Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. BÖLÜM

@cherry_dlcr

Asya'dan...

 

Uzun bir gecenin ardından sonunda uykuya dalabilmiştim. Sümeyye'nin evindeydim. Uyuduğumda saat 2 gibiydi. Uyandığımda saat 7 civarıydı. Sümeyye ise yanımda yoktu.

 

"Lan Sümeyye neredesin kaçırıldın mı?"

 

Daha sonra mutfaktan ses geldi.

 

"Evet kaçırıldım ben."

 

"Kim kaçırdı?"

 

"Kocam."

 

"Kocan kim lan!"

 

"Eben bebeğim eben. Mutfağa gel de tıkanalım artık aç değil misin?"

 

"Tamam tamam geliyorum. Sen kaçta kalktın?"

 

"Aga ben doğru düzgün uyumadım ki. Efe'den sonra bir tarafım tutuştu nöbet tuttum."

 

Bu dediğine hafifçe güldüm. Mutfağa gittiğimde kahvaltılıklar ve krepler gözüme çarptı.

 

"Ellerine sağlık güzel gözüküyor."

 

"Amına koyduğumun fırınında bir brownie yapamıyorum lan. Neyse hadi gömül."

 

"Tamam tamam yiyorum."

 

Masada bir sandalye çektim ve oturdum. Yiyeceklerden azar azar yiyordum. Sümeyye ise önüne çikolata kavanozunu almış sadece ondan yiyordu.

 

"Mmm delicious!"

 

"Türkçe konuş yarram."

 

Bunu demem üzerine Sümeyye yüzüne abartılı bir yüz ifadesi aldı.

 

"Namusum var benim sus."

 

"Kim namusun?"

 

"Ultra mega sexy Jungkook'un, Ultra mega sexy güzel ateşli bebek minnoş poncik laviva best jk lover İrem."

 

"He kanka he."

 

"Neyse. Ya off. Canım çok sıkıldı. Bir isim söyle de stalklayalım."

 

"Efe ********"

 

Telefonundan başını kaldırıp sırıtarak bana baktı.

 

"Neden pekii?"

 

"Bilmem ilk aklıma o geldi."

 

"Neyse tamam tamam."

 

Bir süre boyunca konuşmadık. Ben kahvaltı yapıyor bir yandan anime izliyordum. Sümeyye ise bir yandan kahvaltı yapıyor diğer yandan Efe'nin hesabını arıyordu.

 

Efe Tae verss adlı kullanıcı bulunamadı.

Efe ******** adlı kullanıcı bulunamadı.

******** Efe adlı kullanıcı bulunamadı.

Efe Taehyung verss hakkında daha fazla bilgi için...

 

Bir süre sonra Sümeyye konuşmaya başladı.

 

"Buldum lan buldum sonunda."

 

"Hani göstersene hadi ver telefonu bakıcam."

 

"İlk ben buldum ben bakıcam ağla zırla kudurr."

 

"Küstüm hıh."

 

"Bekle bir bekle."

 

Bir süre boyunca o Efe'nin instasını inceledi bende gariban gariban kahvaltımı yaptım. Bir süre sonra konuşmaya başladı.

 

"Aga bu Efe'nin Emre'den başka bir şeyi yok mu diyecektim son gönderisinde bir video var. Baksana."

 

Telefonu bana doğru çevirdi. Gönderisindeki videoyu izlemeye başladım.

 

"Bu şey değil mi ya sevgili günlük okulda bir erkek ile tanıştım akımı."

 

"Evet ama kız versiyonu. Baksana videonun altında A kalp(❤) yazıyor."

 

"Kimi kastediyordu acaba.."

 

Bunu demem üzerine koluma acımayacak şekilde yumruklamaya başladı.

 

"Aptal balık tabii ki seni kastediyor. Salako. Varya net kardeşimsin ikimizde salakoyuz."

 

"Net agam net."

 

Bir süre boyunca hiç konuşmadık. Sessizce kahvaltımızı yapıyorduk. Tabii Sümeyye'nin gözleri parlayana kadar.

 

"Kanka bugün çıkışta grupla bir şey yapsak ya."

 

"Grup derken?"

 

"Ben, sen, İrem, Efe, Emre."

 

"Bilmem ki"

 

"Piknik yapalım bence yaa. Bence de piknik yapalım."

