Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@cigdemm_buradaa






 


Tek istediğim gözüme bir gram da olsa uyku girmesiydi. Alaydan geldikten sonra hiç uyuyamamıştım. Ama Kartal timi ile gerçekten eylenmiştim. Antrenmandaydılar ama kısa süre de olsa keyfim yerine gelmişti. Yarın saat 07.30'da okulda olmam gerekiyordu lakin gel gör ki kimin uyuma problemi var şuan?. "Allah'ım on dakika gözüme uyku girsin yalvarırım!" Avazım çıktığı kadar olmasa da bağırıyordum.Günahım neydi benim?


Kesin sen dinazor Eymen' i aklından çıkaramadığın için uyuyamıyorsun. Anlamadım sanki Açe.


"Allah'ım şurada şuan al canımı yalvarırım. Ebediyyen uykuya dalsam ne olur. Al beni yanına Allah'ım!" Bağırmaya devam ediyordum. Yatakta döne döne battaniyeye dolanmıştim. Hemen içinden çıktım. Keşke izin alsaydım diye düşünmeden edemiyordum. O sırada elim telefonuma gitti elim.


Eymen 😃 2 cevapsız arama


ANNEMM♥️ 7 cevapsız arama


Ney ney ney? 7 ölüm fermanı mı? Açe ben kulaklarımızı boş ver iliklerimize kadar sela sesini hissediyorum.


Haklısın. Bittim ben.o sırada telefonum çaldı.Eymen arıyordu.


"Efendim Eymen.​​​" Diye telefonu açar açmaz Eymen konuşmaya başladı." Açelya annen sana ulaşamıyormuş. Beni aradı bana da cevap vermedin. Endişelendik, neredesin sen?" Annem Eymen'i mı aramış bir de? " Uyumaya çalışıyordum" derin bir nefes sesi geldi." Bağırışlarını ve isyanlarını duydum zaten Açelya. Annene onları dinlettim de güvende olduğunu anladı."


Vay aslan parçası vay. Demek ölümden kurtardın bizi. Açelya bu adam en son dinazor du , ne olmuş buna?


"Ben de tam annemin cevapsız aramalarını görmüştüm. Kulaklarımı boş ver iliklerime kadar sela sesini hissediyordum." Telefonun karşısından gülme sesleri duyuldu." Gülecek bir şey yok Eymen, gerçekten korkmuştum. " Gülüşü hafifçe azaldı ve sonra durdu."Açelya sen beni şu haykırışların yüzünden yatağımda kahkahalar atarken görmedin en azından." Ney ney ney. Af buyur? "Sen bana mı gülüyorsun?" Gülmeye başladı tekrardan."gülme!" Dediğimde anlık sustu."haklıymışsın."


Ne zırvalıyorsun sen be. Tabii ki haklı biz olucağız . Değil mi Açe?


" Anlamadım. Neyde haklıymışım ben."


" Tersin gerçekten de pismiş."


 


☀️


EYMEN AKIN...


"Anlaşıldı mı kartal!" Herkes pürdikkat beni dinliyordu. Ciddiyeti bölen ise Yiğit ve Berkcan Oldu." Komutanım, biz anlamadık." Sakince bir nefes verdim.her zaman yanımda taşıdığım esnek ve ince yayı cebimden çıkarttım. Yayı gösterdim." Bakın şimdi bunlar teröristler." Ellerimi gösterdim." Bunlarda -yani ellerim- biziz." Ellerimle yayın iki ucunu tuttum. İlk önce tuttuğum uçları yakın tutarak salladım." Hepsi birlikte ya da yakın dolaşıyorsa ellerim - yani biz - onları daha çok sarsarız." Ellerimi uzaklaştırıp sallamaya çalıştım. " Ama dağın heryerine yayılıp safları genişletmişlerse daha zor sarsarız. " Berkcan arkadan lafıma atladı." Ama az da olsa yinede sarsarız komutanım. " Yiğit de lafa atladı." Çünkü biz türküz komutanım. " Kartal timi sivil hayatta ciddi olamayabilirdi. Ama askerlerin yeri geldi mi yeri göğü inletirdi. " Aferim asker. Lakin işimiz kolay. Sadece tek dağda sığınıyorlar." Hepsinde adlandıramadığım bir tebessüm oluştu. Kibir idi bu." Kibir yok asker. Kolay zor farketmez. Bir mermi bile boşa sıkılmayacak yoksa kafanızı asfalta sürterim sizin. Sen hariç Yağmur sultan" eyvallah dercesine başını eğdi. Hepsi birden emredersiniz komutanım derken gururum artmıştı. Bunlar benim askerimdi. Mertleridi, bir o kadar da kafa dengiydi." Şimdi herkes hazırlansın. On dakika sonra hepinizi alayın önünde bekliyorum." Odadan çıktım. Alayın ön bahçesine ilerlerken omzunda bir el hissettim." Eymen komutanım" Bu ses Tuğrul abiye aitti." Rütbeyi düşür Tuğrul abi." Dedim ben de.


