlar çocuklarını güzelce yaşarken, gül bahçelerinde oynarken ben onlar için çalışıyordum ve olamayan çocukluğumu da onlar için feda etmiştim. Her ne kadar aramızda kan bağı olmasa da sanki gerçek kardeşlerim olmuşlardı. Egenin bana güvenip beni savunması içimi mutlu etse de Efenin dedikleri beni derinden yaraladı.

Asansöre bindiğim gibi aynadan yüzüme bakmıştım. Göz altlarım kızarmış olduğunu gördüm.

Asansör sıfıra geldiğinde asansörden indim ama nefes almakta zorlandığımı hissediyordum. Duvara tutundum ama nefesim sıkışıyor gibi hissediyordum.

Çantamdan telefonumu güç bela çıkardığımda yanıma çalışanlardan birinin geldiğini gördüm.

-Alçin Hanım iyi misiniz?

-S-su getirin.

-Tabi. SU GETİRİN!

Herkesin başımıza toplandığını fark edebiliyordum. Çantamın içinden telefonumu çıkardığımda güç bela seferi aramaya çalışıyordum.

-Alçin Hanım suyunuz.

Ben suyu içtiğimde nefesim düzene girmeye başlamıştı. Sefer’i aradım.

-Sefer neredesin?

-Alçin iyi misin?

-Beni alır mısın? Asansörlerin olduğu yerdeyim.

-Tamam hemen geliyorum siz bir yere oturun.

Telefonu kapattığımda başımın döndüğünü hissediyordum.

-Bana yardım eder misin? Oturmam gerek.

-Tabi Alçin Hanım şöyle geçelim.

Koluma girerek beni bir odaya getirdi.

-Alçin Hanım su ya da başka bir şey ister misiniz?

-Yok sadece başım döndü bir anda.

-Alçin Hanım şirket ile ilgili bir sorun mu var?

-Hayır…Hayır sorun yok maaşlarınız ve sigorta ödemeleriniz neyse devam edecek merak etmeyin.

-Lafımı olur öyle şeyin burada ki birçok çalışanı siz kurtardınız. Değil mi arkadaşlar?

-Öyle. Arslan Bey ve size çok şey borçluyuz.

İkizlerin lafının geçmemesi beni yine derinden etkiledi ve tutamadığım göz yaşlarım gözlerimden dökülmeye başladı.

-Alçin Hanım lütfen ağlamayın biz elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız.

-Merak etmeyin şirket ile ilgili değil sadece…Sadece zor bir dönemden geçiyorum diyelim.

Dediğimde bana sarıldığını hissettim.

-Alçin Hanım biz her zaman yanınızdayız.

-Çok teşekkür ederim sizin gibi kıymetli çalışanlarımız olduğu için çok şanslıyız.

Dediğimde sefer de gelmişti.

-Alçin iyi misin?

-Sefer beni Gökcan abinin yanına götürür müsün?

-Tabi arabaya geçelim.

Dediğinde odadan çıktık ve arabaya geçip Gökcan abinin kliniğine yol almaya başladık.

*****

Herkese Merhaba! Umarım iyisinizdir. Alçinin bu Bölümünde biraz gerçekler biraz da dram oldu ama her şeyin vakti ve zamanı var ve her sırrın da bir gün açığa çıkma vakti vardır. beraber o sırları öğrenip geçmişte neler döndüğünü öğreneceğiz. Oy ve Yorum atmayı unutmayınız. Özllikle de yorumlarınızı çok merak edyorum. son olarak Yazılı haftasına gireceğimiz için iki hafta bölüm yoktur. herkese yazılılarda başarılar dilerim.

Loading...
0%