@ceyceyberry34
|
Selammm...<3 Yeni bir bölümle daha sizlerleyim, keyifli okumalarrr...<3 Gözlerimi açtığımda Taehyung'u yanımda ve beni izlerken buldum. "Günaydın güzelim." deyip yanağımı öptü. "Günaydın." dedim gülümsemeye çalışarak. "Daha iyi misin?" diye sorduğunda gözlerim doldu yine. Bebeğim artık yoktu. "Bebeğim."dedim başımı iki yana sallayıp. "Bebeğimiz."dedi beni düzelterek. "Bebeğimiz melek oldu, ait olduğu yerde mutlu ve bizi izliyor olmalı." "Bizi gerçekten izliyor mudur Taehyung?"diye sordum merakla. "Bence izliyordur." "Mutlu mudur peki oarada?" "Olduğu yerden mutludur ama sen üzüldüğün için üzülüyordur bence. Senin üzülmeni eminim istemiyordur." "Ama bebeğimiz gitti, bizden aldılar onu. Nasıl ağlamayayım?" "Belki de bu olanlar bizi güçlendirmiştir güzelim." "Öyle mi dersin?" "Öyle, baksana nasıl hesap sordun herkese. Bebeğimize, sana zarar veren herkesten hesap sordun baban dahil. Eski Jeongguk bu kadar güçlü değildi." dediğinde onayladım onu. "Gözüm dönmüştü sinirden, onlar bizim şansımızı çaldılar. Her şeyden önemlisi doğmasa da bir candı ve onlar bir cana kıydılar. Hem de minicik bir cana. Bebeğimiz onlara ne yaptı da bunu yaptılar ona? Çok masumdu bebeğimiz, hepimizden daha masumdu. Bu şekilde ö-ölmeyi hak etmedi." "Biz de masumduk güzelim ama bazı zor şeyler yaşadık, biz hak ettik mi bu yaşananları?" dediğinde olumsuz anlamda başımı salladım. Biz de hak etmemiştik. Kimseye zararımız olmamıştı ki bizim. Bebeğimizi düşünürken gözümden akan yaşları sildi Taehyung. Sonra gözlerimden başlayıp sırayla burnum, alnım, yanaklarım, çenem ve boynuma öpücüklerini dizdi. "Senin üzülmene dayanamıyorum güzelim, sen hep mutlu ol." dediğinde Taehyung'a samimi bir şekilde gülümsedim. "Taehyung biliyor musun bence bebeğimiz yaşayıp büyüdüğünde gerçek babasını öğrenseydi yine de senin ona babalık yapmanı isterdi. Tereddüt bile etmezdi. Doğmadan bile ona o kadar güzel bakmaya çalıştın ki bebeğimize başka bir seçenek düşünmezdi bile eminim." dedim. Bu sefer gözleri dolan kişi o olmuştu bunları dememle. "İnan güzelim, biyolojik olarak benden olmasa bile ona kendi bebeğim gibi bakardım. Eğer erkek olduğunu öğrenseydik onu sürekli enerjisini atabilsin diye yemek aralarında parka götürecektim, kız olduğunu öğrenseydik onu arada şirkete yanımda götürüp odamda yapmayı düşündüğüm minik oyun alanında oynatacaktım. Oğlumuz ile güreşip yalandan yenilecek, kızımızın saçlarını örüp erkek sinekten kıskanacaktım." dediğinde Taehyung'un gözünden akan iki damla yaşı sildim. Taehyung'un da en az benim kadar üzgün olduğunu biliyordum ama bu hayallarini hiç dile getirmemişti. Bu hayallerine gülümsesem de yaşanmadığı için üzülmüştüm. "İnanıyorum Taehyung, gözlerinde görebiliyordum bebeğimizi ne kadar sevdiğini. Ultrasonda dahi görmediğin ve biyolojik olarak babası olmadığın bir bebek için ne kadar üzülüp yıkıldığını da, onu kendi bebeğin olarak gördüğünü de, bebeğimiz demediğimde içinin burkulduğunu da görebiliyorum." dediğimde derin bir nefes çekti içine. "Hadi güzelim kalkalım, güçsüz düştün zaten kaç gündür. Bir şeyler yemen gerek." "Canım