" Eymen sen iyi misin kardeşim?" Yıllardır onunla beraberdik. Tabii ki herşeyimi çözerdi." Abi ben iyiyim, sorun yok." İlk önce bi' gözleriyle süzdü beni. Dilini damağına vurdu." Sende var birşeyler." Açelya ile ilgili bir şey söyleyemezdim ona. " Hadi bizim tim nerede? Gelsinler hemen alayın önüne " deyip tam önünden geçip gidecekken omuzundan beni tekrardan çekti." Açelya mı?" Zihin mı okuyon be ağa demediğime bin bir şükür. " Sen nereden anladın." Dudakları iki yana kıvrıldı. "Anlat anlat. Dökül bakalım."


"Abi ben en son Açelya 'yı alaya getirdiğim gün var ya." Sabırla dinliyordu beni." Üzerinden bir hafta geçti. Telefon bile etmiyor." Gözlerini devirdi." Sen ara o zaman." Dağ ayısı mısın Tuğrul abi ." Abi kabalık olmaz mı? Hem asıl sıkıntı o bile değil. Konuşmuyor ya. Komşuyuz yüzüme bakmıyor." Derin bir nefes aldı." Senden uzak durmaya çalışıyor. Çünkü o da sana âşık ama kabullenmek istemiyor." Haklıydı aslında . Olabilir mi ki? " Neden kaçıyor abi o zaman?"


"Askersin oğlum kızın abisi şehit zaten. Açık değil mi nedeni?"


" Tek neden benim asker olmam mı?"


"Hayır aslanım sıkıntı sen değilsin. O seni beklerken şehit mı düştü, aç mı, susuz mu ,esir mı düştü gafletine düşmek istemiyor."


"Haklısın abi.haklısın da. Ya aşık bile değilse?" Burnunu çekti. " Ne bileyim oğlum. Uzman mıyım ben."


"Açelya'nın fikirlerini tahmin etmesinde uzmansın ama" derin bir iç çekti. " Benim tek bildiğim bir şey var kurt avını bırakmaz aslanım. Sen de bırakma."


"Neyse abi gidelim haydi" alayın önüne geldiğimizde tüm tim karşımızdaydı. Tuğrul abi de yerine geçti. " Kartal iki , mevkin neresi?" Tuğrul abiydi ."Sizinle beraber önden gideceğim komutanım" dedi. " Kartal üç , mevkin neresi?" Mustafa abiydi üç." Diğer dağdan haber göndereceğim, gelene sıkacağım komutanım." Keskin nişancıydı. " Kartal dört, mevkin neresi?" Yağmur'a seslenmiştim." Sizinle ve Kartal iki ile önden gideceğim komutanım." O da Tuğru abi gibi benimleydi. " Kartal beş, altı ve yedi , mevkiniz neresi?" Bizim üçlü dangalağa seslenmiştim. " Arkanızdan geleceğiz komutanım." Doğru, dağın ve bizim çevremizi onlar gözetecekti. " Arkadaşlar bu operasyon Arjin ve Şiyar'ı bitirene kadar kesintisiz devam edecek. Belki bir hafta belki bir ay .Gazamız mübarek olsun." Hepimiz helikoptere doluştuk.


