@cerenkitapdunyasi
|
Yaptığım tüm kötülükler kardeşim Kiraz için çünkü Kiraz kalp hastası kalbi o kadar güçlü değil. Annem öldükten sonra Kiraz'ı toparlamak çok zor olmuştu . Kiraz annem öldüğünü öğrendiğinde ölümden döndü. Babam ise hiç birşey olamamış gibi hayatına devam etti. Beni kendi pis işelerine bulaştırdı. Babamın mafya olduğunu Kiraz bilmiyor en azından babam bana kötü davranırken Kiraz'a dikkat ederek sakin davranıyor. Annem öldüğün de Kiraz'ı sadece ben toparladım. Babam kendi pis işelerine devam etti , onu artık umursamıyordum ne hali varsa görsün ...... "Abi!" Kiraz'ın sesiyle birlikte onun odasına koştum. Yere düşmüş bir şekilde baygındı. Hemen evde ne olur ne olmaz diye tuttuğumuz doktoru çağırdım. Kiraz'ı kucağıma alıp yatağa kaydum. Kiraz'ı muane edebilirdim ama babam benim gizliden doktorluk okuduğumu anlarsa beni mafya işelerine daha çok katmak ister buda benim işime gelmez . En iyisi hiç bir book bilmiyo numarası yapmak. Doktor kosarak odaya girdi ve kapıyı kapattı. "Neyi var" dedim doktora Kiraz'ın neyi olduğunu biliyodum ama sormazsam şüphe duyma ihtimali vardı. Bu da demek oluyor ki babama ispiyonlardı.. Para karşılığında her şeyi yaparlardı. Sanki kötü birşey diyecekmiş gibi susstu ben ne diyeceğini biyodum ama her bu konu açıldığında kalbim sızlıyodu. Kiraz'la kalbim aynı değildi. Keşke aynı olsaydı ve ben ona kalbimi verseydim .Doktorun yüzümü görmiycek şekilde kapşonumu kapattım ve Gözümdeki yaşları durduramadım. "Malesef Ayaz kalbi gittikçe kötüye gidiyor" dedi doktor . Bana bey diye hitap etmiyolardı çünkü ben bey kelimesinden nefret ediyorum. Bana hakaret etseniz bu kelimeden daha az kızarım. Belkide Hakaret edilince güler geçerim ama bana bey dediğiniz zaman işler ölüme kadar gidebilir. Genelde herkez bu tavrımı bildiği için kulanmaz. Kapı tıktıkllandı ve o lanet adam içeri girdi. İçeri girdiğinde kafamı arkaya çevirdim ve göz yaşlarımı sağ elimin tersiyle sertçe sildim. "Ayaz benim odama gel önemli birşey konuşcaz." Kiraz'a son kez baktım. Doktor serum takıyordu o incecik küçücük elere. Kiraz'ın odasından çıkarken kapşonumu açtım ve Babamın odasına girdim. Bu önemli işin yine babamın beni mafya olmaya zorlayacağını düşündüm çünkü babamın bu hayatta tek değer verdiği sey işi. " Ayaz geç şuraya oğlum ayakta dikilme ." Parmağını kaldırmış koltuğu işaret ediyodu , koltuğa doğru gittim oturdum. "Kardeşin için bir kalp buldum." O am kalbimde bir umut girdi . Ama babamın çok büyük bir karşılık isteyeceğini biliyorum babam hiç bir şeyi karşılıksız yapmaz. Babamın bulduğu kişi yaşıyo ve çok mutlu. "Bulduğun kişi hayatta mi?" Buna emindim ama yinede sordum. Biraz düşündükten sonra cevap verdi. "Hayatta ismini pek umursıcağını düşünmüyorum ama cinsiyeti kadın işin daha kolay olacak" Kadın demesiyle birlikte sanki kaynar sular başımdan aşağıya döküldü. Evet, erkek birini kaçırmıştım ama kadınların bazıları çok güçsüz olabiliyordu . Bir erkeye karşı direnmek zor olurdu. Kadın birini daha önce hiç kaçırmamıştım. Bir anlık kafamı topladım ve sinirli bir şekilde babama döndüm. "Böyle bir şey asla olmıycak!" Kadınlara asla zarar vermezdim. Babama birşey yapmamamın tek nedeni Kiraz'dı Kiraz ikinci bit travmayı kaldıramazdı. "Eğer o kızı kaçırmazsan ve bu mafya işelerine yapmazsan Ayaz Kiraz'ı öldürürüm." Bu kadar kötü mü bu adam ya allahtan ona çekmemişim. Ona bakarken yüzüm ekşi yemiş gibi bir ifade oldu. "Bunu yapamazsın o senin kızın." Kızın kelimesini bastıra bastıra söylemiştim. "Yaparım Ayaz hemde gözümden bir damla yaş bile akmaz" Masadan kalamaya yeltendi kapığa doğru ilerledi o an dünya sanki durmuş gibi hissetim acılarımı içimde hissetim. Kalbim durmuş gibiydi konuşamıyodum, haraket edemiyordum , nefes alamıyordum ..... onu burada dövmemek için kendimi zor tuttuyordum çünkü ölse bile parayla çalıştırdığı itler gizlice yapardı. Kapıyı tam aççaktı ki kendime geldim. "Ne yapmamı bekliyorsun" diye bağırdım arkasından ve