ARHAN

duha: dün akşam söylediğin her şey de haklıydın arhan, senin sayende gerçekleri görebiliyorum. Deniz'le evlenemem. Bunu denize senin haber vermeni istiyorum. Merak etme, anlayışla karşılayacaktır. Birkaç gün ortalıkta olmayacağım kafamı toparlamaya ihtiyacım var. Annem ve babama söyle beni merak etmesinler

Cidden mi duha bu saçmalık ile uğraşamayacak kadar berbat bir haldeyim

şu an elimdeki sınırlı bilgileri birleştirmeye çalışmam lazım. Birincisi, her zaman etrafındakileri memnun etmeye çalışan ve tüm işlerini titizlikle yapan abim bu sabah evlenecekti. İkincisi, şu anda odada değildi ki bu da ben uyanmadan kaçtığı anlamına geliyordu. Ve üçüncüsü asla şaka yapmazdı sanki bir demir yutmuş gibi dik ve ciddiydi. Şimdi bu elimdeki bilgiler nasıl değerlendirirsem değerlendireyim birbirine uymuyordu.

acaba duhanın 1000 yıllık uykuda bekleyen berbat ötesi espri anlayışı uyanmış olabilir miydi? Rabbim, lütfen öyle olsun.

bedenime dolanmış örtülerden kurtuldum ve yatakta oturup hızlıca cevap yazdım

ben: bu şakan hiç komik değil ve ayrıca berbat. Beni ara. Hemen şimdi. Farkındaysan düğünün var duha bil bakalım ne zaman evet doğru tahmin bu sabah

Yazdıklarım tek tike düştü, ben de cep telefonunu aradım. Ve o kadanın sesini duydum aradığınız kişiye ulaşılmıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz abimin ulaşılmak istenmediğini kabul ettim sanki başka şansım varmış gibi ve ona cehennem dolu bir hayat diledim beni şuan ne hale soktuğunun farkında mıydı acaba?

merak etme,bunu anlayışla karşılayacaktır. Eğer abim, denizin onun kaçtığını öğrendiğinde çılgına dönmeyeceğini düşünüyorsa gerçekten bir beyinsizdi. Denizin perişan halini gözümde kolaylıkla canlandırarak duha'nın mesajındaki o sözleri geldi aklıma dün gece söylediğin her şey de haklıydın. Senin sayende gerçekleri görebiliyorum. Sorun, bekârlıkta abime ne saçmalıklar anlattığımı hatırlamak bir yana dursun, önceki akşama dairde bir şey hatırlamıyorum. Bir şişe patrón içmek insanın hafızasını etkiliyordu. Gerçi bir tahmin yürütmem gerekirse, muhtemelan bekârlığın evlilikten çok daha iyi olduğunu söylemiştirim ve hayat oyununda her zaman mutlu olduğumu söylemiştirim.

yirmi dört yaşındaydım. O benim abimdi. Onu uyarmak benim boynumun borcuydu sonuçta kimse buna itiraz edemezdi hem ben onu uyardım diye onun evlenmekten vazgeçmesi mi gerekiyordu.

Tanrım, kendimi yatağa bıraktım ve sonraki hamlemi düşündüm. Doğal olarak bu durumu birinin geline haber vermesi gerekiyordu. Annem bir seçenek bile değildi. Çünkü patavatsızdı evde düzenlenen bir davette annem büyükanneme ve bir oda dolusu insana babam için tam bir ana kuzusu olduğunu ima etmişti. Bunun nedeni de büyükannemin babamı ve amcalarımı uzun süre emzirmesiydi. Babam da bir seçenek değildi şimdi serlock holmes'e bürünür abimin neden kaçtığını araştır ve saldırgan bir neden bulma peşine düşerdi. Babamın bu tutumu daha da işlerin sarpa sarmasına neden olurdu. Bunu ilk elden biliyordum, annemle babamın boşanma sebeplerinden biri de buydu. Ve bu olaylara sebep olanda benim boşboğazlığımdı. Ama ben böyle olmak istemiyordum ki

zonklayan şakaklarıma masaj yaparak yataktan kaltım ve banyoya ilerledim. Berbat ötesi halimi görmezden gelerek elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım tam musluğu kapatacakken telefonumun bildirimi öttü. Duha. Banyodan hızla çıkarak odaya döndüm ve yatağın üzerinde telefonumu elime aldım ancak yazan duha değil babamdı

babam: o yataktan kıçınızı kaldırın ve buraya gelin. Abin beş dakika içinde burada olmazsa bilin bakalım neye geç kalacak doğru tahmin düğününe.

şu an donmuştum. Her şeyle donmuştum içimdeki kan akışı bile donmuş olabilir. Hatta beni mental olarak öldü sayın. Çünkü her şey için geç kalmış ve üstüne uyuya kalmıştım konuklar gelmeden önce bizimkilere söyleme şansımı kaybetmiştim bok çurukuna daha da bakmıştım.

Otelin dijital saati beni uyuşuk halimden çıkardı ve o sesi beynime işledi. Saati alıp serçe duvara fırlattım. Bir daha asla içmeyecektim. Bu anlamsız bir söz oldu. Sadece özel günlerde olsun. Evet bu en iyisiydi. Bundan sonra sadece özel günlerde içecektim. Peki geline damadın kaçtığını söylemek buna dahil olur muydu? Muhtemelen hayır, ama sayılsın ister miydim? Kesinlikle