@cernates
|
“Ya kızım iki dakika susar mısın? Ben nerden bilim Bora’nın yapmadığını?” Gerizekalı arkadaşım Can’ın kendini avutma şekli.
“Konuşturdun mu beni adını deliye götünü çalıya verdin!” Hayır bu gereksiz yüzünden yanlış anlaşıldık. “Aaa çok ayıp teessüf ederim. Cık cık cık terbiye kalmamış sende,evde kalırsın bu gidişle” Bide ayıplarmış gibi bakıyor ya.
“Çık git Can şöyle 3-4 saat gözüme gözükme. Senin yüzünden adam beni yanlış tanıdı.” Can bana anlamayarak baktı. “Hangi adam lan? Ben ne ara ne kaçırdım?” Dedi hâlâ anlamayarak. “Az önceki doktora beni yanlış lanse ettin ya Can?” Dedim anlamasını ümit ederek. “Nolacak be bir daha nerde görcez sanki,salla gitsin.” Dedi eliyle boşver hareketi yaparak. “Dimi Can kimseyi bir daha görmicez diye her haltı yiyelim.” Dedim dalga geçercesine ama Can bunu bile ciddiye aldı.”Harbi lan biz bir daha bunları ne zaman görcez istediğimizi yapalım bence.” Hayret ederek bakıyorum artık Can’a. “Can Allah aşkına azıcık sus.”
4-5 saat sonra akşam “Lizge uyan lan sıkıldım ben burda, refakatçi olmak ne zor. Bir daha kendini yaralatma be,sana bakamam ben. Kime diyorum hâlâ uyuyor ya.” Uyuyamıyorum Can. Bir sus Can. Gözümü kapının açılması ile açtım. İçeriye tanımadığım doktorlar girdi. “Geçmiş olsun. Sizi çok iyi gördüm! Vurulmuş birisine göre gayet iyisiniz!” Yanındaki doktor kulağına eğilip bir şeyler söyledi ve bana döndü. “Öncelikle geçmiş olsun Lizge Hanım. Ben demir stajyer Doktor,” yanındaki arkadaşını gösterdi. “Buda arkadaşım Ali.” Ali araya girerek. “Doruk çok yanılmış,Lizge Hanım’a deli demişti,ama Lizge Hanım gayet akıllı görünüyor.” Bir dakika Doruk benden deli diye mi bahsediyor.
“Öhm Ali’cim biz Lizge Hanım’ın kontrolünü yapıp çıkalım. Dinlensinler.” Ben hâlâ Doruk’un bana deli demesinde takılı kalmıştım. “O Doruk benden deli diye mi bahsediyor!” Dedim hafif yüksek çıkan sesimle. “Hayır siz yanlış anladınız. Ali öyle demek istemedi, Doruk’ta öyle bir şey demedi.” Demir beni böyle avutmaya çalışırken Ali araya girdi,”Yoo ‘Ben o Deli kadınla uğraşamam muayene filan etmem benim yerime siz gidin bakın!’ dedi tam olarak. Bak demir deli demiş işte.” Sinirle Can’a döndüm. “Senin yüzünden adım deliye çıktı!” Sinirden ağlıyacaktım. “Lizge niye adını deliye g-“ Hemen yanımdaki yastığı Can’a fırlattım. Resmen beni rezil etmek için gelmiş buraya. Ali,”Lizge Hanım bize de atmazsınız değil mi yastığı?” Bu seferde sinirle Ali’ye döndüm. “Deli miyim ben? Niye size yastık fırlatim!” Cidden adım deliye çıkacaktı. “Değil misiniz?” Ali’ye inanamayarak bakıyordum. “Değilim!” Diye bağırdım, araya Demir girdi. “Çok geçmiş olsun Lizge Hanım değer leriniz normal gözüküyor,biz çıkalım artık hadi Ali.” Dedi ve çıktılar.
Gece 4-5 suları
Kolumdaki keskin ağrıyla aniden uyandım. Koluma baktım,kolum kan içindeydi. Kolumun üstüne yatmışım dikişler açılmıştı. Üstelik yatağın bı kısmı kan olmuştu. Çok fazla terliyordum,yine çok fazla kan kaybetmiş olmalıyım. Nefesim kesiliyordu,Can’a baktım mışıl mışıl uyuyordu. “C-Can.” Sesim çıkmıyordu resmen. Yanımdaki bardağı güç bela yere düşürdüm. “Ananı avradını noluya lan!” Diye yerinden sıçrayarak uyanan Can beni gördü. “Lan sen yatarken bile yararlanmayı nası beceriyon!” Diye telaşla yanıma koştu. Koluma baktı, suratıma bakınca ne gördü bilmiyorum ama hem korkuyla hem de telaşla,”Bekle burda hemen doktor çağırıp geliyorum!” Demişti sanki nereye gidicem bu halimle.
Can kapıdan,”Doktorlar yetişin, yetişin! Lizge ölüyor!” Diye bağırıyordu,peki öldüğümden benim haberim var mı? “Çabuk yetişin! Nerdesiniz lan, kız öldü siz gelene kadar!” O sırada telaşla gelen Demir ve Doruk’u gördüm.
Demir”ne oldu abi?” Dedi telaşla. “Kol-“ Doruk onu kapıdan ittirerek içeri girmişti. Yanıma koşup önce suratıma baktı sonra koluma. Telaşla yanıma gelip kolumu dikkatlice inceledi. O sıra da Demir ile Can’da içeri girdi. Demir’de yanıma gelip,”Ne zamandır bu haldesin? Ne zaman açıldı dikişlerin?” Diye art arda sorular sormaya başladı. Doruk sinirle,”Sence şuan sorgunun sırası mı? Acil geri dikiş atılması gerekiyor!” Demir,”Tamam tamam ben getiriyorum malzemeleri!” Diyerek odadan koşarak çıktı.