çekmiyor." dedim isteksizce. "İkinci seçeneği seçtin demek." deyip ayağa kalktı. Odadaki banyoya girdi ama çok uzun sürmeden çıktı. "En azından elini yüzünü yıka."dediğinde onu onaylayıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktığımda Taehyung gelip sarıldı. Ben de onun boynuna sarıldım. Yeniden ağlama isteğim tetiklenirken kendimi tuttum. "Güzelim." deyip sarılmayı bıraktı Taehyung. Ne diyecek diye merakla ona bakarken birden hafifçe yana doğru eğilip dizlerimin altından ve sırtımdan tuttuğu gibi beni kucakladı. Ani hareketinden dolayı şokla boynuna sarıldım. Taehyung ise gülerek yanağımı öptü ve tahminimce yemek masasına doğru gitmeye başladı. "Taehyung indir beni hadi. Yemek istemiyorum bir şey." "Olmaz, bebeğimiz meleklerin yanında sen aç olduğun için üzülür sonra hem ben de üzülürüm." dediğinde çırpınmayı bıraktım. Belki Taehyung'un dediği gibi gerçekten izliyordu bizi ve bizim iyi olmamızı istiyordu. Belki gerçek değildi ama gerçekse de değilse de bebeğimin benim güçlü ve iyi olmamı isteyeceğini düşünüyordum. "Bebeğimiz bizim iyi omamızı isterdi." dedim başımı Taehyung'un boynuna yaslayıp onun kokusunu içime çekerken. Saçımda hissettiğim baskı ile Taehyung'un saçımı öptüğünü anlayıp gülümsedim. "Bencede güzelim." dedi. Beni sandalyeye oturtup kendi de yanıma oturdu. Canın ne istiyor. Hemen yaptırıyım." cdedi Taehyung elimi tutarak. "Bilmem, canım bir şey çekmiyor ki." dedim dudağımı büzerek. "O zaman krep seversin, krep olsun. Yanına da muzlu süt ha ne dersin?" dediğinde onayladım Taehyung'u. Taehyung Hoseok'u çağrıp söyledi krep ve muzlu sütü. Hoseok gülerek onayladı ve mutfağa gitti. "Taehyung bir de pancake yapabilirler mi? Nedense canım çekti birden sen krep deyince." dedim çekinerek. "Hemen söylerim güzelim. Sen yeter ki iste." dediğinde onu durdurdum. "Ben söylerim, hem Hoseok'a teşekkür etmeliyim. O olmasa kimin yaptığını bilemezdik ya da böyle bir şey yapıldığını. Bunları söylemesi bebeğimi kurtarmadı ama haber vermesi bile çok özel benim için." dedim ve ayaklandım. Mutfağa doğru giderken ahjummalardan birinin söyledikleriyle donup kaldım. "Jeongguk hem kuzeninden hamile kalıyor Taehyung Bey'in hem de onunla evlenmeye çalışıyordu. Muhtemelen Taehyung Bey bebeği kendisinden sanıyordu. Yazık adama." Eun Jung ahjummadan sonra başka bir ahjummanın sesi geldi. "Taehyung Bey de hala ona destek oluyor ama gerçekleri öğrenmesine rağmen. Hem bebek düşmüş hem senden değilmiş yani atsana Jeongguk'u kapının önüne." Hae-won ahjumma da karşılık verdi ona. "Doğru kız. Niye hala Jeongguk'u kucağında kahvaltıya indiriyor ki? Jeongguk bu evden gitmeliyken ne bu el üstünde tutmalar falan. Bebeği düştüğü için de üzülmedim. Yazık gerçek babasını bilmeden Taehyung Bey'e baba diyecekti, Taehyung Bey de gerçekleri öğrenemeyecekti." Chin-sun ahjumma yine konuşmaya başladı. "Bir de evlenecek diye bekliyor heralde. Taehyung Bey onun gibi başkasından hamile kalan kullanılmış birini ne yapsın?" Eun Jung ahjumma yeniden konuşmaya başladı. "Aynen, Taehyung Bey'e kız mı yok ona yakışan? Hem bir sebep yok artık