bana döndü. "Ben öldükten sonra bu işeleri birinin yapması gerekiyor oda sensin Ayaz." O an Ayaz ismimden nefret ettim ve susmaya devam ettim. " O kızın adresini veriyorum ve sen kızı depaya götürüp kızın kalbini kardeşine nakletireceksin hersey senin kontrolünde olacak." "Ben böyle bir şey yapamam" sertçe yutkundum. "Yaparsın yoksa kardeşin ölür hem de en acı şekilde bence bu fırsatı değerlendir." "Tamam! Bu kızın evi nerede?" "***mahalesi***sokak..." Kapıya hızla ilerledim ve kapıyı çarparak uzaklaştım. Bu adam bizi seviyor muydu yoksa sevmiyor muydu belli değildi ama benim nefret ettiğim kesindi. Beni nasıl böyle birşeyin içine tehdit ederek sokabilirdi. Kiraz'ın odasına doğru gittim. Hala uyuyordu onun yanına yaklaştım ve alnından öptüm ,durumu hergün kötüye gidiyordu napıcağımı bilmiyordum ne yapabilirdim. Odasından çıktıktan sonra arbadayken düşündüm. O kızın evine girmek için bir yol bulmam gerekiyordu. Onun evine geldiğimde çiçeklerle dolu bahçesi vardı. Çiçekleri sevdikleri belliydi. Evin balkonun açık olduğunu gördüm ve girdim. Evde birileri yoktu ama balkon camını açık bırakmışlardı yakında olabilirlerdi. Eve girdiğimde çok açık tonlarda halı ve koltuk vardı. Karşılıklı bakan koltukların arasına television koymuşlardı. Krem rengi mutfak dolapları hoş bir görüntü elde ediyodu. Odalara baktığımda o kızın odası olarak tahmin ettiğim oda gözüme çarptı ve girdim. Soft renklerden oluşan masası , yatağı ve gardıropu vardı . Masanın üzerinede makyaj malzemeliri ve kitaplar arasında bir tane defter ilgimi çekti. Bir tek o siyahytı defterlerin arasında. Ne kadar kendime engel olmaya çalışsamda defterin kapatığını açtım. Açtığımda içinde ailesiyle bir fotoğrafı vardı. Fotoğrafta üçüde gülümsemişti. Onun benim gibi yıkık dökük bir ailesi yoktu çok mutlulardı. Benim gibi olsaydı bu benim için sorun olmazdı çünkü yıkık dökük bir ailenin içinde zaten yaşanmıyor. Ona iyilik yapmış olurum ama ailesiyle mutlu olduğu için yeni bir yıkım çıkarmış olurum. Kapının sesiyle birlikte o kızın odasının kapısının arkasına geçtim. Sesini tam olarak duyamadım çünkü ev iki katlıydı ve ben ikinci katındaydım ama anne ve babasına seslendiğini anladım. Bence harekete geçmeliydim bu zaman tam zamanıydı odadan dışarıya çıktığımda yavaş ve sesiz bir şekilde merdivenlerden indim. Telefonu eline almış ışığa doğru ilerliyodu eli titriyodu o an bir an durdum konserasyonum bozulmuştu bunun neden olduğunu anladım.Arkasından yavaş ve sesiz bir şekilde giderken gölgemi gördü. Kahretsin gölgemi unutmuştum. Gölgemi gördüğü zaman duraksadı. Dengesini kaybettiğini anlayınca arkasından tuttum bayılmıştı ama ben ona bir şey yapmamıştım. Galiba korkudan bayıldı buda benim işime gelir. "Bu kız neden bayıldı böyle" Kucağıma aldığımda hala baygındı. Arabaya bindirdim ve ilerlemeye başladım. Babamın planladığı yere götürecektim. Geldiğimizde siyah bir ev vardı karşımda arabadan indim ve kızı kucağıma aldım kucağıma aldığımda bir an böğürtlen kokusu geldi burnuma benim alerjim olan böğürtlen o gibi kokuyodu yiyemiğodum ama sanki tatmış gibi oldum. Kapıya doğru ilerledim kapıya vurduğumda iki koruma açtı. "Hoşgeldiniz " sanki şuan bir kadını kaçırmamışım gibi bir de hoşgeldiniz diyolar. Onlara cevap vermeden içeriye daldım. Babam gelmemişti genelde bana bir iş bıraktığında hep gelirdi ama bu sefer yoktu. Odada sadece iki koruma ve iki doktor vardı. "Babam nerde?'" "Babanız bütün işi size bırakmaya karat verdi siz ne zaman isterseniz amileyata gircekler " hayır ya bana niye bırakıyo ki bu adam kız hala kucağıma baygındı. "Şu kızı kontrol edin iyi mi diye" Kontrol ettiler ama birşey gözükmedi. Ben ne yapacağı mı bilmiyodum cok masum bir şekilde gözleri kapalıydı. Yüzüne baktığımda çok huzur buluyodum.O da aynı Kiraz gibi savunmasızdı. Ben iki masum insanın birini yaşatıp diyerini nasıl öldürecektim...... Selammm...hepinize bu hikeyem hakkında ne düşünüyosanız yorumlarda bekliyorum...❤❤ |
0% |