Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@ceyceyberry34

Selam bebeklerrr...<3

Yepyeni bir bölümle daha sizlerleyimmm...
Keyifli okumalar canlarımmm...<3
_________________

Taehyung ile ilk öpüşmemizin üzerinden yaklaşık 3 hafta geçmişti ve ikimiz de birbirimize duygularımızı açtığımızdan beri beraber uyuyorduk. Onun kollarında olmak bana huzur veriyordu ancak işe gittiği zamanlarda çok geriliyordum çünkü Jaehyun her an beni öldürecek gibi hissediyordum gördüğüm kabustan beri. Kim olsa öyle hissederdi bence, o kabus o kadar gerçekçiydi ki çok korkuyordum. Bebeğimin olduğunu öğrenir diye, bebeğim ondan diye bebeğimi ve beni öldürür diye, bunu Bay Kim'e söyleyip benim Taehyung ile evlenip mutlu olmama engel olur diye... Pek çok ihtimal beynimde dönüyordu ister istemez.

İki buçuk haftadır onu çok görmüyordum şükür ki, o yüzden nispeten de olsa daha rahattım ancak tam anlamıyla da rahat edemiyordum çünkü annesi yani Taehyung'un teyzesi beni her bulduğu fırsatta sıkıştırıyordu ve bana nefretini kusuyordu. Bunun sebebi ise barizdi, Taehyung ile evlenecek olmamız ve benim ona yakışmamam. Belki de haklıydı, ben ona yakışmıyor olabilirdim ancak onu gerçekten tüm yüreğimle seviyordum.

Gerçi Hoseok benim yanımda olmuş ve çok yakıştığımızı söylemişti. Namjoon hyung ve Jin hyung da aynı fikirdeydi üstelik Jin hyung Taehyung'un abisi olarak benim gibi düzgün biri ile evleneceği için çok mutlu olduğunu ve hep mutlu olmamızı istediğini söylemişti. Onlar hep desteklerdi bizim evliliğimize ancak başka kimse ne ahjummalar, ne noanalar memnun değildi bu durumdan. Bunu bildikleri için olsa gerek Jin hyung ve Namjoon hyung ekstra destek olmuştu bize. Yakın zamanda tanıştığım Yoongi ve Jimin hyung da bize çok destekti. Tabi Bay Kim'i de unutmamak gerekiyordu. Benim kaderimi değiştirip bana sihirli değnekle dokunan kişi oydu. Bugün babam yüzünden dövülmeyip özgürleştiysem bu onun sayesindeydi.

Bunları düşünüp kafa karışıklığı ile dalgın dalgın bitki çayımı yudumlarken yanıma biri oturdu. Oturan kişi Namjoon hyungtu. Hemen oturuşumu düzelttim.

"Rahat ol Jeongguk, sen ailemizden birisin artık."dedi gülümseyerek. Ben de gülümsedim.

"Taehyung'un seni sevme sebebini çok iyi anlıyorum. Çok tatlısın, çok güzelsin ve çok iyi birisin."

"Teşekkürler Namjoon hyung. O da çok iyi biri ve ben de onu çok seviyorum."dedim gülümseyerek.

"Onu özlemiş gibisin, bugün seni onun yanına götürebilir istersen Jin hyung. Bugün uğrayacaktı o şirkete. Saat bir gibi çıkar tahminimce."

"Taehyung bir şey der mi? Yani gitmedim ya daha önce yanına, kızmasın bana geldiğim için."

"Niye kızsın ki? Sen eşi olacaksın onun. Tabiki kızmaz, hatta memnun bile olur sen gelince. Sana çok değer veriyor, düşündüünden daha fazla hem de. Belli ki sen de ona aynı şekilde değer veriyorsun. Hep mutlu olun."

"Namjoon hyung sen de mutlu ol hep. Jin hyung da sen de hep bana iyi davrandınız, beni sevdiniz. Çok teşekkür ederim size. Özellikle Jin hyung beni kardeşinin yanında istemeyebileceği halde bize çok destek oldu."dedim yine gülümseyerek.

"Ben şirkete geçiyorum Jeongguk, kendine iyi bak. Jin hyunguna da seni şirkete getirmesini söyle."deyip gitti. Ben de bunu der demez çayı kenara koyup Jin hyungumun yanına gittim. Odasının kapısını iki kere tıklattım. İçeriden gelen gir emri ile odaya girdim.

"Ooo tavşan. Hangi rüzgar attı seni yanıma?"dedi hyungum gülerek.

"Jin hyung senden bir şey istesem?"dediğimde bana 'iste' dercesine bakınca devam ettim sözüme.

"Hyung beni şirkete götürür müsün? Bugün geç gidecekmişsin."dediğmde güldü.

"Tabi götürürüm ama bir işim daha çıktı, sen hazır ol iki gibi çıkarız."dediğinde onu onaylayıp mutlulukla banyoma girdim.

