@cerenkitapdunyasi
|
Acılar insanların içindedir. Kimse duymaz,anlamaz. Bazıları vardır acılarını saklayamazlar çünkü onu dinleyen birileri vardır. Bazı insanlar vardır görünmez gibilerdir çünkü onu dinleyen ve anlayan biri yoktur varsa onu üzmek istemez ve susarlar o kişinin anlamasını beklerler.... Bende o görünmezlerden biriğim. On sekiz yaşındayım daha, annem ve babam beni hiç umursamadılar. Annem ve babam beni hiç görmedi sanki bensiz yaşıyolarmış gibi... kandan ve karanlıktan korkuyorum ve bu benim bayılmama sebep oluyo Ben bunların korkumdan dolayı olduğunu düşünmüyorum bir insan nasıl korkarak her seferinde bayılabilirki bu olay her seferinde gerçekleşiğo hep deniyorum bayılmamaya çalışıyorum ama bu hiç bir işe yaramıyo. Bu sandığımdan daha güçlü travma... hazen gözümde bir şey canlanıyo gibi ama sonra hemen kayboluyo tek duyduğum ses küçük bir kız çocuğunun "Abla!!!" Diye bağırışları ben bu küçük kız çocuğunun kim olduğunu öğrenicem.. Annemlere sorduğumda hep söyledikleri yalanlardan borini söylüyolar o da şu " Sen herşeyden korkarsın" evet, korktuğum çok fazla şey var ama bu sadece beni oyalamaktan başka birşey değil.. Bugün gelen alarmın sesiyle irkilerek uyandım. Ayağa kalkmaya çalıştım. Ama gözlerim beni uykuya doğru çekiyordu. "Eftelyaaa!!" annemin bana seslendiğini duyup zorda olsa kalkıp üzerimi değiştirdim. Altıma siyah pantolon üzerime ise beyaz bluzumu giydim. Aynaya baktığımda dalgalı saçlarım ve kahverengi gözlerimle güzel gözüküyordum. Odamdan çıktıktan sonra anladım ki annem ve babam kahvaltı masasında beni bekliyorlardı. "Günaydın" diyerek kapıya yöneldim. "Kızım okula aç karına gitme bir şeyler ye." Bu beni affalatmıştı çünkü annem beni ilk defa böyle düşündü."Anne okulda atıştırırım geç kaldım görüşürüz " Okula doğru koşmaya başladım. Sınıfa girdiğimde ders başlamıştı. Tam oturduğum yere yönelirken zil çaldı. En yakın arkadaşım Umay'ın bana doğru geldiğini gördüm. Sarı düz saçlarını örmüştü ve mavi gözleri ortaya çıkmıştı. Üzerinde ise kırmızı bir tişört ve gri bir pantolon vardı. "Yine mi geciktin." Dedi. Gerçekten hep geç kalıyodum, güldüm. "Kantine gidelim mi?" "Olur." Dedi ve kantin aşağıda olduğu için bir kat aşağıya iniyorduk ki kantine giderken biri hızlı bir şekilde bana çarptı. Gerçektende çok canım yanmıştı. "Pardon yanlışlıkla oldu önüme bakmamıştım özür dilerim." Dedi bana çarpan çocuğun sarı saçı ve mavi gözleri olan çocuk gerçekten yakışıklıydı." Yok ,sorun değil bazen bende önüme bakmayı unutuyorum." Kendini iyi hissetmesi için gülümsedim oda gülümsememe karşılık verdi. "Benim ismim Deniz tanışalım mı?"Dedi ve elini uzattı. "Benim ismimde Eftelya." Dedim ve uzattığı elini sıktım. Biraz Deniz garip biriyne benziyodu ama bu yakışıklı olduğunu değiştirmiyordu. "Siz hangi sınıfa gidiyosunuz?" Dedi Deniz. "12/D." Dedi Umay. "Bu arada en yakın arkadaşım Umay." Dedim ve Umay ona elini uzattığında Deniz tuttu ve sıktı. Umay Deniz'e bakarak. "Sen hangi sınıfsın?" "12/C , Tanıştığımıza menun oldum." "Bizde." "Kantine gidelim mi ben çok açım" Deniz kafasını iki yana doğru salladı. "Benim yabancı dil ödevim var şimdi onu yapmam gerekiyo tekrardan tanıştığıma memnun oldum kızlar " Umay Deniz'e donmuş gibi bakıyodu koluna hafif sağ elimle dürttüm ve kendine geldi. "'O zaman sana iyi ders yapmalar" dedi Umay bu kız bu çocuğa aşık oldu sanki.. Deniz arkasına döndü ve gitti. Umaya bakarak "Az sarsıldın sanki kızım biraz daha sarsıyım mı hala şoktasın sanki" gülerek dalga geçerken Umay neşeyle bana döndü. Bu sefer kendine geldi.. " bu yakışıklılık neydi böyle fazla yakışıklı" onun koluna girerek kantine doğru ilerledik bir tane sandeviç aldım. Boş masalardan birine oturduk ikimiz Umay hala o Deniz'in etkisinde gibiydi. "Seni fazla etkiledi bu çocuk ha" dedim dalga geçerek "Ya Eftelya senide görcez bana bir tane enişte getir" "Sen önce kendin yapta sonra eniştene bak" son lokmamıda yedim ve sandiviç bitti. zil çaldı sınıfa girdik ve ders başladı ama ben akşam uyuyamadığım için gözlerim gittikçe ağırlaştı ve uyudum. .....Zilin sesiyle birlikte uyandığımda ders bitmişti. Okuldan geç çıkıyoduk o yüzden ödevlerimi geç saate kadar yetiştirmeye çalışıyorum. Okuldan çıktığımızda saat 20:10 'du. Okuldan çıktım ve eve doğru yürümeye başladım. Umay yanımda değildi çünkü onun evi benimkineden daha uzaktı ve otobüsle gidiyordu. Eve girmek için zili çalışdığımda açan olmadı ve anahtarla açtım. Eve girdiyimde her yer çok karanlıktı. Buda karanlık korkumu tetikleye bilirdi. "Anne evde kimse yok mu?" "Baba" Telefonumun fenerini yakıp eve girmeye başladım. Elerim titremeye başlamıştı. Işığa doğru gidip ışığı açacağım sırada arkamda gördüyüm gölgeyle başım dönmeye başladı hayır nolur arkamdaki kişiyi görmeden bayılmayayım ve yine o küçük kızın sesi ve artık herşey için geçti çünkü bayılmıştım...... arkamdaki kişinin sesini duydum azda olsa "Bu kız kendi kendine neden bayıldı böyle" bunun nedeninni bende bilmiyodum ben neden her seferinde karalığa girince veya kan görünmez böyle oluyodum NEDEN?... |
0% |