Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@chico12

Babam kapıdan çıktıktan sonra yemek yemeğe devam ettim yemeğim bitene kadar ve ben işimi bitirene kadar beni öylece izledi.Yemeğimi bitirince ayağı kalktım ve bulaşıkları toparladım ve hepsini lavabonun içine koydum ve yerime geri oturdum."Açıklıyacakmısın"ellerimi göğsümün altında birleştirdim.Beni taklit ederek "Neyi"diye ciyakladı.

 

"Sen dalga mı geçiyorsun"

 

"Bu sorunun cevabı için bekleyebilirsin"

 

"O zaman konuş sohbet edelim falan yani sen demedin mi kız kardeşim gibi diye"

 

"Babanın yanındaydım daha ne söyleyebilirdim"

 

"Mesela eski karısını öldürdüğünü ve kızınıda öptüğünü"

 

"İstersen yeniden öpebilirim kızlar benim peşimde koşuyor havalı olur senin için"kahkaha atmaya başladı ve ellerini ensesinde birleştirdi."Erkek arkadaşim var"yoktu sadece cevabını merak ediyordum."Onunda öldürürüm hatta birlikte öldürelim mi güzelim"gerçekten sıkıntılıydı."Hayır tabikide ve erkek arkadaşımda yoktu sadece..."

 

"Bu bir teklifmiydi"yine gülmeye başladı."Herneyse bana bir shot bardağı ve tekila getir"

 

"Hayır bunu yapamam sen reşit değilsin"dedi hala alaycı bir ifade ile.Ayağı kalktım ve yanına gidip"Evet hala reşit değilim"dedim ve bende aynı ifade ile gülmeye başladım.Buzdolabına doğru yürüdüm."Kalçalarıma baktığını biliyorum Emrick"Yürürken kalçalarımı hafif sallıyordum ne istediğimi bilmiyordum."Arkada gözün mü var"

 

"Belki güzelim"ben neler diyordum.Buzdolabını açtım ama arkadan dolabı kapattı.Arkamı döndüğümde dibimde bitmişti.Boyu bana göre çok uzundu kafamı kaldırmak zorunda kaldım,gözleri yine bal rengine dönmüştü."Şimdi sırada elini buzdolabına yaslayacağın kısma mı geldik bebeğim"dedim ve küçük bir kahkaha attım.Elini buzdolabına yasladı."Klişeleri severim güzelim"diğer elinide buzdolabına yasladı.

 

"Sivrisinek gibi kanımı emmiyeceğine söz ver"

 

"Kırıcısın güzelim"

 

"Birazdan daha kırıcı olucam eğer beni bırakmazsan vampir gerizekalısı"

 

"Ta kendisi"

 

Gözlerim dudaklarına kaydı.

 

"Sadece biraz içki alıcaktım"

 

Bana daha çok yakınlaştı.

 

"Bence daha fazlasınıda alabilirsin" kendimi tutamadım ve bu sefer ilk ben karşılık verdim hızlıca.Dudaklarına sert bir öpücük verdim o da beni karşılıksız bırakmadı.Bir elini dolaptan çekti ve elini belime doladı.Ellerimi boynuna doladım ve ona daha sert bir öpücük verdim.Diğer elinide belime doladı."Hey!Yatak odan üstkattaydı değil mi?"geri çekildi"Buna hazırmısın güzelim"Bunu bende bilmiyordum.Buna hazır mıydım?"Hemde fazlasıyla"Beni bır çırpıda kucağına aldı ve öpmeyi bıraktı.Mutfaktan merdivenlere yöneldi ve merdivenlerden tek tek çıktı ve o odanın kapısına gelene kadar onu izledim.Odanın kapısına geldiğimizde beni indirdi.Odanın kapısını açtı ve eliyle içeri girmemi işaret etti.İçeriye yavaş adımlarla girdim ve arkamı dönüp ona dönüp baktım ve yoktu önüme geri döndügümde yatakta uzanıyordu."Gelmek ister misin"biraz yana kaydı.Tuttuğumu bile fark etmediğim nefesimi bıraktım ve yanına değilde Bay vampirin karnının üstüne oturdum."Bu kadar hız bende bile yok."Kıkırdadım ve önüme gelen saçımı bileğimdeki tokamla topladım."Evet bende senin gibiyim seni büyüledim ve kendime aşık ettim"sırıttı"Ona şüphe yok güzelim"ellerini ensesinde birleştirdi ve bal rengi gözlerini bana diktti."Sana bir haberim var"merakla onu dinledim."Biliyorsun yarın okullar açılıcak ve senin öğretmenin ben olucam"şaka yapıyormuş gibi durmuyordu.