Güzel ve rahatlatıcı bir duş alırken belime ve kasıklarıma kramplar girdiğini hissettim. Dayanılamayacak gibi değildi ama yine de ağrıyordu. Belim dün de ağrıyordu, Taehyung ile sarılarak yattığım için ters bir hareket yapmış olmalıydım. Karnımın kasılması da ilk defa Taehyung'un şirketine gideceğim içindi muhtemelen. Bunları çok takmamaya çalıştım, eminim bebeğime de bana da iyi gelecekti Taehyung'u ziyaret etmek. Namjoon hyung haklıydı, onu gerçekten çok özlüyordum gün içinde. Onunla konuşmayı, onun eve gelmesini ve bana sarılmasını dört gözle bekliyordum. Bu sefer de ona sürpriz yapacaktım yanına giderek.

Bundan ilk başta çok çekinmiştim ancak bunun gereksiz olduğuna karar verdim. Taehyung bana kızmazdı ki hiç, o hep benimle ilgilenir, bana sarılır ve güzel şeyler söylerdi. Arada rahatlatmak için de yanağımdan ve alnımdan öperdi. O günden sonra hiç dudak dudağa bir temasımız olmamıştı ama ben bugün olmasını istiyordum. Yakın zamanda nişanımız bile olacaktı -Bay Kim hemen yapmak istemişti ama aceleye gelmesini istemediğimiz için bunu ertelemeye karar vermiştik-, o yüzden dudaktan öpebilirdik bence. Bunu düşününce yüzüm kızarmıştı ama onun dudaklarını öpmek istediğimi inkar edemezdim.

Yine derin düşüncelerle aldığım mis gibi duşun ardından banyodan çıktım. Ne giyinsem şirkete diye düşünürken Taehyung'un aldığı kıysfetler geldi aklıma. Uzunca bir düşünme seansının ardından siyah bir triko ve altına beyaz pantolon giymeye karar vermiştim. Giyindikten sonra siyah trikonun göbeğimi ve belimi belli ettiğini fark ettim, boyu düşündüğümden kısaydı. Başka bir şey giyinmek için bakınsam da hiçbirini bu triko kadar beğenmemiştim. Hem çok açılmıyordu ki! Bu şekilde içimi rahatlatarak aynada son görüntümü süzdüm. Gayet iyi olmuştum. Saçlarımı kurutmaya başladım giyineceklerimi kesinleştirdiğim için. Aslında saçımı kurutma alışkanlığım pek yoktu ancak Taehyung hep saçımı kurutmamı istediği için kurutuyordum. Yeterince kuruyan saçlarımı hafif köpükle şekillendirdim. Çok güzel görünüyordum ancak bir şey eksikti, lipbalmım. Onu da sürüp dudaklarımı iyice kırmızı hale getirdikten sonra nihayet hazırdım.

"Jeongguk biliyorum iki gibi dedim ama benim işim bitti, hazırsan çıkalım. Değilsen bekleyeyim."dedi Jin hyung kapıyı tıklayarak. Kapının dışından söylemişti bunları.

"Hazırım hyung, hadi gidelim!"dedim ve kapıyı açtım. Jin hyung beni baştan aşağı süzüp gülümsedi.

"Taehyung delirecek."dediğini duydum ama bir şey anlamadığım için duymamış gibi yapmayı tercih ettim. Sessizce arabaya yürüdük. Arabaya bindik ve şirkete doğru yola çıktık.

******

Şirkete vardığında Jin hyung arabasını park etti. Tamamen düzgün park ettiğine emin oldukta sonra birlikte arabadan indik.

"Tüm gözler üzerinde olacaktır Jeongguk ama sakın stres yapma, ilk gelişin olduğu için bakmaları normal. Ayrıca benimle birlikte geldiğin için de dikkat çekeceksindir takılma. Biz Taehyung ile farklı departmanda çalışıyoruz, ben 4. kat o ise 6. katta. Beraber asansöre bineriz. Sen 6. kata gelince Sarışın bir kız göreceksin, Everly. O Taehyung'un asistanı. Ona geldiğini söylersen o Taehyung'a haber verir."diye kısa bilgilendirici bir konuşma yaptı Jin hyung. Şirketin içine girdiğimizde dediği gibi herkesin gözü benim üzerimdeydi. Bu çok rahatsız edici olsa da hyungumun dediği gibi takmamaya çalıştım. Jin hyungla birlikte asansöre bindik.

"Görüşürüz Jeongguk."deyip indi hyungum 4. katta. Ben de dediği gibi 6. kata çıktım.

Asansörden indiğimde hemen sağ tarafımda sarışın güzel asistan Everly'i gördüm. Masasında bir şeyler yapıyordu.

"Merhaba."diyerek yaklaştım yanına.

"Siz kimsiniz çıkaramadım."dediğinde gülümsedim.

"Ben Taehyung'a gelmiştim ama."dedim çekingence.

"Bay Kim'in sizinle randevusu görünmüyor, randevu almadan göremezsiniz."