 

"Diğerlerine sormadan mı?"

 

"Aga ben kararı verdim. Ya gelecekler ya gelecekler."

 

"Peki sen öyle diyorsan."

 

Biraz daha konuşup en sonunda kalkıp bulaşıkları yıkamıştık. Daha sonra ise hazırlanıp durakta otobüs beklemeye başlamıştık.

 

Bir süre sonra tanıdık bir ses duyuldu. "Selam kızlar."

 

Kim olduğuna bakmak için sağıma döndüm. Efe gelmişti. Bende ona selam verdim. "Selamm."

 

Tam ona nasılsın diye sorucakken Sümeyye direk konuya girdi. "Efe bak şimdi biz bugün pikniğe gitme kararı aldık. Sende geliyorsun. İtiraz yok."

 

Efe bir süre düşünüyormuş gibi yaptı sonra konuşmaya başladı. "Emre ve İrem'de geliyor mu?"

 

Sümeyye, Efe'nin bu dediğine önce güldü. "Ben varken gelmeme ihtimalleri var mı sence?"

 

Bir süre normal bir şekilde konuştuk. Daha doğrusu ben Efe'ye bakmaktan konuşamamıştım. Birkaç dakikanın sonunda otobüs gelmişti. Kartlarımızı okuttuktan sonra içeriye girdik. Otobüsün içi baya kalabalıktı. En arkada bir tane boş biraz önlerde iki tane boş koltuk vardı.

 

Bunu gören Sümeyye'nin gözleri sinsilikle parlamaya başladı. "Aman Allah'ım şansa bak. Neyse ben en arkaya oturayım hem önler beni tutuyor."

 

Biz bir şey diyemeden hızlıca arka koltuğa oturdu ve bana göz kırptı.

 

Daha sonra Efe konuşmaya başladı. "Benim için sorun olmaz. Benide arka koltuklar tutuyor zaten. Cam kenarı mı istersin koridor mu?

 

Cebimden telefonumu çıkardım ve boynumdaki kulaklığı taktım. "Cam kenarı benim için daha iyi olur."

 

Aynı şekilde o da telefonunu ve kulaklığını çıkardı. "Sen nasıl istersen."

 

İkimizde koltuklarda yerimizi almıştık. En sevdiğim şarkıcı olan maNga'yı açtım ve dinlemeye başladım. Efe'de yanlış görmüyorsam BTS-Black Swan dinliyordu. Birkaç dakika cuk şarjım bitti. Yüzümden üzüldüğüm okunuyordu. Bunu Efe farketmiş olmalıydı ki şarkının kesildiği yerden devam etti.

 

"Ben senden vazgeçmem

Işıkları söndürseler bile..."

 

Sanki şarkının yazarı kendisiymiş gibi şarkı sesine çok uymuştu. Ve benim için şarkıya devam etmesi beni çok utandırmıştı. Yüzüm kızarmamıştır umarım diye dua ediyordum.

 

"Korkuma yenilmem

Ellerim kollarım tutmasın isterse..."

 

Gözlerim istemsizce arka koltuğa kaymıştı. Sümeyye bizim fotoğraflarımızı çekiyor ve ne zaman geldiğini bilmediğim İrem sözde çaktırmadan heyecanla bize bakıyordu.

 

Bu yol boyunca böyle devam etti. Ben Efe ile sohbet ettim onlarda bizi izlediler. Okula vardığımızda ise onlarla vedalaştım ve sınıfıma ilerledim.

 

Sırama oturduğumda birinin beni izlediğini hissettim. Çaprazıma baktığımda bunun Adem bozuntusu olduğunu farkettim. Ve ona bir tık abartılı bir şekilde göz devirdim.

 

Şimdiki ders ingilizceydi. Yani bir süre uyuyabilirdim. Ondan sonra ise 2 ders matematik ve 1 ders fen vardı. Fuck math and science. Ondan sonra ise öğle arası. Happy happy happy. Ay yine bipolarlığım tuttu.

 

İngilizce dersinde en arka sıraya oturmuş ve uyumuştum. Diğer derslerde de ya konu işlemiştik ya da test çözmüştük. Ha birde matematikçinin askerlik anılarını dinlemiştik. Sanırım favorimde buydu.

