Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm:Kaderin Çizdiği Yol (Bölüm Şarkısı-Murat Boz: Kalamam Arkadaş)

@cerenn_

Ben sana mecburum bilemezsin

 

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

 

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

 

Ben sana mecburum bilemezsin

 

İçimi seninle ısıtıyorum.

Attila İlhan

Yıllar sonra, kader hiç beklemediğim bir anda beni yine vurmuştu. Unutmak için yıllarımı verdiğim, kaç gece ardından ağladığımı sayamadığım kişi şu an tam karşımdaydı. Gözleri gözlerime bakıyor, aynı çatı altında duruyorduk."Size ne kadar teşekkür etsem az gelir hayatımı kurtardınız sağ olun."dedi. Her ne olursa olsun şu an kendi hastamla konuşuyordum, maziyle bu işleri karıştırmamak gerekiyordu."Rica ederim vazifemiz ne demek."dedim. Bana olan bakışları eşliğinde Hüseyin Hoca ile beraber odadan çıktık. Ben tam kendi odama yöneliyordum ki Hüseyin Hoca kolumu tuttu."Yağız Komutan'la daha önce tanışıyor muydunuz?Sanki öyle hissettim."Yalan söylemenin lüzumu yoktu ona tabii ki doğru söyleyecektim, ama biraz değiştirerek."Trabzon'dayken bir komşumuz vardı. Ben 12 yaşlarımdayken Yağız bey Trabzon'a tatile gelmişti. Komşumuzun torunuymuş oradan tanıyorum."Hüseyin Hoca"Vay be demek yıllar sonra karşılaşmak kaderinizde varmış, pek hoş bir karşılaşma olmasa da"Gülümsemeye çalıştım."Tabii"Hemen sonra odama yöneldim. Yönelmez olaydım. Leyal ve Demir odamda oturmuş, sohbet ediyorlardı.Ben kapıdan girdiğim gibi"Oooo hocam hastanızı bırakıp nasıl geldiniz?"diyen Demir'e koltuğun üstünden aldığım yastığı fırlattım."Gevşek gevşek konuşmayı bırak da kendi işine bak!Ne işin var senin burada?" Mal mal sırıtmaya devam ederken"Hocam vallahi Leyal çağırdı, öyle oturduk sohbet ediyorduk. Ayrıca bir açıklama için sizin gelmenizi de bekliyorduk."Mükemmel bakışlarımı Leyal'e çevirdim. Elini fermuar gibi yapıp dudaklarının bir tarafından öbür tarafına doğru çekti. Bu hareketinden sonra gözlerimi devirdim ve içimden"Allah'ım ben bu iş arkadaşlarını hak etmek için ne yaptım acaba?"diye mükemmel isyanlar ettim.

                         ~★~

İlahi Bakış Açısı

Doktor Balca Adan. Bal kız büyümüş doktor olmuştu demek. Onu o gün orada bırakıp giderken içinde zaten bir şeyler paramparça gibiydi. Ama acımasız bir şekilde onu o halde orada bırakmıştı. Nereden bilebilirdi yıllar sonra bu şekilde onunla karşılaşacağını? Çok değişmişti, güzelleşmişti. Gerçi o hep güzeldi ama artık bir kız çocuğu değildi, artık bir kadındı. Bakışlarını direkt ona yönelttiğinde bakışlarını ondan kaçırdı."Size ne kadar teşekkür etsem hayatımı kurtardınız sağ olun"

"Rica ederim vazifemiz ne demek"Sanki sesi çıktığı an tüm odayı çok güzel bir melodi doldurmuş gibiydi. Peki ona ne oluyordu? Yıllar önce yıkıma uğratmasının ardından bırakıp gittiği bu kız hakkında nasıl böyle konuşurdu? O,onu ilgilendirmiyordu.Hayatında hiçbir yeri yoktu, hiçbir zaman da olmayacaktı.Bunu aklına sokması gerekirdi.O, bunları düşünürken onlar odadan çıktılar. Odadan çıkmalarının üzerinden fazla geçmeden aşinası olduğu o sesleri duydu;

"KOMUTANIMM"Evet, sonunda gelmişlerdi.Kim mi gelmişti?