"Ama ben ona sürpriz yapacaktım. Onu ararsanız e-"derken Everly sözümü kesti.

"Randevu almadan görüşemezsiniz beyefendi."

"Şey o zaman randevu almak istiyorum bugüne."dedim moralim bozuk şekilde. Ben böyle düşünmemiştim buraya gelirken.

"Bugün boş olacağını sanmıyorum beyefendi."

"Bugüne ayarlayabiirseniz sevinirim, bir daha gelemeyebilirim."dedim üzgünce.

"Siz bekleyin, ben birinin geldiğini söyleyeyim ona bugün görüşebileceğinizi sanmıyorum."deyip gittiğinde boş bekleme koltuklarından birine oturup başımı eğerek beklemeye başladım.

Bir süre sonra Everly ve Taehyung'un sesleri geldiğinde başımı kaldırdım. Taehyung'u görünce gülümsedim, o ise beni gördüğüne şok olmuş gibiydi.

"İşte size dediğim beyefendi bu Bay Kim. Ne yapayım? Gelecek hafta çarşambaya randevu vereyim mi?"demişti Everly ama onu duyduğunu sanmıyordum.

"Güzelim bu ne güzel sürpriz."deyip yanıma geldiğinde ben de ayağa kalktım.

"Meşgulsen sonra geleyim ben."dedim çekingen bir şekilde.

"Sana her zaman vakit ayırırım güzelim. Gel odama geçelim."dedi bana sarılıp. El ele onun odasına geçerken gülümsedim. Çok özlemiştim onu.

"Nasıl geldin, gelmek istediğini bilsem araba gönderirdim güzelim."dedi.

"Jin hyungtan rica ettim."dedim gülümseyerek.

"Yarın ben işlerimi ayarladım, randevuya birlikte gidiyoruz güzelim."dediğinde ona sarıldım.

"Birileri beni çok özlemiş galiba."dedi yanaklarımdan öperek.

"Evet hem de çokça çok özledim."dediğimde gülümsedi. Çok güzel gülümsüyordu. Gözüm gülümsemesine takılı kalmışken kıpkırmızı dudakları dikkatimi çekti. Bugün banyoda düşündüğüm şeyler aklıma gelince yine kızarmaya başlamıştım.

"Ne oldu güzelim? Kızarmış yanakların."dediğinde kollarımı boynuna doladım.

"Taehyung senden bir şey isteyebilir miyim?"diye sordum en nazik sesimle.

"Tabi güzelim, canın bir şey mi çekti? Aşerdin mi yoksa. Hemen gidip alalım."derken gülerek başımı iki yana salladım.

"Bir şey yapmama izin verir misin?"diye sordum dudaklarına bakarak. O şaşkınca beni başıyla onaylarken ben de gülümsedim.

Parmak uçlarıma kalkıp dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Taehyung şoktan bir şey yapamasa da şoku atlatınca kollarını benim belime dolayıp dudaklarımı aralamamı sağladı. Aralanan dudaklarımdan hemen alt dudağımı emmeye başlayınca ben de aynı işlemi onun üst dudaklarına yapmaya başladım. Birbirimizi hunharca öpmeye başlarken Taehyung'un dilini dudaklarımın üzeinde hissetmemle ağzım aralandı. Bunu fırsat bilen Taehyung dilini ağzımdan içeri sokup orayı keşfederken ben de daha çok asılmıştım onun boynuna. Dili yanak içlerim ve damağımda turladıktan sonra dilimle buluşunca derin bir inleme bırakmıştım öpüşme seslerimiz dışında hiç ses olmayan odaya. Taehyung dudaklarımızı ayırıp alınlarımızı birleştirdi. Bu öpüşmenin etkisiyle nefes alışverişim düzensizleşirken karnım kasılmaya başladı. Altımda da bir ıslaklık hissediyordum.

"Taehyung."dedim zar zor düzene soktuğum nefesimle ama gerisi gelmedi çünkü kasılmalarım yüzünden derin bir inleme salmıştım.

"Güzelim, çok mu etkilendin?"diye sordu emin olmayan bir sesle. Ben cevap veremeden tekrar yüksek bir sesle inleyip kollarımı karnıma koyunca Taehyung uzaklaşıp bana baktı. Ben gittikçe artan ağrım ile ayakta iki büklüm olup gözümü açamazken Taehyung'un bağırışını duydum.

"Jeongguk kanıyorsun!"

Bu son duyduğum şey olmuştu, yavaş yavaş gözlerim kararırken kendimi Taehyung'un kollarında buldum.

_________________

Bölüm Sonu <3

Umarım severek okumuşsunuzdur bu bölümü, ben bir solukta yazdım diyebilirim.

Bu ficim de bitiyor yavaştan. 3 bölüm sonra final olacak, muhtemelen.

Sizce bebek düşecek mi? Neden kanaması başladı Jeongguk'umuzun? Jaesung pisliği nerelerde?

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım...<3

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın hoşçakalınnn...<3

Loading...
0%