Asya'dan...

Sabah olmuştu. Uzun bir gecenin ardından Ay, Güneş'in tekrar geri dönmesi için batmıştı. Güneş doğuyordu, yeni bir gün doğuyordu. Tüm gece gözüme bir damla uyku girmemişti. Hep Efe'yi düşlemiştim. Dün anlık gelen çıkma teklifi sayesinde rüyalarıma giren hayallerim gerçekleşmişti. Tek sorun artık kafamda senaryo kurmaktan uyuyamamaktı. Olsun, değerdi.

Normalde haftaiçi harici haftasonu erken kalkmaz, saat 11'e kadar uyurdum. Ama bugün yataktan erken kalkmıştım.

Masadan telefonumu aldım ve grup mesajlarına baktım.

Cherry'm

Ee gençlik bugün ne yapıyoruz?

Efem<3

Ben çoğunluğa uyarım sorun yok.

Cherry'm

Söyle işte bir şeyler.

Emreymis

Lütfen yine piknik falan yapmayalım.

Sonra eve gelince üstümden böcek

topluyorum.

Cherry'm

Bu olmasın diyeceğinize bir fikir mi

verseniz zahmet olmazsa.

Balım İrem

Bence ne yapalım biliyor musunuz?

Efem<3

Ne söyleyeceksin acaba.

Balım İrem

Bilmiyorum ;-;

Emreymis

Kampa mı gitsek?

Cherry'm

Daha az önce sürekli böcek

oluyor diyen sen değil miydin?

Emreymis

Beni fazla takmayın boşver.

Cherry'm

Aysa aktif ve yazmıyor.

Luwshii_Asya

Bana Aysa deme mk. Aysa ne

Cherry'm

Sus Aysa'sın sen.

Luwshii_Asya

Piçsin Sümeyye.

Efem<3

Asya bugün ne yapalım diyoruz.

Aklında bir şey var mı?

Luwshii_Asya

Kısır günü falan mı yapalım nereden bileyim.

Balım İrem

EVET EVET EVET!

Cherry'm

Pov: Gelecekte Efe, Asya'ya

evlilik teklifi ediyor ve Asya'nın min tepki:

Emreymis

PUHAKSKLDME

Luwshii_Asya

Komik değil ya. Heyecanlandım.

Balım İrem

Harbi mk. Asya evlilik teklifi

alsa ne yapar acaba

Efem<3

Gülmeyin benim güzelime.

Cherry'm

Efe kendine gel sen karantina Onur

değilsin.

Efem<3

Niye güzelimi sadece Onur mu diyebilir.

Balım İrem

Sen sus zürafa.

Efem<3

Cüce.

Luwshii_Asya

Onu bunu boşverin ne yapıcaz.

Emreymis

Az önce kısır falan demiyor muydun?

Luwshii_Asya

Ben onu öylesine dedim.

Cherry'm

Olsun yine de kısır partisi yapalım.

Balım İrem

Ama bugün ben meşgulüm.

Luwshii_Asya

Bende ailem ile İstanbul'a gideceğim.

Efem<3

Ne kadar süreliğine?

Luwshii_Asya

Yarın dönmüş olacağız.

Efem<3

O zaman bana sık sık fotoğraf at.

Cherry'm

Gidin dmden yazışın mk.

Emreymis

Grup sanki Asya ve Efe'ye özel gibi oldu.

Balım İrem

Iyyy (+9473882828828199183560 tane Iyy mesajı)

Efem<3

Karışmayın mk.

Luwshii_Asya

Neyse ne mk. Ben gidiyorum.

Efem<3

Aynen bende okula gidicem.

Luwshii_Asya

Tamam da bende okula gideceğim. Müzik

hocası çağırdı.

Efem<3

Benide. Birazdan evinin önünden

geçeceğim ordan birlikte gideriz.

Cherry'm

Bende geleyim mi?

Efem<3

Sen dur mk bi.

Luwshii_Asya

Neden gelmek istiyorsun?

Cherry'm

Belki bir şey olur. Fotoğraf çekerim.

Efem<3

Gelme.

Cherry'm

Geleceğim UwU

Efem<3

Gelmeyeceksin.

Cherry'm, Efem<3, Emreymis, Balım İrem çevrimdışı.

Siz(Luwshii_Asya) çevrimdışı oldunuz.

《~▪︎~》

Asya'dan, Okulda...

Müzik öğretmeni bizi okula çağırmıştı. Yaptığımız düetten sonra Efe ile beni favori öğrencisi seçtiğine emindim.