burada durması için. En büyük kozu bebeğiydi. Onu bile kaybetti." Hae-won ahjummanın dediği şeyle gözlerim dolmuştu. Tutunma ihtiyacı ile mutfağı gören köşedeki duvara tutundum. Eun Jung ahjumma konuşmaya atladı. "Bebeği bile varis olsun diye yapmıştır. Evdeki iki kuzenin aklını çelmek yetmemiş de işini garantiye almak istemiş olmalı." Eun Jung ahjummanın dediği ile kalbim sıkışıyor gibi hissettim. O sırada nerede olduğunu görmediğim Hoseok girdi mutfağa. "Yeter artık! Tırnağı bile olamayacağınız tertemiz daha bir kaç hafta önce bebeğini kaybetmiş çocuğu dedikodu malzemesi yapmaya utanmıyor musunuz? Yaşınıza hürmeten susuyorum ve Taehyung Bey'e söylemiyorum diye çok oldunuz. Bir daha Jeongguk hakkında kötü konuşursanız sizi önce Taehyung Bey'e söyler sonra yaşlı falan dinlemem alırım ayağımın altına bantlarım o pislikten başka bir şey çıkmayan ağzınızı. Kendinize gelin! Ne biliyorsunuz da konuşuyorsunuz siz?! Size mi kaldı bunun kritiğini yapmak? Size soran oldu mu düşüncelerinizi? Siz kimsiniz ya?"diye hafif yüksek sesle bağırdı. "Seni de biliyoruz biz. Taehyung Bey'in arkadaşı Bogum Bey ile yattın. Eun'dan da Bogum için ayrılmadın mı? Bogum zengin tabi, Eun'u kim ne yapsın ki? Bogum'u kafalarsan burada olmayacaktın."dediğinde Hoseok Hae-won ahjummanın saçlarına yapıştı ve onu kendine çekti. "Ben Bogum'la yatmışım, üstelik parası için ve Eun'u da güya parasız diye terk etmişim öyle mi ahjummacım? O zaman aç o koca kulağını ve beni dinle. Ben Eun ile beni aldattığı için ayrıldım ve Eun da zengindi. Bogum'a gelecek olursak da o benim peşimden koştu ve kendisi sevgilim hatta sözlüm şu an. Sadece Taehyung Bey öğrenseydi beni burada çalıştırmazdı. Şimdilik saklı tutuyorduk benim isteğim üzerine. O yüzden kapa o çeneni. Her şey senin düşündüğün gibi değil, herkes sen gibi kötü değil." dedi ve kurtulmak için çırpınan ahjummanın saçını bıraktı. "Ayrıca ben de sizi biliyorum. Chin-sun ahjumma yalnız, sürekli oğlunu rahatsız ediyor ve bu yüzden oğlu ondan nefret edip telefonlarını açmıyor artık. Bence çok haklı, zaten karısına da gün yüzü göstermiyormuşsun az bile yapıyor. Beter ol. Eun Jung ahjumma senin de kocan sürekli sana bağırıp durmuyor mu? Adam seni sevmiyor. Haksız mı? Değil. Neden böyle kalbi kararmış birini sevsin ki ve de nişanlıyken birlikteliğini onunla yaşamak varken en yakın arkadaşıyla yaşamış ve evlenmeden önce onu bir kaç kere aldatmışken? Zaten bunu bilse boşar seni değil mi? Son olarak sana gelelim Hae-won ahjumma. Senin de kocan senin ikizinle evleneceği halde kendinle evlenmesini sağlamamış mıydın? Adam artık mecbur çocuklar için seninle evlense de gerçek aşkı sen değilsin, hiç olmadın. Adam gerçek aşkından vazgeçmeyip ikizinle yıllar sonra yakınlaşınca niye şaşırmış gibi davranıyorsun. Sen haksızsın kıskançlık yapıp sevenleri ayırarak. Kocan aldattığı için ne olursa olsun haksız, seni boşamalıydı ama nasıl oluyormuş başkalarının hayatını konuşmak? Nasıl zevkli mi? Döküyüm mü bütün kirli geçmişinizi önünüze yoksa yeterli mi?" dediğinde şokla dinledim olanları. "Bakıyım herkese laf eden kişiler nasılmış