"Hayırdır inşallah Emir, kiminle konuşuyorsun?" Yiğit arkadan lafa atladı."komutanım kiminle değil kimlerle konuşuyorsun diyecektiniz herhalde. Kaç kadını aynı anda idare ediyor ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim." Gözlerim şaşkınlıkla Emir'e döndüğünde Emir konuşmaya başladı. " Ne diyorsun lan soktuğumun ço-"


"Yeter! Senin ağzından neler çıkıyor farkındasındır umarım Emir. Ve sen Yiğit" başım yiğit'e döndü. " Öyle olup olmaması umrumda değil. Konu seninle alakalı olmadığı durumlarda konuşmak senin neyine?" Sonunda ikisi de sustu." Şurada büyük bir operasyona gidiyorsunuz. Halep'e gidiyorsunuz lan. Ölürmüyüz , esir mı düşeriz , kaç ay sürer demiyorsunuz da birbirinizle didişiyorsunuz. Koskoca askersiniz lan . Yiğit, uzman çavuşsun sen oğlum , daha 3 yaşında emzik kavgasını başlatan veletler gibisin" gözlerim Emir'e döndü. " Peki ya sana ne demeli Emir, astsubay çavuşsun sen. Emziğini alan yiğit'i annene şikayet eder gibisin . Şaka gibisiniz ya! Sevdiklerimi bir daha görebilir miyim? Gafletine düşeceğinize kavga ediyorsunuz. Halep'e gidene kadar sesinizi duyarsam asfaltı öpersiniz. " İkisi de tır tır titriyordu. Tuğrul abi kafasını bana doğru eğip kulağıma fısıldadı. " Açelya' ya ne deyip de yataklara düştüğünü anladım kardeşim. Dinazor gibisin, kıpkırmızı oldun koskoca 1.90 adamlar ağlayacak şimdi, kız 1.75 var yok aranız da en az 20 santim fark var. Tam olarak dinazor gibi gördüğünü eminim."


Afallamıştım." Bu yüzden uzak duruyor olabilir mi abi." Dilini damağına vurdu. " Benim sana sunduğum fikir daha mantıklı. Hem geçen alaya getirmeni istemedi mı. İstedi. Eee..."


"Tamam abi vurma yüzüme." Önüme döndüm. Telefonu açtım.


🫀Açelya'mm🫀 3 cevapsız arama


" Abi aramış beni . Üç defa aramış." Tuğrul hemen bana döndü. Bekle, tüm tim bana neden bakıyor? Sesli mı söyledim?


" Bakayım" dedi sakince. Hemen gösterdim. " Çabuk geri dön, çabuk." Hemen aradım. Bir kaç çalıştan sonra sesi duyuldu. " Alo , Eymen neredesin sen?" Sesi neden endişeliydi. " Bir sıkıntı mı var Açelya' , korkmuş gibisin." Hızlı hızlı nefes alma sesleri geldi. " Uzatmayacağım Eymen, güvende değilim. "


Hoperlörde konuştuğum için tüm tim gergindi. " Evde değil misin Açelya, neredesin sen?" Nefes alma sesleri tekrar geldi." Evde değilim çünkü gidemedim. Bu gün cumartesi ama... " Tekrar nefes sesleri geldi." Ama ne Açelya?"


" Köydeki çocuklar için geldim. Ama şu an neredeyim bilmiyorum. Biri beni takip ediyor, vuruldum. Ben, ben çok korkuyorum Eymen..."


" Açelya tam olarak neredesin? " Nefes sesleri hızlandı. Saniyeler sonra silah sesi geldi silah sesi ile Açelya aynı anda haykırdı." Açelya hangi köydesin? İyi misin , neredesin?"


Tuğrul çalan telefonunu açtı. " Buyrun komutanım" birkaç saniye dinledi. " Açelya ses ver bana güzelim , neredesin?" Nefes sesleri tekrar işitildi. " Eymen, peşimde bir kadın ve bir adam var, dillerini anlamıyorum. Vuruldum. Nefes borumu sıyırdı bir kurşun, bacağımdan vuruldum ama mermiyi hâlâ vücudumda hissediyorum..." Birkaç saniye daha nefes sesleri duyuldu. Acıyla bağırdı Açelya. O bağırdı, benim yüreğim haykırdı.