Okula gitmek için otobüs tercih etmeyecektim. Özellikle bu sıcak havada hiç ama hiç durakta otobüs bekleyemezdim. O yüzden yürüyerek gitmeye karar verdim. Birkaç adım sonunda boynumdan kulaklıklarımı aldım ve Enhypen-Bite Me şarkısını açtım.

*Sözler türkçe yazılmıştır.

Bu dünyada sen ve ben varız

Bu karanlıkta aydınlat beni

Eğer bana bir şans vereceksen

Sadece gel öp ve ısır beni

Seni korumak için bu cesur kalbimi sana vereceğim

Geçmişteki aptal kibrimi bir kenara fırlatıp attım

Bana gel ve bu yanlışı düzelt

Lütfen beni tekrar bağla, yiyip bitir beni

Bir süre boyunca daha doğrusu şarkı bitene kadar mırıltılarla şarkıya eşlik ettim. Başımı telefondan kaldırıp telefonu cebime koydum. Daha sonra önüme döndüğümdeyse karşı kaldırımda Efe'nin olduğunu farkettim. Daha sonra anlık bir kararla yanına gitmeye karar verdim. Etrafıma bakındım, araba yoktu.

Karşıdan karşıya geçerken gözlerimi ani bir şekilde kapattım. Bir el kolumu kavramış ve kendisine çekmişti. Gözlerimi açtığımda karşımdaki kişinin Efe olmasıyla hemen rahatladım. Efe bir süre arkamdan küfür ederek geçen motorcuya baktı.

"Bir dahakine dikkatli ol güzelim."

Bunu demesiyle aklımdan geçen direk şu senaryo geçmişti: Yani bu yine yaşanacak ve sen beni yine kolumdan tutarak kendine mi çekecesin sevgilim? Ah ne romantik.

Elimle üzerimdeki tozları sildikten sonra konuşmaya başladım.

"Görmedim ne yapabilirim. Hem ani hız yapan oydu."

Efe ise saçlarını düzeltti.

"Olsun benim için daha dikkatli ol tamam mı güzelim."

Bu dediğine gülümseyerek yanıt verdim. Gülümserken elim ister istemez ağzıma gelip gülümsememi gizlemişti. Efe bana daha da çok yaklaştı ve eliyle, ağzımı kapatan elimi yavaşça aşağıya indirdi. Merakıma yeni düşüp sordum.

"Neden bunu yaptın?"

Elimi tamamen indirmişti. Ama yinede bırakmıyordu. Sanki tutmayı bıraksa kaçıp gidecekmiş kadar sıkı tutuyordu elimi. Bir süre sonra soruma yanıt verdi.

"Lütfen gülümsemeni benden gizleme. O gülümsemeni İzlemek istiyorum."

Tam konuşmak için dudaklarım aralanmıştı ki fazla yabancı olmayan bir ses duyuldu.

"Porno mu izliyorsun amk birde izlemek istiyorum diyor."

Arkamı döndüğümdeyse bunu söyleyen kişinin Sümeyye olduğunu gördüm. Efe ise minik bir sinirle konuşmaya başladı.

"Kumam mısın da bizi hiç yalnız bırakmıyorsun."

Sümeyye ise hızlı adımlarla çoktan yanımıza gelmişti.

"Birinci olarak kuman değilim baldızınım. İkinci olarak sizi takip etmem için kuma olmama gerek yok. Asya'nın arkadaşım olması yeterli."

Efe ise iki parmağıyla gözlerini ovuşturdu. Derin bir soluk vererek konuşmaya başladı.

"İyi hoş baldızımsın, Asya'nın arkadaşısın ama bizi biraz sal baş başa vakit geçirelim. Hem ben sana gelme demedim mi?"

Sümeyye ilk önce göz devirdi sonra konuşmaya başladı. Yüzündeki gülümseme kesinlikle kızgın bir insanın sinirini bozmaya yeterdi.

"Ben sana geleceğim demedim mi?"

Efe ilk önce sinirlenip Sümeyye'yi dövecek gibi yaptı sonra kaldırdığı yumruğunu vazgeçerek geri indirdi. Tam konuşacaktı ki Sümeyye ondan önce davrandı.

"Hem biraz beni de anlayın. Birilerinin aranızda ne olduğunu kalan grup üyelerine aktarması lazım. Bir gazeteci gibi düşün."

Efe bir süre Sümeyye'ye side eye bakışlar attı. Sonra büyük bir off çekti. Elini cebine soktu ve 10 TL çıkardı. Çıkardığı 10 TL'yi Sümeyye'ye attı.

"Tamam gazeteci hanım paranı al ve git."