 

"Öğrenci,öğretmen ilişkisi.Güzel duruyo."ona doğru eğildim ve uzun bir öpücük bıraktım."Beni o güçlü kaslarından neden mahrum bırakıyorsun biraz paylaşımcı ol"sırıttı."Emrin olur"üzerindeki t-shirt'i iki yanında tutarak çıkarttı ve ve vicudu tamamen açığa çıkmıştı.Ten rengi her ne kadar beyaz olsada hatları çok belirgin bir şekilde görülüyor ve hissediliyordu."Biliyormusun ben çok sabırsız biriyim"sırıttı.Sağ elimle bluzumun fermuarını açtım ve iki kolumdan çıkarttım ve yere fırlattım.Ben bunları yaparken Emrick sütyenimden taşan göğüslerime bakıyordu.Dudaklarına doğru yaklaştım ve yavaşça onu öpmeye başladım.Sadece 1 dakika 47 saniye sonra mutfaktayken cebime yerleştirdiğim bıçağı cebimden çıkarrtım ve doğruldum.Elim hala arkamda olduğu için bıçağı göremedi."Sana bir süprizim var bay Miller"

 

"Süprizleri severim bayan Cameron"kulağıma yaklaştı ve kısık bir sesle "Özellikle üzerimde bir kadın varken"geriye doğru çekildim ve büyük bir kahkaha attım."O zaman şimdi gözlerini kapat ama sakın ama sakın ben diyene kadar gözlerini açma"başını onaylar gibi salladı ve gözelerini kapattı ve yüzünde bir tebessüm belli oldu.Bu onun son tebessümüydü.Sadece sağ elimle tuttuğum bıçağı iki elime aldım ve ona hızlıca saplamaya başladım .Bıçak ona değmeden 1 saniye önce gözleri refleks olarak açıldı ve yüzüne korkudan ziyade tebessümü hiç bozulmadı 316. Saplayışıma kadar.Evet ona bıçağı 316 kere bıçak sapladım ve artık ölmüyorsada 9 canlıdır.Her yerim kan olmuştu.Usulca onun üstünden indim ve kulağına doğru yaklaştım "Artık gözlerini açabilirsin Emrick"onu dürrtüm"Öldün mü yoksa olamaz"sırıttım ve geriye doğru çekildim.Birkaç adım attıktan sonra ayağıma bir şey takılmıştı aşağı baktığımda bluzumu unuttuğumu hatırladım ve aşağı eğilip bluzumu aldım ve temizlenmek için lavaboya gidicektim ama bir anda zil çalmaya başladı.Hala hoş bir melodiydi.Telaştan ne yapıcağımı bilmiyorudum.Odanın içinde volta atarken gözüm pencereye takıldı.Pencereden dışarı baktığımda hemen karşısı benim odamdı.Sapık herif.Bıçağı alıp cebime koydum ve cama doğru koştum.Camı hızlıca açıp borudan aşağı tırmanıp çitlerden aşağı atladım en azından çalıştım.Çitlerden nasıl atlıyacağımı düşünürken yanıma birinin yaklaştığını hissettim ve refleks olarak kafamı o yöne çevirdiğimde tanıdık olmayan bir yüzle karşılaştım.O da Emrick kadar uzundu hatta ondanda uzun.Esmer bir teni vardı tahminen melezdi."Hey! Sütyenli kız"ses tonu kalın ama dinazor gibi değildi."Evet bay yabancı" bana biraz daha yaklaştı, vicudumdaki ve yüzümdeki kanları görebilecek kadar yakına hemde...