" Az önce karın boşluğumdan vuruldüm. Şuan hiç ben iyiyim felsefesi verecek halim yok, Eymen ben buradan sağ çıkamam..." Tuğrul abi hemen bana seslendi." Arjin ve Şiyar Mardin'de bir köyü işgal etmiş. Oraya gitmemiz lazım."


" Açelya hemen oraya geliyorum. Dayan Açelya, yalvarırım dayan güzelim." Dediklerimi duydu mu bilmiyordum ama telefonu yüzüme kapattı. " Şu siktiğimin helikopterini Mardin'e sür. " Artarda dizime savurdum yumruklarımı. " Siktiğimin yerinde ne yardımı be kızım?"Kafamı geriye doğru yatırdım. Artarda kafamı yasladığım yere vurdum.Tuğrul abi hemen yanıma eğildi. " Sana hiç o güçlü bir kız felsefesi vermeyeceğim çünkü kurşun yediği uzuvları çok tehlikeli."


"Biliyorum abi, dayanamaz ki o. Daha ilk gördüğümde bavulunu taşıyamıyordu . Düşerken tuttuğumda bile ellerimde toz olacak sandım, zayıf o. Bağırdığımda bile ağladı, korktu. Çok korkar Açelya, abi ölür o..."


Gözlerimden bir damla gözyaşı, usulca çeneme indi. " Abi dayanamaz güçsüz o. Onu koruyacak birine muhtaç abi , benim gibi birine muhtaç ." Diğer gözyaşları da kendini Açelya için feda etti. " Amına koyduğumun helikopterini hızlı sür dedim . Duysana beni ." Nefes alışlarım hızlandı.kafamı artardına tekrardan geriye vurdum. " Gelmeden önce kontrol edecektim onu gurur demeyecektim, gidecektim soracaktım." Tuğrul abiye döndüm. " Engelleyecektim onu abi. " Yumruklarımı artardına tekrar dizlerime geçirdim. " Beynimi sikeyim ben ." Ellerim hemen telefona gitti. Açelya' nın isminin üstüne dokundum . Telefon açıldı ama ne açılmak Açelya'nın inlemeleri havada uçuşuyordu .


"Açelya, ses ver güzelim, iyiyim de, saklandım de, yaşıyorum hayattayım de bana açelya."


Nefes sesleri duyuldu yine.


" Eymen..."


" Söyle güzelim, söyle Açelya'm " kalbim yerinden çıkacakmışçasına atıyordu.


"Eymen ben burada öleceğim.. Bir eve saklandım, saklandım ama çok fazla kan kaybediyorum . Eymen..."


" Eymen ben seni çok seviyorum..."


" Sen şimdi kendini yorma , neredesin tam?" Ağlamaya başladı. " Eymen ben hiç bir şey bilmiyorum." Artarda nefesler alıp veriyordu. " Açelya konum at bana , çabuk." Nefes sesleri yine duyuldu. Daha sonra mesaj geldi. Konumu atmıştı. " Açelya Mardin ile Şırnak sınırındaki köyde ne arıyordun sen?"


Tekrar inleme sesleri duyuldu." Eymen , gerçekten bunu sorgulayacak mısın? Kan kaybediyorum di-"


Tekrar bir silah sesi duyuldu. Açelya'nın ağlayışları şiddetlendi , benim yüreğimdeki kor harlandı.


"Açelya iyi misin güzelim?" Ağlayışları yükseldi. "Değilim!" Diye bağırdı. " Eymen bul beni. Küçük bir evin kiler dolabına saklandım ama silah sesleri evin uzağında değil. Beni arıyorlar Eymen ben yaşamak istiyorum." Ağlayışları yüreğimi yaktı. " Ben ilk defa sen hayatıma girdiğin günden beri yaşamak istiyorum..." Sesi umutlu gelmiyordu. " Daha fazla dayanacağımı sanmıyorum Eymen. Ben ölmek istemiyorum..." Daha sonrası kocaman bir sessizlik.


