"Hocam lavaboya gidebilir miyim?"

"Dışarı çıkmak yasak ama biliyorsun."

"Biliyorum hocam ama raporum var lavaboya gitmem gerekiyor?"

"İyi hemen git gel, geç kalma."

"Tamam hocam, teşekkür ederim." Diyip hemen ihtiyacını gidermeye gitti küçük kız. Ama bilinmeyen bir gerçek de vardı genç kızların okuması için yaptırdığı okula kontrole gelen Agir ağa.

Lavaboda işi biten küçük Dilde kızı gördü güzel kızdı vesselam. Dilde kız sınıfa giderken bir ses duydu;

" Heyy! Küçük kız."

"Buyrun bana mı seslendiniz?"

"Evet sen gel bakalım buyara." Dilde kız hemen Agir ağanın yanına geldi.

"Buyrun bir şey mi istemiştiniz efendim?"

"Neden ders saatlerinde dışardasın?"

"Lavaboya çıkmıştım."

"Anladım. Hangi sınıfta okuyorsun?"
"Şurda," dedi eliyle gösterirken "11-A’da okuyorum."

"Gel bakalım beraber gidelim." Küçük kız sadece kafa sallamakla yetindi o hızlı hızlı önden giderken Agir ağada ardından geliyordu. Kapının önünde durdu, Agir ağayı bekledi oda gelince kapıyı tıklayıp içeri girdi.

"Biraz geç geldin gibi Dilde’cim?"

"Kusura bakmayın hocam." Diyip hemen yerine oturdu. Agir ağa da hemen Dilde kızın ardından sınıfa girdi.

"Bu günlük sınıfınızda banada yer var mı Gizem hocam?" Dedi Agir ağa kız kardeşine.

"Olmaz mı ağam buyrun geçin." Agir ağa sınıfa şöyle bir göz attı tek boş yer Dilde kızın yanıydı, daha fazla oyalanmadan Dilde’nin yanına oturdu.
'Ne de güzel yanıma yakıştı' diye içinden geçirmeden koyamamıştı kendini. Kafasındaki düşünceleri yok edip

"Dersiniz nedir hoca hanım?"

"Rehberlik ağam, öğrencilerin her hangi bir sıkıntısı var mı yok mu onu tartışıyoruz."

"İyidir. O vakit öğrencilerine bir soruda ben sorayım, müsade var mıdır hoca hanım?"

"Müsade sizin ağam." Agir ağa sınıfa yönelik bir baktı, biraz düşündü ve sonra sorusunu sordu.

"Yönetimde veya törelerde hoşunuza gitmeyen sizi kötü etkileyen neler var?"
Sınıfta koca bir sessizlik oldu kimse böyle bir soru beklemiyordu. Sonra yanında bir hareketlilik oldu kafasını yerden kaldırmadan önce elini kaldırdı söz istemek için Dilde kız, sonra devam etti.

"Bu hükümetin ağası sizsiniz değil mi?" Dedi önce bir şeyi teyit etmek için. Aldığı onayla devam etti.

"Madem bu hükümetin ağası sizsiniz neden çocuk gelinlere müsade ediyorsunuz? Yada neden töreye göre hüküm veriyorsunuz? Neden kadınlara konuşma hakkı sunulmuyor? Neden ablamı daha 15 yaşında töreleriniz yüzünden gelin edip 16 sında eline bebek veriyorsunuz? Ve ablam gibi daha onlarca kızın hayatını mahvediyorsunuz?" Dedi herkesin merak ettiği soruları sorarak. Agir ağa ayağa kalktı tahtanın önüne geçti.

"Adın nedir senin küçük kız?"

"Dilde ağam."

"Bak Dilde kız buralarda bir sistem, var ve herkes bu sisteme uymak zorunda, misal kız kaçıran insanlar var bunun bir sonuçları olmak zorunda, değil mi?"

"Değil. Bu durum kız kaçırmaya girmiyor eğer kızı kaçırmışsa bir erkek ve kızın rızası yoksa hüküm erkeğe göre kesilmeli. Eğer bir kız bir erkeğe kaçıyorsa hüküm babaya verilmeli."

"Her şeyi anladımda Dilde kız, kız kaçarsa neden hüküm babaya veriliyor?"

"Eğer o baba, baba olsaydı kızının kaçmasına sebep olmazdı kızana sahip çıkıp onu dinlerse kız kaçmaz adam akıllı evlenirdi."

"Peki Dide kız hamile ama bekar kadınlara ne demeli?"