Doruk bana dönüp sadece “İyi olacaksın!” Dedi. Demir içeri girdi. İkisi birlikte dikiş attılar. On dakikanın sonunda bitmişti. O sırada sarışın bir kız koşarak kapıdan Demir ve Doruk’a seslendi,”Acil hasta geldi! Ferman Hoca sizi çağırıyor!” Demir ayağa fırlayarak koştu, Doruk’ta gidiyordu ki kolundan tuttum. “Bora yani eski erkek arkadaşım yapmadı bunu. Saldırıya uğradım.” Dedim sakince. Suratıma bakıp gitti. Bende yarım saat boyunca Can’ın dırdırını çektim sonra uyuya kalmışım. 2 gün sonra
Bu iki gün içinde kendimi daha iyi hissediyordum. Sürekli Demir, Nazlı,Ali kontrol ediyordu. Doruk’u ise koluma dikiş attığından beri görmüyordum. Merak ediyordum onu,Can’da dışarı çıkmıştı,iyice sıkılmıştım bu odada. Belki uyurum diye gözümü kapattım.
Kapı açıldı,ama gözümü açmadım Can’dır diye düşünmüştüm. İçine derin bir nefes çekti,”Sıkıldım artık gerçekten bunaldım!” Bir dakika bu Can değil bu Doruk’tu. Ne anlatacağını merak ettiğim için uyuma numarasına devam ettim.
Yanımdaki koltuğa oturdu.”Yoruldum! Nazlı’sından da Ali’sinden de Demir’inden de bıktım artık! Rekabet güzeldir,iyidir dedik bu kadarıda fazla. Kaç gündür bana hasta bırakmıyorlar. Ferman Hoca bile, kızın ailesini ben ikna ettim ameliyata Nazlı’ya yaptırdı!” Sinirden gülüyordu. “Vuslat geldi bir de. Onunla ayrı uğraşıyorum bunlarla ayrı uğraşıyorum, yoruldum artık.” İçeride derin bir sessizlik oldu.
“Bir sen kendi isteğinle beni ameliyatında istedin neden?” Yine koca bir sessizlik. “Anlamıyorum bu hastanedekiler bile beni tam anlamıyla içlerine almamışken sen sadece 1-2 saatte beni gördün. Ameliyatında olmamı istedin neden?” Bir süre sustu ve gitti.
Gözlerimi açtım,arkasından baktım. Nasıl yani bu hastanede Doruk’un gerçek anlamda arkadaşı yok muydu? Kafam çok karışmıştı. “Ay ay ben geldim Lizge kuşumun biricik arkadaşı!” Diye içeri girdi Can. Ama şuan onu düşünecek durumda değildim. Aklım Doruk’taydı. Akşam saat 9-10 suları
Oda da o kadar çok sıkılmıştım ki bunaldım artık. Yavaş yavaş ayağı kalktım,eskisinden gayet daha iyiydim. Can yine yoktu Allah bilir şuan nerelerde. Yavaş yavaş dışarı çıktım, hastanenin içinde geziyordum. Amacım asla Doruk’u görmek değildi. O sırada telaşla koşan Gülin’i gördüm, o da beni gördü yanıma koştu.”Lizge çabuk odana geri dön kapını kilitle!”dedi aceleyle. “Noldu Gülin niye kapımı kilitliyorum?” Gülin yanımdan koşarak giderken arkasından,”Dediklerimi yap Lizge!” Diye bağırarak uzaklaştı.
Neler oluyordu bu hastanede,odama gitmedim onun yerine hastaneyi gezmeye devam ettim. Güvenlikler ve birkaç Doktor telaş içindeydi. Bu hastanede birşeyler oluyordu ama ne. Yanımdan geçen güvenliğin,”kapıları kapatın,hastanede katil var!”demesini duymuştum.
O an telaşla Doruk gili aramaya koyuldum,onlar için endişelendim. Uzaktan gelen seslerini duymuştum. Açi nefes nefese,”Lizge oda da yok!” Demişti. Doruk,”Nasıl yok açi! Odasında olması lazımdı!” Diyen telaşlı sesini duymuştum. Gülin’in, “Ben onu koridorda görmüştüm, odasına girmesini söylemiştim ama.”diyen sesini işittim. Doruk sinirle,”Hastanede katil varken sen onu orda tek başına mı bıraktın! Bravo Gülin brova!” Diye sahte alkış seslerini duymuştum. Demir araya girerek,”Tamam abi sakin ol bulucaz.”
Sonunda sesin geldiği yere bulup oraya gitmiştim. Doruk beni görüp yanıma koştu ve sarıldı! Evet evet sarıldı! Sarılırken,”İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?” Gibi soruları art arda sormaya başladı. Telaşı gitmiş olacak ki sarıldığını fark edip hemen uzaklaştı. Ama beni orda da bırakmadı. Açigilin yanına yönlendirdi. Telaşla buraya koşan Ali’yi, Nazlı’yı, Ferman Hocayı ve yanında iki kişiyi koşarak buraya gelirken gördüm.Ferman,”Siz iyi misiniz?”diye telaşla sordu. Hı hı çok iyiler, Doruk’un Ferman Hocanın ameliyatta yaptığı şeyi söyledikten sonra bı uzaklaştık Ferman Hocayla.Hepsi bir ağızdan iyiyiz derken Ferman Hocanın gözü beni buldu,”Lizge senin ne işin var burda? Odan da olman gerekmiyor mu senin?” Sanane hesap mı vercem ya bide. O sırada bir silah sesi duyduk. Herkes çığlık atıp yanındakine sarılırken Doruk beni kollarının arasına alıp sarıldı.
|
0% |