 

Öğleden önceki son teneffüs Sümeyye ile lavaboya gitmiştim. Sınıfa geri girdiğimde ise tüm kızlar tiksinti ile benden uzaklaşmaya başlamıştı. İlk önce sebebini anlamamıştım ama sırama oturduğumda sıramın üstündeki bir fotoğraf dikkatimi çekti. Öylesine snapchatte "Kızlar dm gelin😈" diye paylaştığım hikayenin ss alınmış ve çıktısı alınmış bir fotoğraf vardı. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Arkamı döndüğümdeyse Adem'in kahkaha attığını gördüm. Hızlıca sınıftan çıktım ve müzik odasına ilerledim.

 

Şimdi İrem ve Sümeyye'nin müzik dersi olduğu için onları orada bulmayı ümit ediyordum. Doğru da tahmin etmiştim. Bir köşede oturup beklemeye başladım. Bir süre sonra Sümeyye yanıma geldi.

 

"Asya ne oldu bir şey mi var? Dersin mi boş?"

 

Bir şey demeden elinden tuttum ve kızlar tuvaletine gittim. Kendimi daha fazla tutamamıştım ve göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.

 

"O benim hakkımda iftira attı..."

 

Bana anlamayan gözlerle baktı. "Kim sana iftira attı? Hangi orospu çocuğu o."

 

Lavaboda ellerimle yüzümü yıkadım. Biraz olsun rahatlayıp kendime gelmiştim. "A-adem.."

 

Yüzündeki şaşkınlığın yerini kızgınlık almıştı. "Tamam ben İremle halledeceğim. Sen rahat ol. Şimdi biraz daha iyi misin?"

 

Başımı hafifçe salladım. "Evet şimdi daha iyiyim."

 

Sevecen bir anne edasıyla yanaklarımı okşadı. "Sakın ağlama güzel bebeğim, sugar mommyin burada olacak."

 

Bu dediğine hafifçe güldüm. İstediğim çoğu şeyi bana aldığı için ona sugar mommyim diyordum. "İstersen dersini kaçırma yok yazılırsın."

 

Dediğim son şeye göz devirdi. "Allah aşkına yok yazılmak senin iyiliğinden önemli mi?"

 

"Bilmem önemli mi?"

 

Yine yanağıma acıtmayacak şekilde vurdu. "Tabii ki önemli değil aptal balık."

 

Bir süre böyle kavga ettik ve İrem'de yanımıza geldi. Sümeyye olayı İrem'e anlattı. İrem'in ise gözleri sinirden kıpkırmızı olmuştu. Yarım saat ona yapmak istediği Çin işkencelerinden bahsetti.

 

Öğle arası ise yemeğimizi okulumuzun karşındaki parkta yemeye karar verdik. Olayı Efe ve Emre'de öğrenmişti. Emre yemek tıkınırken Efe sinirden hiçbir şey yapmıyordu. Daha sonra İrem birden ayağa kalktı. Neden kalktığına bakmak için kafamı çevirdim. Gelen Adem bozuntusuydu. Bunu farkeden Efe hızlıca elimi tuttu ve beni yakın bir markete götürmeye başladı.

 

Yolda konuşmaya başladı. "En sevdiğin çikolata Caramio muydu senin."

 

Bunu bilmesine şaşırmıştım. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

 

Dudaklarını büzdü ve konuşmaya devam etti. "İrem söyl- Aa yok yok hani her teneffüste yiyorsun ya oradan gördüm."

 

Halbuki tanıştığımız günden beri teneffüslerde takılmamıştık. "Sen teneffüslerde beni mi izliyorsun?"

 

Hızlıca konuyu kapatmaya çalıştı. Bunu farketmiştim. "Al bak Caramio."

 

Bu yaptığı son derece tatlı, sevimli ve hoş gelmişti. Gülümseyerek teşekkür ettim.

 

《~▪︎~》

 

Sümeyye'den...

 

Hep birlikte öğle yemeği yerken Adem'in parka girmesiyle İrem'e bir şeyler olmuştu. Efe hızlıca Asya'nın elini tutup onu ortamdan uzaklaştırmıştı. Tabii ki bende muq ötesi bir arkadaş olduğum için el ele tutuştukları anın fotoğrafını çektim.