Allah'ım ben ne yaşıyordum. Gülmemek imkansızdı. Sümeyye parayı alıp bir süre inceledi. Paraya küçümser bakışlar attı ama yinede cebine koymaktan geri kalmadı.

"Bu para ne ya. Dilenciye versen sana dua etmek yerine beddua eder."

Efe bir süre ne diyor bu mal der gibi baktı.

"Yalnız beddua da bir dua türü değil mi?"

Sümeyye bunu duyduktan sonra Efe'ye bir yumruk attı.

"Siktir git Efe."

Efe ise ilk önce Sümeyye'nin yumruk attığı yere baktı bu neydi şimdi dercesine.

"İzin verirsen gideceğiz zaten."

Artık ağaç gibi durmaktansa konuşmaya katıldım.

"Bencede artık gidelim çünkü ben daha eve gidip çanta hazırlayacağım. Malum İstanbul'a gideceğiz."

Sümeyye de eliyle gidin işareti yaptı.

"Tamam tamam gidin. Bende geleyim mi?"

Efe ise bir aslan gibi kükredi. Tamam abartıyorum ama Galatasaraylı olmak bunu gerektirir.

"Gelme lan birde senle mi uğraşacağım."

Sümeyye ise ilk önce göz devirdi sonra da dil çıkardı.

"Ay çok meraklıydım ben sana. Hadi gidin."

Bende ilk önce biraz kıkırdadım. Sonra Sümeyye'ye elimle öpücük gönderiyormuş gibi yaptım. Sonra Efe ile önümüze dönüp tam okula doğru gidecektik ki Sümeyye seslendi.

"Durun bekleyin!"

Efe ise hayattan bezmiş gibi gözlerini devirdi.

"Yine ne oldu?"

Sümeyye ise Efe'nin arkasına geçmişti.

"Çantan açık kalmış bekle kapatayım."

Daha sonra Efe'nin çantasını açtı ve içinden bir cüzdan çıkardı. Cüzdanı çantadan çıkardıktan sonra çantayı geri kapattı.

《~▪︎~》

Asya'dan...

Efe ile birlikte sonunda okula varmıştık. Hiç oyalanmadan doğruca müzik odasına gittik. Müzik öğretmeni sandalyeye oturmuş elinde bazı dosyalara bakıyordu. İçeri geldiğimizde bizi farketmesi pek fazla sürmedi. Bizi gördüğünde hemen yerinden kalktı ve konuşmaya başladı.

"Hoşgeldiniz çocuklar. Biliyorsunuz haftaya karne günü var. Okuk bitişine özel bir şarkı etkinliği yapmak istiyorum. Sizin sesinizi beğendiğim için sizi seçtim ama bir sorun var."

Tek kaşımı hafifçe kaldırdım. Efe ise hemen yanımda duruyordu.

"Sorun nedir öğretmenim bir sorun varsa Efe ile ben hallederiz."

Öğretmen bir süre düşündü. Sonra konuşmaya başladı.

"Bir kişinin şarkı söylemesi bir kişinin enstrüman çalması lazım. Hanginiz şarkı söyleyecek hanginiz enstrüman çalacak aranızda karar verebilir misiniz?"

Efe bir süre bana bakarak düşündü. Sonra öğretmene soru sordu.

"Ne tarz bir şarkı olması gerekiyor?"

Öğretmen hafifçe gülümsedi ve Efe'ye bakarak konuşmaya başladı.

"Ayrılık temalı bir şarkı olmalı. Biliyorsunuz 8. Sınıflarımız mezun oluyor. Şarkıda herhangi bir küfür, argo, kötü söz olmamalı. Ayrılık temasını iyi yansıtmalı."

Efe bir süre daha düşündü. Büyük ihtimalle kafasında nasıl bir şarkı nasıl birisine uyar ve aynı şarkı hangi enstrümana uyar diye düşünüyordu. Bende aynı şekilde düşünüyordum. Sonra Efe ile aynı anda şarkının adını telaffuz ettik.

"Jungkook-Still With You nasıl olur öğretmenim?"

Öğretmen başını hafifçe salladı ve elindeki dosyaya şarkının adını yazdı.

"Peki kim şarkı söyleyecek, kim enstrüman çalacak?"

Efe kollarını birbirine bağladı ve konuşmaya başladı.

"Şarkı gitar değilde keman ile daha güzel olur gibi. Yani keman ben çalabilirim. Şarkıda Asya'nın sesine çok güzel uyar diye düşünüyorum."

Öğretmen mutlulukla ellerini birbirine vurarak alkışladı.

"Sağolun çocuklar. Son bir ricam olacak. Şarkı olur mu diye test etmek için lütfen kısa bir tekrar yapabilir miyiz?"