 

 

 

 

 

"Üşiyeceksin" hırkasını çıkarttı "Al bunu"

 

Elimle kendimi işaret ettim."Hırkanın kan olmasını istemezsin değil mi"duraksadım "İsmin neydi"elini uzattı"Brandon ismim bu ama bana Brand diyebilirsin"elini sıktım"Nova bana Nova diyebilirsin Brand"eline temas ettiğimde ondan garip bir elektrik almıştım."Tanışma faslını geçsek ve bana yardım etsen malum"sırıttım."Bir şartım var"

 

"Ne şartı"

 

"Eğer beni öpersen sana yardım ederim"neden tüm erkekler aynıydı."Hayır Tabikide ben tek başıma hallederim sapık"Çitin arsındaki boşluklara basarak tırmanmaya çalışıyordum ama çok başarılı olamamıştım.Ben tepinirken beni sanki bir film izliyormuş gibi izledi tâ ki ayağım kayıp yere düşene kadar."Tamam gel buraya yoksa burdan geçemem"bir kaç adımda yanıma geldi ve beni nazikçe yerden kaldırdı."Merak etme dalga geçiyordum" usulca yanıma yanaştı ve elleri birleştirip önüme koydu."Ellerin kirlenmesin"sessiz bir kahkaha attı "Hadi dediğimi yap artık"bir ayağımla eline bastım ve diğer elirle omzuna tutundum ve ayağımı çitin diğer tarafına attım ve aşağı atladım ."Teşekkür ederim yabancı" duraksadım "Pardon Brand"ellerini cebine koydu "Buda iyiymiş"sırıttım çünkü gerçekten beni rahatsız etmeden benimle flört etmeye çalışıyordu."Hey biraz yaklaşsana"elimi çitlerin arasından gelmesi için uzattım.Bana doğru yaklaştı.Ona doğru biraz daha yaklaştım ve ona nazik bir öpücük verdim geri çekildiğim hiç yargılamadı ve yüzünde tatlı bir tebessüm oluşmuştu."Hiç bir şey bedelsiz kalmamalı bence"nazik bir şekilde gülümsedim."Yarın saat 8de kapının önünde ol okula beraber yürürüz bayan katil"

 

"Hoş bir lakap sevdim bay yabancı"sırıttı,

 

