@cernates
|
Hastaneye gelmemin üstünden iki saat geçmişti. Dorukgille acildeyken kaza geldi,onlar hastalarla ilgilenmeye başladılar.
Bende şuan asistan odasında oturuyordum. İçeriye birden Tanju Hoca girdi. Etrafa bakındı. “Bizimkiler nerde?” Diye soru yöneltti bana. “Acile kaza geldi onlarla ilgileniyorlar.” Dedim. “E sen napıyorsun burda?” Sorguya mı çekildik be. “Acilde benlik bir şey yoktu Tanju Hocam.” Anladım dercesine kafasını salladı.
“Gel bakalım bizde acile inelim ihtiyaç vardır.” Oldu hocam inelim, Doruk’un ve Demir’in diline tekrar düşeyim dimi? “Tamam.” Diye onayladım onu. Neticede Tanju Hoca sayesinde geliyordum buraya. Nederse o. Acilden içeri girdiğimizde ortalık sakin görünüyordu. “Anlaşılan bizimkiler halletmiş hastaları.” Dedi Tanju Hoca omzuma vurarak. O sırada Ali ve Doruk geldi. “Lizge acile kaza geldi diyince yardıma gelmiştim ama halletmişsiniz aferin.” Dedi Tanju Hoca.
“Aynen Hocam hallettik. Size gerek kalmadı.” Eğlenen Doruk gitmiş,yerine suratsız Doruk gelmiş. Suratını asmış bize bakıyordu. “Gerek kalmadıysa ben gidiyorum.” Diyerek iki adım atıp gidecekken bana dönüp,”Lizge istersen sende benimle gel?” Dedi Tanju Hoca. Doruk ise homurdanmaya başladı ne dediğide anlaşılmıyor. “Yok Hocam ben burda kalsam iyi olur.” Dedim. Tanju Hoca’da cevabımla birlikte gitti. “Gitseydin Tanju Hoca’nla!” Diyen Doruk’a döndüm. “Niye gidim ki?” Ayrıca gidip napıcam be. Tanju Hoca çok sıkıcı birisi. “Orasını bilemiycem artık. Belki birlikte hasta bakarsanız!” Diye çıkıştı. “Doruk sen sinirli misin? Diye soru yöneltti Ali. “Yoo değilim sinirli falan sana öyle gelmiş kara şimşek.” Dedi. “Doruk bence papatya çayı içmelisin!” Ali’nin cevabı ile güldüm. Doruk sinirle yine bana döndü. “Çok mu komik Lizge Hanım!”
“Evet Çok komik Doruk Bey!” Diye bende ona çıkmıştım. Zaten niye durduk yere bağırıyorsa,neymiş Tanju Hoca’yla gitseymişim sana mı soruca- lan. Tanju Hoca?
Doruk?
Kıskançlık?
Olabilir miydi acaba? Kendi içimdeki savaşa son verip Doruk’a döndüm. “Sen beni Tanju Hoca’dan mı kıskandın?” Önce anlamayarak baktı,sonra ise küçümser bir bakış atıp,”Ben seni kıskanıcam ha! Bir de Tanju Hoca’dan. Saçmalık!” Tamam kesin kıskandı. Gidip herkese söylemeliyim. Bugün bende kıskanmadım demiştim ama hep bir gülmeler. Hak ettin Doruk’cuğum. Yanından hiç bir şey demeden gittim. Arkamdan ‘nereye?’ diye bağırmıştı ama onu duymazdan gelerek ilerledim.
Açelyagilin yanına gelmiştim. Yine Demir’le kavga ediyorlardı, günlük rutinleri gibi bir şey artık. Bir süre kavgalarını izledim. “Doruk beni kıskanıyor. Hem de Tanju Hoca’dan!” Diyip kavgalarını böldüm. İkiside bana şaşkınca bakıyordu.