"Açelya! Açelya ses ver , yalvarırım ses ver. " Ses gelmedi. Korkudan düzenini bile sağlayamadığı nefesinin sesleri dahi ulaşmadı. Alayı geçtik. Direkt Açelya'nın olduğu köye gidiyorduk. Alaya fazla uzak değildi ama o on dakika bana on asır gibi geldi. " Abi ölmesin" diyebildim sadece Tuğrul abiye doğru. " O da beni seviyor abi. Açelya ölmemeli." Tuğrul abi ise sadece sustu. Bu acımasız hayatın bana sordurduğu sorunun cevabı bir hiçlik miydi?


Köye iner inmez atladım. Telefondaki Açelya'nın attığı konumu açtım. O yöne doğru gittim. Meydana bayağı uzaktı. O narin bacakları yaralıyken bu yolları nasıl aşardı?


Konumun olduğu yere gelene kadar hiçbir yaşam belirtisi ne rastlayamadım. Geldiğimde ise kôyde silah sesleri sonlanmıştı. O evi buldum zorla içeri attım kendimi . Tüm odaları aradım . Küçük de olsa Açelya'nın sığabileceği bir dolap buldum. Açar açmaz onu gördüm. Açelya 'yı...


O minik bedeni kanla kaplıydı. Telefonda söylediğinden daha fazla yarası vardı. Hemen bacaklarının altından kollarımı geçirip diğer kolumu da sırtına dayayıp kucağıma aldım. Geldiğim yöne doğru ilk adımı atar atmaz Açelya'nın karnının üstündeki kağıdı gördüm. Açtım.


Eymen kaptan...


Lafı uzatmayacağım.

Eğer Kartal timi ile beraber benim beşimi bırakmazsanız.

Bu kadının ölümü benim elimden olur.

#Şiyar#


"Oruspu evladı..." Vatandan sonra önceliğim Açelya'ydı.ilk önce gözlerinden öptüm. " Açelya, aç gözlerini güzelim." Daha sonra ise soğuktan kıpkırmızı olmuş burnunu öptüm. En son ise dudaklarına bir buse kondurdum." Açelya yalvarırım konuş benimle." Düpedüz ağlıyordum. En sonunda Açelya' nın dudakları hafifçe aralandı. Sesi dahi çıkmasa da anladım. Buldun beni diyordu. " Açleya romantizme girme, konum attın ya." Diyebildim az da olsa korkmasını önlemek için. Açık dudakları kıpırdamadı, aralanan gözleri kapandı." Açelya yalvarırım gözlerini açık tut. Bak , buldum seni , ölmedin, yaşıyorsun." Hafifçe dudakları iki yana kıvrıldı. " En..." Yutkundu. " En önemlisi senin olduğun bir hayatta yaşıyorum Eymen..."


Önüme dönüp hızlıca meydana doğru ilerledim. En sonunda Tuğrul abiyi ve Mustafa abiyi konuşurken gördüm. En sonunda o da beni gördü." Abi yaşıyor. Yemin ederim yaşıyor." Diye bağırdım.o da benim yanıma hızlı adımlarla geldi. " Açelyacık'a bak sen... Şu güce bak eline silah versek bitirirmiş onları..." O da Açelya'nın korkmasını engellemeye çalışıyordu. " Abi telefonda bahsettiğinden daha çok mermi izi var. Çok kan kaybetmiş. Kiler dolabından dahi çıkamamış küçük bedeni..." Ağlıyordum. " Abi Açelya'yı nasıl götüreceğiz?"


" Kardeşim sen gerçekten mal mısın yoksa herşey Açelya'nın yanında beyninden uçuyor mu ?" Ambulansı görür görmez Tuğrul abiyi dinlemeden o yöne koştum. " Hey... Buraya bakın öncelikli yaralı var!" Anında hemşireler Açelya'yı elimden aldılar. Ben de hemen yanına geçecektim ki Tuğrul abi beni durdurdu. " Oğlum gel şuraya. Yanına girmemelisin" almazlardı zaten. ". Kim yapmış arjin mı?" Başımı aşağı yukarı salladım. " Onların peşini bırakıp dosyayı kapatmamızı istiyorlar. Yoksa Açelya'yı yine bulur yine vururum yazmış. Açelya'nın da kucağına koyup uzaklaşmış..." Gözlerim doluyordu anlatırken bile. " Abi hangi hastaneye gidecekler ben de gideyim . Sen de gel seviyor seni de, abisisin sen onun." Dedim bir anda.