diye sizi araştırttım ve bunun gibi pek çok şey öğrendim. Bir daha Jeongguk'a sürtük iması yaparsanız, onun acısını dedikodu malzemesi edip kapının önüne koyulmalı derseniz ve özellikle ben ve Jeongguk ile ilgili herhangi bir şeye bilip bilmeden yorum yaparsanız sizin hakkınızda bildiği her şeyi bütün mahalleye, ilçeye hatta tüm ile anlatmayan; sizi herkese kepaze edip buradan kovdurtmayan namert olsun." diye devam etti Hoseok. "Gerek yok Hoseok." diye lafa girdi biri. Bunun söylenmesi ile belime girilmesi ve mutfağa girmemiz bir oldu. Taehyung belimi okşamasının aksine ahjummalara öldürecek gibi bakıyordu. "Bay Kim!" dedi ahjummalar korku dolu sesle. "Gerek yok çünkü artık burada çalışmıyorlar. Ayrıca onlar hakkında bildiğin her şeyi sana göndereceğim adamlara anlat. Onlar senin yerine tüm ülkeye yaysınlar." dediğinde ahjummalar ayaklarına kapanmıştı Taehyung'un. "Benim değil Jeongguk'un ayaklarına kapanın." dediğinde bu sefer benim ayağıma kapanıp yalvarmışlardı. "Ben demedim mi Jeongguk'u üzerseniz kötü olur diye! Yalvarmayı kesin!" diye kükredi. Ben de yüksek sesiyle hafifçe irkilmiştim ancak yanağımı öpüp gülümsedi bana. Ben de zar zor gülümsedim ona ama duygularım karman çormandı. "Güzelim ne yapayım başka bunlara? Bir isteğin var mı? Sen ne düşünüyorsun?" diye sordu bana. "Kimsenin ekmeği ile oynamak istemem ama Taehyung herkesi rahatsız ediyorlar. Bazen de yaşlıyız deyip noanalar ve Hoseok'a yüklüyorlar çoğu işi. Kalmalarını canı gönülden istiyorum diyemem ama karar merceği sensin." "Sana dedikleri lafları affediyor musun peki?" diye sorduğunda başımı iki yana olumsuz anlamda salladım. "Hep bir şey diyorlardı benim hakkımda o yüzden affediyorum bana dediklerini ama bu sefer sana hatta masum bebeğime kadar dil uzattılar. Asla affetmiyorum. Size edilen lafları affetmiyorum, edemem. Siz bu olayda fazla masumsunuz ve bu denenleri hak etmiyorsunuz." dedim. "Bebeğimize laf ettiler demek ha. O zaman burada daha fazla durmamalılar değil mi? Seoul'e bir daha gelememeniz için işlemleri başlatıyorum. Rezilliklerinizi de herkes duyacak. Ne duruyorsunuz? Ağlamayı kesip defolun bu evden! Kovuldunuz!" Üç ahjumma da mutfaktan ağlayarak çıkarken Taehyung arkalarından bağırdı. "Bu arada biz Jeongguk ile evleneceğiz düşündüğünüzün aksine. Jeongguk benim Regulus'um, onu asla bırakmam. Bu olanlar yüzünden Jeongguk'tan vazgeçmem gerektiğini değil konuşmak aklınızdan bile geçirmeyin sakın. Artık Seoul'de olmayacaksınız ama gittiğiniz yere burada olanları anlatırsanız özellikle de yalan yanlış anlatırsanız, ben duyarsam ya da bir şekilde kulağıma gelirse bu sefer gerçekten acımasız olabilirim ve bu sefer canınız için yalvarırsınız, işe yaramasa da." Bölüm Sonu <3 Ahjummalar hak etti diyorum ben ve böyle teyzelere sanane teyzem herkesin derdi seni mi gerdi demek istemişimdir hep. Gerçekte olmasa da burada demiş oldum hafiften ve içimin yağları eridi açıkçası. Umarım bu bölümü sevmişssinizdir. Bölümü eğer ki beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...<3 Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...<3 |
0% |