3. Bölüm

3. Bölüm

Ceyda Baltu
ceydabaltu

En sonunda Dilde kızın aklı başına geldiki Agir
ağadan biraz olsun gerileye bildi.

"Ağam önce mezarlığa gitsek olur mu?"

"Olurda neden?"

"Ağam bu gün cuma anamları ziyarete gideceğim."

"Tamam Dilde kız gidelim."
23 dk bir araba yolculuğunun ardından mezarlığa varmışlardı. Dilde kız ile birlikte Agir ağada inince Dilde kız Agir ağaya döndü.

"Ağam bir şey mi oldu?"

"Hayır burda bekleyeceğim seni."

"Gerek yok ağam ben işim bitince sizi ararım."

"Eyi madem demek yalnız kalmak istiyorsun. Tamam ama mutlaka beni ara."

"Tamam ağam. Ararım."
Agir ağa uzun uzun Dilde kız gözden kaybolana kadar ardından uzun uzun baktı. En sonunda arabaya binip şirkete doğru yola çıktı.

Dilde kız ailesinin mezarına gelince önce hepsine teker teker su verdi. Mezar taşlarını temizledi. Ardından hepsine tek tek fatiha okudu. Anasının ve babasının mezarları yan yanaydı. Ablasının ve yeğeninin mezatı ise hemen ana-babasının mezarının ayakları altında yan yanaydı. Anasının mezarının başına geçti Dilde kız.

"Ana, canım anam. Bilir misin, görür müsün bilmem ama anlatayım yine gizlim olmasın senden. Ana Agir ağa geldi geçen gün bize ağabeylerimle konuştu beni istiyormuş kendine gelin olarak. İstemedim ana daha tanımıyorum bile."

Sonra babasına döndü Dilde kız,
"Kabul etmedim baba sözüm var ya hani sana. Okuyacağım baba Söz. Hem Agir ağada söz verdi üniversite için destek olacakmış. Eğer evlenirsem bile okuyacağım yani."

"Ablam,canım ablam. Biliyor musun Akşam Agir ağanın ailesiyle tanışmaya gideceğiz konağa. Konuştum abla senin için törelere nasıl karşı gelebileceğini konuştum."

Dilde kız ağlamaya, yağmur çiselemeye başlamıştı. Dilde kız içinden düşündü,

'Ne zaman ağlasam sende ağlıyorsun bulut kardeş.'

Bakışlarını hava çevirdi,

'Ağlama bulut kardeş bu sefer ağlama hasta olmamam lazım. Biliyorum beni yalnız bırakmak istemiyorsun ama bu sefer ıslatma bu kara toprağı."

Dilde kız konuştukça yağmurun şiddeti dahada artıyordu. En sonunda sustu Dilde kız. Telefonunu eline aldı ve ağabeyini aradı, yani o öyle sanıyordu.
Telefon çaldı... çaldı.. ve açıldı. Agir ağayı aramıştı yanlışlıkla. Daha karşı taraf konuşmadan konuşmaya başladı dilde kız,

"Ağabey bulut yine ağlamaya başlı. Çok ağlıyor ağabey susmuyor. Anamların toprağı çamur olacak ağabey gel al beni."

"Dilde kız iyi misin?"
Karşıdan gelen ses ağabeyinin değildi ekrana baktı Dilde kız. Agir ağayı aramıştı. Telefonu hemen Agir ağanın sıratına kapattı ve Hamza ağabeyini aradı.
Telefon çaldı... çaldı.. ve açıldı.

"Alo ağabey?"

"Güzelim ne oldu iyi misin?" Bu sefer doğru kişiyi aradığına kanaat getirince sözüne devam etti, aynı Agir ağaya dediklerini tekrarladı,

"Ağabey bulut yine ağlamaya başlı. Çok ağlıyor ağabey susmuyor. Anamların toprağı çamur olacak ağabey gel al beni." Hamza Botan bir ağabey olara kız kardeşinin nerede olduğunu anlamıştı.

"Tamam." Dedi Hamza.
"Tamam güzelim sabret birazdan geleceğim yanına bulutada kızacağım gülüm ağladığı için üzülme bir tanem."

"Ağabey?"

"Efendim kurban olduğum?"

"Şey.. Agir ağada gelse olur mu? Ara beni demişti çağırmasam kızabilir?"

"Olur yavrum söylerim geliriz beraber korkma geliyoruz hemen."

"Teşekkür ederim." diyip kapattı telefonu Dilde kız. Hamza ve Agir ağa hemen yola çıktılar. Hamza ezbere bildiği yolları hızlı vede dikkatli kullanarak mezarlığa vardı. Hemen olarak ailesinin mezarlığına doğru yol aldı.