Efe ile beraber başımı salladım. Daha sonra ben mikrofonların olduğu yere, Efe ise enstrüman bölümünden bir keman aldı. Ve şarkının bir yerini ben söylemeye o çalmaya başladı.

*Sözler türkçe yazılmıştır.

Birlikte gülerdik, birlikte ağlardık

Bu basit hisler, benim için her şey demekti

Ne zaman olur bilmiyorum ama

Eğer seni görürsem gözlerine bakıp seni özlediğimi söyleyeceğim

Büyüleyici hatıramda tek başıma dans ediyor olsam bile

Yağmur yağmaya devam ediyor

Sis ortadan kalktığında

Islak ayaklarımla sana koşacağım

(...)

Ay yalnız görünüyordu

Sanki parladıkça karanlık gökyüzünde ağlıyordu

Sabahın geleceğini bilsem bile

Senin gökyüzünde bir yıldız olarak kalmak isterdim...

《~▪︎~》

Sümeyye'den...

Efe'nin cüzdanını çaldıktan sonra pardon aldıktan sonra doğruca İrem ile buluşacağımız noktaya gittim. Aklımızda şeytanın aklına gelemeyecek kadar sağlam bir plan vardı. İrem ile buluşunca Asya'ya olayı anlatacaktık daha sonrada gerekli malzemeleri alacaktık. Planı ertesi gün gerçekleştirecektik çünkü Asya bu akşam İstanbul'a gidecekti.

Kısa bir süre sonra İrem gelmişti. Onunla selamlaştıktan sonra bana şunu sordu.

"Plan güzel ama parayı nereden bulacağız. Şahsen ben para sıçmıyorum."

Ceketimin cebinden Efe'nin cüzdanını çıkardım ve İrem'e uzattım.

"Lan bu zürafanın cüzdanı değil mi?"

Başımı onaylarcasına hafifçe salladım.

"Evet onun. Neyse şimdi ilk önce kostümleri alacağız sonra da uyku ilacı alırız. Tamam mı?"

İrem'de bir yandan Efe'nin cüzdanını karıştırıyordu. Beni başını sallayarak onayladı.

"Zurafa zenginmiş. Ben bir şey isteyince param yok diyor puşt."

İrem ile tüm kıyafet satan mağazalara gittik. Daha sonra bir mağazada kostümler bulduk. Dinozor kostümü ve zürafa kostümü arıyorduk. Dinozor kostümü olmasına rağmen zürafa kostümü kalmamıştı. Diğer kostümlerde fazla küçüktü.

İrem bana ne yapacağımızı sorunca bir süre düşündüm ve yanıtladım.

"Dinozor kostümünü kiralayalım. Ve bir tanede elbise, etek falan alalım Maid Dress(Hizmetçi Elbisesi) yaparız olur mu?"

İrem ilk düşünüp gibi yaptı sonra olur dedi. Dinozor kostumunu mükemmel bir pazarlama ile kiraladıktan sonra elbise satan dükkanlara girdik. Şansımıza tek tek parça almak zorunda kalmamıştık. Çünkü fantezi elbiseleri kategorisinde Maid Dress vardı. Standart bedenini kiralamak istedik ama böyle şeylerin kiralanmasının doğru olmadığını söylediler. Durumu anlatınca ise kabul ettiler. Benden de valla güzel pazarlama teknisyeni olur.

Ertesi gün...

Cherry'm

Ee kısır gününü kimde yapıyoruz.

Balım İrem

Benim babam evde mk oda katılır

derseniz olur.

Emreymis

Annem altın günü yapıyor

bizim evde dolu.

Luwshii_Asya

Bizim evde şuan kimse yok.

Ama annemin ne zaman geleceği

belli olmuyor.

Efem<3

Bizim ev boş.

Luwshii_Asya

Yanında boş mu?

Efem<3

Evet boş gel.

Luwshii_Asya

Kucağında boş mu?

Efem<3

Senin için boş hadi gel.

Cherry'm

Sizi porno izler gibi izliyorum.

Balım İrem

IYYY IYYYY IYYY (+39928299191)

Cherry'm

Neyse Efe'nin evinde buluşuyoruz o zaman.

Efem<3

Eliniz boş gelmeyin .d

Cherry'm

Kısır yapacağız o yeter.

Cherry'm, Efem<3, Emreymis, Balım İrem çevrimdışı.

Siz(Luwshii_Asya) çevrimdışı oldunuz.

