Bölüm 16 “Gökyüzünde kaybolmak istiyorum.”

Adam tam beni öpeceği esnada bir yumruk tarafından yere yığıldı. Yumruğun sahibine baktığımda, Yumruğun sahibi Gökalp hocaydı.

“Hocam?”dedim şaşkınlıkla. “Gökyüzü bu adam seni rahatsız mı ediyor?”dedi sinirle. Gökalp hocayı ilk defa böyle görüyordum. “E-evet.”dedim yalan mı söyleseydim?

Gökalp hoca cevabımı duyduğu anda yere yığılan adama yumruklar atmaya devam etti. Adam kan revan içinde kalmıştı. Umay’a baktığımda büyük bir keyifle izliyordu. Kafam karışmıştı.

“Hocam gerçekten yeter adam kan revan içinde kaldı.”dedim nefes nefese. “Yetmez bu piç kurusuna.”dedi ve devam etti. “Hocam herkes bize bakıyor polis gelicek lütfen yeter.”dedim ağlamaklı bir sesle

Gökalp hoca başını çevirdi ve bana baktığında yumruk atmaktan vazgeçmişti. Elimden tutup benide kendisinde ayağa kaldırdı ve otelin dışına doğru neredeyse sürükledi beni.

Bir sahile geldiğimizde elimi bıraktı ve nefes nefese kumların üstüne oturdu. Nefesini düzenlemeye çalışırken bana baktı ve çenesiyle oturmamı işaret etti.

“İyi misin?”diye sordu. “İyiyim ama fazla abarttınız hocam.”dedim. “Haketti.”dedi hemen. “Değerdi.”dedi sonrada.

“Hocam,”dediğimde hemen sözümü kesti

“Yeter artık Gökyüzü sikicem şu Hocam’ı yeter!”dedi hafif bir sinirle. Şaşırdım.

“Görmüyor musun sana sırılsıklam aşık olduğumu,”dedi. Şaşkınlıkla dudaklarımı araladım. “Gökyüzü,”dedi sakin bir hâlde ve birazda Özlem vardı sanırım.

“Ben senin gökyüzünde kaybolmak istiyorum,kaydoluyorumda.”dedi ve devam etti. “Benim senin,senin benim olmanı istiyorum Gökyüzü.”dedi ve dudakları dudaklarımın üzerini örttü…