9. Bölüm

Sabah erken kalkmıştım. Erken dediğime bakmayın 9 gibi falan işte ağabeylerim işe gitmişti bende yemek yiyip evden çıkmıştım.

Bu gün Agir ağanın doğum günüydü. Süsleme için gerekli malzemeleri alıp kiraladığımız mekana gelmiştim.

İki üç saatlik bir süslemeden sonra işim bitmişti. Saat bire geliyordu. Yorulmuş bir şekilde dinlenirken telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi Gizem ablaydı. Ona okul dışında abla dememi kendisi istemişti. Daha fazla bekletmeden çağrıyı yanıtladım.

"Efendim abla?"

"Ne yaptın güzelim? Nasıl gidiyor süsleme?"

"Bitti gibi üç beş bir şey kaldı. Birazdan eve gidicem ev işlerini yapıp duş alırım sonrada hazırlanmaya başlarım."

"Yorma güzelim kendini fazla akşam yorulacaksın zaten."

"Bir şey olmaz abla iyiyim ben."

"Ağabeyim aradı nasıl olduğunu sordu bende biraz rahatsız okula gelmedi dedim."

"Tamamdır abla ararsa hallederim ben. Saol söylediğin için."

"Ne demem birtanem ben şimdi derse giriyorum görüşürüz sonra."

"Görüşürüz."
Telefonu kapattım bir kaç masaya peçeteleri dizdikten sonra toparlanmaya başladım. Mekandan çıkmıştım. Ve karşıdaki eczaneye girdim Hamza ağabeyimin mide hapı bitmişti ondan aldım. Eczaneden çıkarken Agir ağa beni aramıştı. Hemen yanıtladım.

"Alo?"

"Alo Dile nasılsın?"

"İyiyim ağam. Siz?"

"Ben de iyiyim. Nerdesin? Okula da gitmemişsin bugün?"

"Başım ağrıyordu bende evde kalmak istedim."

"Şimdi evde misin?"

"Hayır eczaneye geldim. Eve gidiyordum bende şimdi."

"Bekle gelip alayım seni hangi eczanedesin?"

"Gerek yok ağam zaten eve yakınım."

"Eve varınca haber ver o zaman merak ederim seni."

"Tamamdır ağam haber veririm."

Telefonu kapattıktan sonra yoluma devam ettim. 20 dakika sonra eve gelmiştim Agir ağaya eve geldiğime dair mesaj attım. Ve temizliğe başladım. 2 saatin ardından işim bitmişti. Güzel bir duş alıp giyinmeye başladım. Yeni aldığım dizlerim üstüne biten ama uzun kollu elbiseyi giydim, düz saçlarımı salık bıraktım çantama şarj aletimi telefonumu cüzdanımı koydum ve ağabeylerimi beklemeye başladım. Yarım saate gelirlerdi onlarda.

Aklıma gelen şey ile hemen odama gittim. Az kalsın Agir ağanın hediyesini unutuyordum. Paketle beraber güzel bir poşete koydum ve yanıma aldım. İçerde otururken belli bir süre sonra ağabeylerim gelmişti. Onlarda hemen hazırlanmış yanıma gelmişlerdi. Evden çıkmamış için gereken tek şey Gizem abladan gelecek olan telefondu. Harun ağabeyim hoşnutsuzca bana bakıp konuşmaya başladı.

"Güzelim hala üstünü değiştirmen için vaktimiz var."

"Ağabey!" Diye sitem ettim ardından devam ettim. "Bunu giymek istiyorum hem siz varsınız yanımda bir kereden bir şey olmaz." Hamza ağabeyim beni kolunun altına alıp anlımdan öptü.

"Karışma kardeşime istediğini giyer o."

"Sen şımartıyorsun hep bu kızı."

"Şımarmasın mı?"

"Şımarsın, şımarsında kıskanıyorum işte kızım uzatma." Yüzümdeki kıca gülümsemeyle ağabeyime bakıp konuşmaya başladım.

"Ağabeyim korkma yanındayım ben hep."

"Tabii ki yanımdasın güzelim. Evlensen bile." Ben tam konuşacakken telefonum çalmıştı Gizeö abla arıyordu.