 

Daha sonra İrem nerde diye bakınmaya başladım. Etrafıma baktığımda İrem'in Adem'i kovaladığını gördüm. İlk önce durdursam mı diye düşündüm ama ondan sonra Adem'e oh olsun dedim. Yaşasın muq ötesi arkadaşlık.

 

Masada Emre ile ben kalmıştım sadece. İkimizinde odağı şuanda İrem ve Adem'di. Emre ağzı açık onları izlerken ben ise tezahürat yapıyordum. Ne kadar da iyi bir arkadaşım maşallah.

 

Bir süre sonra Emre konuşmaya başladı. "Maşallah bizim İrem'e bak. Tazmanya Canavarı çıktı içinden."

 

Ben ise Emre'nin söylediklerine kulak asmamıştım. Ben çok ama çok önemli bir işle uğraşıyordum. "Öldür kanka arkandayım!"

 

Bir süre sonra İrem, Adem'e yetişmişti. "Onurunla dövüş şerefsiz savaşçı!"

 

İrem kendisini durduramamıştı ve Adem'i yumruklamaya başlamıştı. Durmadan gözlerine ve burnuna vuruyordu. Bir süre sonra Adem'in gözleri morarmış burnu ise kanamaya başlamıştı. Tabii İrem durur mu. Yerden aldığı ağaç dalını adeta bir sopa gibi kullanarak Adem'in kollarına vurmaya başladı. Çocuğun kollarında kırmızı kırmızı çizikler oluşmuştu. Daha sonra ise tamda malum bölgeye tekme attı. Oh olsun.

 

İrem elindeki sopayı bir baston gibi kullanarak dimdik durdu. "Eğer bir daha Asya'yı üzersen senin bir cm'lik çükünü kopartırım. Anladın mı çocuk!"

 

Adem ise bir şey diyemeden koşarak uzaklaşmıştı. Emre ise ağzı açık duruyordu. Yakında sinek girerse şaşırmazdım. İrem yanımıza oturdu. Hemen beşlik yapmak için elimi uzattım. "Harika bir iş çıkardın."

 

《~▪︎~》

 

Asya'dan...

 

Efe ile bir banka oturmuştuk. Geri dönmek için Emre'nin aramasını bekliyorduk. Neymiş onun yüzünü görmemem gerekiyormuş. Şeytan görsün yüzünü zaten. Her gün aynı sınıfta olduğum için görüyordum orası ayrı.

 

Bir süre sonra Emre aradı. Yani Emre'nin aradığını düşünmüştük çünkü Emre'nin numarasından çalıyordu.

 

Efe

 

"Alo?"

 

İrem

 

"Selam kardeşim"

 

"Emre'ye ne oldu lan"

 

"Adem'i biraz iyi dövdüm de o yüzden ağzı

açık kalmış ve kitlenmiş olabilir."

 

"Çocuk öldü mü lan yoksa"

 

"Lan zürafa. Öyle bir tekme atmışım ki.

Off olayy. En fazla kısır kalmıştır."

 

*gülme sesi*

 

Arama sonlandırıldı. 14:51

 

Agamm🔥 arıyor...

 

"Niye yüzüme kapatıyorsun amk çocuğu."

 

"Niye daha ne diyeceksin."

 

"Parka geri gelmeyin. Okulda öğleden sonra

ders olmayacakmış. Direk marketten içecek alın

*** parkına gelin. Asya'ya söyle Sümeyye onun

Brownie'sinden getirecekmiş."

 

"Hmm tamam söylerim."

 

Arama sonlandırıldı. 15:02

 

"Lan amına koyduğumun zürafası.

Kapatma lan bi."

 

"Yine ne oldu?"

 

"Kaldırın kıçınızı da gelin artık"

 

"Bir daha aramazsan geleceğiz."

 

"Bende seni seviyorum"

 

Agamm🔥 tarafından arama sonlandırıldı. 15:08

 

《~▪︎~》

 

Asya'dan...

 

Sonunda piknik alanına gelmiştik. Tabii Emre, İrem ve Sümeyye bizden önce gelmiştik. Markette Efe'yi birazcık zarara uğrattığım için gecikmiş olabilirdik.

 

Geldiğimizde yere örtüler serilmiş yiyecekler dizilmişti. İrem'in telefonda da dediği gibi Sümeyye evden yaptığım brownieyide getirmişti. Emre ise başlamak için bizi bekliyordu.