Nazlı ile Gülin’de gelmiş ve duymuşlardı. “Nasıl?” Diye sordu Nazlı. “Yani bugün senin onu kıskanman gibi o da seni mi kıskandı?” Ben bu Demir’i döverim. Koluna vurup,”Kıskanmadım be! Niye kıskanayım ben onu!” Diye çemkirdim.
“Ay bir saniye bizede bir baştan anlatın.” Dedi Gülin olayı anlamak için. “Bugün Doruk kendisine sözde ‘hasta’ olan kadınlardan bahsediyordu. Lizge geldi,kim o kadınlar filan dedi. Basbaya kıskandı işte.” Diye sabahki olayı özet geçti Demir. “Hiçte bile o kıskançlık değil merak!” Dedim kendimi savunarak. “E peki Doruk’un Tanju Hoca’yı kıskanması doğru mu? Yav benim kıskanmamda doğru değil! “Onu bizde bilmiyoruz Lizge anlatırsa aydınlanıcaz” Niye ampül müyüm ben sizi aydınlatıcam.
“Evet kıskandı,geldi bana diyor ki ‘Tanju Hoca’nla gitseydin başbaşa hasta bakardınız’ diyor.” Başbaşa kısmı yalan ama onların bilmesine gerek yok. “İşte sonra diyor ki ‘Ben ne seni kıskanıcam filan’ yani kesin kıskanıyor.” Hepsi birbirine şok içinde bakıyordu.
🩺
“Ümmiye Teyze,bir gün beni çağır birlikte gidelim senin gelini dövmeye. Bu kadarıda fazla ama yani. Sizin oğlunuz da çok hanımcıymış.” Nazlıgile Doruk’un beni kıskandığını söyledikten sonra yanlarından ayrılmıştım. Bir saattirde burda Ümmiye Teyze ile gelininin oğluna büyü yaptığını konuşuyorduk. Dışarıdan Doruk’un sinirli sesini duydum. “Nerde o Lizge!?” Diye birine soru soruyordu. Selvi hemşire,”Bilmiyorum Doruk görmedim. Ne oldu? Sen niye sinirlisin?” Dedi. Canım Selvi’m basbayada bir saattir burda dedikodu yaptığımı biliyordu,ama yinede yerimi söylemedi. Bir numaralı hemşiremsin artık!
“Ne olacak! Tüm hastane ‘Doruk,Tanju Hoca’yı kıskanıyormuş’ diye dedikodumu yapıyor!” Dedi yine sinirle. Odadan çıkıp, “E yalan mı?” Diye sordum. Anında bana dönüp,”Üçe kadar sayıcam. Kaçtın, kaçtın. Kaçamazsan kimse elimden alamaz seni.” Dedi sinirle.
“Bir! İki!” Bu ciddi ciddi sayıyordu. Bende direk Doruk’un tersine doğru kaçmaya başladım. “Üç!” Diye bağırıp arkamdan beni kovalamaya başladı. “Ya beni niye kovalıyorsun acaba!” Diye sinirle sordum. “Niye acaba!?” Diyerek o da sinirle soludu. “Senin yüzünden tüm hastane dedikodumu yapıyor!” Benim ne suçum vardı ya?
“Kaç sen kaç! Yakalıycam seni!” Of ciddi ciddi beş dakikadır beni kovalıyordu. Karşıma birden küçük çocuk çıkınca yönümü değiştirdim ama ani dönüş yaptığım için düşecekken Doruk beni tuttu. Ama düşeceğim diye panik yaptığım için Doruk’uda kolundan çekiştirdim. Ben yere,Doruk benim üstüme düştü! Biz anın verdiği şokla birbirimize bakıyorduk.
“Kalksana be! Kemiğimi kırdın ayı!” Diye hemen çemkirdim. “Hiçte kalkasım yok. Sana iyi bir ceza olur? Belki arkamdan konuşmayı bırakırsın hı?” Dedi eğlenen bir sesle ama ağırlığını üstümden aldı. Şuan kolunun üstünde duruyordu.
“Doruk? Lizge? Napıyorsunuz siz orda?” Diyen Tanju Hoca’ya döndü bakışlarımız.
|
0% |