"Gizem abla arıyor." Diyerek telefonu açtım.

"Alo abla?"

"Dilde ben abimi bir şekilde çıkarıyorum konaktan siz gidin mekana ağabeylerim de ordalar zaten ve Agir ağabeyimin bir kaç arkadaşı daha var."

"Tamam abla çıkıyoruz bizde şimdi." Diyerek telefonu kapattım.
Ağabeylerim arabaya geçmişti bende son kez evi kontrol edip paketi aldım ve çıktım evden ince bağcıklı topuklu ayakkabılarımı giydim. Kapıyıda kilitleyip arabaya geçtim.

15 dakikalık yol sonunda mekana gelmiştik. Gizem ablanın dediği gibi Agir ağanın bit kaç arkadaşı ve kuzenleride vardı. Işıkları kapatıp saklandık biraz bekledikten sonra içeriye mızmızlanarak giren Agir ağa ve Gizem abla olmuştu.

"Güzelim bak kapalı zaten gidelim."

"Ağabey! Geldik bir kere bekle biraz."

"Tama güzelim bekliyorum." Işıkların başında duran adam ışıkları yaktı hemen yerlerimizden çıkıp 'süpriz' diye bağırdık.

Başta şaşkınca etrafına bakan Agir ağa sonradan Gizem ablaya bakarak konuşmaya başladı.

"Güzelim doğum günlerini sevmediğimi biliyorsun niye zahmet ettin."

Gizem abla gülümseyerek konuşmaya başladı, "Ben değil ağabey." Ardından beni işaret etti.
"Dilde'nin aklına geldi bu fikir."

Sanki dünyayı fetih etmiş gibi gülümseyen Agir ağa teşekkür etmişti. Şarkılar başlamış insanlar dans ediyorlar alkol içiyordular, ben ise kenarda oturmuş onları izliyordum. Agir ağanın bu tarafa gelmesiyle ayağa kalktım. Gelip tam karşımda durdu.

"Teşekkür ederim Dile. Uzun zamandır böyle bir an yaşamıyordum. Mutlu oldum. Mutlu ettin beni."

"Rica ederim ağam. Lafı bile olmaz."

"Sana şu an sarılmak isterdim ama çoğu kişinin içinde seni utandırmak istemem."

Ona gülümserken aklıma hediyesi geldi arkama dönüp masadan paketi aldım be ona doğru uzattım.

"Doğum günün kutlu olsun ağam."

"Dilde niye zahmet ettin gerek yoktu."

"Olsun ağam almak istedim. Küçük bir hediye sadece."

Agir ağa paketi açtı paketten çıkan şeyleri görünce başta şaşırdı ardan bana baktı.

"Bunlar çok güzelller teşekkür ederim."
Ona isimli içinde saat, tesbih, anahtarlık, kalem, yüzük ve kol düğmeleri olan bir set almıştım.

Yüzüğü parmağına taktı ardından kıl düğmelerini ve saati bana uzattı.

"Bunları bana takar mısın?" Ona tebessüm edip elindekileri aldım ve takmaya başladım önce kol düğmelelerini değiştirdim ardından eski saatini çıkararak aldığım saati ona taktım.

Tekrar büyük bir tebessümle yüzüme bakıp 'seni seviyorum' dedi.

Pasta kesildi biraz daha eğelendikten sonra herkes aldığı hediyeleri vermişti ve dağılmıştık.

Eve geçtiğimde tekrar bir duş aldım. Yemek yiyip odama çıktım. Yatakta uzanıyordum ki telefonuma mesaj gelmişti.

Agir ağa:
1️⃣ fotoğraf
Hediyelerin için teşekkür ederim ☺️

Siz:
Teşekkür etmenize gerek yok ağam.
İçinden geldi aldım.
Bence çok da yakıştı size

Agir ağa:
Ben seni hakedecek ne yaptım bilmiyorum Dilde
Seni çok seviyorum.
Eğer müsaitsen yarın okul çıkışı yanına gelmek isterim.

Siz:
Tabii ağam ağabeylerime sorayım size haber veririm yarın.

Agir ağa:
Tamamdır Dilde
İyi geceler sana

Siz:
Sizede iyi geceler