"Bende bayan katil"elimle kampçı selmı yaptım ve bizim evin borularına tırmanmaya başladım ve bir kaç adım attıktan sonra arkama baktığımda etrafta yoktu.Odama doğru atladım ve ödev rafımdan bir çeşit asit aldım ve bıçağı o şişenin içinde gözelce erittimve delillerden kurtulmuştum ama tek bir eksiğim vardı ben.Son gücümle banyoya doğru koştum tüm kıyafetlerimi yıkamaya atım bir güzel kendimide yıkadım.Duştan çıktığımda sıcak bir duş aldığım için camın her yeri buğlanmıştı.Elimin tersi ile aynanın bir kısmını sildim ve gözüm boynundaki dikiş izine çarptı bunun suçlusu oydu o artık ölmüştü ama o yara izi bir ömür bende kalıcaktı.Aklıma o gece olanlar geldi ve istemsizce gözümden bir damla yaş aktı ve aklıma annemle olan güzel anılarım yani 17 yılın her saniyesi gözlerimin önünden geçti ve bornozumu üstüme geçirip babamın odasına gittim ve babamın yedek sigara paketlerinden birini ve bir adet çakmağını aldım ve odama yavaş adımlarla gittim.Yatağımın üstüne sırtüstü bir şekilde kendimi bıraktım ve bir adet sigara yaktım.Şimdi anlıyordum sigara içen insanlar ölmek isteyen kişiler onalr hayatlarını yaşamakta istiyorlar ve yavaş yavaş ölümü seçiyorlar.Bende artık o insanlara dönüşmüşmüştüm,bende yaşamak istiyordum ama aynı zamanda o toprağın altında cehennemde yanmak belki iyi hissettirmezdi ama Tanrının bana kızmaya hakkı yoktu o da benim annemi öldürmüştü ve muhtemelen şu anda cehennemde yanmakla meşguldü.Galiba hayatımda ikinci defa sigara içiyordum ilk çektiğimde ciğerlerim alışık olmadığı için öksürmeye başladım ama ciğerlerimin buna alışması lazımdı hemde fazlasıyla.Sigaram bitince başımı önceye doğru çevirdim ve Emrick in cansız bendenini izledim bir süre.Yataktan kalkıp üstüme gecelik bir elbise geçirip yatağıma yatıp uykuya daldım. Sabah uyandığımda ilk işim babamın gelip gelmediğini kontrol etmek oldu ama babam hala gelmemişti ve telefon olmakta hep bir mesajda bırakmamıştı tam babam için endişelenmeye başlamışken telefonla babamın telefonuna biri mesaj düştü "İşim hala bitmedi ve bu akşam yemeğine yetişemiyebilirim senden gerçekten özür diliyorum ilk gününde bol şanslar"mesaja cevap vermek yerine mesaja bir kalple ödüllendirdim sadece. Yerimden kalkıp aşağı mutfağa indim ve dolaptan çıkardığım mısır gevreği ve sütü karıştırıp yedim. Aslında o yemeği yemek içimden gelmiyor çünkü dün akşam olanlar için hala iyi hissetmiyordum. Ama içimden bir ses bu yaptığımı bana pişmanlık getirmeyeceğini söylüyordu. Aslında getiremezdi çünkü onu öldürdüm bıçağı eritmiştim ve tüm kıyafetlerimi temizlemiştim tek kalan iş suçu birilerine atmaktı. O görevde bende değildi. Kahvaltımı ettikten sonra saçlarımla oynayıp bir mini etek ve üstüme de açık olmayan pembe bir bluz giydim. Dün akşam bayağı ağladığım için göz altlarımı kapatmak zorundaydım. Ve bu işte neredeyse bir ayda bitirdiğim kapatıcıma kaldı ve yüzümün geri kalanına çok hafif bir makyaj yaptım. Aslında bildiğiniz gibi hafif makyajlar bana göre değil de ama bugün içimden gelmiyordu hatta bugün içimden yaşamak bile gelmiyordu ama o okulu ilk günden asıcak değildim okul benim için ne kadar önemsiz olsada çokta önemli. Brand'le anlaştığımız saatte kapının önüne çıktım ve üstünde gri bir tişört ve altında da bol bir kot pantolon vardı."Çok güzel olmuşsunuz bayan katil"dedi."Siz de çok yakışıklı olmuşsunuz bay yabancı."her zamanki gibi nazikçe gülümsedi ve elini bana uzattı ve elinde çok güzel bir pembe gül vardı."Yani biz şu anda resmi olarak çıkıyor muyuz"elini belime attı ve yürümeye başladık."Eğer tabii sen de istersen Nova"gülümsedim.Buraya gelmenin ikinci gününde sevgili yapıcağımı düşünmüyordum."İstemek ne kelime ama bir yanlışım vardı unuttun mu benim adım Nova değil bayan katil"

 

"Ama benim Bir şartım var"on dudağını küçük bir öpücük verdim."Şartın bu muydu?"sırıttı "Hayır ama bana dün akşam neler olduğunu anlatman gerekiyor seni zorlamak istemiyorum ama bana güveniyorsan anlatmalısın "biraz tereddüt etsem de yol bitene kadar ona olan her şeyi anlattım. Emrick'in annemi öldürdüğü kısmı anlatıyorken gözümden bir damla yaş düştü.Ama kendime şu sözleri hatırlattım.

 

Ağlama

 

Ağlama

 

Bu maskarayı alabilmek için

 

2 hafta okulda yemek yemedim.Evet bu doğruydu tam tamına 2 hafta yemek yememiştim aslında bu iyi olmuştu tüm kilolarını kaybetmiştim ama hala normal bir kadına göre kiloluydum. Ona bunları anlatırken ağzı açık beni dinliyordu. Anlattıklarım bittiğinde ağlamamı kontrol edemedim ve ağlamaya başladım. Bana sıkıca sarıldı ve şu sözler ağzından döküldü"Hey! Ben varım artık sana kimse dokunamaz seni seviyorum"çantamı yere fırlattım ve ben de ona sıkıca sarıldım. Bu iğrenç aşk dolu anlarımız bittiğinde ise okulun önüne gelmiştik neredeyse.Elini tuttum ve okulun kapısına diğru yürürken bir adam bana çarptı. Kimin çarptığını görmek için başımı yukarı kaldırdığımda tam karşımda Emrick vardı...

Loading...
0%