 


" Beş dakika uzaklıkta bir hastane ver oraya giderler. İstersen takip edelim. Ne dersin kardeşim.." aslan adam..." Hadi abi gidelim..."



 


☀️


 


Hastaneye vardığımızda Açelya hâlâ ameliyattaydı. Biz Kartal timi tam kadro buradaydık , Açelya'nın yanında." Abi..." Dedim Mustafa abiye doğru. Beni onaylayan bir ses çıkarttı. " Biz onu gece 21.42 de bulduk kız orada kaç saat kalmış onu bile bilmiyordum. Çok korkmuştur, değil mi?" Derin bir nefes verdi. " Bilmiyorum Eymen, sabah gitmiş olabilir, öğlen gitmiş olabilir, ama o kız orada hiç iyi şeyler görmemiş. Köyün hâlini sen de gördün. " Haklıydı. " Abi telefonda anlattığından daha çok yarası vardı, heryeri kendi kanıyla kaplıydı abi,küçücük bendeniyle, yaralı bacaklarıyla kaç kilometre koşmuş bir görsen... İçim gidiyor abi, tam bana beni sevdiğini söyledikten sonra hayati riskinin olması beni öldürüyor..."


O sırada içeriden bir ses yükseldi. Kalbinin durduğunu belli eden o ses.


Açelya ölüyordu...


"Açelya!" Haykırışlarım hastaneyi inletti. Ameliyathanenin kapısına doğru yöneldim. "Açleya içeride yalnız, görmem lazım onu... Açelya yalvarırım dayan "


Ameliyathanenin kapısının yanında hemen yere oturdum., " Açelya!. " Tuğrul abi ile Mustafa abi hemen yanıma oturdu. "Abi içeride tek başına çok korkar o. Soğuk orası, çok üşür abi. Çıkaralım oradan yalvarırım." Daha sonra koridorun sonunda Berkcan, yiğit ve Emir göründü. Hemen koşarak yanıma geldiler


" Eymen abi ne oldu?" Yiğit"te endişeliydi. " Ölmemeli o abi. Ölümden bu kadar korkarken ölmemeli." Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. " Açelya!" Daha sonra koridorun başinda Yağmur ile bir hemşire belirdi. Sakince yanıma geldiler.Ben tam yerimden kalkacakken iğneyi vurmaya çalıştı. Hemen kolumu silktim.


" Bırak ! İyiyim ben ... " Yavaşça yere tekrar oturdum. Hâlâ ağlıyordum. O düz ve tiz ses yok oldu Bir anda. İçeriden doktorların sesleri duyuldu. " Ölüm saati mı dedi o.?" Dedim ağlarken. Hemen ayaklandım. Ameliyathane nin kapısı açıldı. Açleya' nın yüzü açıktı. Ölmemişti. her yeri sargılarla kaplıydı. Zaten beyaz olan teni iyice sararmıştı dudaklarının rengi dâhi yoktu.ölü gibiydi. " Açelya'm." Dedim ağlarken. Doktor hemen beni geri çekti.


" Çok fazla ve derin kurşun yaraları var. Hayati tehlikesi hâlâ yüksek bu yüzden de iki üç gün de olsa yoğun bakımda kalmak zorunda. Boynuna ve karın boşluğuna aldığı darbelerden dolayı hem diyafram* kasları hem de nefes borusu zedelenmiş. Bacağına aldığı mermi izleri ise çok derin, lakin çapraz bağlarında bir sorun yok sadece kasları yırtılmış. Bazı yaraları kaçarken almış ama dururken de aldığı yaralar var. " Afallamıştım. O sadece kaçtığını söylemişti." Bundan bihabersiniz o zaman. Dediğim gibi solunum sistemi riskli bir darbe almış. Bu yüzden yoğun bakıma kaldırılacak. Geçmiş olsun." Deyip uzaklaştı.


Ben ise yoğun bakıma...


  • ---------------------
Diyafram akçiğerlerin altında olan, solunumu kolaylaştıran bir çeşit kas .


Loading...
0%