@cesurilhamperisi
|
Sabah arkadaşlarıyla yapacağı güzel etkinlikten dolayı uyuyamıyordu. Yeliz sabah olsun istiyordu.Aradan biraz zaman geçtikten sonra nihayet sabah oluyordu ama Yeliz kendini uykunun kollarına çoktan bırakmıştı . Güneşin o içleri ısıtan ışığı yatakta uyuya kalan Yeliz'in yüzüne vuruyordu.Yeliz yüzüne vuran güneş ışığı ile güne gözünü açmıştı . Heyecandan ilk ne yapacağını bilemiyordu . İlk derin bir nefes aldı. Sonra yüzünü yıkamaya ve günlük bakımını yapmaya gitti . Banyodan çıktığında biraz daha heyecanı yatışmış görünüyordu . Üstünü de değiştirip hazırlıklara bakmak üzere merdivenlere yöneldi. Görünüşe bakılırsa hazırlıklar bitmişti . Çünkü iki gündür üzerinde çalışıyordu. Uzun zamandır beklediği gün gelmişti. Her sene 8 kişilik bir gruptan bir kişinin evinde toplanır o günü eğlence günü ilan ederlerdi . Bu yıl kutlamaları Yeliz almıştı. Saray gibi evinde her yeri temizlenmiş, mükemmel yemekler yapılmış , litre litre içecekler alınmış , odalarda tek toz tanesi bile kalmamıştı . Yataklara yeni nevresimler serilmişti . Büyük Saray 'ın içi mis gibi temizlik kokuyordu . Yeliz gördükleri karşısında tatmin olmuştu. Ama hiçbir arkadaşının girmesini istemediği bir yer vardı. Alt kütüphane odasıydı . Ora hep Yeliz'in kendine vakit ayırdığı yerdi . Yeliz hayatın koşuşturmasından ne zaman yorulursa gider okuma kitaplarına sığınırdı . Bunu evde yıllardır çalışan Fatma teyze ile konuşmak istedi . Çünkü onun odasına sadece Fatma teyzenin girmesine izin verirdi . "Fatma teyze müsait misin?" "Efendim Yeliz kızım" "Fatma teyze biliyorsun benim bugün arkadaşlarım gelecek . Senle birşey konuşmak istedim." " Bizim görünmememizi mi istiyorsun güzel kızım? " " Yok , yok o değil Fatma teyze sizin varlığınızdan ben onur duyarım başka bir şey konuşmak istiyorum . " " Seni dinliyorum güzel kızım." " Ben kimsenin kütüphaneme girmesini istemiyorum ." "Taman güzel kızım. Evi gezdirirken kütüphanen hiç yokmuş gibi davranırım. " "Teşekkür ederim Fatma teyze . " " Rica ederim güzel kızım. " Yeliz şimdi daha mutluydu . Kendini kimseye göstermek istemezdi. Küçüklükten gelen bir alışkanlıktı onun için. Daha arkadaşlarının gelmesine biraz zaman vardı. Kütüphaneye inmek istedi . Fatma teyzeye haber verip kendi kabuğuna saklanmaya gitti Yeliz . Kütüphanesine indi . Odanın dört bir yanı boyunca okuma kitapları vardı . Ve kitaplar renklerine göre diziliydi. Renklerin ton farklarından o kadar güzel bir manzara çıkıyordu ki anlatamazdı kimse .Oda kare şeklindeydi ve duvarlar boyunda ahşap kitaplık vardı her duvarda , kitaplar renklerine göre dizilmişlerdi . Mavi renginin yeşil renge geçişi , yeşil renginin sarı rengine geçişi, sarı renginden sonra kırmızı, kırmızıdan sonra turuncu renge geçişi ve daha bir çok renk . Anlaşılan o ki Yeliz kendi dünyasını rengârenk kurmuştu . Dışarıdan göründüğü gibi ihtişamlı değilde sade , anlamlı şeylerden hoşlandığı belliydi . Yeliz gözlerini kapatıp bir rafa doğru gitti . Elini hiç bilmediği bir kitapa değdirdi . Alıp okumak için puf koltuğuna oturdu . Aldığı kitap eski zaman efsanelerine ait bir kitaptı. Yeliz biraz şaşırarak birazda korkarak okuyordu. Efsane de alınan kart oyunlarının oynayacak kişilere oyun oynadığı yazıyordu. Ama kart efsanesinin sonu asla yazmıyordu . Sonra Yeliz böyle efsaneleri anlatan bir kitabı olmadığı aklına geldi. Bu kitabı kim getirmişti ? Yeliz'in bu kitabı gözleri kapalı seçmesi tesadüf müydü ? Diye düşünüyordu . O sırada kapısı çaldı. - Yeliz hanım misafirleriniz geldi . " Tamam geliyorum ." Dedi |
0% |