Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Bölüm 4: Kafa Karışıklığı

@cikolatalisut

 

"Aslında abim sana fizik çalıştırabilir."

 

Duyduğum şeyle neredeyse küçük dilimi yutacaktım. O hanzoyla bırak ders çalışmayı, aynı ortamda iki saniye bulunursam abi katili olurdum valla.

 

"Saçmalama Burcuu. Hayatta olmaz. Hem o hanzo nereden anlayacak fizikten falan?"

 

Film açmak için salona doğru yöneldim.

 

"Abimin makine mühendisliği okuduğunu unuttun herhaldee."

 

"Ne okursa okusun. Hiçbir güç bana onunla ders çaa-lış-tı-ra-maaz."

 

"DİNG DONG!!"

 

Çalan zille birlikte ikimiz de şaşırdık.

 

"Birini mi bekliyordun lan?"

 

"Yoo kimseyi çağırmadım ben."

 

Burcu'ya bekle işareti yapıp kapıya yöneldim. Açmamla birlikte burnuma dolan parfüm kokusu resmen başımı döndürdü. Gelen kişi kaslı kollarını kapıya yaslamış telaşla bana bakan Atakan abiden başkası değildi. Bütün hatlarını belli eden beyaz dar bir tişört giymişti. Kasları tişörtü yırtıp çıkmak istercesine yalvarıyorlardı resmen.

 

Ben kapıyı açınca hemen duruşunu düzeltti. Niye gelmişti ki bu şimdi?

 

"İyi misin? Telefonda çok kötüydün. Endişelendim ben."

 

Bir yandan konuşup bir yandan bir şeyim var mı diye iki kolumdan tutmuş beni sarsan Atakan abiye abi diyip dememe konusunu düşünüyordum ben de o sırada.

 

Sonunda kendimi toparlayabildiğimde üzerimdeki ellerini itip konuştum.

 

"İyiyim. Teşekkür ederim."

 

"Kusura bakma ben apar topar haber vermeden geldim."

 

"Önemli değil."

 

Parfümü hâlâ başımı döndürdüğünden sağlıklı düşünemiyordum. Bir süre ikimiz de öylece bekledik.

 

"Beni içeri davet etmeyecek misin?"

 

Sorduğu şeyle birlikte ana dönebilmiştim artık. Bu çocuk niye sürekli benim kafamı karıştırıyor?

 

"Ne o? İçeride erkek var mı diye bakmaya mı gelmiştin yoksa?"

 

Atakan abi cevap veremeden Burcu yanımızda bitti.

 

"Abi? Senin ne işin var burda?"

 

"Arkadaşın iyi mi diye bakmaya gelmiştim ama gördüm ki iyilik yaramıyor hanımefendiye."

 

Tam ağzımı açıp cevap verecektim ki Burcu yine araya girdi.

 

"Neyse abicim geç oldu. Hadi sen git."

 

"Tamam o zaman, bi tuvalete gireyim öyle gideyim."

 

"Tamam ulan, ona da tamam. Aman bak bütün evi gezmeyi unutma sakın. İyice bak her yere, tamam mı? Bir yerlerden erkek falan çıkar Maazallah."

 

Burcu yine Burculuğunu yaptı ve olaya el koydu.

 

"Hadi abicim evde girersin artık bak iki sokak ötedeyiz alt tarafı. Allah rahatlık versiiin."

 

Ve "ÇAAT!!"

 

Kapı suratına kapandı.

 

------------------------------------------------->

 

Saat üçe gelirken Burcu çoktan yanımda horul horul uyuyakalmıştı ama benim gözüme bir türlü uyku girmiyordu. Bugün yaşananları düşündükçe içime dert oluyordu ama sanki başka bir şey vardı. İçimde anlam veremediğim bir kıpırtı...

 

Ahh o kokusu... O neydi öyle de kapıldım gittim hemen? Normalde de odunsu kokuları çok severdim ama kesinlikle farklı bir şey vardı onun kokusunda. Sanki Atakan abinin kendi vücut kokusuyla karışmış gibi. Ama bir insanın kendi kokusu nasıl bu kadar çekici olabilir ki?

 

Peki ya nasıl bu kadar tepkisiz kalabildim ona karşı? Normalde olsa bırakın evime gelmeyi sokağımdan dahi geçemezdi. Ama Atakan abiye karşı sanki elim kolum bağlanmıştı. Dilim tutulmuştu da sanki hiçbir şey söyleyemedim o an.

 

Yoksa ona aşık mı oluyordum? Yok artık daha neler.

 

Loading...
0%