Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Hoşgeldiniz

@cesurilhamperisi

Yeliz gelen arkadaşlarını karşılamak üzere okuduğu kitabı masasının üzerine koydu .

Saklama gereği duymadı çünkü Fatma teyze kütüphanenin varlığından bile onları haberdar etmeyecekti.

Üst kata misafirlerinin yanına çıktı.

"Hoşgeldiniz arkadaşlar."

"Hoşbulduk" dedi Emre ve ondan sonra herkes dedi .

"Evin çok güzelmiş Yeliz."

"Teşekkür ederim Bora. "

"Nasıl gidiyor arkadaşlar dersleriniz ?" dedi Yeliz .

"İyi ama biraz yorucu gidiyor." Dedi bora

"Hukuk okuyorsun, tabiki yorucu olacaktır."

"Öyle yorucu ama savcılık önlüğümü giydiğimde bu yorgunluğun bir anlamı kalmayacak . " Dedi Bora

"Öyledir tabi ki . Zorluklar çekilmeden başarının bir anlamı olmaz ." Dedi Yeliz .

"Bu ne ya yıl başı için kafa dağıtmaya geliyoruz şu işkoliklerin konuştuklarına bak ?" Dedi Fatih

( Kendi aralarında gülerler. )

"Ne olacak ki Fatih uzun zamandır konuşmuyoruz. Konuşmaya böyle başlayalım istedim ama galiba sıkıcı bir giriş oldu . "

" Gayet iyi gidiyordu bence Yeliz . " Dedi Ebru .

" Ee Ebru sen ne yapıyorsun? Liseden mezun olduktan beridir pek konuşamadık. "

"Ben hep hayalim olan şarkıcılık mesleğime doğru gidiyorum arkadaşlar."

Bu sekiz kişilik arkadaş grubunun hepsi Ebru'nun hayalinden vazgeçmeden devam etmesinden dolayı onu tebrik eder bir şekilde gülümsemişlerdi.

" Senin işler nasıl gidiyor Yeliz ?" Dedi Masal

" Aynı ne olacak şirket için bilmem gereken her şeyin dersini alıyorum babam sağ olsun . Yakın zamanda şirketin başındayım ama korkuyorum yanlış bir şey yapar mıyım diye ?"

" Senin gibi zeki bir kız neden yanlış yapsın ki?" Dedi Emre

" Bilirsin işte sorumluluk üstlenmek eğlencelidir ama yanlış bir şey yaparsan bütün doğrularını götürür."

" Senin sınavlar nasıl gidiyor Emre ?" Dedi Nazlı.

" Çalışıyorum Nazlı inşallah bu sene olacak içimde o his var . Vatanım için kanımın her damlasını dökmeye hazır bir borda bereli olacağım . "

" Senin işler nasıl gidiyor Nazlı?" Dedi Emre

" İyi gidiyor. Yakında bende güzellik merkezimin başında olacağım."

" Eee Masal senin meslek hayatın nasıl gidiyor?" Dedi Fatih

" Benim yakında kitabım çıkıyor arkadaşlar . Bugün yayınevi ile konuşup geldim ."

"Helal olsun sana valla liseden beridir yazar olmak istiyordun sende . Ben senin şiirlerini okuduğumda da aynı şeyi düşünmüştüm. " Dedi Doruk .

Masal utanmışlığın verdiği bir gülümseme takındı.

" Senin işler nasıl gidiyor Fatih ?" Dedi Doruk

" Her gün bir yemek yapıyorum valla arkadaşlar bende . Kendimi her gün bir teknik öğrenme konusunda geliştiriyorum . Hocam eğer böyle gidersem sene sonunda yarışmalara katılmamı önerdi."

" Ben sormadan söylim . Bende uçak mühendisliğini bitirmek üzereyim. Türklerin gökyüzünden eksik olmayacağı yer olmayacak . Her yerde olacağız. " Dedi Bora

" Ben Yeliz'in bizim için yaptığı yemekleri merak ediyorum . Puanlama yapacağım. " Dedi Fatih

" Tadına bayılacağını biliyorum çünkü yemekleri benim küçüklüğümden beridir bana ve eve dadılık eden Fatma teyzem yaptı. "

" Kafana takma Yeliz konuşuyor işte Fatih " dedi Doruk .

"Arkadaşlar yoldan geldiniz eğer isterseniz odalarınıza geçip biraz dinlenin isterseniz . Hepiniz kendinize geldikten sonra oyunlara başlarız ." Dedi Yeliz

8 kişilik arkadaş grubu Yeliz'in tavsiyesi üzerine herkes kendine bir oda seçip biraz dinlendi .

Duşa girmek isteyen girdi , yemek yemek isteyen yedi , ve konuşmak isteyen uzun zamandır görmediği arkadaşıyla konuştu.

Saatin tik takları arasında gökyüzü kararıyordu . Karanlığın her şeyi içine hapsettiği gibi gece de bütün canlıları karanlığa hapsediyordu.

Havada kimsenin anlayamadığı bi koku vardı.

Belki de gökyüzünün yılbaşında yapacağı süprizdi .

Bir süre sonra bu 8 kişilik arkadaş grubu salona inip oyunlara bakmaya başladılar .

İlk oyun tombala seçtiler.

Bi türlü kimsenin numarası çıkmıyordu . Yoksa bu gecenin kazananı olmayacak mıydı?

Sonra bir numara çıktı. Sonra bir tane ve bir tane daha ...

Arka arkaya birinin bütün numaralarının çıkması herkesi şaşırtmıştı.

Birinci kişi tombala yapmıştı .

Torbada hala tombala taşları kalmıştı. Taşları çeken kişi artık kalan sayıları okuyordu. Sonra arka arkaya birinin daha kağıdında ki sayılar tek tek çıkıyordu. Tabiki çıkan sayılardan başka birinde varsa oda o sayıyı kapatıyordu .En son kişiye kadar herkes tek tek tombalasını çekmişti.

En son kişi ise şansızlığının daha ilk dakikadan fark ediyordu .

Uno oyununa geçtiler. Birinci elin kazananı belli oldu. Sonra ikinci elin kazananı da belli oldu . Oyunu kaç sefer oynadıklarını artık hiçbiri hatırlamıyordu . Her oynayışlarında sadece uzun zamandır ruhlarına vermedikleri o çocuksu zevki yeniden tattırıyorlardı .

Hızlarını alamayıp poşette ki kart oyununa geçtiler. Bu oyunda ise bir duruma göre yüz ifadelerini koyuyorlardı. Hepsi gülmekten yorulmuş çene kaslarına rağmen deli gibi oyun oynuyorlardı.

Onu bile kaç el oynadıklarını bilmiyorlardı. Saatler gittikçe ilerliyordu . Saate aldırış etmeden oynamaya devam ediyorlardı.

Oyunlar ruhlarına hiç olmadığı kadar zevk veriyordu. Çünkü ruhları ileride olacaklardan habersiz anın değerlermesini yaşıyorlardı.

Hepsi yeni yılın onlara ,ailelerine ve çevresine mutluluk getireceğine inanıyorlardı , gelecek yeni yılın ne getireceğini bilmeden yapılan bir kaç umuttan fazla bir şey değildi.

Loading...
0%