BOTAN ALİE KABRİ.

Mezarlığın hemen önünde durarak kız kardeşini aradı gözleri. Dikkatli baktı sırada mezarların arasına sığışmış olan Dilde'yi görünce hemen yanına gitti.

"Ağabeyim iyimisin güzelim?"

"Ağabey ben iyiyim ama bulut toprağı çok ıslattı baksana çamur oldu resmen."

"Bir şey olmaz gülüm. Kurur o eski halini alır. Merak etme sen."

"Ağabey gidelim burdan lütfen?"

"Tamam güzel kızım gidelim." Dedi Hamza Botan ve bir baba edasıyla kucağına aldı küçük kız kardeşini.

Küçük demişken cidden küçüktü kardeşi. Hiç yaşıtları gibi değildi. Yani ona göre. Arabaya doğru yol aldı. Onu tam arkaya bırakacakken daha çok sarıldı.

"Ağabey bırakma beni."

"Güzelim ama araba sürmem gerek."

"Olsun ağabey Agir ağa sürsün, bırakma beni koltuğa oturmak istemiyorum." Direk olarak Dilde kıza bakıyordu Agir ağa ve konuşmaya başladı.

"Ehliyetim yanımda değil süremem." Yalan ehliyeti yanındaydı ama verilecek kararı çok merak ediyordu, ondandı bu yalanı.

"Kucakta kalmak istiyorum ağabey."
Kucakta kalmak istiyorum, diye geçirdi içinden Agir ağa sonra Hamza'ya döndü.

"İstersen ben alabilirim. Tabi rahatsız olmayacaksa." Heeey tabi ki Hamza'ya soracaktı ağa olsada Dilde onun kız kardeşiydi.

Hamza göz ucuyla kardeşine baktı ardından ise Agir ağa ya

"Tamam." dedi ve yavaşça Agir ağaya yaklaştı tam önüne gelince de yavaşça kardeşini Agir ağanın kucağına bıraktı ardından arabaya doğru yol aldılar.

Kısa bir araba yolculuğundan sonra Botanların evine varmışlardı. Hamza hemen arabadan inip evin kapısını açmaya gitti. Dilde ağabeyinin gidişini fırsat bilerek Agir ağayı derince kokladı ve,

"Çok..çok güzel kokuyorsunuz ağam."Dedi mest olmuş bir şekilde. Agir ağada Dilde'nin saçlarından eline bir tutam aldı ve koklamaya başladı.

"Senden güzel kokamam Dilde kız." Dedi ardından arabadan inip eve doğru yol aldı. Dilde kızı odasına bırakıp salona indi. Dilde kızda hemen üzerini değiştirip salona geldi.

"Teşekkür ederim ağam sizede zahmet verdim. İstediğiniz bir şey var mı çay kahve." Agir ağa biraz daha Dildenin yanında kalmak istesede işi vardı. Hamza,

"Kalmayı çok isterdik gülüm ama şirkette işimiz var sen burda işini bitir sonra ara beni gelip alayım seni."

"Tamam ağabey." Hamza Botan ve Agir Beritan evden ayrıldılar şirkete hemen varıp işlerini en hızlı şekilde halletmeye çalışıyorlardı. Bu gün sadece bir toplantıları arı vardı. Toplantıya BERİTAN şirketinden sadece; Agir ağa, Bawer ağa, Hamza Botan ve Harun Botan katılacaktı vede takip firma. Arsalar üzerinden takas yapılacaktı.

Dilde kız önce duşa girdi. Duştan sonra cild bakımınıda yaptıktan sonra saçlarını güzelce tarayıp ördü. Ve dolabının karşısına geçti. 20 dakikalık bir kararsızlığın sonunda beyaz sade ama güzel bir elbiseye karar verdi. Çanta olarak da şık ve sade hasır çanta tercih etti. Çantasına cüzdanını şarjını dudak nemlendiricisini koydu ve ağabeyleri ile açtıkları gruba mesaj attı.

BOTAN KARDEŞLER

SİZ:
ağabeyciklerim ben hazırım
16.08

Harun ağabeyim:
Tamam güzelim yarım saate ordayız
16.12

Tamda dediği gibi yarım saatte eve gelmişti ağabeyleri. Onlarda hemen kısa bir duş aldılar. Harun siyah gömlek kumaş pantolon tercih ederken. Hamza beyaz gömlek kot pantolon tercih etmişlerdi. 16.45 de tam olarak hazır olmuşlardı ve Beritan konağına doğru yol aldılar. Kısa sürede konağa varan kardeşler tün aile tarafından kapıda karşılandılar.

"Hoşgeldiniz."

 

Bölüm : 20.04.2025 21:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...