UĞRUNDA ÖLÜM HAZZI

Meriç Sarp Keskin

Görevdeydik. Vatan uğrunda her seferinde güler yüzle gittiğimiz görevlerden herhangi biriydi.Biz her şeydik. Denizde balık olur diğer balıkları avlardık,havada kartal olur atmosferi delip geçerdik,karada aslan olur ormanı yönetirdik. Şimdiyse hayvanların, böceklerin bile duyamayacağı kadar sessiz bi şekilde yerlerimize geçiyorduk

”Komutanım”

”Söyle Gece (Asena)”

”Biz Çomakla (Selim) yerlerimize geçtik. Hazırdayız”

”Tamam. Herkes yerini aldı mı?”

”Evet” Hep bir ağızdan söyledikleriyle

”Komut verince Tokat(Ekin), Kömür (Rüzgar)benimle birlikte beraber etraflarını saracağız,Gece (Asena), Çomak(Selim) biriniz saat üç diğeriniz dokuz yönünde değil mi?” İkisindende evet komutanım gelince”Sizde komut verince sıkmaya başlayacaksınız”.

”Emredersiniz Komutanım”

”Karanlık(Hazal)sen sürekli hareket halinde olacaksın”

”Emredersiniz Komutanım”

”Kurşun, sevkiyatın yapıldığı yerin tam arkasında bi ahır var. Oraya git sende komut verince baskın yapacaksın tek kişi sanacaklar, teslim olur gibi yap sonra hemen en uzak köşeye geçip yere yat Geceyle Çomak tarayacaklar orayı.”

Kurşun dediğimi yapıp ahıra gelince tamda tahmin ettiğim gibi tek kişi sanıp aldılar. Geceyle Çomakta taramaya başlayınca hepimiz aşağıya indik. Ahırdaki adamların bazılarını biz keserken diğerlerini Tokat tokatlıyordu🎀 ama güzel yapıştırıyordu.Osmanlı tokadı teriminin vücut bulmuş hali gibiydi. Ahır temizlenince hepimiz sırayla hiç ses çıkarmadan öndeki binaya girdik. Ama bina demeye bin şahit isterdi tuğlaları görünen üç katlı bir harabeydi. Etrafını yapraklar sarmıştı. Her bir katta beş adam vardı. Her kattan bir tane adamı paketleyip sorguya alacaktık. Zaten bizim askerlerde bunu bildiği için dört tanesini öldürüp bi tane bırakıp en son paketlemişlerdi. İkinci katta da aynı şeyleri yapıp asıl silahların olduğu ve sevkiyatın yapılacağı üçüncü katın merdivenlerinde Kömür bomba atıp camdan atlaycaktı altta biz itfaiye hamağıyla bekliyor olacaktı ne olur ne olmaz bi kişi daha olsun istediğim için Çomağı vermiştim o da Kömür işini bitirene kadar bekleyip camdan atlayacaktı.Yani direkt aşağı da inebilirlerdi ama yetişemezlerdi çünkü bomba patlayana kadar üç kat inemezlerdi. Üçüncü katın merdivenine gelmiştik. Çomakla Kömür yukarı çıkarken biz iniyorduk ama onları her türlü duyacaktık çünkü mikrofonları açıktı ve nefes seslerini bile duyuyırduk. Biraz daha bekledikten sonra bütün dövüş sesleri durmuş soluklanıyolardı. Sonra birden bi şeyler saçmalamaya başladılar. Her şeyi yaptıklarına emin olduğum için mikrofonu kapatabilirdim ama bu ikilinin sohbetini dinlemek keyifliydi ve adamları paketlediklerini de biliyordum. E madem görevlerini yapmışlar,kalan eğlence onlarındı. Çomak “Tokat Komutanım” dediği an cevap gecikmedi. “Yapıştır beşer tane sesi geliyor zaten”. Çomak güldüğünü belli eden bir ses tonuyla “Emredersiniz Komutanım”. Tabiki tokat atmak için Tokattan izin alacaktı. Aralarında kardeşlik bağı gibi bir şey vardı. Bu yüzden Tokat’tan habersiz attığı tokatlar gece uykusunda misliyle alınırdı. Çomak vururken aynı zamanda her vuruşunda”Çanak Çomak patlattı.” diye bi şeyler söylüyordu. Buna artık sessiz kalamayan Kömürde Çomakın ensesine bi tane geçirdi. “Bal yanlış söylenen şeylere sinir oluyorum zaten başlatma çanağına çömleğine.” “Aman be Kömürcüğüm patlatacağız birazdan zaten ne abarttın” 25 olmuştu 5 tane adam vardı her biri beşer tane yemişti. Tokatın yüzünde güller açıyordu.Askerler gülerken bende alttan alttan sırıtıyordum ama görmüyorlardı. Sonunda tokat faslı da bitince bu sefer Kömür arkadan. “Dur hep sen seçtin alacağımız adamı bu sefer ben seçicem o piti pit-“ Bu sefer o enseye şamar yemişti.” Lan oğlum en havalı şeyleri hep sen yaptın zaten bende bomba patlatırım o zaman bana ver bombanı Kömürcüğüm.” Sanki bilmiyormuş gibi damarına damarında basıyordu. Demez olaydı. Kömür anında bombasını cebinde çıkarıp pimini çekip kendi seçtiği adamı alıp atladı. Çomak da geç kalmış olsa da gelmişti arkasından. Hepsinin indiğine emin olduktan sonra sakince hamağı yere bıraktık. Tokat da Çomakla Kömürün tam yapamadıklarını iddia ettiği tokadını ite bi tane indirdi. Beş tokatla yıkılmayan bi taneyle de yıkılabiliyormuş. Adam anestezi yemiş gibi sızarken öbür tarafta kısa süreli davete gitmişti zaten. Sevkiyat patlamadan direkt araca geçmiştik ve bir görev daha her şeyiyle tamamlanmıştı..

bölüm sonu

BİR DUYURUM OLACAK

öncelikle umarım okurken keyif almışsınızdır ilk görev bölümüydü. Ve timdeki her bi askerin hayat hikayesini anlattığımız özel bölümler olacak aralara serpiştiricez ilk sırada Ekin Kılıçalp var sonraki bölümde görüşmek üzere bababbabayayay💋💗🎀🎀