Kıdemli Üsteğmen Emre Katırcı

Üsteğmen Gökhan Korkut

Teğmen Melisa Ilgın Abay

Astsubay Başçavuş Burak Ateşoğlu

Astsubay Kıdemli Üstçavuş Can Ünel

Astsubay Kıdemli Üstçavuş Arman Baykal

Astsubay Kıdemli Çavuş Ulaş Keskin

Astsubay Çavuş Asena Çağıl

ve Yüzbaşı Yağız Karadere

Karşınızda Pusu Timi.

"KOMUTANIMM"diye mükemmel girişi yapanlar Can ve Arman'dan başkaları değildi. Onların arkasından Asena ve Melisa, Ulaş, Burak, Gökhan ve Emre'de girdi."Komutanım size bir şey olacak diye ne kadar korktu bilemezsiniz."Bunu diyen Arman'dı.Ardından Can ekledi"Kendine geldiğinizin haberini aldığımız gibi nasıl çıkacağımızı bilemedik askeriyeden canım komutanım."Yağız onların bu tepkilerine karşı oldukça tepkisizdi."Siz gelmeseydiniz daha huzurlu olacağım kesindi"dedi.

"Aaa komutanım aşk olsun amaa hiç oluyor mu b-"diyen Arman cilveli cilveli tam cevabını verecekken Yağız atıldı.

"Arman ben senin manitan mıyım aslanım?Ne diye bana cilve yapıp duruyorsun hayırdır yani nasıl bir yokluktasın sen?"Yağız'ın bu tepkisi üzerine herkes gülmeye başladı.Tek bir kişi hariç:Arman. O ortam en öfkeli bakışlarını atarken sinirini çıkarabileceği ilk kişiden çıkardı.Tabii ki Can'dan."Ne gülüyorsun lan gevşek? Çok mu komik Allah aşkına?"Kahkahaların arasından o mükemmel cevap geldi"EVET."Bu cevabın üzerine daha da sinirlenen Arman sinirini başkasından çıkarmaya karar verdi.Bir nefeste kendini gülmemek için zor tutan Ulaş'ın yanına vardı."Ne gülüyorsun lan komik bir şey mi var? Bana bunu askeriyede hatırlat, seninle ufak bir hesabımız olacak."Tabii ki hiç birşey yapmayacaktı o an sadece sinirini birinden çıkarmak istedi.Gülüşmeler sona erdiğinde herkes geçmiş olsun dileklerini iletti ve odadan dağıldılar.

                         ~★~

Can sıkıntısından patlamak üzereydim.Uyumuş olan Leyal'e bakarken hayatımı sorguluyordum. Yıllar sonra yine karşıma çıkmıştı, yine canımı sıkmıştı. Zaten 6 yıl tıp eğitimi aldıktan sonra böyle bir çalışma hayatına sahip olmak canımı çok sıkarken bir de beyefendi yıllar sonra tekrar karşıma çıkmıştı. Neydi benim bu kaderim? Hayatım için en kötüsünü falan mı istiyordu? Unutmuşken tekrar karşıma çıkarıp ne yaşamamı istiyordu? Tekrar unutmak için yıllarca kendimi harap etmemi falan mı? Birden Leyal'in ve benim telefonlarımız çalmaya başladı. Kimseden arama beklemediğim için şaşırdım. Leyal'de aynı şekilde bana şaşkınlıkla bakıyordu.Ekrana baktığımda yabancı bir numara arıyordu, hemen telefonu açtım."Alo?"

"Merhaba Doktor Balca Adan'la mı görüşüyorum acaba?"

"Evet, buyurun benim"

"Size atamanızın başka bir yere çıktığını haber vermek için aradım."Tam o an şoka uğramıştım çünkü bunu hiçbir şekilde beklemiyordum.

"Atamam nereye çıktı acaba?"

Adamın verdiği cevapla donakladım. Hayat kaçmaya çalıştıklarımızı peşimize daha çok düşürüyordu. Sanırım hayatım tam bu saniyeden sonra büyük bir dönüm noktasına uğruyordu.

​​​

Loading...
0%