Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1/ Lanet🪄

@cielo_corea

İyi okumalar

-Bölümde bazı rahatsız edici şeyler vardır. Hassas olanlar okumasın lütfen.-

Öncelikle bu kitap benim ilk defa böyle şeyler yazdığım bir kitap bu yüzden bir yerde yanlışlık yaptıysam kusura bakmayın. Ve bana kitap hakkındaki düşüncelerinizi söyleyebilirsiniz ki bende ona göre kendimi geliştireyim.

Başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.

 

 

 

 

🪄🪄🪄

"İyiyi mi seçiyorsun kötüyü mü?" diye sordu adam, karşısında acı çeken ama bundan mutluluk duyan adama. Adam ağzının içinde biriktirdiği kanı yere sert bir şekilde tükürdü ve dudaklarını acısına rağmen sinsice yukarıya kaldırdı.

Polisti ama karşısında ki adam onu bağlamış yetmemiş acı çekmesini sağlamıştı. Çok acı çekmişti zaten. Hayat ona yaşatmadığını bırakmamıştı birde yetmemiş gibi bu adam onun canını yakmıştı.

Ya iyiyi seçip insanları kurtaracaktı ya da kötüyü seçip insanların ecelleri olacaktı. Ne seçerse seçsin öldürmeyeceği ve seveciği biri vardı onun için. Eğer o ölürse poliste ölürdü.

"İyiyi seçsem cennete mi gideceğim sanki." dedi adam umursamazca. Ama umursuyordu, sadece öyle davranmak istiyordu.Neyi seçtiğine karar vermişti, ne olacağına. Seçmişti kimseyi düşünmeden bir seçenek.

Ama kızını öldürmezdi. Kızını çok seviyordu. Babalar nasıl severdi bilmiyordu çünkü babası ona babalık yapamamıştı, yapmamıştı. Ama kızı onun için Dünya demekti. Okan Büyük için kızı herşeydi. Eğer Okan Büyük herşeyini kaybederse oda herşeyiyle birlikte giderdi.

Ama o bir polisti aklına polis oluğu için asla yakalanmayacağı geldi. Güldü, ama o kadar kötü güldüki sanki gerçekten insanları kurtarmak için polis değil, insanları öldürmek için suikastçi olmuştu. "Kötüyü seçiyorum." dedi çenesini kaldırarak.

Adam onun seçimini duyduğu an polisin omzuna sapladığı bıçağı çekip aldı. Acı çekmesini umarsamadan adamın bileklerine batırdığı iğnelerin başından tutup çıkardı. İğneleri tamamen batırmıştı. İğnelerin başına ip bağlamıştı iplerinden çekti iğneleri.

Dudakları kıvrıldı adamın, karşısındaki polisin acı dolu hırlaması onu gülümsetmişti. Adamı çözdü ve arkasına dönüp gitti.

Polis, kafasını kaldırdı ve giden adama baktı. Ayağa kalktı ve yerdeki kendi kanına bulanmış bıçağı aldı ve hızlı adımlarla ona işkence çektiren adama doğru koştu. Kolunu kaldırdı ve acı çekmesine rağmen o bıçağı adamın sırtına sapladı. Çıkardı ve adamın sırtının farklı yerlerine bir sürü kez bıçağı geri sapladı.

Adam önce sarsıldı ve ne olduğunu anlamadı. Adam artık ayakta duramadı, ağzından kanlar döküldü. Arkasına dönecek gücü kalmamıştı. Ağzından kanlar hızla akarken canı acıyordu.

Tam yere düşecekken polis onu tuttu ve bıçağı boğazına bastırdı adamın. "Bana acı çektirdin ve öylece gitmene izin vereceğimi mi sandın oruspu çocuğu." Sert sesi ve kararlılığı adamı korkutmuştu.

Adam elini boynunu tutan polisin koluna koydu ve bir ümit kurtulmak istedi. Ama polis intakam alacaktı bu kaçınılmaz bir sondu çünkü adamın gözündeki öldürme isteği her yerden görülüyordu.

Bıçağı adamın şah damarına sapladı. Kanlar fışkırmaya başlamıştı adamın boynundan. Polis tehlikeli bir şekilde güldü ve bıçağı adamın göğsüne fırlattı. Adamı orada bırakıp arkasını döndü ve ilerlemeye başladı.