 

Efe ile bende yere oturdum ve abimin(kuzen) çalma listesini açtım. Herkes tabaklarına yemek istediği şeylerden koydu. İçecekler bardaklara döküldü. Birkaç dakika sonra tabağımda örümcek görmem ile ayağa sıçrayıp 2 metre uzaklaşmış olabilirdim. "AY TABAKTA ÖRÜMCEK VAR!"

 

İrem ise tüm yorgunluğunu üzerinden atmak için hiç hareket etmiyordu. "Efe kaldır kıçını da şu Asya'yı kurtar."

 

Sümeyye ise İrem ile aynı umursuzlukla konuştu. "Örümcek nerede ki?"

 

Efe ise az önce oturduğum yere biraz daha yaklaşarak tabağa baktı. "Olm buna örümcek demeye bin şahit gerek. Bu ne böyle tarantula mübarek." Diyerek hızlıca kalkıp karşı tarafa kaçtı. Bende aynı hızla Efe'nin yanına koştum. Emre ise tıpkı dünya yansa deli saçını tarar sözüyle uyuşuyordu. Bir şey yapmadan yemek yemeye devam ediyordu. İrem ise yine aynı dünya yansa deli saçını tarar mantığıyla Aespa-Black Mamba söylüyordu.

 

Bir süre sonra Sümeyye oturduğu yerden kalkıp eline bir şeffaf kurabiye kutusu aldı. Ve iğrenmeden veya korkmadan örümceği eliyle alıp kutuya koydu. "Yeni evcil hayvanımla tanışın, Cocostar." Adını koyduğu örümcek ismiyle örtüşüyordu. Kahverengi, beyaz çizgili bir örümcekti. Iyy.

 

Birkaç saat sonra İrem sinirle Efe ve bana baktı. "Ben size içecek alın demedim mi nerede suyum?"

 

Efe yan gözlerle bana baktı. "Birisi yüzünden aklıma gelmedi diyelim. Sende kaldır kıçını şu bakkaldan al işte."

 

İrem ise trip atar gibi başını çevirdi. "Kıymetli beyaz götümü sen istesen de istemesen de kaldıracağım zaten neyse."

 

Önüne bakmadan yürüyordu İrem. Tabii ki sonuç olarak herhangi bir şeye çarpması an meselesiydi. Ve beklenen hazin son gerçekleşti. İrem bir erkeğe çarptı. Tabii gözümüz romantik bir k-drama sahnesi aradı ama aralarında geçen diyalog tam olarak şuydu. Yere düşen İrem konuşmaya başladı.

 

"Ay götüm."

 

"Özür dilerim. İyi misiniz?"

 

"Sanane lan öküz."

 

"Bana çarpan sizdiniz ben niye özür diliyorsam."

 

"Tabii özür dileyeceksin piç."

 

"Yaşın kaç lan senin benimle böyle konuşuyorsun?"

 

"78."

 

"Siktir lan."

 

"Niye öyle dedin ki şimdi.."

 

"Komik kız. Eve gidince foto atarsın. Snapchat adım şu: Benimle olur musun sonra da alev emojisi(🔥)"

 

"Ay götüm ada bak lan."

 

Ve tabii ki İrem anıra anıra gülmeye başladı. Çocuk ise bir şey demeden gitti.

 

Akşam saat 8 civarı toparlandık ve herkes evlerine dağıldı. Tabii tam olarak dağılmadık. Emre ve İrem'in evleri yakın olduğu için birlikte gittiler. Benim evim Sümeyye'nin evine yakındı ama Efe yinede bizi takip etti. Ne olur ne olmazmış.

 

Yolun yarısına kadar Efe bize eşlik etti. Daha sonra ısrarlarımız sonucunda bizi bırakıp gitti. Eve geldiğimde ise telefonumu şarja taktım ve mesajlara baktım.

 

Efe Taehyung Verss'den yeni 2 mesajınız var.

 

Eve geldin mii

Gönderildi 20:34

 

İyi geceler şimdiden

Gönderildi 20:35

 

Evet geldim. Sana da iyi gecelerr.

Gönderildi 20.43

 

Efe Taehyung Verss mesajınıza "❤" simgesi bıraktı.

 

:3

 

:3 <33

 

 

Loading...
0%