"Eğer bir kadın bekarsa ve hamileyse bunu bile isteye yapmaz, yapamaz o tamamen tecavüze giriyor küçücük kızlar katilleriyle evleniyor. Sizin hükmünüz benim ablamı öldürdü. Benim ablam saldırıya uğradı ve saldırganıyla evlendi. Baba evine her geldiği zaman yüzü gözü mosmor içinde geldi ama kimse tek kelam edemedi. Neden? Çünkü evli o, çünkü kocası yaptı, çünkü dayak yediyse haketti dediniz, her zaman. Ama artık dayak yiyecek bir ablam kalmadı."

"Ablan kim senin Dilde kız?"

"Ablam yok benim artık. Öldü öldürdüler, bile isteye bebeğiyle beraber kara toprağa girdi. Annem yok benim öldü, öldürdüler kızının, torununun gidişine dayanamadı öldü. Babam yok benim, öldü öldürdünüz ablamı vermediği için öldürüldü. Bir abilerim kaldı onlarlada Allah'a emanet yaşıyoruz."

"Bak Dilde kız yaşadıkların normal değil anlaya biliyorum belki aileni geri getiremem ama size çok iyi bir hayat sunarım. Ne dersin?" Şu ana kadar kafasını bir kere bile kaldırmayan Dilde kız akan göz yaşlarıyla kafasını kaldırdı. Gözlerini tam Agir ağanın gözlerine dikti.

"Ordan bakınca size muhtaç gibi mi duruyorum ağam?"

"Öyle demek istemediğimi sende biliyorsun. Seninle okul çıkışı konuşalım tekrar Dilde kız Gizem hocanla beraber bekleyin beni." Dedi ve Gizem öğretmene dönüp,

"İyi dersler hoca hanım." Dedi ve çıktı.

Saatler sonra okul çıkışı

"Gel bakalım Dilde."

"Hocam ben hiç gelmesem evde abimler yemek bekler?"

"Olsun Dilde gel biz seni bırakalım sonra beraber abinlere yemek hazırlarız olmaz mı?"

"Siz kendinizi yormayın hocam ben kendim hallederim sağolun."

"Olur mu öyle şey gel hadi." Dedi elini Dilde kızın beline koydu ve çıkışa doğru yürümeye başladılar Agir ağanın arabasına bindiler; Gizem öğretmen öne, Dilde kız arkaya.

20 dakikalık bir yol sonucunda Dilde kızın evine gelmişlerdi. Dilde onları içeri buyur edip hemen mutfakta çay koydu. Atıştırmalık bir şeyler hazırladı ve hızlı hızlı yemek hazırlamaya başladı. Yemek hazırlarken bir yandan Harun ağabeyini aradı çaldı.. çaldı.. ve en sonunda açtı.

"İşim var gülüm çabuk söyle?"

"Abi Agir ağa geldi."

"Hayırdır Dilde bir şey yok ya?"

"Yok ağabey ama gelseniz iyi olur."

"Tamam güzelim geliyoruz." Dedi ve kapattı. Dilde kız hemen atıştırmalık hazırlayıp çayla birlikte içeriye servis etti. Gizem hoca ve Agir ağanın çaylarını verdikten sonra çerezlerini ve tatlılarınıda verdi.

"Ayy, ne zahmet ettin güzelim gerek yoktu."

"Önemli değil hocam." Dedi Dilde kız içtenlikle. Ve ardından kapı açılma sesi. Gelenler Dilde kızın ağabeyleri Harun ve Hamza'ydı. Hemen gelip Agir ağanın elini öpmek istediler fakat Agir ağa izin vermemişti.

"Hoşgelmişsiniz ağam, hoşgelmişsizin hoca hanım." Dedi Harun ve Hamza. Gizem öğretmen baş selamı verirken Agir ağa;

"Hoşbulduk." Demişti. Dilde kız hemen ağabeylerinin ceketlerini aldı. Salondan çıkarken Gizem öğretmende Dilde kızla beraber çıkmıştı.

Ceketleri astıktan sonra mutfağa geçtiler sofra kurdular. Hep beraber yemek yedikten sonra yine ayrıldılar. Agir ağa aslında Dilde kız ile bu sabahki olayı konuşacaktı ama maden ağabeyleri geldi uzun zamandır konuşmak istediğini onlarla konuşurdu.

Agir ağa Harun ve Hamza'yla bir şey konuşmak istediğini ve yalnız olmaları gerektiğini söyledi.
Dide kız ve Gizem öğretmen mutfakta otururken erkeklerde salonda konuşacaklardı.

INSTAGRAM HESABIM yzrceyda.baltu

lütfen takip edin