《~▪︎~》

Sümeyye ve İrem, Emre ve Efe için yaptıkları planı bana anlatmışlardı. Onun için çok heyecanlıydım. Üzerime beyaz, üstünde kırmızı ve siyah yıldızlar olan oversize bir tshirt aldım. Altımada koyu mavi kot pantolon aldım. Ve her zamanki gibi olmazsa olmaz kulaklıklarımı da yanıma aldığıma göre çapraz çantamla kombinim bitmişti.

Efe'nin gönderdiği konumu takip ederek evini buldum.

Binanın bahçesine geldiğimde Emre, İrem ve Sümeyye'nin beni beklediğini gördüm. Sümeyye ve İrem'in elinde kişi başı 2 tane olmaz üzere 4 büyük poşet vardı. Poşetler siyah olduğu için ne olduğu gözükmüyordu. Büyük ihtimalle kostüm, elbise ve kısır için malzeme poşetleriydi.

Zile bastım ve Efe'nin kapıyı açmasını bekledim. Kapıyı açtığında hızlıca merdivenleri çıktım ve Efe'ye sarıldım. Daha sonra Efe ile Emre salona bizde kısır yapmak için mutfağa geçtik. Tabii sadece Sümeyye ile ben yapıyorduk çünkü İrem yapmayı bilmiyormuş. O yüzden hemen sıkılıp salona gitti.

Daha sonra Sümeyye kısırı karıştırırken bana döndü ve konuşmaya başladı.

"5 tane kase çıkarıp 2 tanesine uyku ilacı damlatsana."

Bende hemen dediğini yaptım. Tam yardım edecektim ki tekrar konuşmaya başladı.

"Ben yaparım sen git ben getiriyorum şimdi."

İlk başta itiraz etsem de beni öldürecekmiş gibi bakınca salona geçtim ve Efe'nin yanına oturdum.

《~▪︎~》

Sümeyye'den...

Asya'yı salona gönderdikten sonra ,kesinlikle silah zoruyla değil, kısırları kaselere koymaya başladım. Tabii kafama sonra dank etti ki hangilerinde uyku ilacı olduğunu unutmuştum. Daha sonra Allah'a emanet ama yinede bana gelmesin diye dua ederek kaseleri dağıttım.

20 dakika sonra...

Kendi kaseme hala dokunmamıştım. Sorduklarında ise nar ekşisine alerjim var demiştim. Yoktu ama olsun. Bir yandan sürekli göz ucuyla Efe'ye ve Emre'ye bakıyordum. Efe'nin gözleri hafiften kapanmaya başlamıştı ama Emre'de tık yoktu. Bilmem kaçıncı kasesini bitiriyordu.

Asya'ya Efe'ye bak işareti yapacaktım ama Asya ve Efe uyumuştu. Ahbeasya, olay kıza patladı. Yapacak bir şey yoktu. Hemen İrem ile Emre'ye olayı anlattık. Daha sonra Emre erkek olduğu için ona Efe'ye dinozor kostümünü giydir dedik. Bende İremle beraber Asya'ya Maid Dress giydirdik.

İrem ikide bir Asya'ya azdım diyordu ama bence ikisininde hali hem gülmelik hem ağlamalıktı.

Sürekli Asya ve Efe'ye bazı pozlar vererek onların fotoğrafını çektik. Daha sonra hep beraber Asya'yı ve Efe'yi taşıyarak Efe'nin yatağına yatırdık. Tabii ki yine fotoğraflarını çektim.

Asya'dan...

35 dakika sonra...

Gözlerimi yavaşça açtım ve ilk gördüğüm şey Efe'nin yüzü oldu. Dinozor kostümü giymişti ama hatırlamıyordum. Tabii ki yinede gülmekten vazgeçmedim. Gülmem ile Efe'de uyanmıştı.

"Neye gülüyorsun Asya da sen niye hizmetçi elbisesi giydin. Çok güzel olmuşsun." Dedi ve gülmeye başladı.

Bende ona yanıt verdim.

"Dinozor kostümü yakışmış."

Hızlıca yataktan kalktı ve boy aynasından kendisine baktı. Sonra yüksek sesle bağırdı.

"Bunu bana kim giydirdiyse onu sikeceğim."

Bir süre Efe'ye gülmeye devam ettim. Birkaç dakika sonra ise Efe'nin başta dediği aklıma geldi. Hayır Maid Dress giymiş olamazdım. Hızlıca yataktan kalktım ve aynadan kendime baktım. Ve Efe'ye gülsem bile aynı şekilde bende bağırdım.

"Şimdi ağzınıza sıçtım İrem ve Sümeyye. Piçsiniz! Varoşlar! Bu ne be böyle!"

Salondan ise gülme sesleri geliyordu. Bu Maid Dress'i ben onlara giydirmezsem benimde adım Asya değildi.