Elerini cebine koydu ve omuza baktı. Canı acıyordu ellerini cebinden çıkarttı ve bileklerine baktı. İğneler canını çok yakmıştı ama dayanmıştı. Polislik hayatında ilk defa kaçırılmıyordu ama ilk defa böyle garip bir şekilde kaçırılmıştı.

Aklına kızı gelmişti. Gülünce kısılan gözleri, saçlarının dalgalı olması, gamzeleri... Kızını çok özlemişti. O iğrenç bir insandı ama kızına değildi. Eşini öldürmüştü hem de en iğrenç şekilde. Kızı annesinin onu doğururken öldüğünü zannediyordu...

Elini cebine attı ve telefonunu çıkarttı. Telefonda numara tuşladı ve telefonu kulağına koydu. Adımları onu buraya getiren adamın arabasına doğru ilerledi. İnşaat alanından çıkmıştı. Telefon açıldı ve sesin gelmesini bekledi. "Buyurun efendim." dedi telefondaki kişi.

"Her şey hazır mı?" dedi adam sabırsız bir şekilde. O sırada arabaya ulaşmıştı. Arabanın kapısını açmaya çalıştı ama kapı kilitliydi. Şoför koltuğunun camının açık olduğunu fark etti ve adımları oraya doğru ilerledi.

"Evet abi hazır herşey." dedi telefonda konuşan kişi teredüt dolu bir sesle.

Polis eline yerden bir kablo aldı ve onu camdan içeri soktu. İçinden güldü, gülüşü büyüdü kahkaha attı. Adam anahtarı içeride unutmuştu. Gülmeye başladığında "Mal adam." diye söylenmeden duramadı.

"Efendim abi?" diye sordu konuşan kişi.

Polis, "Birşey yok aslanım. Sadece bir tane doktor ayarla yeter." diyip telefonu kapattı. Kabloyu şoför koltuğuna doğru yaklaştırdı ve anahtarı alıp kabloyu dışarı çıkarttı. Anahtarı eline alıp kapıyı açtığında hemen koltuğa oturdu ve az önce konuştuğu adamın evine doğru sürmeye başladı.

 

 

 

 

 

 

🪄🪄🪄

 

Evinin kapısının önene gelmişti. Omzuna baktırmıştı ve bileklerine. Sonrada evine gelmişti. Kapıya tıkladı ve elindeki poşeti arkasına sakladı. Kapıyı açan kızıydı ve kızı babasının gelmesini beklemiyordu. Kız babasını gördüğü anda gözlerini kocaman açtı ve babasının kucağına atladı. "Baba." dedi kuş gibi.

Adam bir elini kızının sırtına koydu ve saçlarına götürdü elini. Saçlarını sevdi kızının, "Kızım." dedi adam özlem barındıran bir sesle.

Kız babasından ayrılınca dudaklarını büktü ve elindeki oyuncağı ile oynamaya başladı kafasını eğerek, "Gelmiceksin zannettim, ben de bir gün cumurbaşkanı olcağım tüm kız babaları evlerine hergün gitsin diye." dediğinde adam bir kahkaha attı.

Kızıyla aynı boya gelmesi için bir dizini yere koydu ve elini kızının yanağına koydu. "Canım kızım çok özledim seni." dedi adam kızın doğru. Arkasında sakladığı poşeti kızına doğru tuttu ve "Bak sana ne aldım." dedi. O kızından daha heyecanlıydı.

Kız babasına bakıp elindeki poşeti aldı ve eve girdi. Adamda onun peşinden gitti. Kızın bakıcısı Ayşe Hanım, Okan Bey'in geldiğini gördüğünde gitmesi gerektiğini anladı ve Yağmu'u öpüp evden çıktı.

Kız babasının ona aldığı poşeti açtı ve içinden bir tane çikolata çıkarttı. Babasıyla içeri geçti ve televizyondan en sevdiği çizgi filmi açıp babasını da yanına çağırdı. Babası kızının yanına geçti ve birlikte film izlemeye başladılar.

Film bittiğinde adam gözlerini kızına doğru çevirdi ve kızının uyuduğunu fark etti. Dudağındaki küçük tebessüm kızına verdiği en güzel tebessümüydü. Ayağa kalktı ve kızını kucağına alıp odasına doğru çıktı. Kızının odasının kapısı açık olduğu için kızını yatağına bıraktı onu. Kızının saçını sevdi ve odadan çıktı.

 

 

Evet arkadaşlar ilk bölüm bu kadardı. Aslında daha uzun yapmak istemiştim ama hemen atmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

🪄🪄🪄

 

Loading...
0%